Toplumcu gerçekçi edebiyat akımının güçlü kalemlerinden olan Orhan Kemal, Önce Ekmek adlı eseriyle 1969 yılında hem Sait Faik Hikâye Armağanını hem de Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülünü almıştır. Eserde aynı adlı hikâyenin dışında 16 öykü daha bulunmaktadır. Sosyal adalet, insan özellikle çocuk hakları, fırsat eşitsizliği, toplumsal cinsiyet kalıpları gibi temaların işlendiği hikâyelerde Orhan Kemal’in küçük yaşta peşine düştüğü ekmeğin, hapishane izlenimlerinin yansıması da bulunur. Hikayelerde ayrıca troleybüs, Yaka Sigarası, Abidik Gubidik Filmi, Ayşecik, Parla Şenol Filmleri, Demir Maske, Flash Gordon, Pekos Bill gibi artık nostaljik sayılacak kültür ürünleri de yer almaktadır.
Çok severek okuduğum hikâyelerden bazıları:
Önce Ekmek: Ayten, ortaokulu bırakıp konfeksiyonda çalışmaya karar vermiştir. Babası her gün annesiyle parasızlık yüzünden kavga etmekte; kızının okumasını istiyorsa çamaşıra, yer temizlemeye, yemek pişirmeye evlere gitmesi gerektiğini haykırmaktadır. Ayten o gün sarhoş babasını kapıda karşılayıp, kolunu boynuna dolayarak kararını açıklar. Baba, pişmanlık ve acımayla karışık bir duyguyla susar. Ayten de okulunu, derslerini, doktor olma hayalini, bu hayali aklına sokan Hediye Nineyi düşünür. Hediye Nine 70’lerinde, komşuların yardımıyla geçinen yalnız bir kadındır. Hemen kalkıp bir tas mercimek çorbası, ekmek ve soğan alarak yanına gider. Hediye Nine, Ayten’in doktor olduğu zaman onu nasıl iyileştireceğini anlatırken o yalnızca susmaktadır.
Bir Çocuk: Bir nisan akşamında pantolonu ve gömleği lime lime olmuş, çıplak ayaklı bir çocuk İstiklal Caddesini arşınlarken düşünmektedir. Arkadaşı Beton kısa bir süre hapiste yatmıştır. Mayısın sonuna kadar yanan sobasıyla, bol yemeğiyle, çocuklardan aldığı harçlıklarla çok rahat etmiştir. Bu sırada önünden geçtiği lokantada gözüne bir adam takılır. Adam da ona bakmaktadır. Kendi çocukluğunu hatırlamıştır. Nereden geldiğini unutmaya çabalayan bir hırsla garsondan çocuğu uzaklaştırmasını ister. Bu durumu gören başka bir müşteriyle aralarında kavga çıkınca karakola giderler. Çocuk da onlarla girmek isteyince bir polis tarafından uzaklaştırılır. Hayal ettiği gibi hapse girememiştir.
Üçüncü: İki çocuk, küple altını olduğunu duydukları Abdurrahman Beyi cami dönüşünde sıkıştırmak için buz gibi havada erketeye yatmışlardır. Yanlışlıkla, oradan geçen Berduş Ahmet’in üzerinde atıldıklarında Ahmet planı anlar. Bu planı onu katmadan uygulamaya çalışmalarına bozulsa da çok ses etmez. Birinin ceketsiz olduğunu görünce üstündeki gocuğu ona verir. Gocukla ısınan çocuk da planı uygulamaktan vazgeçip diğerini yalnız bırakarak oradan ayrılır.
Coni: Coni, bir sinemanın getir-götür işlerini yapana zayıf, kısa ve çirkin bir adamdır. Onu gerçek ismiyle değil köpeklere verilen bu isimle çağıran patronu, Coni’yi muhasebecinin yanına para tahsilatına gönderir ancak yol parası bile vermez. Coni de o kadar yolu yürür, muhasebeciyi bulamaz. İzini dükkân dükkân sürer. Akşam olup da bankalar kapandığı için de parayı alamaz. Aynı yolu yine yürüyerek döner. Geç dönmesi patronunu çok sinirlendirir. Coni’yi becerisizlikle itham ederek kovar.
Çocuklar: Bir ilin büyük avukatlarından birinin oğlu karne hediyesi olarak aldığı bisikletiyle giderken bir sokak çocuğuna vurmamak için fren yapar. Sokak çocuğunun elindeki değnekle bisikletin arka çamurluğuna vurmasıyla aralarında bir münakaşa başlar. Bir yanda geniş imkânları olan zengin bir çocuk diğer yanda güçlü, kuvvetli bir sokak çocuğu vardır. Sokak çocuğu onu güreşçi yapacak Sülman Ağabeyi öyle bir anlatır ki avukat çocuğu çok etkilenir. Aralarında bir arkadaşlık başlar.
Pazartesi: Bir yayınevi sahibi pazar günü yaptığı kaçamaktan dolayı düşünceli, kızgın ve yorgundur. Bütün hırsını muhasebecisinden çıkarmaya çalışır. Kendisi ilkokulu bile bitirememiş olmasına rağmen, lise mezunu olan muhasebecisine “eşek” olduğunu söylettirmesi tüm keyfini yerine getirir. Birkaç gün sonra parti lokalinde yaptığı konuşmada bir gazeteci tarafından iğnelenince keyiflenmek için yine “eşek” muhasebecisini yanına çağırır.
hikayeler çok güzel anlatılmış hepsini okuma isteği uyandırdı bende
05-02-2018 00:33
bu kitap çok güzel herkes okumalı
14-02-2018 03:37
daha o zamandan günümüzü mükemmel anlatmış
31-01-2019 18:27
bana içindeki hikayelerin özeti gerekiyordu siz tek tek yazmışsınız allah sizden razı olsun
23-02-2020 19:03
içindeki hikayeler çok güzel hikaye kitaplarını sevenler için tam bir klask diyebilirim ben en çok kitabın da adını veren önce ekmek ve çocuklar hikayelerini beğendim
08-03-2022 15:33
özet için teşekkür ederim biraz daha kısa olsa daha iyi olacakmış
07-09-2022 22:11
orhan kemali sevip sevmemeniz önemli değil zaten nasıl sevilmez anlamıyorum hikayeleri çok güzeldir türkiye resmidir