Gönül Hanım

Gönül Hanım
Kitabın Yazarı:Ahmet Hikmet Müftüoğlu Kitap Türü:Yerli Romanlar Yayınevi:Bilge Kültür Sanat Yayınlandığı Yıl:1920 Sayfa Sayısı:144 ISBN:9786059241434 Kitap Puanı:6.7 / 10 | Yorum: 3

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:42,90 TL e-kitap,pdf,epub: *

6.7
Berbat Sıkıcı Ehh işte Güzel Harika
Ehh işte
Giriş Yap Üye Ol

Gönül Hanım - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Kitap Türü:Yerli Romanlar

Puan Tablosu

Arka Kapak Bilgisi

Gönül Hanım Özet

Gönül Hanım, en çok Çağlayanlar adlı eseriyle bilinen Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun üzerinde durulması gerekilen başka bir eseridir. 1920'de Tasvir-i Efkar gazetesinde tefrika olarak yayınlanan bu roman Orta Asya'ya yapılan bir gezi üzerinden Türkçülük ideolojisini ve bu ideolojinin dayanması gereken esasları ele alan bir romandır.

Roman biri Türk biri Macar ve iki Tatar'dan oluşan bir grubun ortak bir idealle, Orhun abidelerini görme isteğiyle, bir araya gelip birlikte yolculuğa çıkışlarını anlatır. Türk olan Mehmet Tolun Bey 1. Dünya Savaşı sırasında Ruslara esir düşmüş tutuklu bir subay olarak karşımıza çıkar. Hâli hazırda Rusça ve Almanca bilen karakter tutukluluğu sırasında bu dilleri geliştirme imkânı bulur ve Rodloff, Thomsen, Le Cog gibi doğubilimcilerin Türk çalışmaları hakkında eserlerini edinir. Bir gün yine kitap almak için çarşıya gittiğinde Ali Bahadır ve Gönül adlı iki Tatar kardeş ile tanışır. Birlikte Türk medeniyeti, dili ve çalışmaları gibi birçok konu hakkında konuşurlar. Konuşmanın sonunda Orhun abidelerini görmek üzere bir seyahate çıkmak için sözleşirler. Bu üçlüye daha sonra esir bir Macar subayı olan Kont Bela Zichy de katılır. Sahte belgeler düzenleyerek Moskova’dan trenle yola çıkarlar.

Ekip yolculukları sırasında birçok yere uğrar. Urga adlı bir Moğol kasabasında gelip Budist insanların hayat tarzlarını görünce bir dinin halkları nasıl etkilediği ve özellikle Budizmin Türk ulusları üzerinde ne gibi olumsuz özellikler yarattığı hakkında konuşurlar. Bitik Ula Dağı gibi yerlerden geçtikten sonra Uygurların başkenti olan Karabalgasun’a gelirler. Burada Üç Dil Kitabeleri’ni aramaya koyulurlar ancak hava şartları buna engel olur ve hem bölgenin tamamen bir harabeye dönmüş olmasına hem de kitabelerin kopyalarını alamamalarına üzülerek oradan ayrılırlar. Nihayet Orhun abidelerine vardıklarında Tolun Bey abideler hakkında bilgi verir, üzerlerinden bazı kısımları okur ve hep birlikte abidelerin kopyasını çıkarırlar.

Tüm bu gezi anlatılırken arka planda da bir aşk hikâyesi yaşanır. Kont da Tolun Bey de Gönül Hanım’a aşık olur. Kont Gönül Hanım’a açılır ancak Gönül Hanım onu müslüman olmadığı ve Macarların Türk kökenlerinden oldukça uzaklaştığı gerekçesiyle reddeder. Bir gün Gönül Hanım Tolun Bey’in yazdığı defteri okumak için alır ve Tolun Bey’in hislerini öğrenir, o da aşkını itiraf eder. Orhun abidelerine ulaştıkları gün Kont ve Ali Bahadır’ın da desteğiyle nişanları yapılır. Gezinin ardından Tolun Bey abidelerin kopyalarını Gönül Hanım’a bırakıp İstanbul’a döner. Çift bir süre ayrı kaldıktan sonra Bolşevik İhtilali’nin çıkmasıyla Gönül Hanım ve ağabeyi Türkiye’ye gelir, böylelikle hem çift yeniden bir araya gelir hem de Tolun Bey kopyaları teslim alıp Müze-i Hümâyun’a verir.

Eseri değerlendirecek olursam; öncelikle bir idealin bir kadın üzerinden verilmesi, idealle birlikte onun da yüceltilmesi anlatıda hoşuma giden bir unsur oldu. Bu sayede ideal de milliyetçilik de cinsiyet fark etmeksizin herkesin sahip olması gereken bir farkındalıkmış gibi gösterilmiş ve Müftüoğlu böylece tam da o dönemde yaratılması gereken bir bilinç yaratmış. Ayrıca Gönül Hanım’ın ne Tolun Bey’e ne de Kont’a muhtaç olması, hatta onlardan daha bilinçli biri olması eserde güzel olan şeylerden biriydi. Öte yandan, yazarın amacını fazlasıyla belli etmesinden dolayı çok sıradan bir esermiş gibi hissettirdi. Her ne kadar yazıldığı yıldan ve gazetede yayınlanmasından dolayı daha en başından fazla bir beklentim olmasa da bu derece söylevsel olması bir miktar sıktı. Yazıldığı dönem için düşünürsek okuyucuda bazı hisleri uyandırmaya oldukça uygun bir romandı. Genel olarak da kendi geçmişimizi ve değerlerimizi inceleyen kişilerin neden bizler olmadığını düşündürtmede başarılıydı. Ancak, yazarın savunduğu ideallerin günümüzde pek bir geçerliliği olmadığı için eserden etkilenmedim açıkçası.

Yazan: Rumeysa Nur Yıldırım

Gönül Hanım Soruları ve Cevapları

Gönül Hanım kimin eseri?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Gönül Hanım türü nedir?

Yerli Romanlar

Gönül Hanım kaç sayfa?

144

Gönül Hanım Yorumları

kitabın tam türü ne acaba? sadece yerli roman yazmışsınız yeterli değil

04-07-2022 22:35

oldukça sade güzel bir roman ben beğendim editör neden bu kadar düşük yıldız vermiş anlamadım

15-01-2023 00:35

özetin yanına kitabın karakterlerini ekleyin

03-10-2023 22:43