Tezer Özlü, Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı muhteşem eserinde içsel yolculuğunun, yani kendinin, yaşamın ucuna yolculuğunun hikayesini sunuyor okura. Almanca dilinde yazıp, daha sonra Türkçeye çevirdiği eserinde, kendi yolculuğumuza sürüklüyor bizleri.
Tezer Özlü, yerleşik bir insan olmayarak yaşamış. İtalya, Almanya, Çek Cumhuriyeti demeden kendini aradığını anlattığı kitabında, esinlendiği, en sevdiği yazarlardan parçalar da taşıyor Tezer Özlü. Franz Kafka, Cesare Pavese, Italo Svevo gibi birçok yazarın eşlik ettiği içsel yolculuğunda, bizleri hüzünlü bir hikaye bekliyor aslında. Yolculuğunda yanından ayrılmayan iki şey ise, diş ve baş ağrıları Özlü'nün. Her kelimesi ayrı bir mana içeren çığlıklara dönüşüyor adeta. Başladığı andan itibaren okuyucuyu içine çeken anlatım tarzı da büyülüyor yazarın.
Tezer Özlü kitabında Pavese'den alıntılara da bol bol yer vermiş. Pavese'nin etkilendiği bir yazar olduğu su götürmez. Aynı zamanda kitabın son bölümünde Pavese'nin intiharına yer vermiş Türk edebiyatının gamlı prensesi. Bir gazetenin küçük bir köşesinde yer verdiği intihara, Özlü kitabında büyük bir yer vererek protesto ediyor adeta.
Tezer Özlü'nün bir diğer yolculuk arkadaşı ise trenler tabii ki. Trenler, onu kendi içine götüren araçlar değil yalnızca, bir nevi yol arkadaşı da. Ağlamalarına, gülmelerine, diş ve baş ağrılarına ortak olan tek varlık.
Özlü'nün tek başına kaldığı otel odaları da yolculuğunun başka bir tanığı oluyor Özlü'nün. Uyku bozuklukları, bir türlü dinmek bilmeyen baş ağrıları, hepsine tek tek şahit oluyor bu odalar. Özlü'nün de dediği gibi,
"Her zaman yabancı insanlar bize dostlarımızdan daha çok sunan, veren kişiler. Öyleyse yaşamımızı neden yabancılar arasında geçirmiyoruz?". Mesela yabancı otel odaları, yabancı kentler, yabancı sokaklar, yabancı yollar gibi?
Kitaptan altını çizme gereği duyduğum cümleler ise şöyle:
"Duygular, duygular, duygular. Bırak kentleri, bırak yapıların görkemini, yoksulluğunu, bırak yolları, istasyonları, insanları, yabancıları, sevdiklerini, çocukluğunu, ölen uzaktaki insanlarını, bırak, bırak, bırak içinde seni kemiren seni bırak. Bak nerelere varıyor gökyüzü. Hangi zamanlara. Hangi sonsuzluğa. Git."
"Gitmekten yılmayacağım. Kentlere gitmek, kocalara gitmek, geri dönmek, ülkelere gitmek, tımarhaneye gitmek, gene gitmek, gene gelmek, hiçbir şey yıldırmayacak beni. Yaşamı, GİTMEK olarak algılıyorum."
"Her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu."
"Duvarlar yaşamımızdaki mezarlar mı?"
Yazan: Miraç Elif Kanbay
Yaşamın Ucuna Yolculuk Soruları ve Cevapları
Yaşamın Ucuna Yolculuk kimin eseri?
Tezer Özlü
Yaşamın Ucuna Yolculuk türü nedir?
Deneme, Günlük / Anı
Yaşamın Ucuna Yolculuk kaç sayfa?
126
Yaşamın Ucuna Yolculuk Yorumları
eski bir kitap olduğu için şimdi biraz yetersiz kalıyor ama güzel anlatmış
31-03-2015 20:19
yaşanmış hayat tecrübeleri her zaman ilgimi çekmiştir o yüzden çok güzel bir eser
14-12-2015 10:03
farklı yazarların tarzlarını birleştirip kendi gezi kitabını yazmış genel olarak güzel bir anlatımı var
18-12-2015 21:07
harika bir kitap, onun varoluşuna, daha doğrusu varolamayışına tanıklık ederken, kendi varoluşunuzu da sorguluyorsunuz. anlam kokan, edebiyat kokan bir eser. şiddetle tavsiye ederim.
20-02-2016 23:40
yaşamın ucuna yolculuk özet güzel olmuş işime çok yaradı teşekkür ederim
20-08-2019 12:49
yaşamın içinde yolculuk kitabının yazarı hakkında detaylı bilgi verir misiniz
14-04-2022 14:21
bana hitap eden bir kitap olması zor okuyup bitirdim
20-01-2023 21:49
harika bir kitap alıntı yapabileceğiniz bir çok harika cümle var
23-10-2023 22:54
orjinal adı auf dem spur eines selbsmords tercümesi biraz sorunlu almanca bilenler orjinalini okusun