Yalın Tutku

Yalın Tutku - Annie Ernaux

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6.5)	Editör (8)
Kitapevi (7.9)	Sosyal Medya

Arka Kapak Bilgisi

Yalın Tutku Özet

Annie Ernaux, 1940 doğumlu Fransız bir yazardır. Tıpkı Yalın Tutku romanının kahramanı gibi edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Eserlerinde daha çok kadın ve erkek ilişkileri üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Romanımızın anlatıcısının iki adet oğlu vardır, buradan orta yaşlarda olduğunu çıkarmamız mümkündür. İşi dolayısıyla Fransa’da bulunan bir yabancıya aşık olur. Yalnız bu iki kişi arasında geçen bir aşk öyküsündense bir kadının hakkında pek bir bilgiye sahip olmadığımız adama duyduğu tutkunun öyküsüdür. Adamla ilgili bildiğimiz şeyler evli olması ve bir iş dolayısıyla Fransa’da bulunan bir diplomat olmasıdır.

Toplum tarafından pek de hoş karşılanmayacak olan bu ilişki kahramanımız için büyüleyici bir etkiye sahiptir. A. İle görüşmediği zamanları doldurulacak boşluklar olarak değerlendirmekte ve A.’dan önce yapmış olduğu tüm rutinleri şimdi yalnızca A.’ya kavuşmadan önce oyalanacağı bir araç olarak görmektedir. “ Her şey, sevişmek için birlikte olduğumuz anlar dışında, sonu gelmeyen bir eksiklikti. Üstelik, daha sonra gideceği an bende saplantıya dönüşmüştü. Hazzı gelecekteki acı gibi yaşıyordum.” Belki de bu tutkunun kaynağının yasak aşk olduğunu söylemek mümkündür. Kadın kahraman tutkusunu yazıya dökerken bunun okur tarafından hoş karşılanmayacağını ve adeta lanetleneceğini bilmektedir yine de bu yaşadığı bu tutkuyu ölümsüzleştirmeyi yeğlemektedir.

Anlatıcımız Bay A. İçin giyinip süslenmektedir. Herkesten gizlediği bu ilişkinin izlerine sımsıkı sarılmaktadır. Bu halıdaki yanık ya da Bay A. Tarafından kullanılmış viski bardağı olsa bile.

Bay A.’nın karısıyla olduğunu düşünmek anlatıcıya oldukça ağır gelmekte ve içindeki kıskançlığın huzursuzluğuyla savaşmaya çalışmaktadır. Kıskançlığı yersiz değildir çünkü görevi biten Bay A. Ait olduğu yere karısının yanına döner. Yıllar geçer fakat anlatıcının beklediği telefon bir türlü gelmez. Bir gece telefonu çalar ve arayan Bay A.’dır. Görüşmek ister. Anlatıcı hemen kabul eder. Son bir kez tek bir gece geçirirler.

“O ilk ve sessiz çağrı, sesinin müjdecisi, nadiren gerçekleşen, kesin bir mutluluk vaadiydi; adımı söyleyip, “Görüşebilir miyiz?” diye soracağı ikinci aramayla birinci arasındaki zaman, olabilecek en güzel anlardan biriydi.”

“Çocukken benim için lüks, kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. Daha sonra bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım. Şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda, bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir.” Böyle büyük bir aşkı anlamak birçoğumuz için kolay olacak birçoğumuz da yazara kızacağız belki. Belki de kimine göre bu bir kayboluş kimine göre de bir varoluş öyküsü. Bir kadının kendisine olan saygısını gün be gün yitirişini bir ilişkinin içinde benliğinin eriyip gidişini izliyoruz. Ya da böylesine büyük bir tutkunun ateşiyle benliğini pişirişini. Bu kadar çok karmaşayı, böyle büyük bir tutkuyu 50 sayfalık bir kitaba sığdırmış olması asıl olay belki de.

Benim de bir solukta okuduğum muhteşem bir kitap oldu. Çok sevdim ve çok hissettim. Zaten yazarın Nobel Ödülü alma gerekçesi de "kişisel hafızanın köklerini, mesafelerini ve kolektif kısıtlamalarını keşfetmedeki cesaretinden ötürü" şeklinde ifade edilmiştir. Feminist ögelerin baskın olduğu 1991'de yayımlanan Passion Simple (Yalın Tutku) eseri iki ayda iki yüz bin adet satılarak Fransa'da en çok satanlar listesine girdi. Yazarın keşfedilmesi gereken 6 adet kitabı daha mevcuttur.

Editör: Ceren Kozalıoğlu

Yalın Tutku Soruları ve Cevapları

Yalın Tutku Yorumları