Memduh Şevket Esendal’ın, akıcı dili, duru Türkçesiyle, 1920-1925 yılları arasında yazdığı yirmi dört hikâyeden oluşan Temiz Sevgiler’de yer alan bazı öyküler şunlardır:
“Şimdilik Dursun”da çalışmayan genç bir kadın olan İsmet Hanım, Öğretmen İbrahim Asım Bey’le evlenmek istemektedir. Bu isteğini Asım Bey’e üstü kapalı bir şekilde söylediğinde Asım Bey’in çalışan bir kadınla evlenmek arzusunda olduğunu öğrenir ve ondan umudunu keser, ancak bu görüşmeden kısa bir süre sonra bir terzilik kursuna yazılarak orada kendisi için iyi bir kariyer oluşturur. Bu ilerlemenin ardından Asım Bey genç kadına artık evlenebileceklerini söyler ancak İsmet Hanım artık evliliğe eskisi kadar istekli değildir.
“İnsafsız”, koca kafalı, ince vücutlu ancak son derece narsist olan Besim Bey’in birer kuruntudan ibaret olan aşk maceralarının hikayesidir.
“Çaya Giderken”, lise öğrencisi Necdet Efendi ve banka memuru Suat Selami’nin Behice Hanımefendinin çaya partisine hazırlanırken eğitim sistemindeki bozulma ve kolay yoldan meslek ve itibar sahibi olma isteği hakkındaki diyaloglarından oluşmuştur.
“Aptal, Sen De” isimli öyküde annesi ve karısı arasındaki geçimsizlikten kaçmak için zabıta memuru olan Ekrem Bey ile komşusu Hafız Efendi üzerinden görev bilincinden mahrum olan memurların durumu ve kötü yönetim eleştirilir.
“Bu Sıska Karı” adlı hikâyede anlatıcı, arkadaşı Murat Usta’dan, karısı Habibe’yle tanışma hikâyesini dinler. Habibe, Murat Usta’nın Muharrem’in lokantasında tanıştığı Ağa Remzi’nin arkadaşının dört aydır kapatmasıdır. Murat Usta, evine gittiği adamın bu zavallı, sıska, veremli kadına eziyet etmesine dayanamaz ve onu kaçırarak kendi evine getirir; dört senenin sonunda da onunla evlenir.
“İhtiyar Kadın”da Madam Kuruner adlı yaşlı bir Alman kadının öyküsünü aktarır bize Esendal. Madam Kuruner’in mühendis olan kocası Ekim Devrimi’nden sonra genç bir metres edinerek onu ve demiryolunda ufak bir memur olan oğlunu evden kovunca ana-oğul başka bir eve taşınırlar. Kısa bir süre sonra genç çocuk gönlünü, edepsizliğiyle meşhur Rus bir kadına kaptırarak onunla evlenir ve gelini tarafından istenmeyen Madam, evin bodrumuna sığınır. Kısa bir süre sonra da kendini açlığa bırakmak suretiyle öldürür. Annesinin cenazesine gitmek isteyen Genç Kuruner’i de Rus karısı terk ederek eskiden sevdiği ve birlikte yaşadığı İnguş’a kaçar.
“Bir Akşamüstü”, aradıkları ilgi ve sevgiyi eşlerinde bulamayan iki kadının, İsmet Cengi ve Seza Semel’in, bu eksikliklerini giderme çabalarının öyküsüdür.
“Kurt Masalı”, altında çalışan bir aşar memurunun yolsuzluğu yüzünden soruşturma geçiren bir mal müdürünün memurla konuşmasını nakleder. Müdür, memura kurtla tilkinin hikayesini anlatarak hikayedeki ölü taklidi yapıp tuzaktan kurtulan hayvanlar gibi bu durumdan kurtulmasını söyler. Zavallı Memur ölür ancak yine de kurtulmaz. Hakkında iki bin lira para cezası ve dört yıl hapis hükmü verilmiştir.
“Bu Yollar Uzar” hikayesinin kahramanı Postacı Hayri, kasabın çırağından karısının evde olmadığını öğrenince hissettiği derin kıskançlıkla eve gider. Karısı bahçede komşu ve akraba kızlarıyla eğlenmektedir. Rahatlamanın verdiği hisle eve dönerken yolda gördüğü Semerci Halil Usta, henüz altı aylık evli olduğunu, zaman geçtikçe gün içerisinde gidip gelmelerin son bulacağını ona hatırlatsa da Hayri Efendi bu sözleri işitmez bile.
Son öykü olan “Karısının Kocası”nda yaşlı bir karı-koca olan İffet Hanım ve Reşit Efendi, geçinemez hale gelince oğulları Cemalettin Bey ve gelinleri Nebahat Hanım’ın yanına yerleşirler. Ancak orada gördüğü muamele karşısında İffet Hanım dayanamaz ve ablası Fitnat Hanım’ın yanına taşınır. Kocasını da yanına almak için çok titiz ve sert bir kadın olan ablasının yumuşaması beklerken Cemalettin Bey yok sayılmanın ve küçümsemenin ağırlığıyla bir gün karısının yanına gidip dert yanarak oradan ayrılır. Oğlu, babasının teyzesinde olduğunu, karısı da kocasının oğlunda olduğunu düşünerek yaşlı adamı arayıp sormazlar. Birkaç ay sonra ihtiyarın başını alıp gittiği anlaşılır, aranılsa da bulunmaz.