Kitabımız; Ahmet Ümit’in son eseri olan KUKLA. Ben kitabın Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan baskısını okudum. Yazım ve imlada tek bir kusur bile yoktu. Hiç bir cümleyi iki defa okumak zorunda kalmadım. Yayınevinden çıkan kitap 551 sayfa, ancak standart boy kitaplardan değil. Daha uzun 14x24 cm ebatlarında. Yani normal bir kitap olsa 700 sayfayı geçerdi diye tahmin ediyorum.
Bu kadar fazla sayfaya rağmen; okurken beni kesinlikle boğmadı. Aksine; eşim ‘okumaya ayırdığın süre doldu, devam edecek misin?’ diye sormasa elimden kolay kolay bırakabileceğimi de sanmıyorum.
Daha önce Ahmet Ümit’in sadece bir kitabını okumuştum. Kitaptan sıkılmasam da bende bir iz bıraktığını söyleyemem. Bu kitabın da bende aynı etkiyi yaratacağını düşünerek okumaya başladım ama çok yanılmışım.
Öncelikle olay örgüsü sizi içine çekiyor. Daha sonra karakterlerle bağ kurmaya başlıyorsunuz. Bir süre sonra da ‘bir bölüm daha okuyayım, yemeği daha sonra yaparım’ demeye başlıyorsunuz. Ve kitaptaki tasvirler o kadar yerli yerindeydi ki; sanki Doğan sokakta karşınıza çıksa tanıyacak gibi hissediyorsunuz.
‘Doğan kim?’ diyenler olacaktır. Açıkçası kitap hakkında spoiler vermekten hoşlanan biri değilim ama bahsetmeden geçebileceğim bir kitap değildi KUKLA.
Olaylar, gözden düşmüş ve kendini tamamen alkole teslim etmiş bir gazetecinin, yirmi yıldır haber almadığı üvey kardeşinin ortaya çıkmasıyla başlıyor. Ancak bahsettiğimiz üvey kardeş; yıllarca siyasetin içinde aktif rol oynamış, ülkücü tarafa yakın ama devlet için yapmayacağı şey olmayan vatansever biridir. Ancak, sınır tanımazlığı, onun defalarca hapse girmesine neden olmuş; bu sebeple de zaten araları iyi olmayan üvey ağabeyi Adnan ve ailesinden uzaklaşmasıyla sonuçlanmıştır.
Gözden düşmüş gazeteci Adnan, her ne kadar Doğan’a yardım etmek istemese de etrafına örülen ağlar; bir anda kendisini olayların ortasında bulmasına neden olur. Olay dediysem; bunlar ufak tefek hırsızlıklar ya da adi suçlar değil; tamamen ’Derin Devlet’ diye tabir edilen; kenarından geçen birinin bile, ayağına dolanıp ölümüne sebep olacak cinsten olayların içinde bulur kendini.
Bir tarafta istihbaratçılar, bir tarafta terörle mücadele ekipleri, bir tarafta antiterör uzmanları, aşiret ağaları, milletvekilleri ve faili meçhul cinayetler... Adnan’ın çıkar yolu yok; güvenebileceği hiç kimse yok! Okurken kendimi o kadar çok kaptırdım ki; bir ara gerçekten karakterlerden biri de benmişim gibi hissetmeye başladım.
Dilin akıcılığı mükemmel. Olayların örgüsü ve kurgusu kusursuz. Ahmet Ümit yılların tecrübesini, yılların birikimini muhteşem bir kitapla aktarıyor bizlere.
Eminim ki bu tür siyasi kitapları sevmiyoruz diyenler çıkacaktır. Emin olun ben de sevmem. Ama bu kitap başka. Bu kitap size partileri anlatmıyor. Bu kitap partileri övmüyor. Bu kitap hepimizin görmezden geldiği ‘karanlık devleti’ akıcı bir dille anlatıyor. Tarih yok, belge yok. Sizi sıkacak hiçbir şey yok. Sadece Devletin üstlenmediği operasyonlarda, kirli işlerde maşa olarak kullanılan zavallı insanlar var.
Bu kitaba şans vermenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Böyle bir yazara, böyle bir kitaba eleştiri yazmak ya da puan vermek benim haddime değil ama görevim gereği puanlamamı yapıyorum.
Yazan: Hande Ece Gedik
Kukla Soruları ve Cevapları
Kukla kimin eseri?
Ahmet Ümit
Kukla türü nedir?
Yerli Romanlar, Gerilim, Polisiye
Kukla kaç sayfa?
552
Kukla Yorumları
10 numara 5 yıldız bir romandır tavsiye ederim
13-01-2023 18:01
bu özet güzel oldu eliniz dert görmesin
26-05-2023 20:04
kitapta geçen hikayenin gerçeklik oranını çok merak ediyorum