Leydi Rose Crowfeld, İngiltere'nin dikenli gülüydü. O bir savaş tanrıçasıydı. Kızıl saçlarıyla bir gülü, yüzünde ki yara ve geçmişiyle de o gülün dikenini andırıyordu. Bu yüzden ona İngiltere'nin dikenli gülü diyorlardı.
Çok küçük bir yaşta kardeşlerine annelik yapan Leydi Rose, hem acımasız bir savaşçı hem de merhametli bir anne olmuştu…
Yıllar boyu ailesini yok ettiği sandığı İskoçlara duyduğu öfke; kalbini kora çevirmişti. Sarah, Julie ve Joanna da bilerek, Leydi Rose’un kor alevleri içinde büyümüşlerdi.
Hepsi birer savaşçıydı. Hepsi İngiltere leydilerinin özendikleri güzellik abideleriydiler. Geçtikleri yerde, ılık esen meltem olup insanları kendinden geçirenlerdi onlar. Ülkerler için her şey yapar, birbirleri için ise ölüme kadar giderlerdi. Herkesin bir yandan en büyük merakı olurlarken bir yandan da en büyük korkulu rüyalarıydılar.
Eider McDuck, İskoçya’nın koruyucusu, halkın sevgilisi, İngiltere'nin ise korkulu rüyası. Bu iki ülke ezelden beri düşmanlık içindeydiler. Barış ve antlaşmalara imkan dahi hiçbir zaman olmamıştı. Peki ya İngiltere'nin en güçlü insanı İskoçya ‘ya gelin olarak giderse; bu iki düşman ülkeler arasındaki ilişki nasıl şekillenirdi?
Eider McDuck ve Leydi Rose, tanıştıkları ilk andan itibaren birbirlerinin en büyük düşmanları olmuştu. Beyaz ve siyah, doğu ve batı, gece ve gündüz gibi bu iki zıt karakterli kişiler ülke birlikleri için evleniyorlardı. Leydi Rose İskoçya’ya gelin gidiyordu. ; İngiltere ‘nin kralı hiç olmayacak şeyleri hesaba katmadan bu evliliği olmasını için elinden gelen her şeyi yapmıştı . Oysa ki kendi ölüm antlaşmasını imzalamış bulunmaktaydı.
Eider ve Rose İskoçya da büyük bir olay olmuştu. İskoçya halkı Leydi Rose’u kabul etmiyordu. İskoçya da kimse onu görmek istemiyordu… Lakin Leydi Rose, İngiltere'nin dikenli gülü; karşısında koskoca bir ülke durmasına rağmen hiçbir provakanda karşısında yılmayıp dimdik ayakta durmayı başarmıştı.
Büyük bir nefretten doğan bu ilişki, yavaş yavaş farklı bir yola sapıp, değişiyordu. İpin kontrolü kaybediliyordu.
Leydi Rose, her şeyi unutmuştu. Ailesinin katillerinin İskoçlular olduğunu unutmuştu. Eider’e olan duygularını kabullenmişti ve bunu reddedileceğinin korkusunu hiç olanak vermeden hislerini Eider’e aktarmıştı. Lakin ikisi de beraber olamayacaklarını biliyorlardı. Birbirlerine yasaklardı. Ama bu zamana kadar her yasaklı olan şey; en arzulanan şey olmuştu insan nefsi için… Adem ve Havva cennette o yasaklı elmayı yedikleri için Adem ve Havva olabilmiştiler. Biz o yasaklı meyve sayesinde böyle bir sınava tabi tutulabilmiştik…
Birbirlerinin aralarına ne kadar engel soktukça, ne kadar engel sokuldukça; gırtlak gırtlağa gelseler bile hep bir aradaydılar. Bıçak kemiğe dayandığında bile.
Eider’e herkes, Leydi Rose karşı uyarıyordu. İngiltere’nin dikenli gülü sanki bir vebaymış gibi ondan tiksiniyorlardı. Eider ise onları, denilenleri dikkatte alınmasının gerektiğini bildiği halde; Dünyalar güzeli İngiltere'nin dikenli gülüne karşı koyamıyordu.
Sonra bir gün alçak bir hizmetçi tarafından zehirlenen Leydi Rose, ne zorluklara göğüs gerdi… Bunu öğrenen Sarah, Julie ve Joanna İskoçya’nın koruyucusuna hesap sormaya geldiler. Geldiler ama hiçbir şey umdukları gibi gitmemişti. Hesap sormaya geldikleri adam, onları en yakın arkadaşlarıyla evlendirmişti.
Crowfeld kardeşler bir o yana bir bu yana dağılmış olabilirdiler. Ama hepsi birbirlerinden uzaklaşırken aşka yakınlaşıyordular. Eider ve Leydi Rose artık karşı cepheler de değil de aynı cephede savaşmaya başlamıştılar.
Bunu gören; şah damarlarına kadar yakın olan düşmanlar onları birbirine düşürmek için ellerinden gelenleri yapıyordular. En sonunda başarılıda olmuştular. İngiltere'nin dikenli gülünü İskoçya ve İngiltere arasında bırakmıştılar. Ve Leydi Rose düşünmeden kararını vermişti… Sizce İngiltere'nin dikenli gülü neyi seçmişti?
Hayatı belli bir düzen içinde yaşamak, hayatı yaşamak değildir. Yaşamak demek aşık olmak, kendini ne olursa olsun alevlerin içine atabilmektir. Eider yaşamanın ne olduğunu kesinlikle biliyordu. Düşmanlıktan doğan bir aşk hikâyesiydi, Leydi Rose ve Eider McDuck’un aşkı. İkisinin aşkı macera, kılıçlar, kan ve savaşlarla süslenince çok daha ilgi çekici bir hale gelmişti elbette. Tarihi bir kitap değil ama eski zaman İskoçya sınırları içinde var olduğu kabul edilen bir kurguya sahip. Ayrıca hayal ürünü olan savaşlarda var. Tarihi bir bilgi içermese de İskoç kültürü hakkında oldukça donanımlı bir kitap. İskoç aşklarını ve macerayla harmanlanmış aşk; okumak isteyenler için alışveriş listelerinin birinci sırasına eklenilmesi gereken bir kitap.
Yazan: Selin Gürcüoğlu
Lordum Soruları ve Cevapları
Lordum kimin eseri?
Freya McLowell
Lordum türü nedir?
Yabancı Romanlar
Lordum kaç sayfa?
470
Lordum Yorumları
sıradan bir romandı pek keyif aldığım söylenemez
27-01-2017 19:01
freya mclowell lordum kitapını çok güzel yazmış çok beğendim burada neden bu kadar düşük puan vermişler anlamıyorum
17-11-2019 12:49
tam bir nefretten doğan aşk hikayesi bayıldım
13-08-2022 21:04
markette ucuza satıyorlardı aldım ama ona rağmen pişmanım