Kitap Türü:Beslenme DiyetOrjinal Adı:Grain BrainÇeviren:Hadiye Deniz Ülker
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
Tahıl Beyin Özet
Ünlü nörolog David Perlmutter, eserinde tıp dünyasının henüz bir karar birliğine varamadığı ve günümüzde olmakla birlikte asırlardır bu konuda süregelen bir tartışma kaynağını açıklamaya girişiyor. Kitap boyunca asıl anlatılmak istenen “Karbonhidratların beynimizin birincil düşmanı olduğu ve sağlıklı yağların beynimizin sevgilisi dostu olduğudur. “
Karbonhidratların epilepsi, DEHB, bunama, baş ağrısı, cinsel isteksizlik vb. birçok hastalığa yol açtığını iddia ediyor. Burada asıl çarpıcı olan zararlı-sağlıklı karbonhidrat olarak nitelendirilen bir sınıflama olmadığı tam tahıllıdan çavdarına yulaf ezmesinden nohutuna buğdayından çavdarına kadar daha birçok karbonhidratın sinir sistemimize saldırdığını araştırmalarla desteklemektedir. Bu sağlıklı olarak nitelendirdiğimiz karbonhidrat kaynaklarının içerdiği glutenin doğal bir yapıştırıcı görevi gördüğü ve besinlerin sindirilip kana karışmasını sekteye uğratabildiğini sindirimi tamamlanmayan bu gıdaların bağırsakta hamurumsu kalıntılar bıraktığını ve bu kalıntıların da bağışıklık sistemini alarma geçirdiğini ifade etmiştir. Böylece ince bağırsağın iç çeperinin hasara uğramasına neden olacaktır. Bu hasar da bizlere çeşitli rahatsızlıkları olarak dönecektir.
En umut verici iddiası beynimizin kaderinin yalnızca genlerimizin elinde olmadığı iddiasıdır. Beynimizin kaderini her şeyden önce tükettiğimiz besinler belirlemektedir. Yazar, gluten içeriği düşük yağ ve protein içeriği yüksek bir diyetle yukarıda belirttiklerimiz de dahil bir sürü hastalığı kısa bir zaman içerisinde tedavi ettiğini dile getiriyor. Fakat önemli olanın tedavi etmek değil önemli olanın bu hastalıklara hiç yakalanmamak olduğunu da altını çize çize belirliyor. Bu sebeple bizlere bu kitap aracılığıyla ulaşarak doğru bilinen yanlışları, yanlış bilinen doğruları yeniden gün yüzüne çıkarıyor.
Şeker ise baş düşmanlardan biri olarak nitelendiriliyor. Hatta öyle ki meyvenin içindeki şeker bile bizler için risk teşkil ediyor. Bir porsiyon meyvenin içindeki şekerinin günlük şeker alımının üst sınırını oluşturduğu iddiası ise oldukça çarpıcıdır. Normal sağlıklı hücrelerin insülin hassasiyeti yüksektir. Ancak ısrarlı glikoz alımı sonucunda sürekli yüksek insülin seviyelerine maruz kalan hücreler yüzeylerindeki insülin resöptörlerinin miktarını azaltarak bu duruma uyum sağlarlar. Yani hücrelerimiz insülüne duyarsızlaşır. Bu durum hücrelerin insülini umursamayarak kandaki glikozu bünyelerine almakta başarısız olmalarına neden olan insülin direncine sebep olur. Pankreas da bu duruma daha çok insülin salgılayarak yanıt verir. İşte anlattığım bu süreç Tip-2 Diyabete varabilecek kadar klinik bir sorun oluşturur.
Metabolizmamızı karbonhidratlar yerine protein ve yağla çalıştırırsak kolayca ve kalıcı kilo verebilir, daha enerjik olabilir, daha iyi uyuyabilir, daha yaratıcı olabilir, daha iyi hafıza ve düşünme becerisine sahip olabilir. Daha da önemlisi tam korumalı bir beyine sahip olacak olmamızdır.
Bu kadar yağdan vs. bahsetmişken bir diğer oldukça çarpıcı iddiayı açıklayalım. Kolesterol düşmanımız değildir. Kolesterol, nöronların işlevselliğini devam ettirebilmesi için hayati değer taşır ve beyin için çok önemli bir besin maddesidir. Tereyağ ve yumurta gibi kolesterolü yükselttiği düşünülen besinlerin beslenme düzeninde bol bol yer alması gerektiğini çünkü bu besinlerin üçte ikisi yağdan oluşan beynimizin en büyük dostu olabileceğini ifade etmiştir.
Kilo vermek ve egzersiz bizleri herkesin de bildiği gibi çeşitli rahatsızlıklarda korumaktadır. Hatta Bir kişinin bel çevresi ne kadar genişse hastalığa yakalanma riski de o kadar fazladır. Diyet olarak da yağ ve kolesterol tüketerek gen haritamızı koruyabileceğimizi belirtmektedir. Yani zeytinyağı, yumurta, fındık, ceviz, fasülye çeşitleri, balık, az miktarda meyve ve günlük bir kadeh şarap vb. gıdalar bizler için harika bir beslenme düzenini ifade etmektedir. Ayrıca ketojenik diyetten, oruca kadar pek çok yöntemin vücuda neler katabileceğini detaylı olarak aktarmaktadır.
Oldukça kapsamlı hazırlanmış bir kitap olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Kitap içerisinde çeşitli listeler bulunmaktadır ve bu listeler bizlere sağlıklı yağlardan zararlı tahıllara kadar tüm besinleri örneklemektedir. Yazar sağlıklı yaşama dair bildiği tüm reçeteleri bu kitapta toplamıştır. Hayatınızı düzene sokmak ve beyne dost bir yaşam sürmek için yapılması gerekenleri adım adım anlatmış ve bir yol haritası da sunmuştur. Ayrıca kitabın sonunda oldukça leziz yemek tarifleri de mevcuttur. Size uygun olup olmadığını bilemem. Birkaç nokta dışında benim genel olarak faydalı ve uygulanabilir noktalar mevcut. O birkaç nokta da belki vazgeçemediğim pizzalar, tatlılar ve tahıllar yüzündendir 😊 Vücudumuz bizim en değerli hazinemizse iyi bir yaşam sürmek için ona iyi bakmak zorundayız. Kendimizi nasıl görüyoruz ve görmek isteriz? İşte bu iki cevap arasındaki fark oldukça önemli. Tabi ki bu soruların yanıtı yalnızca fiziksel olamaz. Daha pratik düşünmek, daha iyi bir hafızaya sahip olmak, daha olumlu bir ruh haline sahip olmak ve daha iyi uyanmak uyumak vb. şeklinde olabilir.
Tıbbi terimlerin fazlalığı okumayı zorlaştırsa da genel olarak herkes tarafından anlaşılabilir bir eser olduğunu belirtmeliyim.