Kuşlar da Gitti, büyük usta Yaşar Kemal'in ilk kez 1978 yılında yayımlanmış olan kısacık romanıdır. Yaşar Kemal, bu romanında 'Eski İstanbul' temasını ustalıkla işlemiştir. Yalnızca yetmiş dokuz sayfa olan bu romanın tek olumsuz tarafı bu kadar kısa olması belki de. Tadı damakta kalıyor ve daha fazlasını istediğinizi fark ediyorsunuz. Kitabın konusuna gelecek olursak, üç çocuğun hayata bir yerinden tutunma çabaları ele alınmış. Romanın kısa özeti ise şöyle:
Eskiden İstanbul'da o zaman tenha yerler olan Florya düzlüğünde insanlar ağlarla kuş yakalar, sonra da kalabalık yerlerde, Taksim'de ve sinagog, kilise ve cami gibi farklı dinlerin ibadet yerlerinde "Azat buzat, beni cennet kapısında gözet!" diye satarlarmış. Bu kuşları satın alan insanlar da arkalarından dua okuyarak kuşları göğe salarlarmış.
İşte bizim üç kahramanımız Uzun Süleyman, Hayri ve Semih de bu kuşları yakalayarak satanlardandır. Hepsi de farklı şehirlerden gelmiş, kader onları Dolapdere'de buluşturmuş, büyük sıkıntıları göze alarak bu işe girişmişlerdir. Hayri'nin annesi Zare Hanım'a yadigar kalmış olan çok değerli bir kilimi satmış, paranın bir kısmıyla kafes ve çadır almışlardır, diğer kısmı da İstanbul gibi yerde üç genç çocuğa fazla dayanmamıştır. Fakat Zare Hanım ona yadigar kalmış ve kendisi için manevi değeri oldukça yüksek olan bu kilimin çalındığını öğrenince üzüntüsünden yataklara düşmüş, hastalanmıştır. Üçünün de niyeti bol para kazanıp kilimi geri alarak Zare Teyze'ye geri vermektir. Fakat işler hiç de düşündükleri gibi gitmez.
Hayri, Süleyman ve Semih çadırlarını Florya düzlüğüne kurup, ağlarını çiçekli dikenlerin üzerine gererler. Kuş boldur, sarılı, mavili, kırmızılı birçok kuş yakalar ve kafesleri ağzına kadar doldururlar. Her şey olup biterken, Tuğrul adında çakır gözlü bir memur çocuğu da sabahın erken saatlerinden akşam karanlık çökene kadar kollarını bacaklarına dolayıp, çenesini de dizine dayayıp öylece onları izlemektedir. Bizimkiler ondan çok rahatsız olsa ve çakır gözlülerin uğursuz olduklarına inansalar da, seslerini çıkarmazlar. Fakat bir süre sonra Tuğrul'la beraber sabahtan akşama kadar çeneleri dizlerinde kendilerini izleyenlerin sayısı altıya çıkınca, iyice rahatsız olmaya başlarlar ve aralarında bir söz dalaşı başlar. Bu sırada neden sürekli kendilerini izlediklerini de öğrenirler, bu çocuklar bir gün açlıktan nasıl da tüm kuşların kafalarını koparıp mideye indireceklerini görmek için izlemektedirler. Neden sonra Semih bıçak çekince de çekip giderler.
Çadırda yatıp kalkarak kafesleri tıka basa doldurmaya devam ederlerken bir de dost edinmişlerdir. Her gün yanlarına uğrayarak hal hatırlarını soran bu adam, bir gün gökyüzünde bir alıcı kuşu süzülürken gördüklerinde, çocukların yanındadır. Belki biraz da onlara yardımcı olmak için, eğer o kuşu yakalarlarsa karşılığında yüz lira verip alabileceğini söyler. Çocuklar çok sevinirler, kuşu yakalamak için ellerinden geleni yaparlar fakat akşam olduğunda kuş ağlara hala takılmamıştır. Bunun üzerine dostları olan adam parayı peşin vermeyi teklif eder. İstemeye istemeye de olsa kabul etmek zorunda kalırlar, o kuşu yakalayacaklarına dair de söz verirler.
Ertesi gün Florya düzlüğüne geri gelen adam, Semih'in orada olmadığını, Hayri ve Süleyman'ın ise yüzlerinden düşen bin parça olduğunu görür. Çocuklar istemeye istemeye ve utançla anlatmaya başlarlar, akşamleyin o gittikten sonra alıcı kuşu hemen yakalamışlardır, fakat Semih bu kuş benim kaderim onu kimseye vermem diye kuşu da almış gitmiştir. Çocuklara dert etmemeleri söyler adam, gökyüzünde bu kez de bir kızıl kartal süzülmektedir. Alıcı kuş yerine bu kızıl kartalı da yakalayabileceklerdir. Fakat devamında ne kadar uğraşsalar, ne yapıp etseler de bu kızıl kartalı yakalayamazlar. Bu durum onları çok utandırmış ve mahcup etmiştir. Fakat yapacak bir şey yoktur.
İş kuşları satmaya geldiğinde büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Süleyman ve Hayri, tek bir kuş bile satamamışlardır. Fakat dostları olan adam, bir arkadaşı olan balıkçı Mahmut'un da eskiden bu işi yaptığını, onlara yardımcı olabileceğini söyler. Mahmut da ertesi gün çıkıp onlara yardımcı olmaya gelir. Hayri ve Süleyman ile beraber İstanbul'un her yerini dolaşırlar, fakat birkaç kişi dışında İstanbul'da kuşlara merhamet edip de gökyüzüne salacak kimse kalmamıştır. Fakat insanlıktan ümit kesilmez.
Yazan: Miraç Elif Kanbay
Kuşlar Da Gitti Soruları ve Cevapları
Kuşlar Da Gitti kimin eseri?
Yaşar Kemal
Kuşlar Da Gitti türü nedir?
Yerli Romanlar
Kuşlar Da Gitti kaç sayfa?
79
Kuşlar Da Gitti Yorumları
yaşar kemalin tüm kitapları çok güzel
27-08-2015 21:59
okurken ben de çok uzaklara gittim hey gidi hey
15-12-2015 20:20
özet dediğin kısa olur zaten kitap 100 sayfa yani keşke kisa olsaydi
29-12-2015 16:36
ozeti kısa olmasa da romanlar çok güzel
29-12-2015 16:53
şahıs kadrosu
30-04-2017 11:12
müthiş olmuş gerçekten
17-03-2018 17:09
umutların öldüğünde iyice inandığın bir anda insanlık, binbir yönden açan bir ışık-umut çiçeğiyle aydınlanıverir...
25-01-2019 19:00
kuşlarda gitti güzel bir kitap yaşar kemal okumamıştım hiç ilk oldu beğendimde diğer kitaplarını da okurum
07-02-2020 15:19
kuşlarda gitti kitabının yazarı kimdir? romanının türü nedir sınavda bu sorular çıktı
21-03-2022 14:37
olay örgüsü ekler misiniz?
08-09-2022 13:06
sınav soruları yazar mısınız sınav olacağız örnek soru arıyorum
26-01-2023 22:59
mükemmel bir kitap hem de çok kısa bence kopya çekmektense okuyun