Eser, şairin 40 adet seçme şiirlerinden oluşmaktadır. Bu şiirler 5 ayrı bölüm altında verilmiştir.
YARADANA MEKTUPLAR / 1941
1- CAN ERİĞİ
Can eriği, Eyüboğlu’nun şiirinde rengiyle, tazeliğiyle yaşamı simgeler. Baharla beraber doğanın yeşile bürünmesi gibi insanoğlu, bu erik gibi can vericidir. Bu can vericilik geçicidir. Elbet bir gün toprağa karışacaktır.
2- OĞLUM MEHMED’E
Oğlu Mehmet’e şair, kocaman bir gökyüzü sunar. Şiirin ilk bölümünde umut varken ikinci bölümde bu umudun bitişini görürüz. İkinci bölümdeki “kırık ayna” imgesi bir bütünün nasıl dağıldığını gösterir. Gökyüzüne başımızı kaldırıp baktığımızda bir bütünlük görürüz. Fakat kırık bir aynadaki görüntü bütünlük içermez. Bütünlüğün içerisindeki parçacıkları görürüz.
3- HELE BİR BAŞLASIN
Şiirde kronolojik bir döngü verilir. Beklenen bir mevsim vardır. Bu mevsim yaz mevsimidir. Her şiirinde olduğu gibi bu şiirinde de renklere yer verir. Gökyüzü; mavi, orman; yeşil, portakal kabuğu ve şeftali; turuncu, toprak; kahverengi renklerdedir. “Şeftalilerin iri kalçaları”imgesiyle bir kadın silüeti çizmiştir.
4- BİR ŞAHİT ARANIYOR
Şair; erik ağaçlarını, yıldızları, dağları, yolları ve türküleri yaşadığına dair şahit tutar. Aslında okuyucuya ne kadar dolu bir yaşantısının olduğunu anlatır. Çünkü insanın yaşadıkları anlar yegane şahitlerdir. Şiirde; yeşil, kırmızı, sarı gibi renkler kullanılmıştır.
5- YAR YÜREĞİM YAR
Şair; şiirde farklı bakış açılarıyla görebilmeyi hedeflemiştir. Bunun için olaylara bir ideoloji baskısı altında bakmayıp sadece insan sıfatıyla bakmayı ister. Kırmızı, mavi renkler kullanılmıştır. Dili açık anlaşılır bir dil olmakla beraber yoruma açık bir şiirdir.
KARADUT / 1948
İnsanın hayata üryan gelip kirli gittiğini anlatır. Mavi, yeşil kırmızı renkler şiirde kullanılmıştır.
6-KARINCA KADERİNCE
Eyüboğlu’nun kendi dünyası anlatılmaktadır. Hayatın nasıl yaşanması gerektiği üzerinde durur.
7-PARAMPARÇA
Eyüboğlu’nun bu şiirinde de onun iç dünyasını görürüz. Kendi hayatını, kâinata düşüp paramparça olmuş bir aynaya benzetir. Bu ayna parçalarını zaman geçse de hala paramparçadır. Aslında Eyüboğlu, kendisini sürekli bir döngüde gelişim halinde gördüğünü anlatmak istemiştir.
8-SARHOŞUM
Şair, sarhoşluğuyla kendinden bir ben yaratır. Sarhoşluğun insanı düşünmek zorunda bırakmaması, nara atması için toplumdan çekinmek zorunda kalmayışını anlatır. Yunus Emre’ye atıfta bulunan yazar sarhoşluktan ve bunun getirdiği özgürlükten memnundur.
9-ERİMEK
Şiir 5 dizeden oluşur. Sarı, kırmızı, mor şiirde kullanılan renklerdir. Erimek kelimesinin birçok anlamı vardır. Şiirde rastladığımız en belirgin anlamlar ise; tükenmek ve karışmaktır. Hayat da bizi karıştırıp öğüten değirmendir.
10-KÖROLASI
Şair, yaşamak için geldiğimiz şu kısacık dünyadaki çetrefilli yolları anlatır. “Körolası” diye bahsettiği dünyadaki düzendir. Üç günlük yaşamaya gelen insan, aslında bela yağmuruna yakalanmıştır.
11-BİR YAZ GEÇTİ
Güzel günler hızlı bir şekilde ilerler. Yazarın geçirdiği yaz mor renkli bir yazdır. Yaza olan özlemini anlatır.
12-KARADUT
Karadut, şiirde bir kadın olarak tasvir edilir. İsminden de anlaşılacağı gibi esmer tenli bir kadındır. Yazar, şiirde bu esmer kadına aşkını dile getirir.
13-SİTEM
Şiir, aşka olan sitemi aynı zamanda duyulan hasreti anlatır.
14-HÜZÜN GELDİ
Bir şeyin hiçbir zaman eskisi gibi kalmadığını anlatır. Hatta gökyüzündeki bulutların bile değiştiğinden yakınır. Hüzün, evimizin daimi misafiridir. Geldiğinde yeri başköşedir. Bu ağır misafir, eve ne zaman gelse insanların gözüne yağmur yüklü bir bulut oturur.
15-GİTTİ GİDER
Hayatın ve anların, zaman değirmeninin içinde öğütülüşünden ve buna insanın engel olamayışını anlatır.
16-KARA SEVDA
Şiire baktığımızda bir zıt kelimeler göze çarpmaktadır. Güzel şeylerin zahmeti anlatılır.
17-KARADUT 2
Yazarın bir kadını tasvir ettiği şiirin ikincisidir. Karadut’a olan aşkını dile getirir.
18-BİR GEMİ VARDI
Geçmişin iyiliği ve güzelliğinden bahseder. Eskiden o gemi iyi insanlar ile tatlı tatlı giderken savaş çıkınca yolcukların kesilişini anlatır.
TUZ / 1952
19-YOLLARA YOLLARA
Şiirde ölüme yakalanmadan, yaşlanmadan önce yollara çıkıp seyahat etmeyi anlatır.
20-BİR PORSİYON DÜNYA
Günlük hayattaki rutinlerin boşuna oluşu üzerine durur.
21-İNSAN KASİDESİ
İnsanın bir tarafı tatlı bir tarafı zehir gibidir. İnsanın tek bir yönünün olmadığı üzerine durulur..
22-EREN’E MEKTUP
Eren, Bedri Rahmi’nin eşidir. O da kendisi gibi ressamdır. Bu şiiri eşi Eren’e ithaf etmiştir. Şiirde insanın bir ağaç misali verdiği meyveden bahseder.
23-SAKAL MAKAL YAHUT AFERİN OĞLUM AHMET BU YOLDA DEVAM ET
Yurtdışından gelen Türk aydınının Mahmut Makal’ı küçümsemesi üzerine yazdığı kısa bir şiirdir. Kitapta şiirin sol tarafında Bedri Rahmi’nin Paris’ten gelen Türk aydınını resmi vardır..
24-YAZMA DESTANI
Yazma sanatını ayrıntılarıyla anlatır. Geleneksel ve modern Türk sanatını birleştiren yazar bu şiirinde de renkler olmaz ise olmazıdır.
25-TÜRKÜLER DOLUSU
Bu şiirinde memleket sevgisini, türkülerimizi şiirinde işlemiştir.
26-SEVDA ÜSTÜNE
Bedri Rahmi, bu şiirinde sevgi ile ilgili çarpıcı söylemlerde bulunur. Şiirde asıl anlatılmak istenen sevginin bireyselliğinden çıkıp bu sevgiyi çoğaltabilmektir.
MERHABA YEŞİL / 1956
27-MERHABA YEŞİL
Şiirin adından da anlayacağımız gibi yeşil renk, şiirde en hakim olan renktir. Yeşil kıyamet, yeşil yağmur şiirdeki imgelerdendir. Genel bakımda şiirde iyimserlik sezilir.
28-447 TIRNAK NUMARALI BEYAZ AT
At, üzerinden hayvan sevgisi anlatılmıştır.
29-ÇAKIL
Şiirde sevginin beraberinde getirdiği umuttan bahsedilmiştir.
30-İSTANBUL DESTANI
İstanbul’un güzelliği, çiçekleri, sokakları tasvir edilir. Şair, İstanbul’un şairlerinin adını anmadan geçemez. Orhan Veli, Sait Faik gibi yazarlardan bahsedilir. Şiirin yanında Orhan Veli’nin uyuduğu resmi verilmiştir.
BİGÜZEL / 1969
31-ÜÇ DİL
Dil bilmenin önemi üzerinde durulmuştur.
32-BİGÜZEL
Şiir dört dizeden meydana gelir. Aşkı anlattığı kısa şiiridir.
33-DENİZ TÜRKÜSÜ
Denizin bereketiyle maddi ve manevi değerleri üzerinde durulmuştur..
34-TAŞLAR
Şiir, hikâyemsi bir üslûp ile yazılmıştır. Kâbe yapımında kullanılmak üzere yola çıkan taşların, Kâbe’nin bitimini duyup üzülmesiyle son bulur.
35-ÜRGÜP
Ürgüp’ün tarihini, mimarisini tasvir etmiştir.
36-ÂŞIK VEYSEL’E SELAM
Şiir Âşık Veysel’in yedi yaşında çiçek hastalığından iki gözünü kaybetmesi ve sanatını saz ve söz ile ilmek ilmek işlemesini anlatır. Âşık Veysel’in şiirleri saz ile vücut bulmuş ve sahicidir. Eyüboğlu, ressam kişiliğini bu şiirinde de ortaya çıkarır. Şiirinde renkleri çağrıştıran kelimeler kullanarak şiiri renklere boyar. Âşık Veysel adına şiir yazması onun halka önem verdiğini de gösterir. Şiir herhangi bir ölçü ile yazılmamış, serbest nazım kullanılmıştır.
37-ARKADAŞ DÖKÜMÜ
Şiirde pamuk ipliğine bağlı dostluklar anlatılır.
38-GİTTİ GİDECEK
Sevmeyi ve onun getirdiği cefayı anlatır.
39-MAVİ TOHUM
Şiirde “mavi tohum” bir imgedir. Umudu temsil etmektedir.
40-SELAM İLE HARAM
Gidenler gelenin yerini doldurur fakat dünya bir kısır döngü içerisinde olmamalıdır. Gelenler gidenlerin bıraktığı iyi şeyleri devam ettirmeli kötülükleri ise ortadan kaldırmaya çalışmalıdır.
DEĞERLENDİRME
Bedri Rahmi Eyüboğlu, ressamlığının yanında şairliğiyle de tanınır. Eyüboğlu, Paris’ten döndükten sonra anayurdunda dersler verir. Seramik, hat sanatı, yazma sanatı, heykelcilik gibi bir çok dalda eserleri vardır. Resimlerinde Batı’dan edindiği yöntem ile Anadolu’yu birleştirir. Şiirlerinde ise halk, Anadolu izlenimleri, renkler, meyveler önemli yer tutmaktadır. Deneme, gezi türünde eserleri de vardır. Şairin, şiir seçkilerinin olduğu bu kitapta şairi dinleme şansı buluyoruz. Şiirle kalın.
Yazan: B. Öğretmen
Seni Düşünürken Bir Çakıltaşı Isınır İçimde Soruları ve Cevapları
Seni Düşünürken Bir Çakıltaşı Isınır İçimde kimin eseri?
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Seni Düşünürken Bir Çakıltaşı Isınır İçimde türü nedir?
Şiir
Seni Düşünürken Bir Çakıltaşı Isınır İçimde kaç sayfa?
86
Seni Düşünürken Bir Çakıltaşı Isınır İçimde Yorumları
tam bir basucu kitabi yada tatil kitabi yavas yavas sindirerek okumak lazim o zaman cok keyif veriyor