Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:Бедные людиÇeviren:Sabri Gürses
Puan Tablosu
İnsancıklar Özet
Dostoyevski’nin İnsancıklar kitabı, bugüne kadar gelmiş Budala, Beyaz Geceler, Kumarbaz gibi eserlerin yeşerip filizlenmesini sağlayan can suyudur. Ne kadar toplumun ve insanların kirli ruhlarıyla fazlaca kirletilmiş olsa da…
Bir kısım eleştirmen genç yaşında zirve eserini verdiğini söyledi. Bir kısmı da ileride büyük bir yazara dönüşeceğini sanatından vazgeçmemesi gerektiğini söyledi. Olumlu ve olumsuz pek çok eleştiri alan bu kitap, tartışmaların ardında yüz yetmiş ikinci (2017) yaşına doğru ilerliyor. Pek çok kitaba imza atmış Dostoyevski’nin paltosu pek tabi İnsancıklar’dır.
Dostoyevski’nin İnsancıklar kitabının sadece adının altmış yıldan fazla tarihi bulunuyor. Ruşça Бедные люди olan kitabın adını çevirmen Sabri Gürses’in anlatımıyla ‘’zavallı ya da fakir insanlar’’ yerine Yaşar Nabi Nayır veya Nihal Yaluza Taluy’un(Tahmin ediliyor.) bulmuş olduğu İnsancıklar halkın zihninde yer alarak bugüne kadar gelmiş, kabul görmüş ve edebiyatımızda iz bırakmıştır.
İnsancıklar, Varvara Alekseyevna ve Makar Alekseyeviç arasında geçen mektup ve yazışmalarla fazlaca okuyucuyu sarar ve içine çeker. Alekseyeviç’in küçük odalarla ve orada yaşayan insanlarla örülü mutfağın yanında ki perdeyle ayrılmış odasına, pencerenin yanında olduğunu düşündüğü bir siluete olan aşkı bu mektupların ve yaşama kaynağının tek sebebidir.
Alekseyiviç’in Nuh’un gemisine benzettiği bu küçük pansiyon bozması yerde pencerenin hafif kıpırdamasında bile Güvercin’i Varvara Alekseyevna’yı görme umudu onu mutlu etmektedir. Varvara Alekseyevna’nın yaşamı ise ölümlerle örülü bir dramdan ibarettir. Mektuplar ilerledikçe ölümlerin pek çoğunu sakladığı tozlu kâğıtlardan çıkarır ve Alekseyeviç ile paylaşır. Kiminde bir tanıdığı, kiminde hayalleri, kiminde de umutları uçup giderek hayata veda eder. Varvara için acı veren günler dirilir ve Varvara yaşayan bir ölüye dönüşmeye başlar.
Kitap ilerlerken Varvara’nın babasını kaybetmesinin ardından annesiyle birlikte sığındığı günler ve peşini bırakmayan etrafını kol kanat gerdiği sandığı güvenli ellerin, bir l*ş yiyici akbabanın pençesi olduğunu her adımında hisseder. Zamanın içerisinde zavallı bir insana dönüşürken artık insan bile değildir, insancıktır. Yoksulluk ve güçsüzlük kaderin zulmünü ona bir tasma gibi giydirir. (Özellikle bu düşünceleri Haziran mektuplarında edindim.)
Mektuplar ardı ardı arkası kesilmeden gidip gelirken Alekseyeviç karakteriyle Varvara karakterinin görüştüklerini de anlamaya başlıyoruz. Alekseyeviç ile yakınlaşmaya başladıkça yaşamının o gençlik yıllarından ölümle örülü kara kaderinin içerisinde daha da samimi mektuplaşmalar başlamaya başlar. Samimiyetleri ve dostlukları arttıkça Güvercin’in acılarına da daha güçlü bir içtenlikle ortak oluyoruz.
Kitap genel olarak Varvara karakterinin hayatına ve geçmişine odaklı ilerliyor. Bazı gizli semboller ve işaretler o dönemde dahi Dostoyevski’nin ne kadar güçlü bir yazar olduğunu gösteriyor. İnsancıklar adlı kitapta Varvara’nın annesinin babasına ‘’Güvercin’’ demesi ile Alekseyeviç karakterinin Varvara’ya aynı hitabı sürekli kullanması Elektra kompleksini güçlü bir şekilde çağrıştırıyor.(Elektra kompleksi, kız çocuğunun babasını annesinden kıskanıp onu bir düşman olarak görmesi olarak kısaca anlatılabilir. Freud anlayışında yer alan bu görüşün kökenleri Yunan mitolojisine dayandığı öngörülmektedir.) Kitabın gizil bir akışı olduğunu da şiddetle düşünüyorum.
Dostoyevski’nin İnsancıklar kitabının, diğer kitaplarından farklı olarak para kazanma amacı kaygısıyla yazılmadığını hissediyorsunuz. Kumar ve miras endeksli direkt bir hikayede karşılamıyor sizi. Alekseyeviç adlı karakterin çevresindeki herkesi kötüleyip, yoksul olarak küçümsediği bir toplumda sürekli hediyeler aldığı Varvara’nın gitgide hüzünlenmesi kitabın hayal kırıklıkları ve insanların yanlarında taşıdıkları geçmişleri arasında git gel yazışmalarını da her sayfada merakla ve hüzünlenerek okuyorsunuz. İnsancıklar, kitabı edebiyat dünyasını yerinden oynatsa da Dostoyevski külliyatının ilk olması dolayısıyla en önemli eserlerinden bir tanesi. Ama Belinski yerine ülkemizden bir yayıncıya gitseydi şuan Dostoyevski patlamış mısır edebiyatı türlerinin tüketildiği ekosistemimizde hatırlanmazdı. Pek tabi bu durumda Dostoyevski’ye üzülmemiz gerekiyor!? (Belinski bir eleştirmen ve Dostoyevski’yi ilk keşfedenlerden; bizim eleştiri Dünya’mıza baktığımızda ise her geçen gün bir Gogol, bir Dostoyevski keşfedecek cesur insanların aramızda olduğunu görüyorum ve onları umutla selamlıyorum!)
Son söz Dostoyevski’nin İnsancıklar kitabından:
‘’Odaları hep sessiz sakin olur, sanki içeride kimse yaşamıyormuş gibi.’’(Sayfa 39)
Yazan: Şeyhzade Bilgin
İnsancıklar Kitap Özeti
Nisan Ayı
Kitap Makar Alekseyevic'in Varvara Dobroselova'ya yazdığı mektup ile başlar ve mektuplar dizisi ile devam eder. Makar ve Varvara'nın evleri karşı karşıya olmasına rağmen mahalleli tarafından yanlış anlaşılmamak amacıyla mektuplaşarak haberleşmeyi uygun görürler. Makara, biraz yaşlı ve kendisine yetebilecek kadar küçük bir maaş alan, bir evin küçük bir odasında kira da yaşayan biridir. Varvara ile de dostlardır. Birbirlerine her türlü sırlarını anlatırlar. Varvara tüm akrabalarıyla arası bozulunca bu eve taşınmış ve Makar'ın kendisine iyilik yapmaya başlamasıyla birlikte dostlukları başlamıştır. Makar, bu ay olan mektuplarda ev hayatından, oda arkadaşlarından, ev sahibinden, evin kurallarından, odasından, kendinden sık sık bahsederek anlatır. Varvara ise teyzesinin ona olan sözlerini anlatır. Kendisine yapılan haksızlıklardan, hasta oluşundan bahsederek yakınır.
Mayıs Ayı
Burada kitapta var olmayan başka bir mektupta okunan Makar'ın sattığı kıyafetiyle ilgili Makar'ın yalanlamalarını barındıran bir mektup var. Bir de Varvara bu süre içersinde çok rahatsızlanmış ve ateşten gözünü açamamış bir halde yatmıştır uzun bir süre. Onun sağlığından endişe duyan Makar, Varvara kendisini iyi hissetsin diye ona canının istediği yiyecekleri gönderir ve onun sağlık durumunu tekrardan sorarak gelemiyor oluşunun nedenini tekrardan belirtir.
Haziran Ayı
Varvara'nın eskiden yazmış olduğu bir defteri Makar'a gönderişi ile defterde yazılanlar anlatılır. Varvara eskiden küçük bir köyde yaşarmış. Babası prensin kâhyasıymış. Ancak prens öldükten sonra Petersburg'a taşınmak zorunda kalırlar. Babası Varvara'yı yatılı okula verir. Ancak borçları gittikçe artan babası gün geçtikçe daha sinirli ve stresli biri olmakta sürekli annesine ve Varvara'ya eziyet etmektedir. Bir müddet sonra babası ölür. Kalan evi satarak borçları ödeyen Varvara ve annesi akrabaları olan Anna Federovna 'nın evinde bir odaya taşınırlar. O odada Anna'nın eziyetlerine katlanmak zorunda olsalar da dikiş dikerek geçimlerini sağlarlar. Yan odada bir de Pokrovski adında kitapları çok seven bir gençle tanışır ancak genç kısa sürede vefat eder. Onun ölümünün ardından annesini de kaybetmek Varvara için ağır gelir. Hikayeyi okuyan Makar, hikayenin devamını da duymak istediğini söyler. O sıralarda mürebbiyelik yapmak için bir iş fırsatı bulan Varvara Makar istemediği için iş teklifini düşünmeye devam eder.
Temmuz Ayı
Makar, Varvara yanından gidecek diye büyük endişeler içerisinde olsa da Varvara onun bu çabasını görünce mürebbiyelik den vazgeçer. Ancak Makar ya giderse korkusu nedeniyle ev kirasını ödemek yerine o parayı ve geriye kalan tüm maaşını Varvara için harcamaya başlar. Bu sırada da ev sahibi ile kira yüzünden araları bozulur. Çıkan dedikodular nedeniyle mahalleliyle de kavgalı olan Makar'ın durumu gittikçe daha kötüye gitmektedir. Kira borcunun bir kısmını ödemesi için Varvara ona para verse ve Makar, Varvara'ya her şey yolunda dese de yolunda olmayan şeyler olduğu aşikâr'dır.
Ağustos Ayı
Makar'ın giydiği kıyafetler iyice yıpranmıştır. Memur olduğu için her an düzensizlik sebebiyle işten atılmaktan korkmaktadır. Bu sıralarda Varvara da Makar'dan tefeciden borç almasını istemektedir. Çünkü o da yaşadığı evden taşınmak istemektedir. Ancak hiçbir tefeci onlara para vermez. Gittikçe daha fakirleşen bu ikili için mahalle arasında aşık olduklarına dair dedikodular yayılır. Her geçen gün ruh halleri daha da kötüye gitmeye başlar. Derken Makar işten atılır. Artık beş parasızdır. Varvara ona para gönderse de kendisinde de çok fazla olmadığı için ikisi de yoksullukları ile başbaşa kalırlar.
Eylül Ayı
Bıkov adında Varvara'nın eski dostlarından bir bey ansızın çıkıp gelerek Varvara'ya evlilik teklifinde bulunur. Bıkov zengin biridir. Varvara ise artık fakir olmak istememektedir çünkü ilaç almaya bile parası olmadığı için biraz daha böyle kalırsa öleceğini kendisi de gayet iyi bilir. Makar'a da söyleyerek bir an önce düğün hazırlıklarına başlar. Ve ay sonuna kadar düğün hazırlıklarını tamamlayarak bir ay içerisinde evlenmiş olarak Petersburg'dan ayrılır.
Değerlendirme:
Dostoyevski'nin ilk kitabı olan İnsancıklar ilk olmasına rağmen muhteşem bir mektup dizisi diyebiliriz. O fakirliği yaşanılan yoksulluğu, onların hislerini çok iyi anlıyor ve okurken derin bir hüzün içerisine giriyorsunuz. İlk kitabını okuduktan sonra diğer eserlerinin ustalık eseri olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Akıcı ve güzel üslubu ile her kitaplıkta bulunması gereken bir klasik olduğunu düşünüyorum.
güzel bir kitap ama anlatımı ağır konusu etkileyici
18-07-2017 02:37
kitabi okurken makar devuskinin keske varvarinin akrabasi olmasaymis dedigim bir kitaptir. onca mucadele ve yoksulluktan sonra sonun boyle bitmesi kotu oldu. dostoyevski benim icin buyuk yazar.
06-09-2018 02:00
dostoyevskinin suç ve ceza kitabı harika okumanızı tavsiye ederim
05-05-2019 20:06
öksüz bir kız ve onun babası gibi görüp sevdiği bir memur olan ve bu kıza aynı şekilde sevgi besleyen fakir, hatta zaman zaman sefalete düşen iki "insancık" arasında geçen olaylar zinciri anlatılıyor. bunlar da karşılıklı mektuplar üzerinden anlatılıyor. mektuplasma olayı da biraz tuhaf gelmişti zira bu iki şahıs camları birbirine bakan evlerde oturmakta ve görüşme imkanı da bulunmakta. mektup yazarak birbirlerini rahatlatıyor ya da içlerini döküyorlar. burada çoğunlukla fakirlikten ve sefaletten yakınma durumu söz konusu. rus edebiyatının sıklıkla dem vurduğu bir konu, bu iki tuhaf insan arasındaki saf sevgi ile anlatılıyor. hiçbir menfaat gözetmeden yapılan iyilikler ve birbirlerine olan nazik davranışlarıyla gönül kazanan bir eser.
dostoyevski’nin ilk romanı. yaşlı bir adamla genç bir kız arasındaki mektuplaşmalardan oluşuyor. yaşlı adam, genç kızı himayesi altına almış durumda. ikisi de oldukça fakir ama birbirleri için sürekli fedakarlıklarda bulunuyorlar.
insanlar hayatta kalmak için sabahtan akşama kadar çalışıyorlar bu kitapta, hoş, gerçek dünya hiç de farklı değil zaten. kazandıkları da iki kuruş. sonra bir evin ufacık bir odasında uyuyorlar. sonra yine çalışıyorlar. sonra yine uyuyorlar. bir çorap, bir kazak dikiyorlar. bir ayakkabı yaptırıyorlar. sonra yine yatıp kalkıyorlar.
hayat. bu işte. bu kadar.
13-12-2020 20:09
kitap dostoyevskinin en güçlü yanını çok iyi yansıtmış insanı çok iyi tanımlıyor ve bunu okura mükemmel aktarıyor bakış açısına hayranım hayatları sunmasına bunu yaparken seçtiği kelimelere hayran olmamak elde değil bir de bu ilk kitabı ve genç yaşta yazmış o yaştaki bir kişinin çevresindeki insanları bu kadar güzel gözlemleyip okura aktarabilmesi inanılmaz
22-04-2022 13:22
insancıklar ne anlatıyor kısaca yazar mısınız
01-08-2022 21:34
orijinal ismi ne?
13-11-2022 18:09
resmen zorla okudum iyikide okumuşum dedim hocanın neden zorla okuttuğunu çok iyi anladım efsane bir kitap