Şam el-Şeyh-Antalya seferini yapan uçağın düşmesiyle olaylar başlar. Bu seferi yapan uçağın önemli bir amaca hizmet etmek için yolculuğa çıkan iki tane yolcusu vardır. Bu yolculardan Joseph-Yusuf isimli kişinin görevi Türkiye’nin yüzüncü yılında Antalya’da düzenlenecek olan programda ve İncirlik üssünde bomba saldırısına yardım yataklık etmektir. Turist olarak Antalya’ya varıp operasyon kodlarının içinde bulunduğu USB’yi görevliye teslim edip görevini tamamlayacaktı. Ama hiçbir şey istedikleri gibi gitmedi, uçak kaza yapıp, Sina Çölüne düşer. Yolcuların her biri bir tarafa düşer. Bu elim kazada Joseph-Yusuf ve onun yan koltuğunda oturan Cemile sağdır. Joseph, görevinin ağırlığından dolayı kendini kurtaracakları ümidiyle ayağa kalkar. Yanında onunla beraber uçakta düşen Cemile ise tepki vermiyordur. Onun için elinden geleni yapar ama kızda yaşam belirtisi yoktur. Onu böyle görünce yapacak bir şeyi kalmadığını düşünüp yanından ayrılır. Sina Çölünde gece vakti tek başına yolculuk yapmak onu tedirgin eder. Çölün gece vakti bu kadar soğuk olması onu şaşırtır, kum fırtınası da çıkınca iyice yol alamaz olur. Sabaha karşı kendini bulacakları düşüncesiyle yoluna devam eder. Sabah olunca bir eve denk gelir. Bu evin sahibi Ammar Hoca’dır. Ammar Hoca, ilginç bir şekilde Joseph’e dair her şeyden haberdardır. Ona sahip çıkar. Sonrasında da onu bu kötü niyetli adamlardan uzaklaştırmak için Diyarbakır’da yaşayan Nasuh Efendi isimli âlimin yanına göndermek ister. Joseph’te bunu kabul edip Diyarbakır’a doğru yol alır. Tabi bunlar yaşanırken A-71 isimli görevi yöneten Bay Stoye ve ekibi bu yaşananları duyunca sinir küpüne dönüp tutuşmuş bir vaziyette Joseph’i bulma yollarını deniyorlardır. Joseph’in nerede olduğunu öğrenip onun peşinden adamlarını yollarlar. Joseph’in Ammar Hoca’nın yanında olduğunu öğrenip onun yanına giderler. Ona Joseph’in nerede olduğunu sorarlar. Ammar Hoca’nın ağzı öyle sıkıdır ki söylemez. Söylemediği içinde ona işkence ederler. Bir şekilde haber gelir ve Joseph’in Diyarbakır’a gittiği öğrenilir. Adamlar biran önce oraya gitmek için çabalarlar. Bunlar yaşanırken Joseph, Nasuh Efendi’nin yanına varır. Onun uhrevi ortamından etkilenir. İnsanların Nasuh Efendi’ye nasıl saygı gösterdiklerini görünce hayran kalır. Nasuh Efendi kendisine sürekli akıl ile değil kalp ile hayatını idame ettirme konusunda tavsiyeler verir. Onunla öyle müthiş sohbet eder ki Joseph etkilenir. Kötü görevlere alet olduğu için içinde pişmanlık duyar. Joseph burada kendine ait bir özelliğin olduğunu keşfeder. Kendinden çok uzak yerlerde olan kişilere dair sesler duyar, zihinlerinden geçenleri okur. Bir de Nasuh Efendi’nin bahsettiği tayy-i zaman bastı mekân kavramlarını öğrenir. Bunları öğrendikten sonra Joseph, birden kendini Osmanlı-Viyana savaşının yaşandığı zamana ışınlanır. Orada Osmanlı ordusunda ustası olduğu trampetini çalar. Bir anda böyle bir ortama gelmek onu afallatır. Savaş bitip Osmanlı buradan ayrılınca orada Chamyle isimli bir kızla tanışır. Bu kızla evlenir, iki tane çocuğu olur. Bu ortama tam ayak durdurdum derken birden kendini 2071 yılı Kudüs’üne ışınlanır. Bu 2071 yılında her yerin robotlarla dolu olduğu, nanoteknolojinin hakim olduğu bir ortamda kendini bulur. Olanları hayretle izler. Burada da siyon üstadının kızı Camila ile evlendirilir, iki çocuğu olur. Karısının uyarısı ile bu ülkede kötü emellere alet edildiği için kendisinin Babil’e kaçmasını söyler. Joseph’te beraber kaçmalarını teklif eder. Beraber Babil’e kaçarlar. Buradaki insanların Kudüs’e göre çok iyi, anlayışlı olduklarını görürler. Joseph, bunları da yaşadıktan sonra tekrar 2023 Şam’ına ışınlanır. Burada hala peşinde Bay Stoye’nin adamları peşindedir. Onlardan bir şekilde kurtulur. Afrin bölgesinde cihatçılara katılır. Onlar da Türkiye’nin belli bölgelerinde bomba patlatmak için onu görevlendirirler. O bu görevi masum insanları öldürmek değil de asıl kötü niyetli olan Şam İnsan Hakları Komiserliği adı altında tüm kötülüklerin planlandığı yeri patlatır. Bu patlama olayı tüm ülkelerin haber kaynaklarında işlerine geldiği üzere kimi kötülemek istiyorlarsa onun üzerinden haber yaparlar.
DEĞERLENDİRME
İskender Pala’nın kalemiyle bu kitabı okuyarak tanıştım. Yazarımızın kalemiyle bu kadar geç tanıştığım için kendime kızdım. Kitabın kurgusu gerçek hayatla birebir örtüştüğü için ilgi çekici bir anlatıma sahip. Masum insanlar üzerinden kötü emeller taşıyan kötü kalpli insanların neler yapabileceğinin tüm boyutları açık bir şekilde gözler önüne serilmiş. Ülkemize dair kötü emelleri olan insanlara karşı bilinçlenmemiz amaçlanarak yazıldığı kanaatindeyim. Herkesin bilinçlenmesine dair bu kitabı mutlaka okumasını tavsiye ederim.
Yazan: Fatma Özdemir
A-71 Soruları ve Cevapları
A-71 kimin eseri?
İskender Pala
A-71 türü nedir?
Yerli Romanlar
A-71 kaç sayfa?
320
A-71 Yorumları
şahane bir roman
25-11-2022 13:42
gizem aksiyon gerilim teknoloji hepsi var çok güzel kurgulanmış bir hikaye
30-11-2022 17:05
yorumlar yok uzun bir yazı var neye göre almaya karar vereceğiz