Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:Another DayÇeviren:Gizem Yeşildal
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
Başka Bir Gün Özet
Sana siyah olan bana beyaz olabilir değil mi? Eğer sen karanlıktaysan… Her şeyin farklı bakış açıları olduğu gibi aşkından farklı bakış açıları vardır. Ve A ile Rhiannon’un hikâyesini Her Gün kitabında A’nın ağzından okumuştuk. Başka Bir Gün kitabında ise Rhiannon’un ağzından okuyacağız.
Rhiannon’un erkek arkadaşı Justin tam bir baş belasıydı. Sevgisini hiçbir zaman hissettirmemiş ve Rhiannon bir sinekmişçesine sürekli başında savmıştı. Ve Rhiannon her zaman Justin’e yaklaşırken zihninde hep ‘acaba’ soruları beliriyordu. ‘acaba bunu dersem ne der, ne tepki verir?’ gibi…
Justin yüzünden en iyi arkadaşlarıyla takılamıyordu çünkü hepsi ona kızıyordu Justin ile beraber diye. Ve Rhiannon’ da buna katlanamıyordu.
Ama bir gün her şeyi değiştirmişti. Justin, Rhiannon’a o kadar kibar ve nazik davranıp sevgisini hissettiriyordu ki; Rhiannon, ’Justin acaba neyin peşinde?’ diye düşünüyordu. Ona inanmak istemiyordu. Bu mükemmeliyete.
Ama her şeyi geride bırakıp okyanusa gittiklerinde bazı şeyler değişmişti. Rhiannon hayatında ki en iyi günlerden birini yaşıyordu ve Justin ile hayatının en özel anlarını paylaşmıştı.
Ve günün sonuna geldiklerinde Rhiannon hiç bitmesin istiyordu ki; yarınının farklı olacağını düşünüyordu. Yarının farklı olacağını biliyordu.
Ki olmuştu da… Justin dün ile ilgili çok az şey hatırlıyordu. Ve ertesi okula gezmek için gelip de; Rhiannon’dan yardım isteyen Amy, Steve’in partisinde kendisini Steve’in kuzeni olarak tanıtan ve kiliseden kaçmış gibi duran Nathan ile çok güzel vakit geçirmeleri ve birkaç günde hayatına giren o tüm gizemli kişiler.
Hepsiyle çok güzel vakit geçirmişti ve hiçbir şekilde kimseden de şüphelenmemişti. Nathan ile birkaç tane e-posta ’laşmıştılar bile. Ama Rhiannon, Steve’e kuzeni hakkında ki düşüncelerini söyleyince aslında öyle bir kuzenin hayatta olmadığını öğrendi.
Ve Nathan’a gerçekte kim olduğunu sorduğunda ise bir bilinmezin içine çoktan girmişti.
Nathan, Rhiannon’a açıklama yapmasına izin vermesi için bir şan istemişti ve Rhiannon ’da bu şansı vermişti. Ama buluşacakları yere bir kız gelmişti, Nathan değil.
Ve işte Her Gün’ü okuyanlar A’yı tanır. Rhiannon’la konuşmaya gelen kız A’dı. Peki, A kim mi? Doğduğundan beri yaşıtı olduğun kişinin bedenine giren ama bu kontrolsüzce olan; çocukken aslında bunu oyun sanırken sonradan gerçekleri kavrayan bir insan. Bir cinsiyeti yok, bir ırkı yok, bir ailesi yok. O sadece bir ruh ve insanların bedenlerini bir günlüğüne ödünç alıyor. Ve kendi hayatını yaşamayan bu insan; Rhiannon’a âşık olmuştu.
Rhiannon, başta ne kadar inanmak istemese de gerçeğin bu olduğunu biliyordu ve A’yı kırmamak adına her gün onunla buluşmaya başladı. A ilk zamandan beri Rhiannon’a âşıktı ve Rhiannon’da hayatı olması gerektiği kişiyi bulmuştu ama önünde bir sürü engel vardı.
Mesela Rhiannon sürekli A’yı bir erkek olarak düşünüyordu elinde değildi. Gerçekten sadece iç güzelliğe odaklanmak için çok çabaladı ama çabaları yanıtsız kaldı. Başka bir örnek ise; sabahları gözünü açtığında A’yı görmek istiyordu, onunla uyumak onunla uyanmak ama bu da imkânsızdı.
Justin ile olan ilişkileri de çok kötü bitmişti çünkü Justin; A ile Rhiannon’u sarılırken yakalamıştı ve buda onun için ayrılmasına sebepti.
Rhiannon ile A bir süreliğine ara vermişlerdi ilişkilerine, düşünmek için. Ama A bir gün Rhiannon’a tüm dileklerini gerçekleştirecek bir bilgiyle gelmişti. Sadece bir bedende kalmanın bir yolu vardı ve bu dünya da tek o değildi. Onun gibiler vardı.
Bu bilgiyi gerçekleştirmeliydi çünkü Rhiannon’da böyle istemişti. Ama bu bilgiyi Rhiannon ile gerçekleştiremezdi onun hayatının en güzel zamanlarını çalamazdı. O yüzden onu kendi gibi olan birisine emanet etmeliydi. İyi kalpli ve hep aynı bedende uyanan birine…
Aslında A ile Rhiannon aşkı gerçekten çok imkânsız gibi duruyordu. Ki zaten Rhiannon’da bunu dile getirmişti. Her gün buluşmak için onlarca saat yol gelip gitmek, bedenlerini kullandıkları kişilerin hayatları, hiçbir zaman arkadaşlarıyla beraber takılıp; eğlenememeleri, arkadaşlarına birbirlerinden bahsedememeleri.
Rhiannon bir bahane mi yoksa gerçekten mi bilmiyorum ama bu zorluklara katlanacak birilerinin olduğunu düşünüyordu ya da sadece inanmak. Peki, gerçekten bu zorlukları ve bundan sonrasını aşabilmeye cesareti olan var mı?
Her Gün’ün devamı değil ama Her Gün eklenmeyen son yüzünden bile bu kitabı alabilirsiniz. Ayrıca Her Gün’ü okuyup da Rhiannon’un his ve düşüncelerini de merak edenler alabilir. Ama bu seriye hiç başlamayanlar varsa Her Gün kitabından başlamalarını öneririm. Çünkü o kitapta asıl olaya daha fazla yer ver ve her şeyi kavrayabiliyorsunuz. Başka Bir Gün’de ise cevapsız kalabilecek sorularınız olabilir çünkü yazar zaten ilk kitapta tüm soruların cevabını vermiş.
Başka Bir Gün romanı aslında bir bedenden ibaret olmadığımızı ve insanların iç görünüşleriyle alakalı düşünmemizi çok güzel sağlıyor. Ama dış görünüşün de önemsiz olduğunu asla inkâr etmiyor. İşte bu yüzden de Rhiannon’un birden fazla seçim yapması gerekiyor. Ve her seçimin sonunda onu bir pişmanlık bekliyor.
Yazan: Selin Gürcüoğlu
Başka Bir Gün Soruları ve Cevapları
Başka Bir Gün kimin eseri?
David Levithan
Başka Bir Gün türü nedir?
Yabancı Romanlar
Başka Bir Gün kaç sayfa?
336
Başka Bir Gün Yorumları
ilkinin yanında pek iyi değil ama yine de okutturuyor kendisini
15-07-2017 19:15
beğendim umarım devamını da yazarsınız
02-08-2017 23:00
her gün kitabına göre çok basit kalmış bazı yerler tekrar gibi zorlama bir kitap olmuş okumaya pek değmez