Cem Karaca, Fikret Kızılok tarafından şarkı olarak seslendirilmiştir. Toplumcu gerçekçi yazar olan Arif, bu şiirinde toplumun sorunlarına değinir. Kendi inandıklarını bu kadar zorluklar görmesine rağmen savunmaktan vazgeçmemiştir.
İÇERDE
Arif, 1951-1952 yılları arası mahkûm hayatı yaşar. Dışarı çıksa bile gözetimde olan şair zindan gibi bir hayat yaşar. Bu şiir böyle bir atmosferin ürünüdür. Arif , demir mahzenlerin ardından zamandan, dışarıdan habersizdir. İlk cümlesinde taşa, duvara, yastığa, zulasındaki resme seslenir. Aynı zamanda yalnızlık da şiirde baskındır. Hapishanede kendisini görmek isteyen görüşmeci yeşil soğan getirdiği için baharın geldiğini anlamaktadır.
KARANFİL SOKAĞI
Şiirde bir kadın tasvir edilir. Bu kadın Leyla Erbil olarak düşünülmektedir.
YALNIZ DEĞİLİZ
Şair bu şiirinde halkın çeşitli kesimlerinden insanlara yer verir. İşçiler, mahkûmlar, aşiret kızları ve onların yoksulluklarından bahseder. Şiirde birlik ve beraberlik hâkimdir.
MERHABA
Serbest nazımla yazılmıştır. İncesu’nun güzellikleri anlatılır. Bu güzellikleri anlatırken toplumsal yaraları da belirtmeyi göz ardı etmez. İncesu, yıllar önce temizlenerek kenarlarına beton duvar örülmüş bir deredir. Bu beton dere yüzünden çoğu insan bu saklı güzelliğin varlığından habersizdir. Devamında bu civarlarda yaşayan serçe ve kartalların heyecanına, askerlerin şafak saymasına şahit oluruz.
HANİ KURŞUN SIKSAN GEÇMEZ GECEDEN
Ahmet Arif’in yoğun anlam taşıyan büyülü şiirlerinden biridir. Ölüm, vuslat, ayrılık, yoksulluk, karanlık şiirindeki temlerinden bazılarıdır. Serbest nazım ile yazılmıştır.
AKŞAM ERKEN İNER MAPUSÂNEYE
Ahmet Arif, uzun bir süre hapishanede yatmıştır. Bu şiirini de yaşadıklarından hareketle yazmıştır. Hapishane ve mahkûm hayatını anlattığı bu şiirinde hissiyatlı bir gerçeklik yatmaktadır.
SUSKUN
Ahmet Arif, Leyla Erbil’e aşk mektupları yazar. Fakat Leyla Erbil’den mektubuna karşılık bulamaz. Tüm bunlardan sonra Arif, bu güzel şiiri yazmıştır. Arif bu şiirinde o kadar ileri gider ki yalnızlığın sesini bize dinletir. Yeşil, imgesiyle şiir aralarına umut serpiştirir.
AY KARANLIK
Şiirde baştan sona yalnızlık, gerçekçilik, karamsarlık, özlem ağır basmaktadır. Yazar, şiirde sevgiliyi betimlemiştir. Sevgilinin gözlerini “yangın mavisine” benzetir. Bu mavi; gökyüzü ve deniz mavisine benzememektedir. Aşkın şiddetini vurgulamaktadır. Sevgili ile arası bozuk olan şair onu kavuşmaya davet eder. El âlemi boş vermesini ne yaptıysa kendine yaptığını söyler.
VAY KURBAN
Toplumun alt tabaka insanlarının çaresizliğini anlatır. Onların ölümü bile farklıdır. Fukara ölümü derler buna. Zenginlerin ölümüne benzemez. Beklenmedik anda dayanır kapıya. Ölümün gözlerini mavi iki korku çiçeğine benzetir. Çaresizlik ile kolkola yürüyen ölüm buranın insanlarını korkutur.
UNUTAMADIĞIM
Şair, şiirinde baştan başa aşkı işlemiştir. Yalnızlıkta, aydınlıkta, karanlıkta sevdiğini düşünerek onu sevmektedir.
KARA
Bestelenerek “Gurup Ekin” tarafından seslendirilmiştir. Dostluk üzerine yazılmış bir şiiridir.
BU ZİNDAN, BU KIRGIN, BU CAN PAZARI
Yaşadığı mahkûm hayatının karamsar izlerini bu şiirinde işlemiştir.
UY HAVAR!
“Eyvah” anlamına gelmektedir. Kahramanlık konusunu işlediği bir şiiridir. Serbest nazım ile yazılmıştır.
ANADOLU
Anadolu’muzun geçmişine atıflarda bulunulmuştur. Bu atıflar; Havva, Nuh ile yapılmıştır. Atıflar yapılırken benzetme ve kişileştirmelerden de yararlanılmıştır. Şiirde yakınılan durum Anadolu’nun acı ile yoğrulması, yalnız kalması, değerinin anlaşılmamasıdır. Gerçekten de öyledir ki; Anadolu çileli yollardan geçmiş, bu güne kolay gelmemiştir.
LEYLIM - LEYLIM
Leyla Erbil’e yazdığı bir şiiridir. Aşk temalıdır.
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Şairin dünyayı kendine yok edip yeniden inşa ettiği bir şiiridir. En ünlü şiirleri arasındadır. Şarkı olarak da bestelenmiştir. Suavi, şarkı olarak seslendirmiştir. Arif’in kişiliği ve şiirleri arasında şeffaf bir bağlantı vardır. Onda hayal aramak yanlış olur. Sert gerçekleri tokat gibi yüzümüze çarpar. Gerçekten ve yaşadıklarından beslenen yazar bu şiirinde de mahkûm hayatının izleri vardır. Şiirde yalnızlık, karanlık, umut kavramları göze çarpmaktadır.
DİYARBEKİR KALESİNDEN NOTLAR VE ADİLOŞ BEBENİN NİNNİSİ
Yoksulluk, cahillik dile getirilmiştir. Adiloş yeni doğmuş bir bebektir. Törelere uyularak bu bebeğe üç gün süt verilmez. Aç bir insanın ne yapabileceği anlatılır. Ekmek kavramının önemi üzerine durulan bir şiiridir.
OTUZ ÜÇ KURŞUN
Şair, Muğlalı olayında otuz üç insanın sorgusuz öldürülmesini anlatır.
ÜÇ YÜREKTEN
Bu bölümde şairin ölümünden sonra ortaya çıkan şiirleri vardır;
KALBİM DİNAMİT KUYUSU
Şair bu şiirinde aşkla hareketle sosyal bağdaştırmalar kullanmıştır. Serbest nazım ile yazılmıştır.
ONUR DA AĞLAR
Mahkûm hayatın getirdiği toplumdan dışlanışı anlatır. Serbest nazım ile yazılmıştır.
YURDUM BENİM ŞAHDAMARIM
Yurt sevgisini anlatır. Serbest nazım ile yazılmıştır.
TUTUKLU
Şairin doğruları söylemekten çekinmediği ve bunun getirdiği mahkûmiyet anlatılır.
BASÜBADELMEVT
Şair bu şiirinde alışılmışın dışına çıkar. Din ile toplum kavramlarını işler.
RÜSTEMO
Anadolu’nun güzelliklerini anlatır.
KARA SEVDA
Hapishanedeki sessizlik, mahkûmluk anlatılır.
DEĞERLENDİRME
Ahmet Arif, Diyarbakır’da dünyaya gelmiştir. Arif’in yaşadığı sürgün, memleket ve insan sevgisini dokuduğu şiir iklimine çıkmıştır. Birçok şiiri bestelenmiştir. Tek eseri “Hasretinden prangalar eskittim” adlı şiir kitabıdır. En ünlü şiir kitapları arasındadır. Toplumcu gerçekçi bir şairdir. Şiirlerini toplum meselelerine yaslamayı seven Arif, serbest nazım ile şiirlerini yazmıştır.
Şiirle kalın…
Yazan: B. Öğretmen
Hasretinden Prangalar Eskittim Soruları ve Cevapları
Hasretinden Prangalar Eskittim kimin eseri?
Ahmed Arif
Hasretinden Prangalar Eskittim türü nedir?
Şiir
Hasretinden Prangalar Eskittim kaç sayfa?
184
Hasretinden Prangalar Eskittim Yorumları
bana sevgilim hediye etmişti ama keşke okuyup da hediye etseymiş sanırım gitmiş kitapçıda bulduğunu almış yine de güzel bir hediye
21-01-2022 13:07
böyle güzel böyle iyi bir dedemize sağolsun allah mekanını cennet eylesin annem çok severmiş ve hep takip edermiş