Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal, 15 Eylül 1914 Adana doğumludur. Lakaplarından bir tanesi de "bacaksız Orhan" idir. Fazlasıyla gerçekçi, adını herkese duyurmuş usta bir romancıdır. Aynı zamanda oyun yazarıdır. Romanlarında -Bereketli Topraklar Üzerinde kitabında da olduğu gibi- yoğun bir gerçekçilik görülür. Bursa cezaevine giren ve orada Nazım Hikmet ile tanışan Orhan Kemal, Nazım Hikmetin görüşlerinden de etkilenmiştir. Cezaevine girme sebebi ise Maksim Gorki ve Nazım Hikmet kitapları okumak, yabancı rejimler lehine propaganda gibi nedenler dolayısıyla girmiştir. Romancılık yanıyla tanınan yazarı, şiirden ziyade roman ve öykü yazmaya Nazım Hikmet teşvik etmiştir. Usta yazar 2 Haziran 1970 yılında Bulgaristan’ın Sofya şehrinde ölmüştür.
Kitap Anadolu’nun bağrından üç gencin çalışmak için şehre inmesiyle başlar. Köse Hasan, İflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali. Köse Hasan ve Pehlivan Ali ilk kez şehre inecekleri için çok heyecanlılardır. Ancak İflahsızın Yusuf, daha önceden biraz deneyimlidir. Bu üç arkadaş bir fabrikada işe girerler. Ancak onları işe alan adam, almadan önce haftalıkların belli bir kesimini ona vermelerini şart koşar. Üç arkadaşta çaresiz kabul etmiştir. Aynı evde kalan İflahsızım Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali'nin ev sahipleri faizci Köse Topaldır.
Köyün temiz havasına alışmış olan Köse Hasan için işler ters gitmeye başlar. Şehrin o kirli havası ona hiç iyi gelmemiştir. Ve Köse Hasan -hassas bir bünyeye sahip olduğundan mütevellit- daha fazla dayanamayarak ölür. Artık İflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali iki başlarına kalmışlardır.
Onlarda artık fabrikada ki haksızlıklara dayanamayarak, bunu patrona bildirirler. Ancak patron onları işten kovar. Aslında burada da yazarın gerçekçi bakış açısını gözlemliyoruz. İkili uzun bir süre iş aramak durumunda kalırlar. En sonunda ise bir inşaatta işe girerler.
Burada da işler Pehlivan Ali için pek iyi olmaz. Pehlivan Ali bir anlık gaflete düşer ve Fatma isimli bir kıza aşık oluverir. Köyünde ki sevdiği kızı unutmuş, aklından ve kalbinden çıkarmıştır. Yazar yine burada da gerçekçi davranarak, herkesin iyi olmayacağını bize göstermiştir. Fatma Pehlivan Ali'nin var olan bütün parasını yemeye başlar. Artık Pehlivan Ali de işlerini aksatmaya başlamıştır. Bu yüzden işinden olur. Köylüsünün yardımı ile bir çiftlik ağasının patozunda işe girer. Patoz Andrew Meikle tarafından icat edilen bir tür tarım makinesidir. Yemleri öğütmede ve fındıkların dış kabuklarını ayırmada kullanılır. Patoz çok ağır bir iştir. Pehlivan Ali birgün farkında olmaksızın ayağını makineye kaptırır ve kan kaybından ölür.
Tüm bu süreç boyunca İflahsızın Yusuf da duvarcı ustası olmuştur. Köye gideceği gün derin derin Köse Hasan'ın öldüğünü nasıl ailesine söyleyeceğini düşünürken, Pehlivan Ali'nin de öldüğünü öğrenir. İki arkadaşı da şehir hayatına alışamamış ve yaşamları acı bir şekilde kaybetmişlerdir.
İflahsızın Yusuf köyüne gidip, Köse Hasan ve Pehlivan Ali'nin ailesine durumu beyan ettiğinde, onlardan neredeyse hiçbir tepki alamaz. İflahsızın Yusuf, arkadaşlarıyla gittiği şehirden köye tek başına dönmenin ezametine sahiptir artık.
Sokakları, tarlada çalışan ırgatları, gurbetçiliği, acıyı, hayatı, hayata tutunma mücadelesini kelimelere döken ve onları okuyucuya hissettirebilen bir yazardı. Onlar gibi düşünüp onlar gibi yazmıştır.
Bizler bu eserde hayatın acımasızlığını her yaprağında görüp, hissedebiliyoruz. Orhan Kemal'i tanıdığımda henüz 13 yaşındaydım. Yazmış olduğu o gerçekçi romanları beni çok derinden etkiledi. Yazılmış olan o yıllara gittim gibi hissettim. Sizlerde ''Bereketli Topraklar Üzerinde'' ve yahut herhangi bir eserini okurken o yıllara gideceksiniz. Kelimelere sığdıramadığım bu romanı hayatımın ve hafızamın bir köşesinde hep saklayacağım. Belki birçoğumuz gurbet hayatını bilmiyor ancak bu eseri okurken hüzünlenebiliyoruz. Eğer gerçekten okumamış birisi varsa hiç vakit kaybetmemesi gerek. Orhan Kemal'in eserlerini okumamız gerekir ki o gerçekçi hayattan bir ders çıkaralım.
Bereketli Topraklar Üzerinde.. Neler olup bitiyor buralarda bir bilseniz. Lakin bilemiyoruz. O toprakların kokusu silinmiş, geriye bir şey kalmamış gibi. Bereketli Topraklar Üzerinde. Acı biraz. Gerçekleri tokat gibi vuruyor insanın yüzüne. Belki cidden bu bereketli topraklar üzerinde neler olup bitiyor bilemez, göremeyiz. Ama okuyabiliriz. Birisi satır satır yazmış gerçekleri.
Yazan: Elif POYRAZ
Bereketli Topraklar Üzerinde Kitap Özeti
Roman, 1954 yılında yayınlanmıştır. Pehlivan Ali, İflahsızın Yusuf, Köse Hasan üç arkadaştırlar. Geçinemedikleri için köyden şehire iş aramaya karar verirler. Üç arkadaş memleketleri olan Sivas’tan Adana’ya iş bulma umuduyla yola koyulurlar. Adana’ya geldiklerinde tanıdıklarının öncüsüyle bir fabrikada iş bulurlar. Bir de konaklamak için ahır bulurlar. Tanıdıkları adam, bu üç arkadaştan karşılık olarak çalıştıklarının bir kısmını ister. Üç arkadaş köyde yevmiyeli çalışan ırgattır. Şehire gelip işçi olmak onları biraz zorlayacaktır. Üç arkadaş aralarında kenetlenemezler. Farklı işlerde daha fazla daha sıkı çalışırlar. Köse Hasan, çalıştığı olumsuz koşullar sebebi ile zatürre olup yataklara düşer. Daha sonra Köse Hasan vefat eder. İflahsızın Yusuf, bencil bir adamdır. Aynı zamanda uyumlu bir işçidir. Bir nevi nabza göre şerbet vermektedir. Köse Hasan yatağa düştüğünde önemsemez, çalışmayıp yattığını söyler. İflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali haraç kesen tanıdıklarına karşı gelip şikayet etmeye kalkarlar. Bunun üzerine işlerinden olurlar. İki arkadaş inşaat işinde çalışmaya başlarlar. Pehlivan Ali, birlikte çalıştığı Ömer Zorlu’nun eşine aşık olur. Gizli gizli buluşurlar. Pehlivan Ali, Adana’ya gelmeden önce kınadığı şeyleri yapmaya başlamıştır. En kötüsü kendisi bunun farkında bile değildir. Pehlivan Ali, cinsel zaaflarına düşkün bir adamdır. İri gövdesinin aksine güçlü değil duygularıyla hareket eden bir kişiliği vardır. İşçi arkadaşı Zeynel’in arkasında durmaz. Zeynel yiğit ve sözünü esirgemeyen bir adamdır. Zeynel, bir yemek arasında içinde taş çıkan pilavı döküp tepki gösterir. İşçilerin hakkını tek başına savunur. Arkasında kimse olmadığı için bu düşünceleri yankı bulmaz. Pehlivan Ali, çalıştığı yerde bir kızla daha beraber olur. Bunu duyan Fatma kıskanır ve Pehlivan Ali ile tartışır. Pehlivan Ali daha sonra Selvi’ye aşık olur. Selvi, bir çalışanın kızıdır ve kötü yoldadır. Katip Bilal, Fatma’dan faydalanmak ister ve onunla yalnız kalmaya çalışır. Daha sonra ondan sıkılır. Pehlivan Ali, Selvi’ye gerçekten aşık olmuştur. Onu köye götürme hayalleri bile kurmaktadır. Sürekli iş değiştiren Pehlivan Ali, bu sefer de patoz da çalışmaktadır. Yoğun çalışma koşullarından dolayı Pehlivan Ali, patoz makinasına düşerek can verir. Üç arkadaştan ikisi çalışırken ölürler ve geriye İflahsızın Yusuf kalmıştır. Yusuf, köyüne dönmek için tren istasyonuna gider. Köyüne, eşi ve çocuklarına kavuşmak için heyecanlanan Yusuf hediyeler alır. İstasyonda bir tanıdıkla karşılaşır. Tanıdığı işçiye Ali’yi sorar. Ali’nin öldüğünü duyunca üzülür. Arkadaşlarını çalıştırmak için getirdiği şehirden tek ayrıldığının farkına varan Yusuf, pişmanlık hissi ile köyüne döner. Köye döndüğünde Köse Yusuf ve Pehlivan Ali’nin gelmediğini görenler öldüklerini anlarlar. Orhan Kemal, İflahsızın Yusuf’u başkahraman yaparak böyle bir sisteme ayak uydurmak isteyenlerin Yusuf gibi uyanık ve ikiyüzlü insanların başarabileceğini anlatmıştır. Romanın içeriğine baktığımızda derin bir işçi savunması bulunmamaktadır. Pehlivan Ali ve Köse Hasan zayıf karakterlerdir. Yusuf da zayıf olmasına rağmen uyumlu olduğu için üç arkadaştan sadece kendisi sağ kalmıştır. Sistemin getirdiği aşağılanma ve kölelik insan emeğini nasıl değersizleştirdiğini gözler önüne sermiştir. Orhan Kemal’in de dediği gibi, işçiler iki lokma için köle gibi çalışıp zehir gibi hayatlar sürmektedir. Zehir gibi hayatlar süren işçiler bu sistemin çarklarını oluşturmaktadır. Üç arkadaşın birbirine kenetlenmeyişi, bencillikleri, bireyselci hareket etmeleri onları felakete sürüklemiştir. Her karakter kendi içinde bir savaşa girmiştir. Geçinme derdi uğruna yıkılan yuvalar, çürüyen ahlak yapısı ekonomi ile bağlantılıdır. Romanda da gördüğümüz gibi parasızlık insana her şeyi yaptırabilmektedir.
Değerlendirme
Orhan Kemal’in “Bereketli Topraklar Üzerinde” adlı romanı 1954’te yayınlanır. Orhan Kemal bu eseri yazarken gözlemlerden faydalandı. Birinci kişilerden görüşler aldı. Roman toplumcu gerçekçi anlayış ile kaleme alınmıştır. İş ve işçi sorunlarını dile getirmiştir.
Yazan: B. Öğretmen
Bereketli Topraklar Üzerinde Konusu
Yazdığı öyküler ve romanlar ile tanınan Türk edebiyatın usta yazarlarından Orhan Kemal’in en ünlü eserlerinden bir tanesi olan Bereketli Topraklar Üzerine ilk olarak 1954 tarihinde yayınlanmıştır.
Orhan Kemal Bereketli Topraklar Üzerine romanında yaşadıkları köyde geçim sıkıntısı çeken ve bu yüzden şehre göç etmek zorunda kalan üç arkadaşın hikayesini anlatıyor. İflahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali adındaki üç arkadaş köylerini geride bırakıp para kazanma umudu ile şehre giderler ve ekmek parası kazanma uğruna zehir gibi bir hayatı kabullenmek zorunda kalırlar.
Orhan Kemal kitabında işçi hayatının yaşadıklarını mükemmel bir şekilde kaleme almış ve adeta onların yaşadıkları sıkıntılara ışık tutmuştur. Bir zamanlarda yaşananları anlatan ünlü yazarın romanında geçen hikayelerin halen gönümüzde de devam etmesi nedeni ile, bir çok işçi okurun kendi hayatından bir şeyler bulmasını sağlıyor.
Bereketli Topraklar Üzerinde Soruları ve Cevapları
Bereketli Topraklar Üzerinde kimin eseri?
Orhan Kemal
Bereketli Topraklar Üzerinde türü nedir?
Yerli Romanlar
Bereketli Topraklar Üzerinde kaç sayfa?
377
Bereketli Topraklar Üzerinde Yorumları
güzel roman işçisin sen işçi kal diyor
26-08-2015 19:30
çok iyi anlatmış kusursuz
27-08-2015 22:00
orhan kemal mükemmel bir yazar bereketli topraklar üzerine kitabı da oldukça güzel bir kitaptı tavsiye edeceğim kitaplardan bir tanesi
20-01-2016 22:27
çok iyi bir roman tavsiye ederim orhan kemalin tüm romanları güzeldir
18-11-2016 23:07
adam yıllar önce yazmış hep aynı şeyler günümüzde de değişen birşey yok güzel bir bakış açısı
21-11-2016 21:51
kitabın geçtiği yer ve zaman ne acaba bir de ana fikir lazım lütfen paylaşın
05-02-2017 21:09
çok güzel kitap hazır beklemeyin okuyun çok şey katıyor
27-02-2017 00:02
farklı bir kitap zaten orhan kemal kitaplarını okuyanlar bilir okunması gereken kitaplar okuyun okutun
08-04-2017 22:47
kitapla ilgili soruları paylaşabilir misiniz?
05-06-2017 19:25
çok sevdiğim ve öğrencilerime de okuttuğum kitaplardan bir tanesi türk insanının özellikle anadolu insanının okuması gereken kitaplardan bir tanesi bazı yerleri sıkıcı gelebilir ama o dönemin şartlarına göre yazıldığını ve bazı şeylerin değiştiğini algılayıp okumak gerek konusu bizim insanımızı mükemmel bir şekilde anlatıyor
04-11-2018 16:58
çok güzel bir roman okumakta fayda var
15-11-2018 20:47
bana sıkıcı geldi güzel konulara değinmiş konusu güzel ama sürükleyici değildi o yüzden biraz sıkıldım
10-01-2019 18:32
öğretmenimiz sağ olsun orhan kemal bereketli topraklar üzerinde özet ödevi gibi saçma bir ödev verdi biz de okumak zorunda kaldık burada hazır özet varmış bilseydim boşuna o kadar sayfayı okumazdım sıkıcı bir kitap
20-06-2019 17:02
10 üzerinden 10 vereceğim bir roman dizi sevenler okusun asıl hikaye nasıl olsun görsünler konusu karakterleri bu kadar güzel ele alınabilir
28-12-2019 22:29
kitap istanbula göç edenleri çok iyi anlatmış ben de bunlardan bir tanesi sayılırım öğrenci olarak geldim geldiğim günden beri hem okuyorum hem çalışıyorum adam yıllar önce yazmış anlatmış ve biz günümüzde hala bu karakterlerin yaşadıklarını yaşıyoruz hiç birşey değişmemiş