Kitleler Psikolojisi

Kitleler Psikolojisi
Kitabın Yazarı:Gustave Le Bon Kitap Türü:Psikoloji Yayınevi:Dorlion Yayınevi Yayınlandığı Yıl:2023 Sayfa Sayısı:180 ISBN:9786052497234 Kitap Puanı:7.5 / 10 | Yorum: 2

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al KitapYurdu:110,60 TL D&R:158,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.5
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Kitleler Psikolojisi - Gustave Le Bon

Kitap Türü:Psikoloji

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Kitleler Psikolojisi Özet

Fransız Devrimi, Paris Komünü ve ardından gelen ayaklanmaların; milliyetleri, meslekleri ya da cinsiyetlerine bakılmaksızın her türlü topluluğu ifade eden kitlelerin, kurucu ve yönetici olan entelektüel aristokrasi sınıfının yerini almakta olduğunun işareti sayan Gustave Le Bon, 20. yüzyılı “kitleler çağı” olarak tanımlar ve birçok tarihsel, ekonomik olayın açıklığa kavuşması için kitlelerin psikolojisini irdelemenin önemine dikkat çeker. 1895’te yazdığı ve hala tartışılagelen, kitleleri Jung’un insan psişesinin üçüncü katmanını oluşturduğunu iddia ettiği ırka dayalı kolektif bilinçdışı zemininde incelediği bu eserinde, G. Tarde, F. de Coulanges, T. B. Macaulay, H. Taine, E. Renan ve H. Spencer’in görüş ve düşüncelerinden de sıklıkla yararlanmıştır.

Le Bon, ırkları üstün ve aşağı olarak ayırarak Hint-Avrupa kültürünü üstün beyaz ırkın en büyük temsilcisi sayan Arthur de Gobineau’dan etkilenmiş, ırk anlayışını Anglosaksonların üstünlüğü üzerinden temellendirmiştir. Ona göre son derece güçlü bireysel bağımsızlık duygulara sahip Anglosaksonların tam zıttı olan Latinler ise otoriter, hoşgörüsüz, daima güçlüden yana olma eğilimleri nedeniyle çöküşlerine gün be gün yaklaşmaktadır. Üstelik uyguladıkları eğitim ve öğretim yöntemleriyle her an başkaldırmaya hazır proleter ordular yaratmakta ve “sosyalizmin tehditkâr istilasına” odun taşımaktadırlar. Bu bağlamda modern döneme kadar sadece egemen sınıfa ait olan ve siyasal mekanizmaları kontrol edebilmeyi sağlayan oy kullanma hakkını elde etmiş olmaları da sosyalist kisvesi altında ortaya çıkan yok oluşu hızlandıracaktır. Le Bon’un Fransız hükümetinin İl Müdürlüğünde çalışan babası sayesinde iyi bir eğitim almak, hayatı boyunca yaptığı tüm çalışmalar için gerekli maddi imkanlara ve zamana sahip olmak gibi ayrıcalıkları, onun modern demokrasiyi yıkıcı, monarşi ya da oligarşiyi ise yapıcı olarak görmesinin önemli nedenlerinden biri kabul edilebilir.

Yaptığı sefalometrik mukayeselerle kadın beyninin erkek beynine oranla daha küçük ve hafif olmasını erkeğin, kadından daha zeki olmasının kanıtı sayan Paul Broca’nın öğrencisi Le Bon, aynı nöroseksist bakış açısıyla beyin yapısı itibariyle gorile benzettiği kadınları aşağı ırk olarak görmüş; vefasızlıklarının, vahşilik ile aşırılıklara yakınlıklarının ve çabuk etki altında kalmalarının neticesinde destek verdikleri kişilere, eninde sonunda Tarpeia Kayasından atılmayı tattıracaklarının altını çizmiştir. Bu bağlamda Le Bon’a göre en kadınsı karaktere sahip olanlar yine Latin kültüre sahip ülkelerdir.

Le Bon’a göre ırk dışında kitlelerin inanış ve fikirlerinin temelindeki diğer etkenler ise gelenekler, zaman, politik-toplumsal kurumlar ve eğitimdir. Ancak bu etkenlerde de ırkın büyük belirleyiciliği vardır. Anglosakson bir ülke olan İngiltere güçlü bir karakteri olduğu için monarşik bir rejimle yönetilmesine rağmen dünyanın en demokratik ülkesiyken Hispanik devletler cumhuriyetçi görünse de en ağır despotizmle savaşmaktadır. İngiltere hakkında yaptığı tespitinde sadece bir ABD gazetesi ve dergisini referans alması üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir ayrıntıdır. Eğitim konusunda ise yaptığı Anglosakson ve Latin karşılaştırması oldukça yerinde olmasına rağmen bu tespitlerin büyük kısmının Hippolyte Taine’e ait olması dikkat çekicidir.

Ona göre kitlelerin duygularına ve ahlakiliğine, fikirleri, muhakemeleri ve hayal güçlerine, tüm inanışlarının büründüğü dinsel biçimlere, fikir ve inanışlarının anlık ve uzak etkenlerine hâkim olan önderler zeki olup olmamaları fark etmeksizin sistemin tepe noktasına otururlar. Ancak bu önderlerin unutmamaları gereken en önemli şey, kitlelerin güçlerini kaybetmek üzere olduğunu gördükleri önderlerini bir yenisiyle değiştirmeye her daim hazır olmasıdır.

İnsan sosyal bir varlıktır, dolayısıyla yaşamını idame ettirmek için bir topluluğa dahil olmak zorundadır. Bu da onu her daim herhangi bir kitlenin parçası yapar. Le Bon da çalışmasının yayımlanmasına kadar olan elli dört yıllık yaşamı boyunca homojen veya heterojen farklı kitlelerin birer üyesi olmuştur. Bu bağlamda iddia ettiği gibi kitleleri oluşturan bireyler çok seçkin bilim insanları da olsalar, uzmanlık alanları dışındaki konularda kitlelerin dürtüsellik, hareketlilik, telkine açıklık, safdillik, duygularını uçlarda yaşama, hoşgörüsüzlük, muhafazakarlık gibi özelliklerini taşır, kolay manipüle edilebilir ve çoğunlukla verdiği hükümler gerçekten uzaktır. Dolayısıyla Le Bon’un bu çalışması özellikle arka planda hissettirilen elitist söylem ve bilişsel yanlılık nedeniyle “Ne kadar objektif?” sorusunu akla getirir.

Editör: Pınar Tufanlı

Kitleler Psikolojisi Soruları ve Cevapları

Kitleler Psikolojisi kimin eseri?

Gustave Le Bon

Kitleler Psikolojisi türü nedir?

Psikoloji

Kitleler Psikolojisi kaç sayfa?

180

Kitleler Psikolojisi Yorumları

üniversitede zoraki okudum kimseye de tavsiye etmem

07-06-2023 17:53

bu kitabı eklediğiniz çok güzel olmuş anlaması zor güzel makale fikir veriyor

25-03-2024 22:36