Bütün Çocuklar İyidir

Bütün Çocuklar İyidir
Kitabın Yazarı:Nihan Kaya Kitap Türü:Kişisel Gelişim Yayınevi:İthaki Yayınları Yayınlandığı Yıl:2019 Sayfa Sayısı:72 ISBN:9786057762009 Kitap Puanı:8.2 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al KitapYurdu:88,20 TL D&R:140,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

8.2
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Bütün Çocuklar İyidir - Nihan Kaya

Kitap Türü:Kişisel Gelişim

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Bütün Çocuklar İyidir Özet

Nihan Kaya’nın İyi Aile Yoktur ve İyi Toplum Yoktur serisinin son kitabı olan Bütün Çocuklar İyidir çocuklara ve içimizdeki çocuğa sesleniyor. Nihan Kaya’nın en büyük iddiası da kötü çocuğun olmadığı ve eğer bir çocuk kötü bir harekette bulunuyorsa bunun sebebinin çevresinin çocuğa yaklaşımından kaynaklandığını ileri sürmektedir.

Eserde yanlış ya da abartılmış his, duygu olmadığını bir duygu yaşanıyorsa bunun dikkate alınması gerektiğinden bahsediliyor. Günümüzde sık sık dilimize yansıyan çevremize, sevdiklerimize ve hatta zaman zaman kendimize bile kullandığımız “bunda üzülecek-korkacak bir şey yok, yanlış hissediyorsun bence, biraz abartıyor olabilir misin?” vb. cümlelerin bir çeşit istismar yöntemi olduğuna değiniliyor. Hislerimizi göz ardı ettiğimizde kötü hissetmemize neden olan temeldeki sorunu kaçırdığımızı bu sebeple de önce hislerimizi anlamamız gerektiğini ifade ediyor.

Günümüz ebeveynlerinde ailelerinde sık sık rastladığımız ve neredeyse herkesin hastalıklı bir şekilde sarıldığı “biz” olgusuna da vurguda bulunuluyor. Kendimiz dışındaki her insan bizden ayrıdır ne kadar yakın olursak ne kadar seversek sevelim herkes bambaşka bireylerdir. Ayrı bireyler olmak aile birliğine zarar vermez, tam tersine bu birliği daha güçlü ve sağlıklı hale getirir. Ne kadar ayrıysak o kadar iyi birleşiriz. Bu bana kendimizi annemizle, babamızla aşırı özdeşleştirdiğimiz gerçeğini anımsatıyor. Ebeveynlerimizin gerçekleştiremedikleri hayalleri, sahip olamadıkları statüler, meslekler, mal varlıkları, yapamadıkları mutlu evlilikler gibi pek çok şeye kendi ideallerimiz gibi sarılıp bir ömrü harcıyoruz oysa tüm bunların zaten harcanmış bir hayat sonucu elde kalanlar olduğunu ve bizim yaşamımızın bu hayattan apayrı yeni bir yaşam olduğunu kaçırıyoruz.

Saygı ve itaat kavramları arasındaki ince çizgiyi kavrayamıyoruz. Hiç abartmadığımı düşünerek söyleyebilirim ki her ebeveyn çocuğundan saygı adı altında itaat bekliyor. Saygı karşılıklıdır. İtaat ise tek bir yöne hizmet eder. Çocuklardan içeri girerken kapıyı çalmalarını isteriz, peki biz onların odasına girerken kapıyı çalıyor muyuz? Biz bunu yapmazsak çocuk doğru davranışı yapmayı nasıl öğrenecek. İtaat duygusu hepimize yerleşmiştir. Ebeveynlerinizi düşünün bizi hep mutlu mu ediyorlardı, hep doğru mu davranıyorlardı? Batırdıkları işler, kaybettikleri paralar, kötü yapılan yemekler, unutulan görevler, hakaret içeren cümleler, yüksek sesle gerçekleştirilen konuşmalar… hemen hemen hepimiz bunları yaşayıp şahit olduk buna rağmen ebeveynlerimize tek kelime edip kaş bile çatamadık oysa biz çocuklar bir hata yaptığımızda karşılaştığımız davranış biçimi ne oldu? Biz çocuklar diyorum çünkü hepimiz çocuktuk ve içimizde hala o küçük çocuğu taşıyoruz. Bugün istemediğimiz bir durumu, davranışı reddederken suçluluk hissediyoruz oysa bunu yapmak karşıdaki kişiye zarar vermediği sürece en doğal hakkımız. Peki neden böyle hissediyoruz? Çünkü içimize yerleşmiş bir itaat duygusu var ve bizden istenileni yerine getirmediğimizde suçluluk hissediyoruz.

Şimdi gelelim tüm bunların farkında olduğumuz halde neden çocuğumuza ve kendi içimizdeki çocuğa daha doğru davranamıyoruz? Çünkü olayları yetişkin gözüyle değerlendirmeye alışkınız ve çocukluğu yeterince anlayamıyoruz. Çocukluğumuzu anlamaya çalışırken bir yandan da anne-babamızı anlamaya çalışmamalıyız. Önce kendi acımızı tanımamız gerekir. Bu onları suçlamak değil kendi acılarımızı başka her şeyden bağımsız değerlendirebilmek. Ebeveynlerimizden ayrışabilmek. Onları anlamak ve affetmek önemli fakat onları affedeceğim diyip acılarıyla özdeş olursak çıkmaza girip kendimizi daha da suçlu hissedebiliriz. “Annemin zaten yeterince zor bir hayatı vardı, bir de ben ona zorluk çıkarıyordum. İşten başını kaldıramıyordu ki benimle nasıl ilgilensin benim için çalışıyordu. Ben de durmuş annemin davranışlarını sorguluyorum.” İşte yeni bir suçluluk duygusu, işte çocuğumuza karşı geliştirdiğimiz; “ben yaşadım bir şey olmadı sen de idare edebilirsin” yanılgısı.

Kitap kısa kısa bölümlerden oluşuyor, hem çocukların hem de yetişkinlerin okuması için uygun bir dili mevcut. Sevgili Nihan Kaya’nın üçlemesini mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Bu eser de hem yetişkinler hem de çocuklar için oldukça iyi bir kaynak.

Editör: Ceren Kozalıoğlu

Bütün Çocuklar İyidir Soruları ve Cevapları

Bütün Çocuklar İyidir kimin eseri?

Nihan Kaya

Bütün Çocuklar İyidir türü nedir?

Kişisel Gelişim

Bütün Çocuklar İyidir kaç sayfa?

72

Bütün Çocuklar İyidir Yorumları

ben roman sanıp almıştım ama anne olarak içinde güzel bilgiler buldum

30-09-2023 09:44