Bahadır Yenişehirlioğlu, Antikacı kitabında olayları karışık ve kısa kısa kesitler halinde anlatsa da kitabı baştan sona bir çırpıda okutmayı başardığını düşünüyorum. Yazar, kişinin olmak istemediği karaktere bürünmesini ve hayatındaki içsel düşünceleri Cemil Bey etrafında en güzel bir şekilde toplamıştır.
Kitapta olayların sırası karışık olsa da ben düzgün bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Geçelim hikayemize...
Cemil Bey, babasının annesine olan şiddetine her daim sinirlenen ve o karakterden sürekli kaçmak isteyen birisidir. Cemil Bey sürekli annesinin yanında olup en kötü anlarında da birbirlerinin yoldaşı olmuşlardır. Ayrıca babasının bu tavırları yüzünden evden kaçıp uzaklara gitmek isteyen Cemil Bey annesinin zor durumda kalacağını düşünerek her seferinde vazgeçer. Babasına karşı sürekli kin taşıyan Cemil Bey, her olay karşısında sessiz kalıp sürekli içine atmıştır.
Cemil Bey en yakın olduğu arkadaşı Süreyya ile sürekli beğendikleri yer olan kebapçıda sürekli kebap yer sonra da Ayn-ı Ali denilen yerde otururlardı. Cemil Bey Süreyya'nın olaylara bakış açısını ve rahatlığını her daim özenmiştir. Yine bir gün Süreyya ile kebapçıda buluştuklarında Süreyya'nın sorduğu sorular ve tavırları Cemil Bey'de merak uyandırmıştı. Süreyya'dan, Sakine'nin Cemil'e aşık olduğunu duyar duymaz nutku tutulmuştu âdeta. Çünkü Cemil de Sakine'ye aşıktı. Ama Cemil Bey, Süreyya’nın bu tavırlarını bir sonuca bağlamıştı o da Süreyya'nın da Sakineye aşık olmasıydı. Süreyya bu durum karşısında kendisini uzak diyarlara götürmek istemişti.
Cemil Bey'in annesi, psikolojik hap yutarak ölmesi sonucu babasıyla olan bağı kopmaya başlamıştı. Babasının sürekli annesine şiddet uygulaması sebebiyle birçok söz söylemek iste de söyleyememiştir.
Uzun zaman sonra Süreyya'nın şahit olduğu Cemil Bey ile Sakine'nin düğünü gerçekleşir. Düğünden sonra kendi odalarına geçmiştelerdi ki uyurken çalan kapı olacakların habercisiydi. Gece ihtilal olup Cemil'in babasını bir grup asker alıkoymuştu. Babasının en son sözleri "hakkını helal et oğlum" olmuştu.
Yıllar sonra Sakine Hanım hasta olup yataklara düşmüştü. Zamanla daha da kötü olan kadın son sözlerinde "oğlumuza sadece baba olarak değil bir anne olarak da bak. Babanın annene yaşattığı şeyleri bana yaşattığını biliyorum ama seni çok sevdim. Hakkımı ancak oğlum hakkında söylediğim şeyleri yerine getirirsen helal ederim" der ve nefesi durur. Cemil Bey öldüğüne inanmak istemez. Kapıdan içeri giren oğlu Tuğrul da çok üzülür. Babasının annesine yaptıkları aklına geldikçe sinirlenir, Cemil Bey gibi içine atar. Cemil Bey uzun bir süre oğluyla bağını koparmış ve bir karara varmış. Yaptıklarının yanlış olduğu ve eşinin sözünü tutmadığı gerçeği onu hüzünlenirmiş. Zamanında annesinin elbiselerini başkasına vermek isteyen oğluyla kavga etmişti, hatta oğlunu dövmüştü. Bu durumu oğluna bildirdikten sonra oğlu, babasının aciz bir durumda olduğunu ve yardım istediğini anlar. Bu durum karşısında babasıyla annesinin eşyalarını valize doldururlar. Cemil Bey valizi ihtiyaç sahibine ulaştırmak üzere gece geç saatte dışarı çıkar. Tam merdivenlerden inerken karşısında önceden hiç görmediği bir kişi ile karşılaşır. Bu yabancı, Cemil Bey'i valizleri bırakıp dükkana girmesi için ikna eder. Cemil Bey bu yabancı kişinin âlim olduğu kanaatine varır. Çünkü hayattaki hakikatleri örneklendiriyor ve sonucunda sürekli Allah'a bağlıyordu.
Cemil Bey zamanla babasının kötü olmasını dert ederdi. Kendisinin de onun gibi olmamasını çok istemişti. Ancak Sakine'ye yaşattıklarını hatırlaması şu an içindeki adamı gün yüzüne çıkarmasına sebep olmuştu. Bu yabancı kişinin söyledikleri sayesinde değişmek isteyen Cemil Bey o içindeki adamı çıkartıp atmıştı. Yabancının son sözleri ise " yakın zamanda yanına bir kişi gelecek. Ve o kişi senin tanıdığın birisi. Ancak önceden tanıdığı Cemil olmadığı başta garipsese de zamanla alışacaktır" olmuştur. Dükkanında sabahlayan Cemil Bey sabah ezanını duyar ve dışarı çıkmak için kapıya yönelir. Kapıda uzun zamandır görmediği Süreyya ile karşılaşır. Cemil Bey Süreyya'nın bir karısı ve çocuğu olduğunu ve onların zalimce öldürüldüğünü öğrenir. Çaresiz bir şekilde yaşam öyküsünü anlatan Süreyya'ya destek olmak ister. Yabancının söyledikleri gibi o da birkaç kelam ederek Süreyya'nın hayata tutunmasını ve güç kazanmasını sağlar.
Yazan: Muhammet Metin
Antikacı Soruları ve Cevapları
Antikacı kimin eseri?
Bahadır Yenişehirlioğlu
Antikacı türü nedir?
Yerli Romanlar
Antikacı kaç sayfa?
256
Antikacı Yorumları
bahadır beyin ilk olarak aşk cephesi kitabını okumuştum oldukça güzeldi şimdi yeni kitabı çıktığını duyunca antikacı kitabını da sipariş ettim haftaya elime ulaşır sanırım merakla bekliyorum
09-11-2019 12:15
beklentimin altında bir kitap çıktı fena kitap değil ama daha iyi olabilirdi
26-11-2019 16:33
güzel bir özet olmuş tam aradığım gibi elinize sağlık