Divan Edebiyatı'nın halk kitlelerince yeniden sevilip anlaşılabilmesi için klasik şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikayeler ve gazete yazıları yazan; "Divan Şiirini sevdiren adam" olarak da tanınan İskender Pala'nın son romanı 'Bülbülün Kırk Şarkısı' Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) hayatını konu alıyor.
Yazar, son romanında bugüne kadar yazılmış diğer Siyer kitaplarından farklı bir tarz denemiştir. Anlatıcı olarak bülbülü seçmiştir. Hz. İbrahim'i de tanıyan Bülbül, Peygamberimizi doğduğundan itibaren izler ve hayat hikayesini anlatır. Roman, Hz. İbrahim'i anlatan Sunuş bölümü ile başlar. Cebrail, Hz. İbrahim'in yanına gelir ve dileğini sorar. O ise, "Rabbimin mübareği! " der. "Senden bir şey istemiyorum. Ben Allah'a tevekkül edenlerdenim. O bana dost olarak yeter. Dilesin uğruna cana durayım. Öldürmek de diriltmek de Dost'un elinde madem, bir can için gayrıdan bir şey dileyecek değilim. " der. Hz. İbrahim'in ateşe atılacağı andır. O ise hala Nemrut'u izliyordur. Hala imana gelmesini umut ettiği aşikardır. Zavallı Nemrut, tahtının önünde sarhoş çılgınlığıyla eğlenen halkın bağırışlarıyla sarhoş, İbrahim'in havada metanetle süzülüşü ile mest oluyordur. O'nu kurtarmaya çalışan Bülbül ile İbrahim'in tanışması orada olur. İbrahim (as) bülbülden kaçmasını ister, fakat bülbül kaçmaz ve beraber ateşe atlarlar. Fakat bir anda o korlar ve alevler güllere dönüşür. Ve kurtulurlar. Çünkü Rab ateşe, "Ey Ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol!" der. O sırada Bülbül ile Hz. İbrahim tanışır ve dost olurlar. O sırada dünyaya gelecek olan O kutlu insan, Allah'ın "Eğer sen olmasaydın, sen olmasaydın Ey Muhammed, kainatı yaratmazdım!" buyurduğu kişi Peygamberimiz hakkında konuşurlar. Hz. İbrahim O'nun çok uzun zaman sonra geleceğini kendilerinin göremeyeceğini söyler. Bülbül ise yalvarır ve İbrahim'den dua etmesini ve O'nun nuru nesilden nesle geçtikçe Rabb Taala da bülbülün ona olan aşkını soydan soya çoğaltmasını ister. Böylece günler geçtikçe Bülbülün Gülüm dediği Peygamber'e özlemi ve hasreti artar ve öyküsünü anlatmaya başlar. Tarih 450'yi gösterir. İbrahim'in çocukları ve Hz. Peygamber’in büyük atası Kusay'dan bahseder. Cahiliye dönemini ve cahilleri, kuma gömülmek istenen kızların çığlığını duyar ve daha bir hüzünle şarkısını söyler. Sonra tarihler 557'yi gösterir. Kabe'nin kayboluş macerasını, kayıp zemzem'in bulunuşunu ve bu sırada oluşan kavgaları, Haşimoğulları ve saçında ak olan çocuk Şeybe'yi anlatır. Peygamberimizin babası Abdullah'ın kurban edilmesi olayını anlatır. Fakat diyeti için 100 deve ile kurtulur. Ve sonra tarihler 571'i yani Kutlu Nebi'nin doğum yılını anlatan zamana gelir. Bülbül o zamanı şöyle anlatır: "Fil Vakası'ndan sonra gelen elli üçüncü gecedir. Mekke'de baharın Yesrib yönünden ıtır ıtır esmeye başladığı zamandır. Ömürlerdir nesilden nesle gül hasreti çekmenin özlemiyle şakıyordum. Kendimde değildim sanki. Vuslatla mest, alemler ötesinde bir alem gibi...... Avizesi cezva, ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan, bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne. Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış, yanmaktan kana boyanmıştı." Sonra Peygamber Efendimiz'in hayatını bölümler halinde anlatmaya başlar. Her bir bölümde Divan edebiyatından Peygamber için yazılan kasidelerden de örnekler vardır. Kutlu bebeğin sütannesi Helime Hatun'u, Küçük Muhammmed'in melekler tarafından göğsünün yarılmasını, Yesrib'de uçurtmalar ve oyunlarla geçen çocukluğunu, annesi Amine Hatun'un vefatını, altı yaşında dede ocağına gidişini ve sekiz yaşında merhametli dededen şefkatli amcaya himaye edilişini, Fatıma'nın ona Amine'den sonra sıcacık bir anne oluşunu ve Busra'da bir ticaret kervanı ve onun peygamberlik mührünü gören Rahip Buhira'yı anlatır Bülbül. Kureyş'in yüz akı "el-Emin" adını alması, Kervan ticaretini ve kazançlı geçen seferleri, Mekke'nin asil ve saygıdeğer kadını Büyükler Büyüğü Hatice ile evlenmesi anlatılır. 610 yılında ilk vahiy gelir ve sonra Mekke'de inanmayanlarla müthiş bir mücadele başlar. Sonra Medine'ye göç, din uğruna yapılan savaşlar ve en son Mekke'nin silahsız ve savaşmadan alınması anlatılır. Ve son olarak Peygamber Efendimiz ölümünün geldiğini söyler ve yanında ağlayanlara şöyle der: "Sanır mısınız ki ben ölümde sizin sonuncunuzum; haberiniz olsun, ben sizden önceyim. Sizler art arda birbirinizi öldürür cemaatler halinde beni takip edeceksiniz!" der. Kutlu Nebi 632 yılında ebedi hayatına intikal eder.
Oldukça edebi yazılan bu roman, tarihlere göre bölümlere ayrılmıştır. Her bir bölüm Sahabe'den bir kişiye atfedilir ve kişi anlatılır. Yer yer gözleriniz dolarak okuyacağınız kitap harika bir dille akıcı bir şekilde yazılmış.
Aşağıda ise Kitapta geçen Peygamberimiz'e yazılan bazı kasidelerden bir kaç örnek:
"Aşıklar gibi hasretinle yanıp yakıldığım zaman ey Allah'ın elçisi; gözlerim ağlamaktan kana boyandı."
"Yurdunun toprağı hastalara devadır ey Allah'ın elçisi; çünkü mübarek sözlerin bedenlere ve canlara şifa bahşeyledi..."
Bülbülün Kırk Şarkısı Konusu
Gönüllere Şifa Bir Hayat Hikâyesi: Hazret-i Muhammed...
Tasavvuf edebiyatının güçlü kalemlerinden biri olan İskender Pala, yine tarihi ve İslamı bir araya getirip yine mükemmel roman ortaya çıkartıyor ve bu kez Bülbülün Kırk Şarkısı romanı ile Hazret-i Muhammed’i kendi tarzı ile okurlarına anlatıyor.
Bülbülün Kırk Şarkısı, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in hayat hikayesini anlatıyor.
Bülbülün Kırk Şarkısı Soruları ve Cevapları
Bülbülün Kırk Şarkısı kimin eseri?
İskender Pala
Bülbülün Kırk Şarkısı türü nedir?
Yerli Romanlar, Din / Tasavvuf, Tarihi
Bülbülün Kırk Şarkısı kaç sayfa?
590
Bülbülün Kırk Şarkısı Yorumları
adam tüm kitapları güzel bir de hz. muhammed in hayatını anlatıyormuş mutlaka alıp okumam gerek
09-01-2015 23:28
yine harika yazmış teşekkürler iskender pala bir numarasın
14-01-2015 19:06
ne mutlu ona ki boyle bir sey yaptigi icin:))
17-01-2015 20:58
aynı hikayeleri, menkıbeleri başkalarından da okumama rağmen hiç bu kadar etkilenmemiştim bence büyük bir yazar olmanın sırrı buradan kaynaklanıyor.
sayın hocam durumun fıkhi noyutu henüz irdelemis değilim fakat efendimiz s.a.v. i kitabınızda konusturmanız kanaat-i acizaneme göre hiç ama hiç hiş olmamış. ki kitap içerisindeki efendimize atfesilen konuşmaların lafzı hadslere değil kurgulara.dayanmaktadır.
hasıl-ı kelam bir okuyucu olarak bu durum beni faxlasıyla hayal kırıklığına uğrattı
22-01-2015 20:02
iskender palayı çok severim ama bülbülün kırk şarkısı olması hz. muhammedi roman kahramanı gibi sunması hayal gücü katması hiç olmamış daha biyografi tarzında bir roman bekliyordum
27-01-2015 11:56
sayın hocam eline yüreğine sağlık...
28-01-2015 10:43
çok güzel peygamberimiz ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.eline kalemine yüreğine sağlık...
çok güzel bir eser tebrikler...
29-01-2015 09:14
cok güzel o kitabi yazan ellerine saglik
30-01-2015 01:14
süper herkese tavsiye ederim
03-02-2015 20:30
ağzınıza ve emğinize sağlık
13-02-2015 23:57
mihmandardan sonra bülbülün kirk şarkisi harikaydi..tavsiye ederim
14-02-2015 16:32
almadım almayı düşünüyorum ama merak ettiğim bir şey var. kitap ta kayboluyor muyuz.?
hiç okumadım ama eminim güzeldir.
bu kitap çok güzelllll.
iskender pala teşekkürlerrr.
16-02-2015 16:06
edebiyat terimlerini ne icin kullanmis bilen var mi ?
19-02-2015 17:16
iskender pala kitabınız çok güzel.okadar güzel yazmışsınız ki size çok teşekkür ediyorum,size minnet duyuyorum.ağzınıza ve emeğinize sağlık. hz. muhammed in hayatını anlatmışsınız daha da güzel olmuş. herkese tavsiye ediyorum.yeni bir kitabınızı bekliyoruz.iyi günler.
21-02-2015 17:32
roman kahramanı nı efendimiz gibi düşünmezsek gayet güzel
01-03-2015 02:10
sayin hocam emeğine sağlik. yeni romanlarinizi merakla bekliyorum.
01-03-2015 20:14
başlıkları neden edebi türlerden seçmiş
07-03-2015 22:29
hayatım da gördüğüm en iyi peygamberimizi anlatan kitap. kesinlikle alın.
10-03-2015 00:01
çok beğendim süper
arkadaşlar kıtap okumayı sevenler için çok güzel bir kitap
19-03-2015 17:17
iskender pala nin yaklaşık 17 kitabini okudum. bu kitabını da çok beğenerek okuyorum.20 sene önce okuduğum fakat şimdi adını hatirlayamadigim, yine peygamber efendimizin hayatını anlatan bir kitaba çok benzettim anlatisini. bir de henüz bitirmedim ama bir iki cümle de yanlış ifade olduğunu düşünüyorum. 79. sayfa da" musa yi dünyaya getiren asiye "ifadesi var ki musa as in annesi asiye validemiz değildir. 76. sayfa da "ebrehenin bir fil kadar ahmak olduğuna karar verdim" demiş, normalde böyle cümleler kullanıyoruz, tuhaf kaçmıyor ama burada kahveyi yikmaktan sonuna kadar kacinan bir file ahmak denilmesi garip geldi.
kabe yi yıkmak yazacaktim
kabe yi yıkmak yazacaktim
04-04-2015 17:35
iskender pala işini biliyor, siyasette dinsel duyguları sömürenler gibi, o da edebiyatta sömürüyor ve kazanıyor. neden hayatın gerçeklerini ve halkın sorunlarını yazmıyor da mistik konulara öncelik veriyor, halkın nasıl yaşadığı ve sorunları onu ilgilendirmiyor, kolaya kaçıyor, okuyucusunu gerçeklerden ve gerçek dünyadan uzaklaştırıyor. anlatımı, yere, taşa, toprağa dokunmuyor, havada asılı kalıyor. bu tarzda devam edecek gibi, ne diyelim, kolay gelsin.
08-04-2015 00:33
kitabı okudum.mükemmel bir kitap.sevgilinin hayatını öğrenmek isteyen her arkadaşa tavsiye ederim.okuyunca çok mutlu olacaksınız.bülbüle çok teşekkürler.
08-05-2015 11:06
iskender pala nın tüm eserlerini okudum kütüphanem en değerli eserleri
05-06-2015 02:51
bütün yorumları okudum .bende işkender pala'nın bütün kitaplarını okudum .bu kitabı almak nasip olmadı.en kısa zamanda onu da okuyacağım.kitap yazmak kitap okumak para kazanmak için yapılacak iş değil.yazarlık meslek değildir yetenektir.allah bunu da herkese nasip etmez.para kazanmak için yazanlar ancak bir kitabı yazabilirler.isskender pala bu işin pirri .allah yolunu açık etsin.
16-07-2015 20:05
henüz kitabın başlarındayım, fakat 79. sayfadaki '''musa'yı dünyaya getiren asiller asili asiye'' cümlesi dikkatimi çekti. bildiğim kadarıyla hz.asiye hz.musa'yı dünyaya getiren değil büyütme ile şereflendirilen mübarek bir kadındır. hızlıca okunup geçildiğinde insanların hafızasında yanlış bir bilgi bırakabilir düşüncesindeyim.
26-08-2015 09:22
sizinle aynı çağda yaşadığım için bahtiyarım üstad iskender pala.. eserleriniz herhangi bir kitap değil, bir vecd, bir istiğrak adeta... bu eserinizi de iştiyak, özlem, hasret ve aşk ile okuyacağım...
08-11-2015 18:37
daha önce bu yazara ait hiç kitap okumamıştım. edindiğim ikinci baskısını 150 000 adet yapmış bu eseri yazılış sebebindeki hikaye ve allah resülü'nin hayatını konu aldığı için beni etkiledi. okuduktan sonra bu etkinin esere değil kainatın efendisine olduğunu düşünerek biraz avundum ve mutlu oldum.
bir 99 999 ilişkilendirmesi yazarın ilk sayfadan itibaren eserine müthiş bir gizem ve hikmet katma gayretinin , piyasa yapma çabasının sığ ve çocuksu yansıması olarak gördüğümü paylaşarak devam edeyim. iskender pala nevi şahsını bülbül de müşahaslaştırarak inanlmaz gizemli bir maniplasyona imza atmış. tabiri caizse gül peygamber betimlerinin dozunu bir fili bile halsünasyon görecek kadar yüksek dozda yapmış. eser bitince naif bir tebessümle gül bülbül ütopyasında kayboluyorsunuz. bunu söylerken tabiki yazar herşeyle özdeşleşip hayallerle gerçekleri harman eder. buna kimse itiraz edemez. ama söz konusu allah resülü ise bir bülbül suretiyle inanılmaz aşk nameleri akla ziyan betimlemeler diyaloglar insanların zihnine ve gönlüne fazlasıyla romantik pencereleme yapmaya çalışması gereksiz bir atraksiyon . gerçi o kadar işe yaramışki bende dahil eseri satın alarak ispa tekkesinin akçelerine katkı vermiş olduk. islam tarihi bir çok eser de edebi kıvamda yazıldı çizildi. itirazım yok. ama bilirkişi edasıyla okuru zaman zaman çocuk yerine koyarcasına bilgiler vermesi bülbül anlatıcının iç hesaplaşmaları ve ütopik gözlemler ve yorumlarda bulunması eseriz zeminin tartışmalı hale getirmektedir. bu eser siyeri nebi değil. bu eser muhammet güzellemesi değil. bu eser yazarın edebiyat kıvamıyla soslandırdığı tarihi roman değil. çoğunluk yazarı uzman bilirkişi olarak gördüğünden dolayı yazara tartışılamaz bir rütbede bahşediliyor. divan edebiyatı'nın halk kitlelerince yeniden sevilip anlaşılabilmesi için klask şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikayeler ve gazete yazıları yazan; "divan şiirini sevdiren adam" olarak da tanınan iskender pala şahsen bana divan şiirini sevdirdi mi sevdirmedi mi bilemiyorum ama bu eseri ile ilk iskender pala okumamda bende tam bir hayal kırıklığı yarattı. her şeye rağmen eseri yine okurum allah resülünün hayatındaki kilometre taşlarını yeniden hatırlattığı için. ama ticari kibirli ve okuru küçümseyen tavrı ile pala bana hitap edecek bir kalem olamadı. ( hepsi tabiki kişisel yorumum kimseyi bağlamaz.)
bilir kişi gözüyle bakan kişiler kendilerince haklı olabilirler ancak normal vatandaş, çalışan bir anne olarak beyin yorgunluğumu gideriyor iskender pala'nın kitapları, eşim okuyor biz dinliyoruz. özellikle bülbülün dilinden olması çocuklarımızın daha çok ilgisini çekti, sorular soruyorlar ve hafızalarına daha iyi kazınıyor. para kazanma ve sömürü görüşlerinizi kınıyorum, nasıl kaleme alacağı özgürlüğüne sahip. gerçek hayatta neler olduğunu haberlerden sürekli görüp bunalıyoruz zaten bırakında bizleri biraz olsun rahatlatan yazılarda yazılsın.. parasını biz öderiz size ne
28-12-2015 11:41
çook güzel kitap yaa okumadan bayıldım
30-12-2015 13:37
bu kadar neden kısa kitap çok güzel
kitabı özeti demek istedim
30-12-2015 17:20
cok güzel bi kitap olmus elinize sağlık
09-02-2016 18:56
özet okumakla kitap anlaşılmaz. alıp okumanızı tavsiye ederim. bildiğimiz yada bilmediğimiz birçok hikaye ile süslenmiş. peygamberimiz sav ile ilgili daha çok şey öğrenmek istiyor insan .
18-02-2016 12:05
yaaa normalde türk sevmiyorum pek ama bu yazar harika . imza gününe gidiceğim
24-02-2016 13:43
harika bir kitap çok beğendim okuyorum.
12-03-2016 15:54
maksat efendimizi sevdirmek güzel olan gülü bülbül ile süslemiş severek okudum öbürlerini en büyük özelliği hikayenin içine alması
07-04-2016 01:40
iskender pala'nın hemen hemen tüm kitaplarını okudum.bence günümüz gençliğine divan edebiyatı'nı başarılı bir şekilde tanıyor.bazı kesimler tarafından haksızca eleştirildiğini düşünüyorum.
20-04-2016 07:56
gerçekten çok güzel bir kitap bayılarak ve her defasında yazdığı duyguyu yaşayarak okudum iskender palayı tebrik ediyorum ve peygamberimiz için böyle bir kitap yazdığı için çook teşekkür ediyorum
01-02-2017 13:05
vaaaa bu olmasa ne yapardım kitabı daha almadım ama 2 güne özet vermem lazım elinize sağlık can kurtaran gibi yetiştiniz
12-04-2018 18:59
güzel kitap
güzel kitap
güzel kitap
06-05-2018 17:40
bülbülün 40 şarkısı iskender palanın peygamber efendimizi anlattığı güzel bir kitap okumanızı ve bilgilenmenizi tavsiye ederim
03-01-2020 19:00
iskender palanın peygamber efendimizi analttığı kitap bu mu
12-04-2022 21:01
mutlaka okunması gereken harika bir kitap
25-10-2022 21:19
peygamber efendimizi anlatıyor başarılı bir kitap
24-04-2023 22:19
kitap hz. muhammed peygamberimizin hayatınımı anlatıyor
21-10-2023 21:31
ben fil vakası özeti arıyorum ama bulamadım kitabı da yok