Mürebbiye, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın dönemin en sert dilli eleştirel mizah barındıran, sosyolojik ögelerin barındırmasına rağmen akıcılığını kaybetmeyen muhteşem bir eseridir. Mürebbiye kitabı kahramanımız Anjel'in trajikomik hayatından yola çıkarak dönemin toplumunu eleştirir.
Anjel'i yazarımızdan kısaca tanıyacak olursak:
"Anjel, doğdukları zaman nüfus defterine yalnız anne ismiyle kaydolunan çocuklardandı,"(Sy.12) der. Anjel, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın anlatımıyla: " Has bahçenin baldıranı mezbelenin gül fidanı olur," (Sy. 12.) tavrıyla Dehri Efendi'nin mürebbiyeliğine layık görülmüştür. Döneminin en popüler olaylarından olan yabancı Mürebbiye(öğretmen) kadrosunu da Fransız kontenjanından katılarak iz bırakmıştır.
Kitap iki ana bölüm ve kısa parçalar (9.parça) halinde yazılmıştır. Kitabın ilk bölümünde Hüseyin Rahmi Gürpınar, değerli öğretmenlerimizden çocuklarımızın eğitim ve ilk ahlak eğitimlerini aldığı Mürebbiyeliği hakkıyla yapan kişilerden minnet duyduğunu belirtmiştir.
Mürebbiye, üzüntülü hayatının başlangıç hikayesiyle mürebbiyelik yaptığı evdeki çapraz ilişkilerin odak noktasında sayfaları aralar. Ama bu daha başlangıçtır. Çocuğunun olmasının ardından katkısında bulunan kişileri ziyaret etmesiyle bir baba bulmayı kafasına koyar. Olayların daha da karmaşıklaşmasıyla devreye mal mülk ve adı çıkmışlık gibi pek çok etken dahil olur.
Anjel'in babalığa layık gördüğü Bodler isimli kişi kitabın feminist ayağında ki duruşu başarıyla yansıtan bir yazardır. Hanımefendilerin doğurganlık ve yoksulluk ile sert çatışmalarda insan figüründen çok katı bir madde dönüşümünü eleştiren ve yerden yere vuran bölümlerle Mürebbiye kitabı okuyucuyu meraklandıran bir felsefe sunar.
Bodler karakteri; dönemin içinde edebi akımların gelişimini ve alt tabakanın yok sayılan yaşamının, toplumsal dokunun sökülüp tekrar dikildiği, süslü köşk hayatlarından ziyade yazılmayan hor görülen kısmın, kitaplarda yer bulmasının karşılaştırmalı bir natüralist - klasik tartışmasını sunar. Okurken Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın yaptığı işinde böylece olduğunu ve yazarı Bodler'e biraz karışmış bulduğumu söyleyebilirim.
Mürebbiyemiz, Bodler'den sonra sert mizaçlı bir dostunu daha ziyaret eder. Ne yazık ki şair ruhlu dostu kadar nazik davranmaz. Yaşamının unutmayacağı travmatik bir tekme anısına neden olur. Anjel için artık Dehni efendinin evinin yolu kaderiyle birleşir.
Dehni efendi, muhafazakar kimliğiyle çıkarlarının içinde ve gayri ahlaki ticari mal varlığının şehveti ile yaşamaktadır. Sokaktan ve çok sayıda erkeğin özel hayatından çıkan Anjel içinse Dehni efendinin mürebbiyeliğine mutfaktan başlayacaktır. Dilde ve nazda uzmanlığı mürebbiyeliğinden fazla olan Anjel aşçıbaşıyı avuçlarının içine alır. Bir Mürebbiye kadar Fransızca bilmeyen işvesiz Ayşe'de aşçıbaşının düşlerinden düşer gider. Birbirinden zorlu hayatın içinden gelen Anjel içinse Pelüse, puf börek ve miyane eksik olmaz.
Anjel, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın en güçlü ve ayakları yere basan karakterlerindendir. Hayatın içinde sürüklendiği kaderi onun içinde ki masumiyet ve yaşama sevincini söndürmez. Çevresinde ki gösteriş meraklılığın kör ettiği insanların, kara mizah içerisinde ki toplumsal yozlaşmanın insanların çıkarları ve nefislerinin karşısında ki hipnotize olmuş yabancılaşmasının adeta bir turnusolu gibi vazife yapar. Anjel'in içinde bulunduğu sahipsiz ve isimsiz yaşamının karanlık ve derin çukurunda hayatın tek anlamı üstüne basıp çıkan insanların hayatlarında tutunmaları da değildir. Sadece kendisine verilmeyen doğal hakkın yani "bir aile" kavramının çocuklarında da eksikliğinin olmamasını sağlamak arzusundadır.
Dehni Efendi ve yalının diğer sakinleri Anjel'in hedeflerini not aldığı listesinde detaylıca yer almaya başlar. Ne listedekiler ne de yalıdakilerin kişisel özellikleri kitabın içerisinde Fransızca sözcüklerle bilgi ve sınıfsal farklılık sağlayan kişilerin arasında sıradan kalmaktadır. Sosyal hayat tam anlamıyla Batı hayranlığıyla yatıp kalkmaya başlar. Ahlak ve sosyal açıdan kültürel pek çok farklılık içerse de kendi dilini küçümseyen toplumu başarıyla aktaran bu kitaba, adını başka bir dil etimolojisinde yer verirken bulmuştur.
Mürebbiye kitabı hakkında son söz Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan:
"Canım hileci zekamı tarif için Türkçede "ekspresyon" bulamıyorum."(Sy.192)
Yazan: Şeyhzade Bilgin
Mürebbiye Soruları ve Cevapları
Mürebbiye kimin eseri?
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Mürebbiye türü nedir?
Yerli Romanlar
Mürebbiye kaç sayfa?
112
Mürebbiye Yorumları
okurken çok sıkıldım zor bitirdim konusu hiç güzel değil
22-05-2017 19:19
öğretmen murabiye özeti istedi o yüzden okudum sıkıcı kitap o yüzden kısa olması iyi uzun olsa okunmazdı
05-06-2017 19:23
editör mürebbiye kitabına 8 puan vermiş ziyaretçiler 4 puan vermiş nesini beğenmediler acaba ya da gerçekten okudular mı hüseyin rahmi gürpınarın yazdığı bir kitap kötü olamaz lütfen okumadan puan vermeyin
05-07-2019 15:22
roman özeti için teşekkürler pek okunacak bir kitap gibi durmuyor o yüzden sitenizden yazdım
27-05-2022 13:17
özet kaliteli ama karakterler yok onlarıda eklerseniz şahane olur