Anneannem Askere Gidiyor, Muzaffer İzgü’nün çocuklar için yazdığı bir hikâye kitabı. Anneannemin Akıl Almaz Maceraları adındaki 20 kitaplık bir serinin parçası olan kitap, adını içerisindeki ikinci hikâyeden alır. 8 yaş ve üzeri okurlara hitap eden kitap, 123 sayfa ve 9 hikâyeden oluşur. Kitaptaki tüm hikâyeler başkahraman Metin ile anneannesi Hikmet Hanım’ın anılarını konu alır. Bu anıların çoğunda Metin’in annesi Nebahat, babası Fazlı ve ablası da bulunur. Ayrıca kitapta Hikmet Hanım’ın kedisi Tekir ve konu komşu gibi yan karakterler de yer alır. Murat Sayın’ın çizdiği renkli resimler, kitabı çok daha eğlenceli hâle getirir. Bilgi Yayınevindeki ilk baskısı 1994 yılında yapılan kitap, aradan geçen onlarca yıla rağmen popülerliğini yitirmez ve tekrar tekrar basılarak büyük bir okur kitlesine ulaşır.
Anneannem Askere Gidiyor Özeti
Anneannemin Sakızı
Metin’in anneannesi Hikmet Hanım; ısrarla kızından, damadından ve torunlarından kendisine mezeki sakızı yani damla sakızı almalarını ister. Ancak ev ahalisi, Hikmet Hanım’ın sakız çiğneyemeyeceğini düşündükleri için ona mezeki sakızı almazlar. En sonunda Hikmet Hanım gider, kendi mezeki sakızını kendi alır. Tek başına hiç evden çıkmayan Hikmet Hanım’ın epey uzağa gidip mezeki sakızı alması, ev ahalisini hem şaşırtır hem de endişelendirir. Ancak sonunda Hikmet Hanım’ın mezeki sakızını çiğnemek için değil de onlara damla sakızlı muhallebi yapmak için istediğini anlarlar ve çok utanırlar.
Anneannem Askere Gidiyor
Bir gün Metinlerin kapısına bir polis gelir ve asker kaçağı Hikmet Bey’in askere çağırıldığını söyler. Metin ise evlerinde Hikmet Bey değil Hikmet Hanım’ın var olduğunu söyleyerek anneannesini çağırır. Daha sonra anneannesi Hikmet Hanım önce karakola gidip ifade verir, bir süre sonra da mahkemeye çıkar. Hikmet Hanım’ın isminden ötürü bir karışıklık olduğu yargıç tarafından onaylanarak konu kapanır.
Anneannemin Kedisi Yitti
Hikmet Hanım’ın Tekir adında çok sevdiği bir kedisi vardır. Hikmet Hanım tüm gün onunla konuşur, arkadaşlık eder. Ancak bir gün Tekir ortadan kaybolur ve ne kadar aransa da bulunamaz. Hikmet Hanım kedisini yitirdiği için çok üzülür ve yemeden içmeden kesilir. Bir süre sonra Tekir tekrar ortaya çıkınca da çok sevinir ve ona yeniden anılarını anlatmaya başlar.
Anneannem Saçını Kestiriyor
Bir gün Hikmet Hanım’ın kafa derisinde bir hastalık oluşur. Bu yüzden Hikmet Hanım önce doktora gider, sonra da eczacının hazırladığı ilacı kullanır. Ancak ilaç işe yaramayınca başka bir doktora gitmek zorunda kalır. Bu doktor, Hikmet Hanım’a başka bir merhem verir ve saçlarını kazıtıp bu merhemi kafasına sürerek 15 dakika güneşte oturması gerektiğini söyler. Hikmet Hanım saçlarını kazıtmak zorunda kaldığı için çok üzülür ama hastalığı geçtiği için de rahata erer.
Anneannem Kendini Banyoya Kilitledi
Bir gün Hikmet Hanım banyo yaparken kilit bozulur ve yaşlı kadın banyoda kilitli kalır. Babası evde olmadığı için Metin ile annesi ve ablası, Hikmet Hanım’ı kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar ancak başarılı olamazlar. Daha sonra kapıyı açmak için komşularından keser, tornavida gibi farklı malzemeler isterler ve her malzemeyle birlikte bir komşuları da gelir. Böylece ev komşularla dolup taşar, her kafadan bir ses çıkar. Sonundaysa Hikmet Hanım’ı banyoda kendi hâline bırakıp sohbete dalarlar. Hikmet Hanım ise anahtarı yeniden çevirip kapıyı açmayı dener ve kapı açılınca da banyodan çıkar.
Anneannemin Sandığı
Metin’in anneannesi Hikmet Hanım’ın rahmetli eşinden hatıra kalan bir sandığı vardır. Hikmet Hanım hem anısı olan eşyalarını hem de bir gün işe yarayacağını düşündüğü her şeyi bu sandıkta saklar. Bazen anılarını tazelemek için bazense evdekilere lazım olan bir eşya için özel anahtarıyla sandığını açar. Ancak bir gün tahta kurtları yüzünden sandığını kaybeder ve sandıkla birlikte anılarını da yitirdiğini düşünerek çok üzülür. Hikmet Hanım’a yeni bir sandık alınır ama Hikmet Hanım bu sandığı kullansa da bir türlü sevemez ve eski sandığının anahtarını saklayarak onunla avunur.
Anneannem Üç Aylığını Alıyor
Bir gün Metin ile anneannesi Hikmet Hanım bankaya giderler. Hikmet Hanım’ın üç aylığını çekmek için sıraya girer, bir yandan da üç ayda bir görüştüğü sıra arkadaşı Atiyanım’ı ararlar. Ancak Hikmet Hanım’ın sırası gelip üç aylığını çektikten sonra bile Atiyanım’ı göremezler. Bunun üzerine Hikmet Hanım, arkadaşının vefat ettiğini düşünerek çok üzülür. Metin ise anneannesini avutmak için daha sonra gidip baktığında Atiyanım’ı gördüğünü söyler.
Anneannem Vazoyu Kırdı
Bir gün Metin, annesiyle babası evde yokken anneannesinin uyarılarına aldırış etmeden top oynar. Ancak biraz sonra top Metin’in babasının çok sevdiği vazoya çarpar ve vazo kırılır. Metin, hatasından ötürü çok üzülür ama elinden bir şey gelmez. Anneannesi de onu uyardığını söyleyerek Metin’in pişmanlığını kat kat arttırır. Ancak damadıyla kızı eve gelince Metin’in suçunu üstlenerek onu kurtarır.
Anneannem Ödevime Yardım Ediyor
Metin’in ödevini yapmak için evden çıkması gerekir ancak yağmur yağdığı için çıkamaz. Böylece Metin’e anneannesi yardım eder ve Metin de cumartesi günü anneannesini parka götürmeye söz verir. Öğretmeni Metin’in ödevini çok beğenir ve anneannesi ya da babaannesi olan tüm öğrencilerine de Metin gibi onları parka götürmelerini öğütler. Böylece Metin ile arkadaşları cumartesi günü ninelerini aynı parka götürmeye karar verirler.