Arkadaş

Arkadaş
Kitabın Yazarı:Panait Istrati Kitap Türü:Yabancı Romanlar Yayınevi:Mitra Yayınları Yayınlandığı Yıl:1927 Sayfa Sayısı:160 ISBN:9786055752682 Kitap Puanı:7 / 10 | Yorum: 5

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al e-kitap,pdf,epub: *

7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Arkadaş - Panait Istrati

Kitap Türü:Yabancı Romanlar Orjinal Adı:Mikhail

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Arkadaş Özet

Panait İstrati'nin, Adrian ZOGRAFİ adlı dört ciltlik yapıtından "Kodin", "Mihail/ Arkadaş", "Kira Kiralina" ve "Akdeniz" olmak üzere birçok bölüm Türkçeye çevrilerek ayrı kitaplar halinde yayımlanmıştır.

Kodin kitabıyla tanıştığım İstrati'nin okuduğum ikinci kitabı Arkadaş. Bir önceki kitabında 7-14 yaşlarındaki dönemine şahit olduğumuz Adrian, artık 18 yaşına gelmiştir. Adrian hala ve artarak okumaya devam ediyor bu kitapta. Bu uğurda düzenli bir iş edinmemiş orada burada çıraklık, boyacılık yaparak günlerini geçiriyor ve zaman zaman çamaşırcılık yapan anasının kazandıklarıyla hayatını devam ettiriyor.

Hayatından memnun ama bir de çelişkisi var. Mahalleli ve çevresi tarafından baskı altında. "Ya fakir, cahil hayatı kabul edip onlar gibi yaşamak ya da okula devam edip diğerleri gibi eğitimli ol" baskısı bu. Adrian ise edebiyata tutkun. Küfürbaz, kaba, cahil bir hayat yaşamak istemiyor ama uzun eğitim süreçlerinden sonra edinilecek bir meslek sahibi; mesela bir avukat da olmak istemiyor. Kazancı kendine yetmediğinde, anasının zorlukla kazandıklarını tüketmek de ağırına gidiyor. Başka bir yaşam tarzı da bilmediğinden sıkışmışlık içinde olduğunu söyleyebiliriz.

Çevresinde kendini anlayacak kimse olmadığını düşündüğü bir anda, eski ustası Kir Nikola'nın fırınında çıraklık yapan sefil haldeki Mihail ile tanışıyor. Mihail dökülen giysileri, bitleri ile her ne kadar çaresiz, tükenmiş bir görünüm arz etse de, Fransızcadan Daudet okuyacak kadar donanımlı bir insan. Sonradan öğreniyoruz ki Rumca, Rusça, Fransızca yanında birkaç dil daha biliyor.

Mihail'i elinde Fransızca kitabıyla gördüğü an Adrian, Mihail ile dost olmaya karar veriyor ve ona dostluğunu sunuyor. Başta Mihail'in Adrian'a güvenmesi kolay olmuyor "Düşlerle beslenen" Adrian, "Kendi soyundan olan bu adamı kaderin kendisine uzaklardan gönderdiği dostu yanında hissediyordu". (S:26) Çünkü "Bir insanı sevmek için zamanın önemi olmadığını" söylüyor.

Mihail'in sefalet içindeki görünümü altındaki yüksek ruhu görüyor Adrian. Ve içinde yaşadığı toplumda kendini o kadar yalnız hissediyor ki Mihail'i gördüğü an çölde vaha bulmuş gibi seviniyor.

Adrian'ı anlamakla birlikte yazar tarafından bu dostluğun biraz abartılı anlatıldığını söylemeliyim. Bu abartılı yaklaşım nedeniyle Mihail de başta Adrian'a güvenmiyor. Roman ilerledikçe; Mihail'in hali vakti yerinde kültürlü bir aileye mensup olduğunu ve bu hayatı isteyerek seçtiğini anlıyoruz. Hal böyleyken Adrian'ın, kitapta Mihail sefaletinden dolayı aşağılandığı için "kanasıya ağlaması", (S:58) abartılı bir anlatım olarak görünüyor okuyucu olarak bana.

Rahat bir çocukluk ve gençlik dönemi yaşayan Mihail, kendi tercihiyle böyle bir hayat seçiyor, belki geçmişteki bazı davranışlarından dolayı kendini cezalandırıyor. "Sefalet ve acılar insanı samimi yapar,… acı mutluluklar yaratır." (S:78) "Ben sefalet hayranı değilim ama bir kere bu denize düştükten sonra gülünç umutsuzlukla suyun yüzünde kalmaya çabalamaktansa dosdoğru dibe gitmeyi yeğlerim" (S:78)

"Basit insanların en büyük zevki başkalarının işlerine burunlarını sokmaktır, ama bir yaranın olduğunu keşfetmemeleri için dikkatli davranmalıyız, yoksa derhal parmaklarını o yaraya sokmak için üstüne atılırlar." (S:79) Mihail bunları söyleyerek insanlara güvenmediğini ortaya koyuyor. Mihail'in ağzından İstrati belki de insanlara bakışını ortaya koymuş oluyor.

Istrati kitapta bazen yazar olarak kendini belli ediyor. Parantez içinde kahramanlarına hitap ediyor bir yerde .(S:80). Okuyucuya direkt hitap ettiği bazı satırlar var ve o anlarda kitabın içindeki olayların doğal akışından kopup, bir roman okuduğumuzu hissediyoruz. Keşke yazar sadece anlatsa diye düşünüyoruz, ben de buradayım demese.

Hikaye anlatıcısı olarak okur ile kahramanların arasına girdiği anlarda kendince samimi ama okura bilmiş gelen bir tavır ortaya çıkıyor. "Gönülleri dostluk ateşiyle tutuşanlara ne mutlu… Yalnızlığı daha az öldürücü ve yaşamı katlanılır bir hale getiren yalnız odur"( S:82)

Okuyucu olarak neyin güzel olduğunu yazarın parmakla işaret etmesine değil anlatarak sezdirmesini istiyorum belki de.

Adrian'ın kendine yakın bulduğu için Mihail ile dost olmaya çalışmasını, onu neden sevdiğini anlamakla birlikte bu dostluğun anlatımında aşırı romantik yer yer abartılı bir dil seçildiğini düşünüyorum. Kahramanlar saf ve iyi niyetli, yokluk içinde mutlu olmanın yolunu bulmuşlar. Aynı zamanda insan sevgisiyle dolular. Yine de birbirlerine karşı olan duyguları gereğinden fazla coşkulu anlatılmış diye düşünüyorum.

Kitapta en sevdiğim bölüm; Gospodin Prokop'un çayhanesinin anlatıldığı bölüm oldu. S:123'te başlayan bu bölümde yazar bahsettiğim abartıdan sıyrılıyor. Prokop karakterini bir iki paragrafta çok güzel tanıtıyor. Onun müşterilerine karşı itibarlı davranışlarıyla, onları nasıl güzel davranmaya yönelttiğini; Prokop'un çay evinde çay içmenin ayrıcalığını öyle güzel ve doğal anlatıyor ki, okurken gidip o dükkanda çay içesim geldi.

"Gospodin Prokop tatlı konferanslar vermez acı sözler de söylemez. İlkin dürüst bir hayat yaşar, sonra dükkanına saygı gösterenleri sayar; daha sıcak bir merhaba demek ve hizmetlerine özenmek suretiyle sayar,"diyor.

Ben keşke "Adrian ile Mihail'in dostluğunu da yazar böylesine doğal anlatabilseydi diye aklımdan geçiriyorum."

Kitabı okurken, Balkanlardan göç eden ailemden duyduğum gördüğüm bazı şeyleri İstrati'nin kitabında bulmak bana ayrıca ilginç geldi. Kötü bir şey olacağı zaman sağ gözün seğirmesi bunlardan biri .(S:139) Annemin abimin burkulan bileğinde yumurta sarısı gezdirip, yumurta sarısını dağıldığı yere bir bezle sarıp hasarın iyileşmesini beklemesini kitapta S:143'te görmek benim için güzel bir sürpriz oldu.

Yazan: Saliha Şahin

Arkadaş Soruları ve Cevapları

Arkadaş kimin eseri?

Panait Istrati

Arkadaş türü nedir?

Yabancı Romanlar

Arkadaş kaç sayfa?

160

Arkadaş Yorumları

bu okuduğum ikinci panait kitabı ikisini de beğenmedim yazarı neden beğeniyorlar anlamadım ben mi yanlış kitapları okuyorum

01-11-2018 17:36

beklentimin altında kaldı hayal kırıklığı daha iyi bir roman bekliyordum çok sıradan

26-11-2018 01:06

editör beğenmemiş bence kitabı anlayamamış çok sıcak içten bir hikayesi var

08-06-2019 16:48

arkadaşlık ile ilgili güzel bir kitap panait istratinin kötü kitabını zaten görmedim

07-04-2022 17:48

dört arkadaş hikayesini arıyorum

20-01-2023 19:48