Kitapta, Ömer Seyfettin'in yazdığı on üç hikaye bulunuyor. Hikayeler dürüstlük, cesaret, mertlik, milliyetçilik gibi değerleri konu alıyor.
Perili Köşk
Sermet Bey kalabalık ailesi için uygun bir ev arar. Bekçi ile civardaki evleri gezerken karşılarına çıkan büyük köşkü beğenir, bekçinin uyarılarına rağmen o köşkü tutmakta ısrar eder. Ev sahibiyle görüşür, kira düşük sayılsa da ev sahibi üç yıllık kirayı peşin istediği için Sermet Bey tereddüt eder. Yine de daha iyisini bulamayacağını düşünerek üç yıllık kirayı verip evi tutar. Ailesiyle eve yerleşir, bir süre sonra hizmetçilerden biri bahçedeki çamların arasında periyi gördüğünü söyler. Başta Sermet Bey olmak üzere ev halkı buna inanmaz ama daha sonra hizmetçinin gördüğü periyi onlar da görürler. Sermet Bey dışında herkes çok korkar, Sermet Bey ise periyi yakalamaya gider. Günlerce periyi yakalamaya çalışır ama her seferinde elinden kaçırır. Bir gün perinin her zaman durduğu çamların altına saklanır. Peri gelince arkasından yakalar ve kim olduğunu görmek için ev halkını başına toplayıp perinin yüzünü açar. Peri ev sahibi çıkar ve Sermet Bey ev sahibine yıllarca insanları kandırmasının bedelini ödetmeye karar verir. Bunun için ev sahibine, uzun yıllar köşkte kalmalarını sağlayacak yeni bir kontrat yaptırır.
Çanakkale'den Sonra
Kütük
Diyet
Ali Usta kimsenin nereden geldiğini bilmediği becerikli bir ustadır. Yaptığı kılıçlar, yatağanlar dillere destandır. Bir gün akşam namazı için mescide gider, yatsıyı da kılıp biraz dolaşır. Köprünün orada durur, bekçiler Ali Usta'yı görürler gece dolaşmanın yasak olduğunu söyleyerek uyarırlar. Bunun üzerine Ali Usta dükkanına döner. Mescide giderken kapattığı kapıyı hafif aralık bulur, rüzgardan açılmıştır diye önemsemez. Ertesi sabah bekçibaşıyla yardımcıları Ali Usta'nın dükkanına gelirler. Gece Budak Bey'in mandırasında hırsızlık olduğunu, bunun için dükkanını arayacaklarını söylerler. Dükkanı ararlar, Ali Usta'yı suçlu gösterecek deliller bulurlar. Ali Usta hakimin karşısına çıkar, kısas için sol kolunun kesilmesine karar verilir. Diyeti ödeyecek kadar parası olmadığı için kısas gününü bekler. Bu sırada sipahiler Ali Usta'yı diyetten kurtarmak için şehrin en zenginine başvururlar. Adam ölene kadar, Ali Usta'nın kendisine çıraklık etmesi koşuluyla diyeti ödemeyi kabul eder. Ali Usta kimseye minnettar olmak istemediği için zorla ikna olur. Adamın yanında çıraklığa başlar, adam tüm işleri Ali Usta'ya yaptırır. Sürekli, Ali Usta'nın diyetini ödeyip onu çolak olmaktan kurtardığını söyler. Ali Usta bir gün dayanamaz ve kolunu kesip "Diyetini ödediğin şeyi al!" diyerek adama fırlatır. Adam şaşkın şaşkın bakarken Ali Usta dükkandan gider. Hiç kimse Ali Usta'ın nereden geldiğini öğrenemediği gibi nereye gittiğini de öğrenemez.
Nadan
Cesaret
Herkesin İçtiği Su
İlk Cinayet
Çakmak
İki hemşeri İboş ve Mıstık, uzun zaman sonra Anadolu'nun bir kasabasında karşılaşırlar. Biraz muhabbet ettikten sonra İboş çakmağını çıkarır, ikisi de kullanırlar. Bir süre daha otururlar, kalkacakları sırada İboş çakmağının yerinde olmadığını fark eder. Her tarafı arar fakat bulamaz. Mıstık'a çakmağı geri vermesini söyler. Mıstık ise çakmağı almadığını söyler. İboş kimsede hakkını bırakmayan bir adam olduğu için Mıstık'ı dava edeceğini söyler. Mıstık da kendisine iftira attığı için ona namus davası açacağını söyler. Birlikte mahkeme salonuna giderler, hakim iki tarafı da dinler. Çakmağın çalındığına dair şahit olmadığı için Mıstık davayı kazanır. Mahkeme salonundan çıkacakları sırada hakim Mıstık'tan namus davası için on kuruş ister. Mıstık şaşırır ve çakmağı sakladığı yerden çıkarıp İboş'a fırlatarak "Altmış paralık şey için on kuruş veremem!" der.