Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:Les PaysansÇeviren:Zaven Biberyan
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
Köylüler Özet
Kitap, Emile Blondet'in Bay Nathan'a yazdığı bol doğa betimlemeli bir mektupla başlar. Blondet, sonrasında bir dereden su samuru yakalamaya çalışan Forchon Baba ile karşılaşır. Onun doğru söylediğini düşünüp Forchon Baba ile beklemeye başlar. Sonra ona yardım eder. Hatta ona para bile öder. Daha sonra olayların etrafında gelişeceği malikâneye döner.
Malikânenin etrafı bahçeler, buğdaylar ve büyük bir ormanla çevrilidir. Orada yaşayan köylüler, malikânede kendilerinin de hakları olduğunu düşünmektedir. Bu yüzden rahatça odun toplamaya, ekin almaya gitmektedir. Tüm bunlara malikânenin eski sahibesi Matmazel Lagurre göz yummuştur. Kendisi kahyasının hırsızlıklarına dahi bir şey dememiştir. Bu yüzden herkes onu çok sevmektedir. Ona bir "azize" gözüyle bakanlar dahi vardır.
Matmazel Lagurre'den sonra General Montcornet Kont, malikânenin sahibi olmuştur. Kont eşiyle birlikte yaşamaktadır orada. Paris'ten mimarlar getirtir ve malikâneye yenilikler yapar.
Kont, orada yaşadıkça kısa sürede işlerin yolunda gitmediğini anlar. Kahyadan malikânenin yönetimi hakkında yeterince şey öğrendiğinde bir hırsızı daha fazla yanında tutmak istemez ve onu hakaretlerle kovar. Ardından sıra bekçilere gelir. Onları da işlerini düzgün yapmadıkları gerekçesiyle kovar. Kahya Garbertin duydukları karşısında çok öfkelenir, intikamını almak için planlar yapmaya başlar. Keskin zekası sayesinde La- Villa-aux şehrine belediye başkanı olur.
Kont, malikâne için işe yeni kişiler alır. Hepsi de askerdir ve disiplinli bir şekilde işe koyulurlar. Yeni kahya Sibilet, para çalmak istese de Kont buna göz yumar.
Kont'un eşi Kontes, Blondet ve papaz birlikte dolaşmaya çıktıklarında köylülerin ne duruma geldiğini açıkça görme fırsatı yakalarlar. Forchon Baba'nın torunları ormanda malikânede çalışan on üç yaşındaki bir kızı kandırmaya çalışmış ama başaramamışlardır. Bu yüzden onu dövmeye kalkışmışlardır. Eğer Kontes ve diğerleri yetişmeseydi de kızın başına pek de iyi şeyler gelmeyeceği bellidir.
Malikânenin etrafında köylülerin yağma yapmaması için büyük emek harcanır. Sadece gerçekten fakir olanlara artan ekinlerden faydalanma hakkı verilir. Kendi malıymış gibi malikâneyi kullanmaya alışmış olan halk, bu durumu kabullenmek istemez. Bekçilerden kaçmanın bir yolunu ararlar.
Forchon Baba'nın kızının ve damadının yönettiği bir meyhane köylülerin toplanma yeridir. Tonsard ailesinin sözlerine önem verir köylüler. Bu yüzden de bu olaylar Grand-I-Vert isimli meyhanede konuşulur. Bazıları mahkemeye başvurmaları gerektiğini, bazıları diğer büyük kişilerden yardım almaları gerektiğini söyler. İçlerinde eğer kendisini açığa vermezlerse seve seve Kont'u öldürebileceğini söyleyen bile vardır.
Alınan kararla köylüler, Kont'un etrafını sararlar. Artık onu abluka altına almışlardır. Ardından Kont'un muhafızını öldürürler. Kont, Paris'ten bu işi araştırması için adam getirtir ama katil bir türlü bulunamaz. Köylüler, katili aralarında saklar.
Kont öleceğinden korkarak malikânesini satmaya karar verir. Sonunda köylülerin isteği oluyordur. Burjuvalar malikâneyi satın alır. Kont orduya geri döner ve ölür. Gazeteci Emile Blondet, yazdığı kitapları yayımlar. Köy halkı sonunda rahata kavuştuklarını düşünürken yanıldıklarını anlar. Durumlarında değişen hiçbir şey olmaz. Birlik olmayı bilmedikleri için kaybeden tarafta yer almak zorunda kalmışlardır. Burjuvalar ise bu kirli oyunun kazananı olmuşlardır.
Benim kitap hakkındaki görüşüm:
Avrupa edebiyatının realizm yaratıcısı olarak kabul edilen Balzac, bu kitabıyla sizi bir tablonun içine çekiyor. Vivaldi'nin Dört Mevsim'i arkada çalarken okunması gereken bu kitap, tüm detaylara hakim olabilmeniz için her olayı anlatıyor, her nesneyi betimliyor. Başlarda sıkıcı gelse de su samuru olayından sonra kitap hız kazanıyor. Eğer realizmin bir kitapta nasıl işlenebileceğini merak ediyorsanız Balzac'ın Köylüler'i bu konuda kesinlikle bir başyapıt niteliği taşıyor.