Bir Geyşanın Anıları

Bir Geyşanın Anıları
Kitabın Yazarı:Arthur Golden Kitap Türü:Yabancı Romanlar Yayınevi:Altın Kitaplar Yayınlandığı Yıl:2010 Sayfa Sayısı:592 ISBN:9789752112032 Kitap Puanı:8.2 / 10 | Yorum: 5

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al e-kitap,pdf,epub: *

8.2
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Güzel
Giriş Yap Üye Ol

Bir Geyşanın Anıları - Arthur Golden

Kitap Türü:Yabancı Romanlar, Günlük / Anı, Erotik Orjinal Adı:Memoırs Of a GeishaÇeviren:Zeliha İyidoğan Babayiğit

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Bir Geyşanın Anıları Özet

Bir Geyşanın Anıları, Arthur Golden’in şaşırtıcı ve soluk kesici bir romanıdır. Roman kahramanı Sayuri'nin öyküsü bir kurgu olduğu halde, 1930-40 yıllarında geyşaların günlük yaşamı tarihi gerçeklere dayanmaktadır. Sıkıştırıldığımız dünyalarımızdan kopup, evrene açıldığımızda nasıl kimlik değiştirdiğimizi de ortaya koyuyor. Hayatı yok olmuş insanların, nasıl umutla geleceğe yaklaştıklarını da gözler önüne seriyor. Bir Geyşanın Anıları kitabını okurken Sayuri'nin anılarına, üzüntülerine, hayatına eşlik edeceksiniz.

Chiyochan, Japonya'nın Yoroido adında küçük kasabasında yaşayan balıkçı bir ailenin kızıdır. Hırçın Japonya denizinin hemen yanında bulunan sarsak bir evleri ve ailesinin küçük balıkçılık yaptığı bir tekneleri vardır. Chiyo, evlerinin fırtınanın etkisiyle yana kayması ve sola doğru yatması nedeniyle topal bir insana benzemesinden dolayı evlerine sarsak ismini koymuştur. Chiyo annesi, babası ve ablası Satsu ile beraber yaşıyordur. Chiyo annesine benzerliği ile tanınıyordur. Kuşkusuz annesi gibi dünyanın en garip ama bir o kadar da güzel gözlerine sahiptir. Gözleri açık gri renktedir ve bu falcılara göre bedeninde fazla miktarda su bulunan insanların özellikleridir. Fakat Chiyo yedi yaşındayken annesi fena halde hastalanır ve gün geçtikçe zayıflamaya başlar. Doktor çağırırlar ve doktor geldiğinde annelerinin vefat edeceğini babalarına söyler. Chiyo bunları kapıdan duyar ve çok üzülür. Bir gün annesinin öleceğini kuşkusuz hiç tahmin etmezdi. Babası, Satsu ve Chiyo annesi olmadan nasıl yaşayacaklardı. Ayaklarına giyecek bir ayakkabıları olmasa bile annesinin varlığı onun için dünyalara bedeldi. Bu haber Chiyo’yu derinden etkiler ve dışarı çıkıp koşmaya başlar. Bu sırada yoğun bir yağmur yağıyordur ve Chiyo’nun gözyaşları yağmura karışıyordur. Chiyo ağladıkça yağmur şiddetlenir ve küçük bünyesi yorulur yolun ortasına çamurun içine düşer. Baygınlığı geçince kendini küçük bir balık evinde bulur. Bay Tanaka onu bulup buraya getirmiştir. Chiyo, Bay Tanaka’ya gitmesi gerektiğini söyler ancak Tanaka onun biraz kendine geldikten sonra gitmesini söyler. Chiyo neden ağladığını, yağmurda neden dışarda olduğunu anlatır. Bay Tanaka çok üzülür ve bir gün babasını ve annesini ziyaret edeceğini söyler. Bay Tanaka ertesi gün geldiğinde Chiyo’nun babasıyla konuşur. Bu konuşma belki de Satsu ve Chiyo'nun hayatını etkileyecek en önemli dönüm noktası olacaktır. Bu konuşmada Bay Tanaka ikisinin de geleceği için bir geyşa okuluna satılmasının iyi bir fikir olacağını söyler. Babası da yaşlı olduğu için ve annesinin ölümünün büyük bir yıkım olacağı düşüncesiyle çocuklarını satmaya karar verir.

İşte Chiyo'nun hayatı bundan sonra tamamen değişir. Tanaka onları alıp kente getirir. Bay Bekku adında birine teslim eder ve birtakım kontrolden sonra Satsu ve Chiyo geyşa okullarına verilir. Bay Tanaka’da ücretini karşılığında alır. O zamanlarda geyşaların kaldıkları yerler okiya olarak adlandırılırdı ve Satsu ile Chiyo farklı okiyalara verilmişlerdi. Üstelik ikisi de birbirinin hangi okiyada kaldıklarını bilmiyorlardı. Chiyo buraya ilk geldiğinde Hatsumomo adında bir geyşa, bu okiya için çalışıyordu ve kuşkusuz önemli birisiydi. Okiyada bir anne, bir teyze, çırak geyşalar, geyşalar ve hizmetliler kalıyordur. Chiyo oraya ilk geldiğinde hizmetçilik ile başlar. Ancak ilerde alacağı eğitimlerle bir geyşa olup olamayacağına karar verilecektir. Chiyo’nun gözleri kuşkusuz en güzel gözlerdir ve herkeste onun gözlerini birazda olsa kıskanıyordur. Okiyanın geyşası ve aynı zamanda Kyoto’nun da en ünlü geyşası olan Hatsumomo, Chiyo’yu ilk gördüğü andan beri sahiplenmez ve ona her türlü kötülüğü yapar. Hatsumomo gün geçtikçe Chiyo’ya daha kötü davranır ve onu her türlü kötü işlerinde kullanıp suçlarını onun üstüne yıkar. Kuşkusuz Hatsumomo, Chiyo'nun ilerde çok ünlü bir geyşa olup kendisini gölgede bırakacağı potansiyelini onda görmüştür. Chiyo ise onun bütün bu kötülüklerine ablasının yerini öğrenmek için katlanıyordur. Chiyo, Okiya’dan kaçmak için planlar yapıyordur ve ablası ile oradan çıkıp kaçacaktır. Hatsumomo ablasının yerini biliyordur fakat ona asla söylemez. Ancak ona sürekli ablasının yerini söylediklerini yaparsa ve kendisine itaat ederse verebileceğini söyler. Birgün Hatsumomo ona Mameha adında bir geyşanın, kimonosunu çalıp boyarsa ablasının yerini söyleyeceğini ancak yapamazsa ablasını rüyasında göreceğini söyler. Chiyo bu fırsatı kaçırmaz ancak Mameha’nın çok ünlü bir geyşa olduğunu ve onun kimonosunun çok pahalı olduğunu bilemez. Hatsumomo, Mameha’yı çok kıskandığı için bu kötülüğü ona yapmak ister. Chiyo bunu yapar ancak ortaya çıktığında anneden dayak yer ve ilerde ödemesi için borç Chiyo’nun hesabına yazılır. Chiyo bunu on yıl çalışsa ancak ödeyebilir. Chiyo bunları kafasına takmaz sonuçta okiyadan kaçtığında borcu falan kalmayacaktır. Hatsumomo bunun karşılığında ona ablasının yerini söyler. Kaçmasını oda çok istiyordur. Chiyo’nun ilerde kendisine rakip olmasını istemez. Chiyo ablası Satsu’yu bulur ve onla iki gün sonra kaçma planı hazırlar. Ancak Chiyo cezalı olduğu için okiyadan kaçamaz. Damdan atlayarak kaçmak ister ancak kolunu kırar ve ablası ile buluşup kaçamaz. Birkaç hafta sonra Satsu’nun o gün okiyadan kaçtığını ancak Chiyo gelmediği için onu almadan kuzeye doğru gidip köylerinden bir çocukla kaçıp evlendiği haberini alır. Chiyo yıkılır ablası kendisini almadan gitmiştir ve ömrünün sonuna kadar kırık koluyla bu okiyada Hatsumomo’nun işkencelerine katlanacağını anlar. Günler sonra Anne, onu karşısına alıp konuşur. Onun çok büyük bir aptal olduğunu ve Büyükannenin onun bir geyşa olamayacağını eğitimi için bir kuruş bile para harcamayacağını söyler. Chiyo ne kaçabilmiş ne de bir geyşa olabilmeyi becermiştir. Günler sonra Chiyo’ya Bay Tanaka’dan bir mektup gelir. Mektupta annesinin öldüğü ve babasının da iki hafta sonra hastalanıp öldüğünü yazmıştır. Chiyo için her şey gittikçe kötüleşmeye başlar. O gün Chiyo bulvara iner ve sahilde ağlamaya başlar. Bir grup geyşa yanlarında bir adamla yürüyorlardır. Adam bir an durur ve Chiyo’nun yanına gidip ona mendil uzatır. Chiyo’nun gözleri onu büyülemiştir. Kendini çok değersiz gören Chiyo ise o adama aşkla bakar. Geyşaların ona başkan dediğini duyar ve Chiyo başkanı ömür boyunca unutmaz. Bir gün yolunun onunla kesişmesi için dua eder. Hayatının geri kalanını onunla geçirmeyi umut ederek yaşamaya devam eder. Başkan Chiyo için yaşam enerjisi olur ve onun verdiği mendili asla yanından ayırmaz.

Gün geçtikçe Chiyo büyür ancak okiyada hizmetçi olarak devam eder yaşamına. Artık geyşa olmak için eğitimine anne bir kuruş para vermiyordur ve Chiyo Hatsumomo’nun işkencelerinden kurtulamıyordur. O gün okiyaya bir geyşa ziyarete gelir. Bu yıllar önce kimonosunu berbat ettiği Mameha’dır. Ona görünmemek için her yolu dener ancak Mameha onu yanına alıp konuşmaya başlar. Chiyo’yu bağışlar. Chiyo'ya, annenin geyşa eğitimi için para vermesini sağlayıp ilerde çok iyi bir geyşa olabileceğini söyler. Çırak geyşa olduğu zaman onun ablası olacağını ver birçok partiye katılıp onu tanıtacağını ve ilerde Chiyo’nun çok ünlü bir geyşa olacağını söyler. Chiyo, Mameha’ya inanır ve bu teklifini kabul eder. Artık birlikte çalışmaya başlarlar ve anne Chiyo’yu bir geyşa okula yazdırır. Dans ve çay ikramı eğitimlerini alan Chiyo zamanla büyüyüp çok güzel bir kız olmaya başlar. Mameha onun çırak geyşa olabileceğini ve ablası olarak onu partilere katıp tanınmasını ve para kazanmasını sağlayacaktır. Nitekim bu gelişmeler Hatsumomo’nun canını sıkmaya başlar ve bütün kötülükleri Chiyo’nun başına sarar. Ancak Mameha ile bunların üstesinden gelirler. Okiyada yaşayan ve Hatsumomo’nun ablası olduğu balkabağı adında bir kız vardır ve Chiyo ile arkadaşlardır. Hatsumomo Chiyo ile balkabağının konuşmasını yasaklar ve Chiyo’nun yalnız kalmasını sağlar. Chiyo çırak geyşa olduktan sonra ablası Mameha ona Sayuri ismini vermiştir. Bundan sonra o artık Sayuri ismi ile tanınmaya başlar. Sayuri Mameha’nın eğitimiyle çok alımlı ve ortamda tanınan bir geyşa olmaya başlayınca anne okiyanın en büyük odasını Hatsumomo’dan alıp Sayuri’ye verir. Hatsumomo gitgide ününü kaybetmeye başlar ve artık okiyaya az para getiriyordur. Bundan sonra Sayuri artık bir geyşa olup okiyanın bütün para ihtiyacını tek başına karşılamaya başlar. Partilerde çay ikramı yapıp hoş sohbetiyle ve dansıyla geyşalığın yürüyen tablosu haline gelmiştir. Birgün bir parti düzenlenir ve en büyük elektrik şirketlerinden biri bu partiye elamanları ile katılacaktır. Partiye Sayuri ve Mameha’da davetlidir ve bugün Sayuri’nin bir danna adayı olacaktır. Danna, Geyşalar arasında bir terimdir ve paralı bir erkek bir geyşayı metres olarak alır, ona ve okiyasına para gönderirse bu kişi o geyşanın dannası olur. Parti güzel seyrinde devam ederken Mameha Sayuri’yi şirketin başkanıyla tanıştırmak ister. Adam arkasını döndüğünde Sayuri bayılacak gibi olur. Bu adam onun yıllar önce aşık olduğu ve mendilini yanından ayırmadığı adam, başkandır. Sayuri’nin umutla beklediği gün bugündür. Başkan Sayuri’yi hatırlamaz ancak Sayuri onu her zaman kalbinde taşır. Başkan Sayuri’ye çok sıcak davranmaz ancak başkanın Nobu adında bir arkadaşı onu çok sever ve Sayuri’yi gözünün önünden ayırmaz. Günler geçer Nobu Sayuri’nin dannası olmak ister ancak Sayuri başkanı sevdiği için ve Nobu onun dannası olursa bir daha asla başkanı göremeyeceği, bir ihtimalde olsa başkanın dannası olabilme ihtimalini kaybedeceği için bu teklifi kabul etmez. Nobu çok sinirlenir ve bir daha Sayuri’yi görmek istemez. Sayuri bir generali kendine danna olarak kabul eder. Yıllar geçer ve Sayuri gittikçe ünlenir ancak başkanla olan umutlarını yitirir. Başkan ile bulunduğu hiçbir partide onun ilgisini çekemiyordur. Bu arada Hatsumomo, Sayuri ile olan savaşta bu yenilgiye dayanamaz ve içmeye bir geyşa gibi davranmamaya başlar. Artık eskisi gibi para getiremiyordur. Anne onu kovar. Okiyadan ayrılır. Yıllar sonra onun bir fahişe olarak yaşamına devam ettiği haberi gelir.

Günler böyle geçerken o dönemde Amerika ve Japonya arasında bir savaş olur. Bu savaşta ülke çöker ve ekonomi zayıflar. Askerler tutuklanır ve Sayuri’nin dannası da içeri alınır. Savaş hızlanır ve kış gelmeye başlar. Bütün okiyalar tek tek kapatılır. Sayuri okiya kapatıldıktan sonra ne yapması gerektiğine karar veremez. Dannası yoktur. Hangi erkeğe gitse yanıt alamaz. Hiç kimse ona yardım etmiyordur. Savaşta geyşaların zamanı gelince bir fahişe olacağını duymuştur. Bu fikir onu çok sarsar. Son bir veda partisi düzenlenir Kyoto’da. Buraya katılan Sayuri birinden yardım alabilirim düşüncesiyle gider. Hizmetli ona üst katta birinin onu beklediğini söyler. Gittiğinde karşısında Nobu’yu görür. Nobu ona bir iyilik yapacağını ve bir ailenin yanına gitmesini ve savaş boyunca onu koruyacaklarını söyler. Sayuri dediğini yapar ve trene binip Kyoto’dan ayrılır. Savaş yıllarca devam eder. Sayuri ise bu arada kimono dikip yanında kaldığı ailenin geçimine katkı sağlıyordur.

Yıllar sonra Sayuri bir geyşa gibi değil bir köylü gibi olmaya başlar. Savaş biter ama Sayuri Kyoto’ya dönmez. Birgün Nobu çıkıp Sayuri’nin yanına gelir ve anneyi bulup okiyayı tekrar açmasını söyler. Nobu işlerini ve şirketini düzene koyunca, ona danna olacağını söyler. Sayuri bunu asla istemez ama savaşta ona yardım eden tek kişi olduğu için bu isteğini yapmak zorunda kalacaktır. Haftalar sonra Sayuri oradan ayrılıp okiyasına gelir ve temizlenip kullanıma hazır hale getirildikten sonra okiya açılır. Sayuri geyşa olarak devam eder. Nobu ve başkan aynı şirkette çalışan iki dostlardır ve şirketin açılması için canla başla çalışırlar. Nobu, Sayuri’ye danna olmak ister ancak Sayuri istemez. Okiya ekonomisi kötüdür ve bunu kabul etmek zorundadır. Onu kabul etmek başkana veda etmek demektir ve buna dayanamaz. Nobu, Sayuri'ye tatile çıkmayı teklif eder. Bu geziye Başkan, Mameha ve balkabağı da gelecektir Sayuri kabul eder ama yol boyunca Nobu’yu kendinden soğutmak için planlar yapar. Bir adamla birlikte olacak ve Nobu gelip onları basarsa Sayuri’den vazgeçecektir. Bütün planı yapar ve balkabağına onun Nobu’yu yarım saat sonra bir mağara ismi söyleyerek oraya getirmesini ister. Sayuri geziye gelenlerden biri olan bakanı gizli olan mağaraya getirir ve onla birlikte olur. Tam bu sırada balkabağı kapıyı açar ama getirdiği kişi Nobu değil, başkandır. Balkabağı ona ihanet eder. Başkana olan ilgisini anlayınca onu oraya getirerek başkanın Sayuri’den soğumasını ister. Sayuri yerin dibine geçer. Bir an önce Kyoto’ya dönmek ister.

Okiyaya geldiklerinde başkan Nobu’ya bir şey söylemez ve Nobu Sayuri’yi partiye davet eder. Onun dannası olduğunu ilan edecektir ve tören yapılacaktır. Sayuri bir ölü gibi partiye gider ve üst kata çıkıp Nobu’yu bekler. Bütün umutları yok olmuştur. Artık başkanla bir hayatı olamaz. Hayatının aşkını kaybetmiştir. Bunları düşünürken kapı açılır ve Nobu yerine başkan içeri girer. Sayuri son yaptıklarından sonra çok utanır ve ağlamaya başlar. Başkan bütün gerçekleri anlatmaya başlar. Chiyo’yu hiç unutmadığını onu sahilde bıraktıktan sonra Mameha’ya gidip ona abla olmasını istediğini ve bütün masrafları kendisinin karşıladığını hatta Sayuri ismini bile kendi koyduğunu anlatır. Sayuri hayretle ona bakar. O gün ona dünyaları verseler bu kadar mutlu olamaz. Aslında hayatının aşkı onu hiç unutmamış ve Sayuri’ye sahip çıkmıştır.

Yıllar sonra Sayuri Newyork’ta başkanın yanında uyanırken dünyanın en mutlu insanı olduğunu düşünür. Hayatının en kötü dönemlerini bu adamın varlığıyla atlatmıştır. Şimdi onunla yeni bir hayata başlamıştır. Nobu ise bütün gerçekleri öğrendikten sonra aradan çekilmiştir.

Sayuri hayatının son dönemlerini dans gösterileri izleyerek bambaşka bir ülkede sevdiği adamla geçirir. Ancak yıllar sonra başkan hayata gözlerini yumar. Ancak onun kurtardığı bir can Sayuri, onun aşkını içinde besleyerek yaşamaya devam eder.

Yazan: Nisanur Duvarcı

Bir Geyşanın Anıları Soruları ve Cevapları

Bir Geyşanın Anıları kimin eseri?

Arthur Golden

Bir Geyşanın Anıları türü nedir?

Yabancı Romanlar, Günlük / Anı, Erotik

Bir Geyşanın Anıları kaç sayfa?

592

Bir Geyşanın Anıları Yorumları

elimden bırakamadım bir kerede okumak istedim ama uzun kitap insanı sarıyor harika

16-05-2017 20:51

hocanın bir lise öğrencisine okuması için verdiği kitaba bak resmen okurken kötü oldum zoraki bir kitap bize uymuyor

05-06-2017 19:23

kitapçıda adını görünce merak ettim ama adı nedeni ile almaya çekindim arka kapağı ve içini biraz okuyunca çekinmedim ve aldım. iyiki de almışım diyorum okuduğum en etkileyici kitaplardan bir tanesiydi mükemmel bir hayat dersi

28-05-2019 23:21

öğretmen okutunca şok olmuştum okuduktan sonra beni bu kadar etkileyen başka kitap oldu mu hatırlamıyorum kitabı adıyla ya da kapağı ile yadırgamamak lazım bunun en iyi örneklerinden japon kültürüne de hayran kaldım diyebilirim

27-03-2022 16:09

ben ortaokula gidiyorum okuyabilir miyim içeriği çok mu açık

02-01-2023 17:01