Kitap Türü:Çocuk KitaplarıOrjinal Adı:George's Marvellous MedicineÇeviren:Cem Akaş
Puan Tablosu
George'un Harika İlacı Özet
Roald Dahl’ın yazdığı George’un Harika İlacı, ilk kez 1981 yılında yayımlanmış bir çocuk romanı. Quentin Blake’in çizdiği siyah beyaz resimlerle süslü kitap, Türkçe olarak ilk kez Cem Akaş çevirisiyle Can Çocuk tarafından 2007 yılında basılmış. Yayınevinin Çağdaş Dünya Edebiyatı dizisinde yer alan kitabın 8 yaş ve üzeri okurlara hitap ettiği belirtilmiş.
George'un Harika İlacı, korkunç büyükannesiyle çiftlikteki evlerinde yalnız kalan George’un büyükannesi için yaptığı ilaç yüzünden ailesiyle yaşadığı ilginç olayları konu alıyor. İyi kötü pek çok mesajı bir arada barındıran ve Roald Dahl için normal olsa da diğer çocuk kitaplarına göre sıra dışı bir kurguya sahip olan kitap, çocuklar için yanlış örnek oluşturabilecek pek çok detay içeriyor. Yazarın zengin ve uçuk hayal dünyasını tam anlamıyla yansıtan kitabın özellikle hassas çocuklar için pek uygun olmadığını ve ebeveyn ya da eğitimci kontrolünden geçtikten sonra çocuklara sunulması gerektiğini belirtmek gerek. Tüm olumsuz özelliklerine karşın kitabın çocukların hayal gücünü arttıracak nitelikte olduğunu söylemek mümkün.
Kitapta yalnızca dört karakter bulunuyor. Bu karakterler; başkahraman George Heyecanlı, babası Bay Killy Heyecanlı, annesi Bayan Heyecanlı ve annesinin annesi olan Büyükanne. Hikâye daha çok George ile büyükannesi etrafında şekillense de özellikle kitabın yarısından sonra George’un annesiyle babası da beklenmedik tepkilerle hikâyeye dâhil oluyorlar ve böylece kitap oldukça şaşırtıcı bir şekilde sona eriyor. Hikâyenin başında, tehlikeli olabileceği için George’un Harika İlacı’nın evde denenmemesi gerektiğine dair bir uyarı bulunuyor. Kitap 15 bölüme ayrılan 108 sayfadan oluşuyor. Kitaptaki bölüm başlıkları:
Kitap, George’un annesinin alışveriş için köye giderek George ile büyükannesini evde yalnız bırakmasıyla başlıyor. Annesi ve babası yokken büyükannesiyle ilgilenmek zorunda kalan George, büyükannesinden hiç hoşlanmıyor. Çünkü büyükannesi, anne ve babası evde yokken George’a epey kötü davranıyor. O gün de annesi gittikten sonra börtü böcek yemekten ve sihir yapmaktan söz ederek George’u hem korkutuyor hem tiksindiriyor. George da bu durum karşısında çözümü, yerinden kalkamayan büyükannesinden uzaklaşmakta buluyor. Böylece mutfağa gidiyor ve büyükannesine neler yapabileceğini düşünüyor. Bu sırada gözü, büyükannesinin günde dört defa içmek zorunda olduğu ilaca takılıyor ve bu sayede aklına harika bir fikir geliyor.
Büyükannesinin ilaç saatine neredeyse daha bir saat olduğunu gören George, hemen kolları sıvıyor. Mutfaktan kocaman bir tencere alıp önce banyoya, sonra annesiyle babasının yatak odasına, çamaşır odasına, mutfağa, kümesin yanındaki barakaya ve garaja gidip çeşitli malzemeleri tencereye dolduruyor. Bu malzemeler arasında şampuan, diş macunu, tıraş sabunu, yüz kremi, parfüm, tırnak cilası, saç spreyi, ruj, çamaşır deterjanı, parke cilası, pire ilacı, kanarya yemi, köri tozu, hardal tozu, çili sosu, karabiber, acırga suyu, cin (içki), hayvan hapları, motor yağı, antifriz, gres yağı ve ayakkabı boyası gibi pek çok şey bulunuyor.
George malzemelerin yeterli olduğuna karar verince mutfağa dönüp tüm malzemeleri karıştırarak pişiriyor. Pişirme işlemi tamamlanınca karışımın renginin parlak koyu mavi olduğu ortaya çıkıyor ve George karışımının rengini büyükannesinin ilacının rengine benzetebilmek için içine bolca kahverengi boya katıyor. İstediği rengi elde edince karışımı ilaç şişesine boşaltıp büyükannesine içeriyor ve harika ilacının büyükannesi üzerindeki etkilerini izliyor. Büyükanne önce bir çığlık atıyor, sonra oturduğu yerden havaya fırlıyor, midesi yanıyor ve ağzından dumanlar çıkıyor. George büyükannesinin ağzına yarım sürahi su boşaltarak içindeki yangını söndürüyor. Bu aşamadan sonra büyükanne önce bir balon gibi şişiyor sonra eski hâline dönüp ayağa kalkıyor ve uzamaya başlıyor.
İlacın etkisi ve kendi sihirli güçleri sayesinde uzadığını düşünerek bir kaşık daha ilaç istiyor ve sonunda boyu o kadar uzuyor ki kafası üç katlı evin damından çıkıyor. Bu sırada George da dışarı çıkıp bu ilacı kendisinin yaptığını söylüyor ancak büyükannesi ona inanmıyor. George ise bunu ispatlamak için bahçedeki tavuklardan birine de ilaçtan içiriyor. Tavuk da büyükanneyle aynı tepkileri gösterip kocaman oluyor. Böylece büyükanne ilacı George’un yaptığına inanıyor. Az sonra George’un önce annesi sonra da babası eve dönüyor ve bu ilginç manzarayla karşılaşıyorlar. George’un babası ilacı tüm hayvanlarına içirmek istiyor ve öyle de yapıyorlar.
Ellerindeki ilaç bitince babası George’tan tekrar ilaç üretmesini istiyor ama 3 denemeye rağmen başarılı olamıyorlar. İkinci ilaç, ilacı içirdikleri tavuğun sadece bacaklarını uzatıyor. Üçüncü ilaç, ilacı içirdikleri horozun yalnızca boynunu uzatıyor. Dördüncü ilaç ise ilacı içirdikleri tavuğun boyunu kısaltıp onu neredeyse bir civcivden daha küçük hâle getiriyor. Tüm bunlardan habersiz olan büyükanne George’un elinde son ilacı görüyor ve çay sanarak hepsini içiyor. Böylece gittikçe küçülüyor, küçülüyor, küçülüyor ve sonunda yok oluyor. George’un annesi başlangıçta bu duruma üzülse de kısa sürede durumu kabulleniyor. George ise şaşkınlıktan ne yapacağını bilemiyor ve kitap böylece sona eriyor.