Kitap Türü:Kişisel GelişimOrjinal Adı:The New PeoplemakingÇeviren:Selim Yeniçeri
Puan Tablosu
Arka Kapak Bilgisi
İnsan Yaratmak Özet
Satir, kitaba “Beş yaşımdayken, büyüyünce ebeveynleri araştıran çocuk dedektifi olmaya karar verdim.” diyerek başlıyor. Daha o zamanlar aile içi dinamiklerin farkında olduğunu belirten Satir, küçükken nasıl çözeceğini bilmediği bir sürü bulmacanın bir sürü aileyle çalıştıktan sonra bile hala gizemini koruduğunu belirtiyor. Ona göre, aile dünyanın bir minyatürü; eğer dünyayı değiştirmek istiyorsak önce aileyi değiştirmeliyiz.
Aile hayatında ön plana çıkan dört önemli unsur söz konusudur: kişinin kendisi hakkında sahip olduğu fikirler ve duygular yani “özdeğer”. İnsanların birbirlerine bir şeyler anlatmak için kullandıkları yöntemler yani “iletişim”. İnsanların nasıl hissedip davranacaklarını belirleyen kurallar yani “aile sistemi”. İnsanların aile dışındaki başka kurum ve kuruluşlarla iletişim kurma yöntemleri yani “toplumsal bağ”. Bir aile terapi odasının kapısından geçiyor ise bu dört sistemden biri veya birkaçında illa sorun var demektir diyor, Satir. Ailelerde iki tür acı mevcut: Birisi sorunların bilinmesinden kaynaklanan acı, diğeri ise suçlamanın yarattığı acı. Birincisinden kaçamayız ama ikincisinden sakınabiliriz. Çabalarımızı değiştirebileceklerimizi değiştirmeye ve değiştiremeyeceklerimizle birlikte yaşamak için yaratıcı yollar bulmaya yönlendirebiliriz.
Nasıl bir aileniz var? Kısmında aile yapılarıyla ilgili ufak bir incelemede bulunuyor, Satir. Daha iyi değerlendirme yapabilmek için besleyici bir aile ile sıkıntılı bir ailenin profilini çiziyor. Aileniz nasıl olursa olsun bazen sıkıntılı bir aile olduğunuzu kabul etmeli, geçmiş hatalar için kendinizi bağışlamalı, değiştirmek için karar vermeli ve adım atmalısınız.
Özdeğer kavramını incelerken kazan metaforundan yararlanıyor. Kazan ne kadar doluysa o kadar iyi diyor. Yine de umutsuzluğa gerek yok düşük değer kavramı nasıl öğrenilebilen bir şey ise yüksek değer kavramı da sonradan kazanılabilmektedir. Her insan hem çok benzer hem de çok farklıdır. Bizi benzerlikler bir araya getirir fakat farklılıklar geliştirir, diyor yazar.
Kişisel mandala kavramı ise fizik, zihin, duygular, ilişkiler, beslenme, ortam ve spiritüellik şeklinde açıklanıyor. Bu sistemleri irdelemek ve somutlaştırmanın yararına değiniliyor.
Yazara göre iletişim insanlar arasında olup bitenleri örten ve etkileyen dev bir şemsiye gibidir. Bir insan dünyaya geldiğinde başkalarıyla ne tür ilişkiler kuracağını ve yaşamında neler olacağını belirleyen en önemli ve tek etken iletişimdir. Bu kısımda etkili iletişim için etkin dinleme ve konuşma için birçok alıştırma ve öneriye yer verilmektedir. İletişim kalıpları da detaylı bir şekilde irdelenmektedir.
Bireyler ve aileler olarak yardım ederken yaşam tarzlarınızı belirleyen kuralları keşfetmeniz benim birincil hedefim, demektedir Satir. İki insanın ilişkisini etkileyen en önemli şeyler kişisel kurallardır. “Olmalılar ve olmamalılardır.” Kritik olan bu kuralları kimin koyacağı, nasıl uygulanacağı, aşıldığında neler olacağı vb. durumlardır. Aile için kuralları birlikte oturup keşfetmek oldukça aydınlatıcı ve geliştirici olacaktır. Aile de bir de sistemler mevcuttur. Kapalı sistemler toplum ve örgütler için geçerlidir. Özdeğer ikinci sıradadır, kurallar ise ön planda ve katıdır. Açık sistemler ise değişime sıcak ve olumlu bakar, özdeğer ise birinci sıradadır. Sistemin içindeki parçaları incelemek ve diğer parçaları görmek oldukça heyecanlı ama bazen acı verici bir deneyimdir.
Ailelerin mimarları çiftlerdir. Çiftler belli hayal ve tasarılarla birlikteliğe başlarlar fakat çevremizde de gördüğümüz üzere pek çok çift istedikleri mutlu birlikteliğe sahip olamamaktadır. Yazara göre bu başarısızlıkların çoğu sevginin yapabilecekleri konusundaki cahillikten ve açık bir iletişim kurma becerisinin yokluğundan kaynaklanmaktadır. Çiftler birbirinin bedeninden, zekasından, duygularından ve ilginç ilgi alanlarından zevk almak için sonsuz fırsat söz konusudur. Asıl zor olan yüksek bir özdeğer, risk almak için cesaret ve yeni olasılıklar oluşturabilmek için yaratıcılık geliştirebilmektir. Aileler çok farklı biçimlerdedir: Tek ebeveynli, üvey baba-anne olan aileler, kayıp yaşamış aileler vb. Satir’e göre önemli olan ailenin biçimi değildir. Biçim, sadece üstesinden gelinecek sorunların türünü belirler ama aile mekanizmasının ne kadar iyi işleyeceğini belirleyen etken aile üyeleri arasında olup bitenlerdir.
Yazar Virginia Satir, aile terapisinin annesi olarak kabul ediliyor. İnsancıl, anlaşılabilir, komik ve çarpıcı bir dille bizleri hem bebek hem çocuk hem ergen hem de eş olarak betimleyip açıklıyor.
Tüm ailenin dahil olabileceği oyunlar içeren kitap aile yaşantımızı zenginleştirmek, çarpıcı deneyimler edinmek ve iyileşmeler sağlamak için oldukça faydalı bir kaynak olacaktır.