On yedi yaşında bir genç kız olan Mia, bir sabah uyandığında kar yağmakta olduğunu görür. Anne babası ve sekiz yaşındaki erkek kardeşi Teddy ile kahvaltı etmek üzere mutfağa gittiğinde, açık olan radyodan okulların tatil edildiği haberini alır. Babası öğretmen olduğundan onun için de tatildir. Bunun üzerine annesi de bir günlüğüne işten izin alır ve hep beraber yakındaki kasabada oturan aile dostlarını ziyaret etmeye karar verirler. Aslında bir çellist olan Mia'nın çellosu ile pratik yapması gerekmektedir fakat o an için bunu unutmaya karar verir. Mia için müzik, adeta bir kaderdir. Bazen neden çalmak için neden örneğin gitarı değil de çelloyu seçtiğini sorguladığında, kendisinin çelloyu değil de çellonun onu seçtiğini düşünür. Bir defasında çelloyu bırakmayı düşünse de ondan kopamamış ve çok başarılı bir çellist olarak bugüne kadar gelmiştir.
Babasının eski arabası ile yol alırlarken aniden bir kamyonun hızla üzerlerine gelmekte olduğunu fark ederler ve iki araç son süratte birbiriyle çarpışır.
Willow uyandığında kendini bir çukurda bulur. Anlaşılan kaza sırasında arabadan yol kenarındaki bu çukura fırlamıştır. Çukurdan çıkmayı başardığında bir şey fark eder, kendi bedeni gerçekten mahvolmuş bir şekilde hala çukurun içindedir. O an etrafına bakınır, anne ve babası çok kötü şekillerde ölü haldedirler ve Teddy ise ortalıkta görünmemektedir. Ambulans geldiğinde bedeni ile birlikte ambulansa biner ve hastaneye gider. Anne babası olay yerinde ölmüştür, çok geçmeden kardeşinin de öldüğünü öğrenir. Büyükannesi ve büyükbabası, amcaları, teyzeleri, erkek arkadaşı Adam, en yakın arkadaşı Kim, kaza sırasında ziyarete gitmekte oldukları aile dostları Willow ve Henry ve daha birçok kişi Mia komadayken onun yanında olur ve onunla sürekli konuşurlar. Mia her şeyi görüp duymakta fakat hiçbir şeyi hissedememektedir. Aynı zamanda hiç kimse onu göremez. O sırada bir şeyi fark eder; her ne kadar birçok kabloyla bağlı olsa ve herkes onu yaşatmak için uğraşsa da, kalmak ya da gitmek onun elindedir. Dünyada hiçbir sebebi kalmadığını düşünür, çok yalnızdır. Bu yüzden savaşmaktan vazgeçmek ona daha mantıklı gelmektedir. Fakat Adam son geldiğinde bir şey unuttum diyerek gitmiş ve henüz dönmemiştir. Mia en azından Adam'ı beklemek ister.
Adam döndüğünde, bir Cd Çalar getirir ve hayranı olduğu bir klasik müziği dinletir. O an elini tutan Adam'a dokunmak ister. Ve birden kendini vücudunda hisseder. Bütün gücünü elinde toplayarak Adam'ın elini sıkar. Mia, yaşama tutunmak için bir sebebi olduğunu fark etmiştir.
Eğer Yaşarsam, gerçekten akılda kalıcı ve heyecan verici bir hikaye sunuyor. Yazar Gayle Forman'ın da dediği gibi, siz seçmek zorunda kalsaydınız, ne yapardınız?
Eğer Yaşarsam Konusu
Gayle Forman, orjinal adı If I Stay olan Eğer Yaşarsam adlı kitabında tek kelimeyle harikalar yaratıyor. Zaman zaman okuyucuyu ağlatmayı başaran Mia'nın hikayesi, adeta büyülüyor.
Eğer Yaşarsam Soruları ve Cevapları
Eğer Yaşarsam kimin eseri?
Gayle Forman
Eğer Yaşarsam türü nedir?
Yabancı Romanlar, Gerilim, Gizem
Eğer Yaşarsam kaç sayfa?
256
Eğer Yaşarsam Yorumları
çok acayip bir hikayesi var okurken tüylerim diken diken oldu
26-06-2015 21:44
okurken kendimi tutamayıp ağladım çok güzeldi
07-07-2015 11:51
bir kerede okudum mükemmel bir roman
06-01-2016 12:03
gerçekten çok güzel bir roman herkese tafsiye ederim
04-04-2018 14:40
herkese tavsiye ederim bu ramanı
en az bes defa okudum
04-04-2018 14:48
konusu çok güzel seri olacak diye bir söylenti vardı ama net cevap bulamadım devam kitabı var mı?
25-12-2019 22:11
serinin ikinci kitabı çıkmış sanırım sitenize ekler misiniz