Karanlık Ülke, İngiltere’nin Aberfoyle bölgesinde yer alan kömür madenlerini anlatmak için kullanılan bir ifadedir. Bu maden yıllarca kazıldıktan, buradan binlerce ton kömür çıkarıldıktan sonra kurumuş, ardından terk edilmiştir. Yıllarca burada çalışan erkekler, kadınlar ve çocuklar madenin terk edilmesi dolayısıyla oldukça üzülmüşlerdir. Kimileri bu madende doğmuş, büyümüş; kimileri ise madenleri evi gibi görmeye başlamıştır. Öyle ki Simon Ford – Aberfoyle madenlerinde ustabaşı olarak çalışan kişi – madeni asla terk etmemiş, ailesiyle maden içinde yer alan evlerinde yaşamayı sürdürmüştür.
Madenlerin terk edilmesinden yaklaşık on – on beş yıl sonra, madenin eski mühendisi James Starr, eski ustabaşı Simon Ford’dan bir mektup alır. Ustabaşı, mühendisle acilen yüz yüze görüşmek istemektedir. Bu mektuptan kısa bir süre sonra James Starr imzasız bir mektup daha alır. Bu mektup da Aberfoyle taraflarındaki postaneden gönderilmiştir. James Starr’a artık madenlere gelmesinin gereksiz olduğu, Simon’un teklifinin geçerliliğini kaybettiği anlatılmaktadır. James Starr durumdan şüphelenir, Simon Ford’la görüşmek üzere madenlerin bulunduğu bölgeye gider. Mühendisi Simon’un oğlu Harry karşılar. Harry ile James Starr madenlere girince önlerine koca bir kaya düşer. Bunu birinin attığı kesindir. Ancak bu işin sorumlusu ortalarda görülmemektedir. Harry ve James Starr, Simon’un yer altındaki evine ulaşır. Simon, madenin henüz kurumadığını, yeni bir kömür filizine ulaştığını söyler. James’i, Harry’i ve eşini alarak onları filizin olduğu yere götürür. Burada grizu gazı bulunmaktadır. Grizu gazı, bulunulan bölgede kömür filizi olduğunun en büyük kanıtıdır. Simon, grizu gazına ateşi yaklaştırınca kıvılcımlar çıkmaktadır. Bunu mühendis görür, burada kömür filizinin bulunduğuna ikna olur. Maden aletlerinin bu filizi bulamamalarına hayret eder. Artık yapılacak tek şey ekibi toplamak, yatırımları yapmak ve madeni tekrar işletmeye başlamaktır. Madenin tekrar işlemesi ise Simon’un en büyük hayallerinden biridir. Dönüş yolunda bu grubun lambası, anlaşılamayan bir darbe sorası yere düşer ve kırılır. Tek lambayla madende seyahat eden grup, karanlıkta kalakalır. El yordamıyla dönmek isterler ancak madenlerde yolu kaybederler. Yıllardır madende yaşayan Simon ise yolu kaybetmesinin imkânsız olduğunu düşünür. Bu konuda haklıdır çünkü dönüş yolu, kötü niyetli biri tarafından örülerek kapatılmıştır. Harry’nin arkadaşı Jack Ryan, on gün boyunca Harry’den haber alamayınca, mühendis için ise ilan çıkarıldığını görünce merak edip madene gider. Durumun farkına varır. Yardım çağırır. Madende James, Simon, Harry ve Simon’un karısı oldukça yorgun bir hâlde bulunur. Bu grup, hayatta kalmalarını, kendilerine ekmek ve su getiren bir varlığa bağlarlar. Madenlerde bu grubun hem iyiliğini hem kötülüğünü isteyen iki ayrı güç bulunmaktadır. Nihayet maden açılır, çalışmalara başlanır. Kısa bir süre sonra Harry, madende kötü amaçlar için çalışan kişiyi ya da kişileri ararken kendi yaşlarında bir kıza ulaşır. Kız oldukça yabanidir. Nell adındaki bu kız madenden hiç çıkmamış, hep burada yaşamıştır. Madenciler kızı sahiplenir. Harry Nell’e çeşitli dersler verir. Onu gün ışığına çıkmaya ikna eder. Bir süre sonra kız, madencilere bela olan varlığın kendi dedesi olduğunu itiraf eder. Harry, Nell ile evlenmek isteyince dede kendisini bir mektupla açığa vurur. Dede Silfax, madencilerin tümünü grizu patlamasıyla öldürmek isterken kurduğu tuzağa kendi düşer ve bunun bedelini canıyla öder. Harry ile Nell ise evlenir. Madenciler, en sevdikleri işine devam ederler.
Jules Verne’in eserleri genel olarak her ne kadar sürükleyici ve edebi açıdan doyurucu olsa da bu roman oldukça vasattır. Tasvirler, olay örgüsü, karakterler neredeyse acemice denilebilecek düzeydedir. Bundan dolayı Karanlık Ülke adlı eserin Jules Verne’i tam anlamıyla yansıtmadığı söylenebilir. Bu eser muhtemelen yazarın ilk dönem eserlerinden biridir. Aksi hâlde Denizler Altında 20000 Fersah ya da Dünyanın Ucundaki Fener gibi romanları yazan birinin bunu yazacağı düşünülemez. Sonuç olarak, Jules Verne’i ilk defa okuyacak olanlara bu eser tavsiye edilmez. Yazarın tüm eserlerini okumaya niyetlenenlere ise bu eseri listenin sonuna almaları önerilir.