Son zamanların en bilinen ve en sevilen tarihçilerinden olan İlber Ortaylı, bu kitabında, Türkiye’nin yakın tarihiyle alakalı bazı konulara değinmektedir. İlber Ortaylı’nın yaptığı konuşmalardan ve röportajlardan derlendiği anlaşılan bu kitabın, bir akademik çalışma olmadığı açıktır. Dipnotsuz ve kaynakçasız olan “Yakın Tarihin Gerçekleri” kitabı konusunda ya bahsedilen konuyu iyi bilmeli ya da İlber Ortaylı’nın verdiği bilgilere ve yaptığı yorumlara güvenmelisiniz. Başka yolu yoktur. Zaten bu kitapta önemli olan, İlber Ortaylı’nın verdiği bilgilerden ziyade bahsi geçen meseleler üzerindeki yorumlarıdır. Nitekim söz konusu meseleler daha ortaokul ve lise döneminde öğretilen, herkesin aşina olduğu ve bu konular üzerinde bazı fikirlere sahip olduğu konulardır.
İlber Ortaylı bu kitapta hangi konulardan bahseder? Yazarın öncelikle fikir beyan ettiği konu milliyetçiliktir. Milliyetçiliğin hem Osmanlı Devleti’nde hem de Balkan dünyasında aldığı şekillerden ve meydana getirdiği problemlerden bahseder yazar. Ardından İtalya’nın Trablusgarp’ı işgali meselesine gelir. Türkiye ile Fransa arasındaki yüzyıllarca öncesine dayanan dostluktan, yüzyıllar boyunca savaştığımız Almanlarla nasıl yakınlaştığımıza ve onlarla I. Dünya Savaşı’na katıldığımıza getirir konuyu. Sonra konu, imparatorlukların bitişi meselesine gelir. Okuyucu, imparatorluktan cumhuriyete geçişin sancılı süreçlerinin yalnızca Türkiye’ye has olmadığını, pek çok devlette ve imparatorluktan cumhuriyete geçiş sürecinde aynı sıkıntıların ya da bunların benzerlerinin yaşandığını anlar.
Günümüzde çok konuşulan ve üzerinde birbirine zıt fikirler beyan edilen meselelerden biri Sultan VI. Mehmed Vahideddin’in İstanbul’u terk edip İngilizlere sığınması ve ardından Avrupa’da yaşamaya başlamasıdır. Kiminin hain ilan ettiği, kimininse adeta bir kahraman gibi kabul ettiği bu padişahın padişah olarak son eylemi hakkında İlber Ortaylı, daha geniş bir pencereden, daha anlayışlı ve daha detaylı bir bakış açısı sergiler. Vahideddin terk etmesine terk etmiştir devleti; ancak ne hazineden para almıştır, ne de alınmasına izin vermiştir. Ayrıca o, bilindiği üzere, Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatan bir yakınını susturmuş ve onun bir Osmanlı paşası olduğunu ifade etmiştir. İlber Ortaylı, konuyu fazla uzatmaz ve bazılarının ifade ettiği gibi, aslında Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere Mustafa Kemal Atatürk’ü geniş yetkilerle Samsun’a gönderenin bizat Sultan VI. Mehmed Vahideddin mi olduğu, yoksa Mustafa Kemal Atatürk’ün Sultan VI. Mehmed Vahideddin’e ve İstanbul yönetimine rağmen mi ulusal kurtuluş mücadelesini başlattığı gibi meselelere hiç girmez. Bu tarz teorilerden ziyade, somut gerçeklere odaklanır ve Sultan VI. Mehmed Vahideddin’in çokça bahsedildiği gibi basit bir hain veya korkak olmadığına, onun bazı kişisel değerlerine odaklanır.
Yakın tarihin en önemli konularından biri de hiç şüphesiz İttihat ve Terakki Cemiyeti’dir. Bu cemiyetin oluştuğu ortam, cemiyete dahil olan kişiler ve komitacılık meseleleri tartışılır burada. Enver Paşa’nın o büyük hatalarının, aslında onun bilgisizliğinden ya da çılgınlığından değil de tecrübesizliğinden ve yaşça küçük olduğu halde paşa yapılmasından kaynaklandığı öne sürülür. Doğrusu Enver Paşa, Osmanlı Devleti’nin o zamana dek en büyük ordusunun kumandanlığını yapmış vatansever birisidir. Bu orduda Müslüman da vardır gayrimüslim de. Asker de vardır halk da. Ne yazık ki Enver Paşa, ne kadar milliyetperver olursa olsun, neticede genç ve tecrübesiz birisidir, bundan dolayı bu büyük orduyu kısa zamanda harcar.
Osmanlı’nın nasıl çöktüğü meselesi, bir röportaj konuşmasında enine boyuna tartışılır. İlber Ortaylı, bu konuyu sadece tarih açısından değil, iktisat açısından de değerlendirir. Osmanlı’nın borçları, kültürel özellikleri, kimliği, nüfusu ve diğer özellikleri konuşulur. Konu, bir şekilde günümüzün siyasetiyle bağlanır. Zaten tarih de aslında günümüzü anlamak için öğrenilmez mi?
İlber Ortaylı’nın bahsettiği konular devam eder; modern Türkiye’nin ilk anayasası, Mustafa Kemal Atatürk gerçeği, diğer anayasalar, Cumhuriyet’in ulaşım hamleleri, hukuk eğitimi, Osmanlıdan günümüze elit kesim, Kıbrıs meselesi, 1945 ve sonrası… Tabi ki her konudan burada bahsetmenin imkanı yoktur. Gerisi, meraklı okuyucuya kalmıştır.
Türk edebiyatının ünlü tarihçilerinden olan Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın son eseri olan Yakın Tarihin Gerçekleri kitapseverlere yine mükemmel bir tarihi kitap sunuyor.
Tarihe ışık tutan kitapları ile dikkat çeken ve tarihin az bilinenlerini okurlarına sunan İlber Ortaylı son kitabında Osmanlı’nın son günlerini, Birinci Dünya Savaşını ve Kurtuluş Savaşı döneminin bilinmeyenlerine değiniyor.
Türklerin nasıl Almanya'nın yanında kaldığını, savaşlarda yaşananları, milli mücadelenin doğuşunu, Mustafa Kemal'in ortaya çıkışını ve sonrasını mükemmel bir dil ile sunuyor.
Yakın tarihimize ait bilinmeyenleri öğrenmek istiyorsanız ve ders kitaplarından faklı şeyleri öğrenmek istiyorsanız okumanız gereken güzel bir kitap.
Yakın Tarihin Gerçekleri Soruları ve Cevapları
Yakın Tarihin Gerçekleri kimin eseri?
İlber Ortaylı
Yakın Tarihin Gerçekleri türü nedir?
Tarihi
Yakın Tarihin Gerçekleri kaç sayfa?
256
Yakın Tarihin Gerçekleri Yorumları
ÇOKKK GÜZEL :)
30-01-2013 17:10
devamını istiyoruzz
27-10-2015 22:35
bilgilendirici güzel bir kitap ilber ortaylıyı artık tanımayan da kalmadı yakın tarihimizi öğrenmek için de yine mükemmel bir kitap yazmış
07-01-2016 23:11
yakın tarihin gerçekleri özeti bu kadar mı?
04-08-2019 12:00
kaynakça konusuna değinmeniz çok iyi olmuş. bu tür kitaplar her kim yazarsa yazsın en kötü dipnotlara ihtiyaç duyar. tarih kitapları kaynakçasız eksktir. en azından editör notları ilave edilmelidir. aksi takdirde güvenirlik sorunu ortaya çıkıyor. tarih değil fikir kitabı oluyor.
24-06-2020 17:29
ilber hocayı dinlemek harika ama okumak çok zor çok fazla detay veriyor kitapta kayboluyorum anlatırken böyle değil
19-06-2022 23:46
istanbuldan sayfalar kitabı neden yok
31-03-2023 20:37
bu adam kaç kitap yazdı belli değil sürekli kitapları önüme çıkıyor