Bugünkü kitabımız Sir Arthur Conan Doyle tarafından kaleme alınmış Sherlock Holmes serisinin üç kısa hikayesi. Kitap Maviçatı Yayınları tarafından basılmış. Ancak size öncelikle basımı yapan yayınevinden bahsetmek istiyorum. Ben bu yayınevinin eserlerini daha önce hiç okumamıştım. Açıkçası çok fazla yazım ve imla hatası vardı. Bu da kitabı olması gerekenden çok daha uzun sürede bitirmeme neden oldu.
Kitap yayınevinin Sherlock Holmes Kitapları Serisi’nin beşinci eseri; Boscombe Vadisi'nin Esrarı. 82 sayfadan oluşan kitapta Sherlock Holmes’in üç macerası kaleme alınmış. Bunlardan ilki, kitaba ismini veren hikâye; Boscombe Vadisinin Esrarı:
Hikayemizde Bay Holmes ve kadim dostu Bay Watson bir cinayeti çözmek üzere Boscombe Vadisindeki Hatherley çiftliğine doğru yola koyulurlar. ancak sorun şudur ki, ne yerel polisin elinde ne de basında cinayete ışık tutacak ufacık bir bilgi bile bulunmamaktadır.
Avusturalyalı çiftlik sahibi John Turner’ın hem kiracısı hem de eski dostu olan Charles McCarthy göl kıyısında ölmüştür. Ancak Bay McCarthy göle giderken, onu; arkasından elinde tüfeğiyle takip eden oğlu James McCarthy baş şüphelidir. Cinayeti tam olarak çözemeyen yerel polis, Bay Holmes’tan yardım istemiştir.
Görgü tanıkları ikisini peş peşe görmüş olsa da, Bay Turner’in kızı; James’in masum olduğuna inanmaktadır.
Olay yerine vardıktan sonra gerekli görüşmeleri yapan Sherlock Holmes, katili bulmakta tabii ki zorlanmamıştır.
Bir tarafta ölüm döşeğindeki çiftlik sahibi John Turner, James’in umutsuz aşkı Bayan McCarthy, uşaklar, seyisler ve kahyalar...
Diğer tarafta ise, bir sigara izmariti, küt burunlu bir çizmeye ait ayak izi, bir taş ve bir parça da yün...
Karmaşık bir olay örgüsünün içinde kaybolmak için güzel bir hikaye.
Hikayeye puanım 10/6
Kitapta bulunan ikinci hikaye de Beş Portakal Çekirdeği:
Aslında bu hikaye benim kitapta en çok beğendiğim hikaye oldu. Gerek olay örgüsü gerek de hikayenin gereksiz yere uzatılmamış olması benim için artı puandı.
Ayrıca belirtmem gerekkir ki, Dr.Watson’ın Sherlock Holmes’u analiz ettiği bölüm, beni oldukça eğlendirdi.
İkinci hikayemiz, genç bir adamın, fırtınalı bir gecede Sherlock Holmes’in kapısına dayanmasıyla başlıyor. Genç adam oldukça korkmuş bir halde ve ne yapacağını bilmiyor.
Yıllarca amcası ile yaşamış olan delikanlı, bir gece amcasına gelen bir mektupla, işlerin çığrından çıktığını; amcasının da bu mektuptan hemen sonra vasiyetini hazırlatıp, tüm mülkünü kardeşine; yani delikanlının babasına bıraktığını anlatır. Hiç kimsenin girmesine izin vermediği tavan arasındaki bir takım kağıtları yakmış ve o günden sonra histerik bir şekilde yaşamaya başlamıştır.
Mektubun içinden çıkan beş adet portakal çekirdeği ve zarfa işlenmiş K.K.K harflerinden başka bir şey bulunmayan zarfta onu delirtecek noktaya getiren ne olabilir?
Amcası bu olaydan kısa bir süre sonra sığ bir havuzda boğularak ölmüştür. Ancak polis ne kadar intihar dese de, delikanlı bunun intihar olmadığını bilmekte ama ispatlayamamaktadır.
Amcasının ölümünden sonra tüm miras babasına geçmiş; babası da aynı mektubu 2 yıl sonra alarak ölmüştür.
Artık varis genç delikanlıdır ve ne yazık ki kader ağlarını örmektedir. yine bir mektup, yine beş adet portakal çekirdeği, yine aynı işlemeli zarf...
Sevgili Holmes genç delikanlıyı kurtarabilecek midir yoksa o da ailenin geri kalanı gibi bir cinayete mi kurban gidecektir? Peki katil kimdir?
Açıkçası hikayedeki ters köşe çok ama çok hoşuma gitti. Böyle bir sonu gerçekten beklemiyordum.
Sadece bu hikâye için bile bu kitap okunmaya değer bence.
Hikayeye puanım 10/8
Ve gelelim son hikayemize; Bükük Dudaklı Adam :
Bu hikaye de gayet sade bir dille yazılmış, detaylara önem verilmesine rağmen; okuyucuyu boğmayan bir örgüye sahip. Ancak diğer hikayelerden farklı olarak; bu kez Dr. Watson ve Bay Holmes, otelden bozma virane bir afyon tekkesinde karşılaşıyorlar.
Eski bir dostunu, karısının hatırına bu virane mekânda arayan Dr. Watson, Bay Sherlock Holmes’u içerideki keşlerin arasında; tam da onların kılığında görür. Daha ne olduğunu anlayamadan da kadim dostu ile yeni bir maceraya atılmıştır.
Şehrin tanınan tüccarlarından biri kayıptır ve eşi yardım etmesi için Sherlock Holmes’a başvurmuştur.
Kocasını en son otelden bozma afyon tekkesinde bir pencerede gören Bayan St. Clair; Bay St. Clair’in onu görünce ellerini kaldırdığını ve çığlık atarak odanın içine çekildiğini görmüştür.
Büyük bir panikle otele dalmış; otel sahibi Lascar’ın itirazlarına rağmen kocasını gördüğü pencereye ait odaya çıkmayı başarmıştır. Bay St. Clair odada olmamasına rağmen, kadının keskin gözleri kocasının kıyafetlerini seçmekte zorlanmamıştır.
İddia etiğine göre; odada yaşayan ve şehrin kötü namıyla tanınan dilencisi Hugh Boone kocasını pencereden denize atmıştır. Lakin, kocasının cesedine ulaşılamadığı gibi; kendisinden yaşadığına dair bir haber de alınamamaktadır.
Bayan St. Claire kocasının ölmediğine inanmaktadır. Sherlock da öldüğüne neredeyse emindir.
Peki Bay St. Clair gerçekten hayatta mıdır? Yoksa Sherlock’un iddia ettiği gibi öldürülmüş müdür? Tabii ki kaçırılmış olması da ihtimaller arasında. Eğer öldürüldüyse katili kim olabilir? Sakat ve kötü kalpli dilenci Boone mu yoksa afyon tekkesinin sahibi Lascar mı?
Hikayeye puanım 10/9
Evet sevgili okurlarımız, kafanızda deli sorularla veda ediyorum sizlere. Ve eklemek istiyorum; ölmeden önce herkes mutlaka ama mutlaka bir Sherlock Holmes hikayesi okumalı.
Sir Arthur Conan Doyle’un kıvrak zekası, şeytanlarını bizzat yerleştirdiği detaylar ve okuyan herkesin ister istemez dedektif olma hayalini kurduğu bir başkahraman… Bir yazar daha başka ne isteyebilir ki?
Hoşçakalın...
Yazan: Hande Ece Gedik
Boscombe Vadisinin Esrarı Soruları ve Cevapları
Boscombe Vadisinin Esrarı kimin eseri?
Sir Arthur Conan Doyle
Boscombe Vadisinin Esrarı türü nedir?
Yabancı Romanlar, Gizem, Polisiye
Boscombe Vadisinin Esrarı kaç sayfa?
82
Boscombe Vadisinin Esrarı Yorumları
kitabın içindeki hikayaler çok zayıf bildiğimiz sherlock gibi değil yine de okumak için ideal
30-11-2022 13:15
beş portakal çekirdeği özetini biraz daha uzatır mısınız
17-05-2023 13:29
sherlockun maceraları harika oluyor bir sürü var bundan harika dizi çıkar ama kısa yapıyorlar