Git Kendini Çok Sevdirmeden

Git Kendini Çok Sevdirmeden
Kitabın Yazarı:Tuna Kiremitçi Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:Mona Yayınlandığı Yıl:2021 Sayfa Sayısı:208 ISBN:9786257220408 Kitap Puanı:7.6 / 10 | Yorum: 1

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:98,20 TL KitapYurdu:107,28 TL e-kitap,pdf,epub: *

7.6
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Git Kendini Çok Sevdirmeden - Tuna Kiremitçi

Kitap Türü:Yerli Romanlar

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Git Kendini Çok Sevdirmeden Özet

Arda, abisi Fırat ve ailesi Eskişehir’de yaşamaktadır. Fırat, İstanbul’da kolejde okumuş ve ardından eve dönmüştür. Fırat çok sıkıntılı görünmektedir. İstanbul’daki sevgilisi Esra’nın hamile kaldığını öğrenmiştir ve çaresizce Arda’dan yardım ister. Ailelerine tatile gittiklerini söylerler. Böylece hem para sorununu çözmüş olurlar hem de ne yaptıkları gizli kalmış olur. Burada onları Fırat’ın arkadaşı Ertuğrul karşılar. Onun evinde kalırlar. Fırat, Esra’nın Arda’yı görmesini istemez. Çünkü Esra, ailelerin bu konuya dahil olmamasını istemiştir. Eğer kız kardeşiyle birlikte geldiklerini görürse tepki verebileceğinden korkar. O yüzden Arda’yı tek başına bırakıp Esra’nın yanına gider. Amaçları çocuğu aldırmakken Fırat’ın kafası karışır. Çünkü Esra ondan ayrılmak ve yurt dışına gitmek istiyordur. Fırat, eğer çocuğu aldırmazsa onu bırakamayacağına inanır ve bu konuda direnir. Derin bir buhran içindedir. Esra’yı kaybetmek üzeredir. Bu sırada Arda da tek başına İstanbul’u gezer. Onun için çok farklı bir deneyim olur burası. Kadıköy’de sahilde otururken mahalleden eski arkadaşı Jülide ile karşılaşır. Jülide her ailenin konuşmayı yasakladığı o kızdır. Şimdilerde de manken olmuştur. Jülide, Arda’ya telefon numarasını verir ve vedalaşırlar. Bütün bunlar olurken Arda ve Ertuğrul arasında da bir yakınlaşma başlar. Günler geçer ancak çocuk aldırma işi hallolmaz. Esra hakkında hiçbir bilgi alamamak da Arda’yı şüphelendirir. Ertuğrul da Esra’nın güvenilmez biri olduğunu söylüyordur. Hatta kendisinin de bir dönem Esra’yla birlikte olduğunu itiraf eder. Ertuğrul Esra hakkında Fırat’ı uyarmaya çalıştığında ise büyük bir kavga ederler. Çünkü Fırat gerçekleri kabullenmek istemez. Arda dayanamaz ve Jülide’ye durumu anlatır. Birlikte Esra’nın evine giderler. Nihayet çocuk aldırılmıştır ve Esra bitkin durumdadır. Konuşmak istemese de kabul etmek zorunda kalır. Bu konuşmada anlaşılır ki Fırat’ın duyguları tek taraflıdır. Fırat yalnızca kullanılıyordur. Çünkü Esra annesinin geleceği gerekçesiyle onları evden uzaklaştırmaya çalışırken, birlikte olduğu eski adamlardan biri eve gelmiştir. Bu İstanbul seyahati Fırat’ı çok üzse de Arda ve Ertuğrul’u bir araya getirmiştir.

Aradan yıllar geçmiştir. Fırat, Linda adında biriyle birlikte yurtdışındadır. Arda, Ali’yle evlenmiş, Emrah adında bir çocuğu olmuştur. Ancak bir trafik kazasında oğlunu kaybeder. Bu olay üstüne ailesinin evine Eskişehir’e gider. Buradayken Ertuğrul ile karşılaşırlar. Ertuğrul da yurt dışında okumuş, üniversiteden Kanadalı bir kızla, Zoe ile evlenmiştir. Ancak Zoe onu terk etmiştir. Hatta giderken hamile olduğunu bile Ertuğrul’a söylemez. Onu çocuğun babası olmaya değer görmemiştir. Zoe iki yıl önce sevgilisinin aracındayken bir trafik kazası geçirmiş ve ölmüştür. Geriye ise yalnızca kızları Dünya kalmıştır. Ertuğrul, yıllarca Dünya’yı peşinden sürüklemiş ancak artık pes etmiştir. Ertuğrul’un Arda’dan bir isteği vardır. İstanbul’a dönerken kızı Dünya’yı da götürmesini ister. Orada yaşayan annesine bırakmasını söyler. Daha sonra da Zoe’nun annesi Dünya’yı alacak ve kendi ülkesine götürecektir. Arda bunu Ertuğrul’un yapmasının daha doğru olduğunu düşünse de Ertuğrul onu kendi elleriyle babasız bırakmak istememiştir. Bu zamana kadar yeterince kötülüğü dokunduğunu düşünüyordur zaten. Kendisinin nereye gideceği sorusunu ise cevapsız bırakmıştır. Ertuğrul’dan bir telefon beklerken eşi Ali arar. Bir avukatla konuştuğunu, kolayca bu işi halletmek istediğini söyler. Onlar için artık yolun sonu gelmiştir. İstanbul’a dönüş vakti gelmiştir ancak Ertuğrul’dan haber yoktur. Gelmeyeceğini düşünüp üzülür Arda. Neyse ki tren garındayken çıkagelir Ertuğrul. Aniden ortadan kaybolmamış gibi davranır. İstanbul’a vardığınızda telefonlaşırız vaadine de inanmamıştır Arda. Biliyordu, aramayacaktı. Yalnızca İstanbul’a vardıklarında da değil, hiçbir zaman aramayacaktı. Oysa Ertuğrul, Arda’yı çok seviyordu. Bunu kızı Dünya’ya da söylemişti. Dünya bunu Arda’ya söylemiş ve ona derin düşünceli bir tren yolculuğu hediye etmiştir.

DEĞERLENDİRME

Yazıldığı dönemde çok büyük ilgi görmüş olan bu kitap, Tuna Kiremitçi’nin ilk romanı. Geçmiş ve günümüzün paralel şekilde anlatıldığı bir yazım biçimine sahip. Bu sebeple okuyucuda merak duygusu uyandırıyor. Fakat kitabın sonuna geldiğimizde birçok sorumuz cevapsız kalıyor. Karakterlerimizin ilk aşklarından nasıl koptuklarını okuyamıyoruz mesela. Ancak devam niteliğinde bir kitap daha çıkarılmış. Belki bu soruların cevapları orada olabilir. Yine de keyifle okuduğum kısa bir roman oldu diyebilirim.

Editör: İnci Ege

Git Kendini Çok Sevdirmeden Soruları ve Cevapları

Git Kendini Çok Sevdirmeden kimin eseri?

Tuna Kiremitçi

Git Kendini Çok Sevdirmeden türü nedir?

Yerli Romanlar

Git Kendini Çok Sevdirmeden kaç sayfa?

208

Git Kendini Çok Sevdirmeden Yorumları