Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü Cumhuriyet Tarihi’nin en ironik eleştiri romanlarından birisi. Romanın ilk sayfalarından itibaren ironik anlatım okuru sarmaya başlar. Anlatılan dünya reel dünyadan tamamen farklıdır. Bir bakıma bütün karakterler gerçek dünyadan kaçar ve kurgulanmış olan yalan dünyaya sığınmaya başlarlar.
Romanda anlatılan hikâye dört dönemi içinde barındırır. Öncelikle, Seyyid Lütfullah Tanzimat öncesi dönemi ve o dönemdeki hurafeleri olan Andronikos hazinelerini konu alır ve reel dünyada hiçbir karşılığı olmayan bu hurafenin peşinden gider. İkincisi ise Nuri Efendi ile anlatılan ve saatleri insana benzeterek onları kişileştiren bir hikâyedir. Bu da Tanzimat dönemine tekabül etmektedir. Bu iki karakterin simetriği olan Hayri İrdal ve Halit Ayarcı karakterleri ise Cumhuriyet dönemi başlangıcını ve yakın (modern) dönemi anlatan karakterlerdir. Bu karakterler de hurafeler peşinde koşmaktadırlar. Ancak bu hurafeler daha moderndirler. Örneğin, Hayri İrdal, Saatleri Ayarlama Enstitüsü kurulmadan önce Psikanaliz Enstitüsü’nde, İspritizma Cemiyet’nde çalışmıştır. Bu kurumlar gerçek hayatta karşımıza çıkamayacak kadar abartılı kurumlardır. Bunun ardından Hayri İrdal, Halit Ayarcı’yla tanışır ve Halit Ayarcı, eskinin sembolü olan saatle yeninin, modernliğin sembolü olan enstitüyü birleştirir. Roman boyunca eski yeni karşılaştırması yapılır. Burada da akla Osmanlı ve Cumhuriyet karşılaştırması gelir. Osmanlı devlet sisteminde insan hayatını meşgul eden hurafe anlayışlar Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir vurgusu yapılır. Hatta Cumhuriyet dönemiyle ilgili daha tafsilatlı bir eleştiri getirilir. Yıkılan eskiye yeninin ne kadar fabrikasyonlaştırarak yapıldığını anlatır. Hayri İrdal’dan itibaren anlatılan kurumlar hakikaten saçma ve devlet eliyle kurulan kamu alanlarıdır. Özellikle Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde karşımıza çıkar. Belediye Başkanı enstitüyü ziyaret geldiğinde Halit Ayarcı, Hayri İrdal’ın maaşının düşük olduğunu belirtir. Bunun üzerine Belediye Başkanı yardımcısına not aldırarak maaşını yükseltir. Bu da bize bu enstitülerin devlet kuruluşları olduğunu anlatır.
Karakter bağlamında baktığımızda eski ve yenilik vurgusu Hayri İrdal’ın eşlerinde de kendisini açık şekilde gösterir. Hayri İrdal’ın eski (ölen) eşi daha real bir hayat yaşarken yeni eşi Pakize sinemadaki karakterlerin ruhuyla yaşar. Ya kendisini o karakterler yerine koyarak yaşar ya da başkasını o karakterlerin ruhuna sokarak karşısındakini sinema karakterinin ruhuyla yaşatır. Bu da yeninin, modernliğin haddinden fazla abartıyor olmamızın bir eleştirisidir.
Son olarak Halit Ayarcı ve Hayri İrdal’ın ilişkisi birbirlerine muhtaç olarak yaşayan köle-efendi ilişkisidir. Hayri İrdal, Halit Ayarcı’nın reklamına, modern düşüncesine muhtaçken, Halit Ayarcı da Hayri İrdal’ın bilgisine, birikimine muhtaçtır. Ve roman boyunca bu iki karakter birbirini bütünleyerek tamamlanır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Kitap Özeti
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ironik bir anlatım seçerek yazdığı Saatleri Ayarlama Enstitüsü yazarın en bilindik romanlarından bir tanesidir. Cumhuriyet sonrası sosyal hayatın bir tablosunun da çizildigi romanda bir enstitü üzerinden Türk modernleşmesinin anlatısı ve eleştirisi yapılır.
Roman Hayri İrdal adlı fakir bir ailede doğan ve küçüklüğünden beri saatlere ilgisi olan bir şahıs etrafında döner. Karakterin saatlere olan ilgisinin üç sebebi bulunur: Öncelikle, kendi ailesi de daha en başından saatlere ilgi duymaktadır. Öyle ki dededen kalma "Mübarek" adının verdikleri bir saat daima önemli bir köşede muhafaza edilmektedir. İkincisi, dayısının ona doğum gününde bir saat hediye etmesidir. En önemli sebep ise Nuri Efendi adlı, zamanın boşa kullanılmasını günah olarak gören birisinin yanında saat tamirini öğrenmesidir. Hayri Bey bu beyefendinin yanında askere gidene kadar çalışır. Oradan dönünce Abdüsselam adlı birinin kızı Emine ile evlenir ve aynı evde yaşamaya başlarlar. Oldukça zengin olan Abdüsselam Bey zamanla fakirleşir, ancak hastalığından dolayı bunu yok sayar. Dahası Hayri ile Emine'nin kızı olan Zehra'yı sırf adından dolayı annesi olarak görür, olmayan mirasını ona bırakır. Abdüsselam Bey vefat edince vasiyetnamelerde Zehra'dan validesiymiş gibi bahsettiği için herkes Hayri'nin ona bir oyun oynadığını düşünür. Üstüne bir de Hayri sırf şakasına bir elmasın Abdüsselam Bey'de olduğunu söylemesi üzerine herkes ondan yararlanmak ister. En sonunda akli dengesinin kontrol edilmesi için Doktor Ramiz'e yollanır. Psikoanalizci bu doktorun yanında kaldığı süre içinde de Emine hastalanır, onun hastaneden çıkmasından kısa bir süre sonra vefat eder.
Hayri ikinci olarak Pakize adlı birisiyle evlenir. Bu kadın ise kendisini sinemada gördüğü oyuncuların yerine koyan birisidir. Onun bu dengesiz halleri Hayri'nin evlilikten yana mutsuz olmasına sebep olur. Bir süre İspritizmacılık gibi şeylerle uğraşır. Daha sonrasında Celal Bey adlı birinin yanında çalışmaya başlar ve onun karısı Semra Hanım'a aşık olur. Celal Bey onun tavırlarını beğenmeyip işten kovunca Hayri yeniden işsiz kalır. Tam çaresizliğin en uç noktalarındayken Doktor Ramiz aracılığıyla Halit Ayarcı ile tanışır. Saatler konusunda bu kadar bilgili olması Halit'in dikkatini çeker ve birlikte Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü kurmaya karar verirler. Şehrin saatleri birbirini tutmaması gerekçesiyle kurulan bu enstitü zamanla genişler, çevrelerindeki herkes burada iş sahibi olur ve dış dünyada oldukça ilgi görür. Artık zengin olan Hayri İrdal bir yandan içinde bulunduğu durumun sahteliğini sorgular çünkü Halit Ayarcı enstitünün daha çok ilgi görmesini sağlamak için Hayri üzerinden çeşitli yalanlar uydurur. Öte yandan ise karakter de bir süre sonra durumu kabullenmeye başlar, hatta Halit'in uydurduğu Ahmet Zamanî Efendi'nin varlığına bile inanıp hakkındaki kitabı tamamlar. Daha sonrasında oğlu Ahmet ile aile yadigarı Mübarek'in şeklinden esinlenerek enstitü için saat şeklinde bir bina yapar. Bu bina da ilgi görünce Halit Bey ile çalışanlar için saat evler yapmayı planlarlar. O zamana kadar her yaptıklarına onay veren çalışanlar söylenen plana karşı çıkar. Onların bu tavrı hem Hayri'yi hem Halit'i şaşırtır. Halit aldandığını söyleyerek enstitüyü kapatmaya karar verir ve çalışanlar için tasfiye komisyonu kuracağını söyler. Hayri bu karardan sonra Halit'i ancak Halit korkunç bir kaza geçirdikten sonra görür.
Eser hakkındaki düşüncelerime gelince; roman Hayri İrdal'ın ömrünün genel bir özetini yapmasıyla başlıyor, ancak bu kısımda o kadar çok isim ve olay geçiyor ki anlatıya adapte olmak oldukça zor geliyor. Her şey yerli yerine oturduktan ve olaylar sırasıyla birbirini takip etmeye başladıktan sonra okumak bir miktar daha kolay oluyor ama yine de geniş bir şahıs kadrosu olduğundan dolayı okuması kolay bir roman değil diyebilirim. Ayrıca, yazıldığı dönemden kaynaklı olarak dilin yapısı ve romanın hali hazırda ironik unsurları olan bir anlatıya sahip olması da okumayı zorlaştırıyor. Bunlar dışında ise dönemdeki modernleşmenin yapaylığı ile ilgili tezini güzel sunan, fikrini uzun uzun söylevlerle vermek yerine anlatının tamamına dağıtan başarılı bir eserdi bence. Özellikle de insanların yeniliği kendilerine ve kendi menfaatlerine ucu dokunmaması şartıyla sevdiği fikrinin verilmesini çok haklı buldum.
Yazan: Rumeysa Nur Yıldırım
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Konusu
Türk klasikleri arasında yer alan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1961 yılında yayınlanan başyapıtlarından Saatleri Ayarlama Enstitüsü günümüze kadar kalitesini korumuş romanlardan sadece bir tanesi.
Türk insanın batı ve doğu arasında kalmasını ve bocalamasını konu edilen romanda saat ustası Nuri Efendinin gözünden mükemmel bir hikaye anlatıyor.
Batı ve doğu uygarlıklarının arasında kalan Türk toplumunun zamanla değişmesi ve insanların paraya verdiği önem ile bir anda nasıl değişebileceğini anlatan romanda Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kendine öz alaycı iğnemelerini görmek mümkün.
Okunması gereken romanların başında gelen Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabı Osmanlıdan Cumhuriyete geçişe de farklı bir şekilde ayna tutmaktadır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Soruları ve Cevapları
Saatleri Ayarlama Enstitüsü kimin eseri?
Ahmet Hamdi Tanpınar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü türü nedir?
Yerli Romanlar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü kaç sayfa?
395
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Yorumları
sıkıcı bir roman ama arada güzel mesajları var ama sıkılıyor insan
16-08-2013 20:29
bence de sıkıcı bir roman..
27-08-2013 09:06
çok sıkıcı bir kitap kimseye tavsiye etmem neden bu kadar beğeniliyor anlamıyorum belki konusu bana ters o yüzden beğenmedim ama sıkıcı olduğu kesin
08-07-2014 20:57
Lutfen sıkıcı diyerek insanlari yanlış yonlendirmeyin unutmayin ki asil sıkıcuı kitaplardir insa i gelistiren
08-07-2014 23:43
kitabı güzel zaman geçirmek kafa boşaltmak ve eğlenmek için için okuyorsanız size hitap eden bir kitap değil daha sanatsal kalıyor diyebiliriz güzel kitap ama tadını çıkartabilmek için edebiyata yatkınlığınız olması gerek
09-07-2014 20:49
sadece ilk 40 sayfayı okuyup sıkıcı diyenler haklı ama böyle güzel bir kitaptan keyif alamayanlara yazık
25-10-2014 18:43
ancak ilk iki sayfasını okuyabildim o kadar sıkıcı ve berbat bir kitap hoca saatleri ayarlama enstitüsü özet istemese okumazdım zorla kitap okutmaya hayır
14-12-2014 12:04
bir şaheser, edebiyatın kelimelerden müteşekkil sihirli bir ayna olduğunu ıspatlayan bir roman. alabildiğine hayatın ironisini yansıtıyor. ahmet hamdi tanpınar'ın kendisini bulduğu ve gerçekleştirdiği bir roman.
15-12-2014 22:44
kitabin başları sıkıcı ama sonlarina doğru akıcılaşıyor.
31-01-2015 11:27
dizi tadında hayatlar yaşayanları sıkabilecek bir kitap... uzun metrajlı kadrajlara takılabilen zihnin de tasavvur yeteneği gelişenlere iyi bir kitap
07-02-2015 17:06
sıkıcı falan değil hatta okuduğum en iyi kitaplardan biriydi bence popüler kültür kitaplarından başka kitap okuyamayan biri degilseniz tabii ki. kurgusu üslubuyla diğer kitaplardan farklı aynı zamanda okuduğunuz her sayfada size bir şeyler katacak bir kitaptı. ilk 60 sayfa biraz anlaşılmiyor olaylar ancak ondan sonraki kısımlarda elimden bırakamadim mutlaka okuyun
12-02-2015 21:49
anlamını bilmediğimiz çok kelime var sıkıcılığı biraz ordan ... ama iyi...
06-08-2015 17:16
edebiyat ve sanatla ilişkisi olmayan hayatı yalnızca aşk romanlarından ibaret sayan insanlar için oldukça sıkıcı evet. ama bu kitabın hitap ettiği insanlar için tam bir baş yapıt. okunması gereken harikulâde bir şaheser diyebilirim..
20-09-2015 01:57
gerçekten abartılı ve sıkıcı okumayın ya daha doğrusu okutmayın
26-11-2015 21:05
yorumlara aldanıp okumamazlık etmeyin sıkıcı kesinlikle değil hatta eğlenceli bile sonlara doğru çok güldüm
28-11-2015 22:44
bence de okunması gereken çok önemli bir kitap. ama yukarıdaki özeti ve tespitlerin doğru olmadığını düşünüyorum. özeti yapan tam anlamamış.
21-12-2015 22:43
çok güzel bir kitap. çok güzel mesajlar verilmiş. tavsiye ederim.
25-02-2016 01:44
kesinlikle tavsiye ederim sıkıcı bir roman değil bende ilk okuduğum zamanlar öyle düşünmüştüm ama değil!
29-02-2016 13:00
bence farklı bir kitap. ötekileri gibi değil aşk hakim değil konuya
15-03-2016 16:00
kitabın amacı tam olarak bir roman yazmak değil de insanlarda bazı konular hakkında farkındalık yaratmak ve bilgi verip bakış açılarını düzeltmek olduğundan sıkıcı gelebiliyor. anlamaya çalışıp verdiği olayların ne demek istediğini kavrayınca okunuyor ama vermek istediği konu ilgiyi çekmeyince sıkıcı oluyor.
24-04-2016 18:00
ben boyle bi kitab girmedim konudu cik ters bana
11-05-2016 09:50
güzel kitap ama neden milli eğitim sınav için bu kitabı seçti ki? 😁 😊
31-05-2016 23:30
aynen bende katiliyorum bende o sinava gircem ozete bakilirsa cok tavsiye ettigim br kitap degil
16-06-2016 11:18
kimse hizmet icin okumamiş bu eseri ne garip :)
11-07-2016 05:26
bence hiç bir edebi eser kötülenmemeli daha iyisini yazabiliyosanız yazın bizlerde okuyalım
08-10-2016 22:19
kitaba baslarken ilk sayfalarina bakip sonra okurum demistim okumaya baslayinca 100. sayfaya gelmisim ve ayni hevesle kitabi bitirdim evet belki bi solukta okunmuyor ancak herkesin okumasi gereken bi kitap sevmeyisimiz cok gercek olmasindan gunumuzde de ayni seyleri yasadigimizdan hayatin gercekleri bundan daha guzel anlatilamazdi.cok guzel kitap.
27-10-2016 23:41
gerçekten çok sıkıcı bir kitap yazilimiz bu kitaptan olduğu için zorla okuyorum
01-01-2017 16:22
bu kitaba sıkıcı diyen kitap okumayı bıraksın
02-03-2017 12:24
belirli bir kültür birikimi olmayanların eline almaması gereken bir eser.
09-05-2017 13:40
inanılmaz sıkıcı
07-08-2017 21:08
tarih ve edebiyat açısından cok kıymetli bir eser.düşünen insanlara tavsiye ediyorum.
15-09-2017 18:21
şaheser hele ki bir radyo tiyatrosu var of
21-01-2018 23:46
türk edebiyat tarihinib en ironik kitaplarındandır diye düşünüyorum. böyle edebi bir dille böylesine komik ve dülündürücü bir türk eser okumamıştım.
30-10-2018 12:00
herkes benim gibi özet ödevi için gelmiş görünüyor zaten zorla okutmasanız okunacak bir kitap değil
14-06-2019 17:26
bana geniş özet gerekiyordu buradaki güzel yazılmış yazanın eline sağlık okuma derdinden kurtardı
17-12-2019 01:57
hayri irdal gibi pasif birinin halit ayarcı gibi aktif bir adamla tanışıp hayatını değiştirmesi bu kitabın asıl konusu. sonra saatleri ayarlama enstitüsünü kuruş hikateleri anlatılıyor. böylelikle de toplumun düzenini derinden etkileyen zaman mefhumunun üzerinde duruluyor. zaman üzerine çeşitli olay ve konuları yer yer roman yer yer deneme tarzıyla anlatan bir eser saatleri ayarlama enstitüsü.