Kitaplar ile alakası olmayan kimselerin bile edebiyat dersleri vasıtasıyla mutlaka işittiği bir isimdir Halide Edip Adıvar. 1882 yılında, yani büyük lider Atatürk’ten hemen bir sene sonra İstanbul’da dünyaya gelmiş olan bu isim: Edebiyat derslerinde adı geçen nadir kadınlardan birisidir. Edebiyat dünyasına kendi isminin yanına ilk eşinin ismini de ekleyerek, “Halide Salih” adıyla giriş yapmıştır. Halide Edip Adıvar yurtdışında da öğretim görevlisi olarak çalışmış, esaslı bir eğitimci, yazar ve siyasetçidir.
Onun edebiyatımıza kazandırdığı her bir eser olay yaratmış, kendini sevdirmiştir. Aynı zamanda tarihimizde kendini göstermeyi başarabilmiş feminist kişiliklerden birisidir. Yazdığı romanlarda güçlü kadınları ve bu kadınlara saygılı, onların yanında yürümeyi bilen güçlü erkekleri betimlemiştir. Genel olarak yarın romanları hakkında söylenecek başka bir şey ise; kurgularının gerçeğe yakın ve karmaşık olduğudur.
Kalp Ağrısı ise Halide Edip Adıvar’ın kaleme aldığı ve yayınladığı dokuzuncu romanıdır. Temel olarak konusu iki yakın arkadaşın aynı çocuktan hoşlanmasıdır.
Zeynep annesi Türk babası Kürt olan, kendi tabiriyle Kürt olan bir Türk gencidir. Babası başarılı bir doktordur ve kızına Zeyno diye seslenmeyi sever. Kendisi de eğitimli bir genç kızdır. Annesini yıllar öncesinde kaybetmiştir. Aynı zamanda babası gibi doktor olan Saffet adında bir gençle nişanlıdır. En yakın arkadaşı Azize ile gezmeyi ve davetlere katılmayı sever.
Hikaye ana karakterimiz Zeynep’in babasına kendi hikayesini anlatmasıyla başlar. Zeynep hikayesine “Kalp Ağrısı” adını vermiştir.
Azize ile katıldıkları bir davette Azize ona yeğeni binbaşı Hasan’dan ne kadar hoşlandığı anlatmıştır. İkisi konuşmaya daldıkları sırada kapı açılmış ve içeriye binbaşı Hasan girmiştir. O andan itibaren kalp ağrısı başlamıştır zira Zeynep, bu genç binbaşıya karşı hissettiği çekimi anlamlandıramaz ve durduramaz. Zaman geçtikçe öyle bir hale gelir ki; bundan hem arkadaşı hem de sevgilisi olarak gördüğü nişanlısı Saffet’e bahsetmeyi bile düşünür. Hasan ise hem ondan hem de Azize’den hoşlanıyor gibi gözüküyordur.
Zeyno’nun babası iş için yurtdışına gittiği sıralarda, Zeyno’nun kalp ağrısı daha da şiddetlenmeye başlamıştır. Bu durdurulamaz çekim içindeki kadınsı, günaha meyilli yanı ortaya çıkartıyordur. Zeyno’ya göre Hasan risk, Saffet ise güvendir. Bir süre ikisi arasında çırpınan kalbi, Hasan’a olan aşkından eriyip biten Azize’yi unutmuştur.
Bu buhran neticesinde uykusuzluk hastalığına yakalanan Zeyno, Saffet tarafından dinlenmesi için dağ evine götürülmüştür. Buraya kadar olanları Zeyno babasına kendi ağzından anlatır. Ancak daha sonrasında olanları günlüğünden okumasını ister. Bu günlü dağ evinde yazdığı günlüktür.
Dağ evine arkasından Hasan ve Azize de gelmiştir. Dağ evinde kaldıkları süre boyunca her sabah Hasan ve Zeyno ava çıkmışlar; Zeyno bu av gezileri sırasında Hasan’dan evlenme teklifi almıştır.
O sıralarda ikili arasındakilerden şüphelenen Azize buna daha fazla dayanamamıştır ve İstanbul’a döndükten birkaç gün sonra boğazdan atlayarak intihar girişiminde bulunmuştur. Bu Zeyno için bir karar verme zamanı geldiğinin kesin delaleti olmuştur. Zeyno en yakın arkadaşının kalbini rahatlatmış ve “Hasan sadece senin” demiştir. Canı ne kadar yansa da Hasan’dan Azize ile evlenmesini istemiştir. Aradan yedi gün geçmeden Hasan ve Azize evlenmiş, yurtdışına tatile gitmişlerdir. Burada günlük biter ve Zeyno babasına hitaben, Azize’den düzenliği olarak mektup aldığını, hikayenin devamını mektuplardan öğreneceğini söyler.
Azize mektuplarda başlarda gezdikleri yerleri anlatsa da, sonrasında işler karışır. Orada ahbap oldukları Dora adında bir kadın, Azize’nin kalbinde ki kıskançlık tohumlarını yeşertmiştir. Hasan ise Dora’ya aşık olmak üzeredir. Azize bu kıskançlığın neticesinde yeniden rahatsızlar. Bir oğlan çocuğu doğurduktan sonra vefat eder.
Kitabı okurken arkadaşlık ve aşk, bencillik ve fedakarlık arasındaki dengelerin ne kadar hassas olduğunu görüyoruz. Zeyno karşımıza eğitimli, kültürlü, bencil olmak istese bile olamayan bir karakter olarak çıkıyor. Burada en önemli husus; bundan yıllar öncesinde bile babasına kalbini çekinmeden açabilmesi.
Hasan ise biraz şıpsevdi bir karakter imajı çiziyor. Hem Zeyno’yu, hem Azize’yi hem de Dora’yı seviyor. Saffet ise kitabın en nazik karakteri. Zeyno’nun Hasan’ı sevdiğini bilse de onu terk etmiyor ve zor zamanlarında yanında oluyor.
Betimlemeleriyle, kurgusuyla, akıcılığıyla bir gecede bitirilebilecek nadir romanlardan birisi Halide Edip Adıvar’ın Kalp Ağrısı.
Yazan: Elif POYRAZ
Kalp Ağrısı Soruları ve Cevapları
Kalp Ağrısı kimin eseri?
Halide Edib Adıvar
Kalp Ağrısı türü nedir?
Yerli Romanlar
Kalp Ağrısı kaç sayfa?
276
Kalp Ağrısı Yorumları
mükemmel bir eser
15-10-2017 21:42
kesinlikle okumam lazim herkese tavsiye ederim
03-12-2017 19:43
bana kalp ağrısı roman özeti gerekiyordu sizin sayenizde buldum süpersiniz bu arada okumak isteyene konusu çok sıkıcı ilk 20 sayfayı okudum uyuya kalıyordum o yüzden buradan yazdım
16-12-2019 13:24
konusu oldukça güzel halide edip genelde savaş dönemini anlatıyor yine öyle yapmış ama içine aşk da katmış mükemmel bir aşk romanı olmuş mutlaka okuyun aşkı halide edipin satırlarından okumak mükemmel
28-12-2019 21:33
kalp ağrısı kahramanları kimlerdir diye sormuş hoca ne yazmam gerekiyor?
20-01-2020 21:44
halide edipten böyle bir eser beklemezdim çok güzel bir aşk hikayesi yazmış içinde hem kahramanlık var hem aşk var karakterler çok uyumlu okurken acaba gerçek mi diye çok düşündüm
11-03-2022 19:06
romanın kahramanları kimlerdir
27-09-2022 21:38
okurken halide edipin eseri olduğuna şaşırdım genelde savaş vs yazar burada güzel bir aşk hikayesi yazmış
07-06-2023 21:09
özet için teşekür ederim bu kadının kitapları sıkıcı oluyor