Ekmek Kavgası

Ekmek Kavgası - Orhan Kemal

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6.2)	Editör (9)
Kitapevi (9.2)	Sosyal Medya

Ekmek Kavgası Özet

Kitabımızın türü öyküdür. İçerisinde yirmi beş tane öykü bulunmaktadır.

Ekmek Kavgası

Öykünün içeriğinde belli bir olay örgüsü yoktur. Karanavalardan arta kalan yemeklerin döküldüğü yere hayvanlar. İnsanlar gelirmiş. Orada aç olan varlıklar bu artıkları çekişirlermiş. Özellikle İhtiyar teyzelerle hayvanlar arasında bu çekişme olurmuş. Burada insanlara belli dönemde yaşanan açlık, kıtlık gibi sorunların olduğu, insanları ezilmişliği anlatılmak istenmiş.

Revir Meydancısı Yusuf

Hapishanede meydancı olarak görev yapan bir adam vardır. Bu adama o kadar iş verirler ki adamcağız zor yetişir her birine. Kendinden haz almayan, onunla çalışmak istemeyen birkaç kişi vardır. Bir gün Yusuf yoğun bir günde işin birine geç yetişir. Bundan dolayı görevini değiştirirler.

Mahalle Bekçisi Ali

Ali isminde bir genç İplikhane de çalışır. Burada çalışırken birçok kez doktordan rapor aldığı için işten çıkarılır. Ali bunun üzerine hırs edip bekçiliğe başvurur ve işe alınır. Bu bekçilik işi de tam kendinin çalıştığı iplikhane’nin olduğu mahalledir. Orada eski iş arkadaşlarına hava atmak için onlarla iş çıkışı karşılaşmak ister. Günleri böyle geçer gider.

Köpek Yavrusu

Bir şehrin mahallesinde acı acı sızlayan bir köpek yavrusu vardır. Bunu gören mahalleli çocuklar onu yanına gidip durmadan ona eziyet ederler. Bunu gören biri yazıktır der. Ama çocuklar onu dinlemez. Hayvana öyle eziyet ederler ki hayvan acıyla can verir. Bunu gören çöpçü onu duygusuz bir şekilde çöp arabasına atar.

Ekmek, Sabun ve Aşk

Hapishanede Galip isminde bir gardiyan vardır. Suçlulardan biri kitap okurmuş. Bu durum ilgisini çekmiş. Onunla kitap dostluğu kurmuş. Kitaplar üzerine sohbet ederlermiş. Bir gün kimseye fark ettirmeden hapishaneden bir kadına mektup yazar. Bunu da bu kitap dostu olduğu adama okur. Kadının da ona yazdığı mektubu okur. Kadının mektubunu beğenmeyip yırtar atar. Sonrasında haber alınır ki gardiyan bu kadınla evlenmiştir.

Bir Öksüz Kız Etrafında

Sanat Enstitüsü’nde okuyan Nurhan isminde bir kız vardır. Bir gün eve hüzünlü bir şekilde gelir, bu durumu gören abisi ona neden böyle olduğunu sorar. O da sınıflarında Münevver isminde bir kızın annesinin iki buçuk yaşında öldüğünü onu hüzünlü gördükçe tüm okulca üzüldüklerini söyler. Bu durum gamsız abisi için aman tarzında bir şeydir. Bu durumu sofrada ailesine de anlatır, babası dışında kimse kendini tınlamaz. Hatta babası Münevver’in kendi evlerinin alt katında kalabileceğini söyler. Anne ve kız kardeş buna itiraz eder.

Bir Ölüme Dair

İplikhanede Zehra isminde bir kadının evinde kendini asması haberiyle mahalle bomba gibi sallanır. Bu olayın üzerine savcı mahalleyi sorgular. Herkesi sorgudan geçirir. Bu olaydan sonra Zehra’nın çocuklarını mahalleli sahiplenir.

Bir İnsan

Yolda giderken bir adam pejmürde kılığında birini görür. Bu adam eskiden babası avukat olan birinin çocuğudur. Onun bu halini görünce üzülür. Hatta o adam bundan iş yardımı ister. Zamanında bu adamın şahitlik ettiği bir davada beş yıl gibi sürede hapis yatmasına sebep olmuştur. Ona rağmen ona kötü düşünmeyip onunla ilgilenmiştir.

Teber Çelik’in Karısı

Amele işçisi Teber evine eli boş şekilde gelir. Bunu gören karısı ona epey söylenir. Kocasında iş görmeyen kadın kendisi bakkala gider. Bakkalda borç vermez. O sırada oradan bekçi geçiyordur. Kadının bu durumundan faydalanmak ister. Ona dokunmak karşılığında para verir. Kadın da istemez ama sonunda parayı alır. Evine çocuklarına ekmek götürür.

Afaracı Hacı Ali

Ali isminde adam tarlada buğday hasatlarını kaldırır. Bu işten sonra evine gelen karısı Hürü ona Ağzı büyükler ineğin ayağını kırdı diye yaygara koparır. Bunu duyan Ali köy meydanına hesap sormaya gider. Ağzını açar gözünü yumar. Köylüler zor ayırır bunları.

Bir Kadın

On altı yaşında güzel yüzlü bir kız vardır. Bu kız ipsiz sapsız bir oğlanla evlenir. Bu oğlanla evlenme işe yaramaz dedilerse de dinlememiş evlenmiştir. Çalıştığı işin parasını her gün gelip eşinin avucuna koyarmış. Ama ne fayda adam bu parayı har vurup harman savururmuş. Bir günde kızı terk edip başka kadına gider. Bunun üzerine kız da kötü yola düşer.

Bir Yılbaşı Macerası

Yılbaşı yaklaştığı için bir fabrikanın muhasebe bölümü harıl harıl çalışıyordur. Bu muhasebe bölümünde Patrondan kıyaklı Muhiddin isminde bir adam vardır. Bu yılbaşı için yapılan çalışmalarda Himmet ile bir anlaşmazlık yaşarlar. Kavgaya tutuşurlar. Bu olaydan sonra birbirlerinden nefret ederler. Bir gün patronun kulağına onun kazandığı paranın miktarının ne olduğuna dair birilerinden duyum alır. Bunun üzerine benim mal varlığımı kim nasıl millete duyurur diye sinirlenir, bu kişiyi araştırır. Bunun üzerine Himmet işten çıkarılır.

Uyku

Madeni eşya fabrikasında yetişkinler dışında çocuklarda çalışmaktaymış. Burada çalıştırılan çocukların yaşı o kadar küçük ki içler acısı bir haldir. Bu çocuklara ustalar acımaz, devlet yasakladığı halde çok zor şartlar altında zorla mesaiye koyarlar. Çünkü halkın çoğunluğunun maddi durumu yoktur. Bu çocuklar öyle yorulur ki bir gün fabrikada hepsi uyuya kalırlar. Bunu fark eden kötü niyetli usta diğer ustaya kızar ve çocukların parasını keseciği tehdidini savurur. Bunu duyan iyi niyetli usta çocukların hepsini uyandırır.

Dönüş

Bir aile günlerce trende zorluklar içinde yolculuk yapar. Varmak istedikleri yere varınca trenden inerler. Yatacak, kalacak yerleri yoktur. Bu yüzden tren garında bank gibi bir şeyde uyuya kalırlar. Buradan da onları trenin bekçisi yasak diye kaldırır.

Kitap Satmaya Dair

Bir adam maddi durumunun kötü olmasından dolayı sahip olduğu değer verdiği kitaplarını satmak zorunda kalır. Bu kitapları satmaya gider. Ama satmaya gittiği yerde sevmediği bir arkadaşı ile karşılaşır. Bu yüzden onun ağzına laf vermemek için kitapları satmayacağını söyler. Arkadaşlarıyla içki içmeye gider. Evde kızı ve eşi aç bir şekilde onu bekliyordur. Kadın da bakar kızı dayanamıyor komşudan bir parça yiyecek bir şey alır. Adam gelince eşini evde bulamaz, kızına siz beni sevmiyorsunuz diye bağırır. Kızı da hayır baba seviyoruz der. Böyle bağırışlar içinde adam kitapları kendine yastık yaparak uyuya kalır.

Propagandacı

Bu öyküde iki adamın dilenme konusunda birbirlerini inat uğruna millete kendilerinin rezil etmeleri anlatılır.

Yemişçi

Yemiş satan bir adam vardır. Bu adam eşini kaybettikten sonra yalnız kalır. Kendi halinde manavdan aldıkları yemişlerle satışını yapıp geçimini sağlar. Bir gün manavcı bu adamın ilk defa yanına bu kadar uzun süre uğramadığından şüphelenip onun yanına gider. Adam evinde ölü bulunur…

Çocuk Ali

Dağ köylerinin birinde bilinmeyen nedenle insanlar ormana ateş atarlar. Bunun üzerine köye jandarma gelir. Bu suçu on iki yaşındaki Ali’ye atarlar. Ali bunun üzerine hapse girer.

Büyücü

Posta seyyarlığı yapan bir adam vardır. Bir gün bu adam şefi ile çakışır. İşten atılır. Bir gün meyhaneden bir adamdan Arap harfli bir kitap alır. Bunun üzerine insanlara birçok konuda büyü, muska tarzı şeyler yaparak para kazanmaya başlar. Ünü git gide artar. Hayatını bundan sonra büyücülükle idame ettirir.

Cünha

Bir adam resmi nikâhsız olduğu için karısını bir adam sürekli kaçırır dururmuş. Bunun üzerine bir arkadaşı ona resmi nikâh yaparsan karını kimse kaçıramaz der. Bunun üzerine adliyeye gelir burada bir adama bu nikâh işini anlatır. Bu sırada bunları dinleyen, gören iki açgözlü adam, bu adama yardım etmek isterler. Aralarında bu durumu çekiştirip dururlar. O sırada adamın karısı kaşla göz arasında yine kaçırılır.

Kirli Pardösü

Bir iş yerinde çalışan adam, içine kapanık kendi halindedir. Bu adamı diğer arkadaşları aralarına almazlarmış. Bir şey dikkatlerini çekmiş. Bu suskun adam kaç ay üzerindeki pardösüyü çıkarmamış. Bunun üzerine iş arkadaşları ondan pis diye huylanıp patrona bu durumu anlatırlar. Patron da bunu yanına çağırıp nedenini sorar, adam cevap vermez. Buna sinirlenen patronda üzerinden çıkar bakalım şunu diye kızar. Adam pardösüyü çıkarır ki içinde hiçbir kıyafet yoktur. Bunu gören patron üzülür. Ona para yardımında bulunur.

İneğin Biri

Bir mahallede futbol oynayan çocuklar vardır. Bu çocuklar aralarında konuşurken Altan ve Necdet birbirlerine sataşıp aileleri hakkında kötü ithamlarda bulunurlar. Bunun üzerine Altan’ın babası işten kovulur. Bu duruma çok üzülen adam içkili bir şekilde müdürünün yanına gider. Müdür de onun bu halini görünce kendini öldüreceğini sanıp bir yanlışlık olmuş galiba deyip işe tekrar onu alır.

Ali Osman

Ali Osman yıllardır gurbette çalışan bir köylüdür. Bu yüzden paranın kıymetini bilen, cimri biridir. Yanında da köylüsü İsmail’i getirir. İsmail genç olduğu için aldığı parayla gezip, yemek içmek ister. Bu duruma dayanamayan İsmail, Ali Osman’a ne yapar eder kandırıp para harcatır.

Piyango Bileti

Adamın biri piyango bileti alır. Bundan sonra eşiyle hayaller kurar. Öykünün içerisinde adamla eşinin hayalleri anlatılıyor.

Necati

Necati isminde bir adam hapse düşmüştür. Burada Daniş ismin de bir öğretmenle tanışır, ondan kitaplar alıp okur. Bir gün koğuş arkadaşları sohbet ederlerken Necati bu sohbette hoşuna gitmeyen şeyler konuşulduğu için arkadaşlarından biriyle tartışır. Bunun üzerine başgardiyan kendini sevmediği için ceza verir. Tutanak tutar.

DEĞERLENDİRME

Orhan Kemal, toplumcu gerçekçi akımın önde gelen yazarlarındandır. Eserlerinde de ezilmiş, yoksul halkın dramını realist gözle inceleyip ele almıştı. Özellikle halkın şivesini eserlerinde öyle güzel örneklerle vermiş ki toplumdan bir yazar olarak göz önünde bulunmuş değerli bir yazardır. Bu kitabında da insanların yoksulluk, ezilmişlik vb. birçok sorununa değinmiş. Ben çok severek okudum. Tavsiye ederim.

Yazan: Fatma Özdemir

Ekmek Kavgası Soruları ve Cevapları

Ekmek Kavgası Yorumları