Sakin bir köyde Bayan Ferrars adındaki dul bir kadın zehirlenerek ölür. Bu köyde çok büyük bir dedikoduya sebep olurken olayların da anlatıcısı olan Dr. James Sheppard, Bayan Ferrars'ın intihar ettiğine kanaat getirir. Ancak kimse yeni kocasını kaybetmiş bu dul kadının neden intihar ettiğini anlamaz. Çünkü kocasından yüklü miktarda para ona kalmıştır. Sheppard'ın kardeşi olan Caroline bunun hakkında bir sürü teori öne süren ve köydeki dedikoduların çoğunu bilen bir kişidir. Bu olaylarla köyün çalkalandığı sırada Roger Ackroyd'un yeğeni Yüzbaşı Paton korulukta bir kızla konuşurken görülür. Bunu gören Caroline'dir. Ve konuştuğu kızı görmese de sesinden Yüzbaşı Paton ile nişanlı olduğu düşünülen aynı zamanda Roger Ackroyd'un yeğeni olan Flora Ackroyd olmadığına emindir. Bunu şaşırarak Dr. Sheppard'a anlatsa da Sheppard pek şaşırmaz ona göre Paton zaten çok fazla kızla gönül eğlendiren biridir. Sheppard, Paton ile yakın olduğundan onun gece kaldığı yere gidip onunla konuşmak ister. Yüzbaşı Paton onu gördüğünde üvey babası Roger'dan korktuğunu ve paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip durur. Sheppard bu sıkıntısında yanında olmaya çalışır. Bir sabah muayeneye Fernly Malikanesinin kahyası olan Russell gelip dizinde sıkıntı olduğunu söyler. Sheppard dizinde sıkıntı olmadığını düşünse de ilaç yazar. Russell ona uyuşturucu bağımlılığı ve zehirler hakkında sorular sorup gider. Sheppard Roger Ackroyd'un evine, Fernly Malikanesi, davetli olduğu gün giderken yolda yabancı aksanlı ve yüzünü pek göremediği biriyle karşılaşır. Bu yabancı ona tam da gittiği malikanenin nerde olduğunu sorar. Sheppard ona tanıdık gelen bu kişinin neden tanıdık geldiğini pek çözemez. Fernly Park'a gittiğinde Roger Ackroyd'un uşağı olan Parker onu içeri alır. Bu sırada Sheppard kimse olmadığı halde bir ses duyar. Ardından Russell ile karşılaşır. Soluk soluğa kalmış bir şekilde bir odadan çıkan Russell, Sheppard'a selam verip gitse de Sheppard duyduğu sesin de o odadan gelmesinden dolayı işkillenir. Odaya girdiğinde pencerenin açık olduğunu görür ve oradaki koltuğa oturduğunda aslında gelen sesin yanındaki moblenin kapağının kapanma sesi olduğunu anlar. Sıkıntıdan biraz içindekileri inceler. Sheppard, Ackroyd'un yanına çağırıldığında Ackroyd'un elindeki mavi zarfı ayrıca Roger'ın da çok gergin olduğunu görür. Roger ona bir an önce içeri girip kapıyı ve pencereyi kapatmasını çok gizli bir sırrını vereceğini söyler. Bayan Ferrars'ın kocasının ölümünden sorumlu olduğunu ve bu vicdan azabına dayanamayıp intihar ettiğini anlatır. Bayan Ferrars'ın kocasını öldürdüğünü bilen birisinin olduğunu, ona şantaj yaptığını ve bu mektupta şantajcının kim olduğunu açıklayacağını der. Ferrars ona vaktinde şantajcının kim olduğunu söylememekte ısrar etmiştir çünkü. Sheppard bunun üzerine mektubu bir an önce okuması için Roger'a ısrar etse de Roger şantajının kim olduğunu sonra okuyacağını söyler. Sheppard bunun üzerine yapacak bir şeyinin olmadığını düşünerek kapıdan çıktığında kapının hemen dibinde olan uşak Parker tedirgin olur. Sheppard odadan çıkarken Roger rahatsız edilmek istemediğini söylediği için bunu Parker'a iletir. Evine gittikten kısa bir süre sonra telefon alan Sheppard, telefonda Fernly Park'ın uşağının konuştuğunu ve Roger Ackroyd'un öldüğünü duyunca apar topar geri döner. Sheppard neden geldiğini anlatınca Parker onu şaşkınlıkla karşılar ve böyle bir aramayı kendisinin yapmadığını söyleyip Roger'a bir şey olamayacağını söyler. Ancak Roger Ackroyd'un odasına gittiklerinde gerçekten de ölmüştür. Ona bir hançer saplanmıştır. Parker aşağı inip polis çağırmaya gider. Bunun üzerine polisler ve Müfettiş Raglan olay yerine gelir. O evde olanların ifadesi alınır. Öncellikle Sheppard, ölen kişiyi saat on buçuk gibi incelerken öleli yarım saat veya en fazla 45 dakika olmuş olacağını dile getirir. Ve ordan kendisinin dokuza on kala ayrıldığını söyler. O sıralarda evde bulunan Hector Blunt dokuz buçukta Roger'ın bulunduğu odanın penceresine bakan tarafta olduğunu ve Roger'ın parayla alakalı konuştuğunu duyduğunu hatta ilk başta Roger'ın sekreteri Raymond ile konuştuğunu sandığını anlatır lakin Raymond'ın sesini hiç duymadığını da ekler. Flora Ackroyd ise ona çeyrek kala amcasına iyi geceler dilediğini ve odanın önünde Parker ile karşılaştığını, Parker'a amcasının rahatsız edilmemek istediğini anlatır. Roger'ı ona çeyrek kaladan sonra gören olmadığı için o sıralarda öldürüldüğünün üzerinde durulur. Mavi mektup da kayıptır. Müfettiş Raglan ise açık pencereden ve açık penceredeki kabaralı ayakkabı izlerinden bunun Yüzbaşı Paton olabileceğini ileri sürer. Yüzbaşı Paton'ın hem ortalıkta olmayışı hem de ayakkabasının izlerinin olması yüzünden suçlunun da o olduğuna emindir. Paton'ın suçlandığına inanmayan Flora onun aklanabileceğini düşündüğünden çok ünlü ve emekli olan dedektif Poirot'ya gitmeye karar verir. Dedektif Poirot, bu işi almayı kabul eder ve yanında da çoğu yere Sheppard'ı götürür. Onu eski yardımcısı gibi görüşünden bahseder. Dedektif Poirot ilk olarak olay mahalinde koltuğun konumunun hep mi öyle olduğunu sorar. Parker ise normalde biraz daha önde olduğunu söyler. Poirot'nun bu koltuk meselesine bu kadar önem vermesini Sheppard pek anlayamaz. Ardından Poirot'nun isteği üzerine hançerdeki parmak izlerinin Roger'a ait olup olmadığına bakılır ve parmak izleri Roger'ındır. Evdeki herkes tek tek sorguya çekilir ve bir kişi dışında o saatte nerede olduğunu kanıtlayacak insanlar vardır. Orta hizmetçisi olan Ursula Bourne o saatte odasında olduğunu yanında kimsenin bulunmadığını söyler. Ayrıca birtakım evrakları karıştırdığı için Roger'ın onu yeni kovduğunu dile getirir. Sheppard'a edilen telefon ise Fernly Park'tan değil başka yerden edilmiş çıkar fakat kimin ettiğini bulamazlar. Poirot, Fernly Park'a yakın olan yazlık eve gidip araştırma yapar ve kolalanmış bir kumaş parçası ile tüy bulur. Oraya giden yolda ise gölün içinde "R 13 Mart" yazılı bir alyans bulur. Poirot bunları yapıp her şeyi yavaş yavaş açıklağa kavuşturduğundan bahsederken Sheppard ne olduğunu anlayamaz. Ona göre Poirot biraz böbürlenmeyi seven birisidir yalnızca. Yüzbaşı Paton ortaya çıkmadıkça suç onun üstüne daha çok kalmaya başladığından Poirot bir yalan haber yayınlamaya karar verir. Gazetelerde Paton'ın yakalandığına dair bir haber çıkartır. Bu haberin hemen ardından Ursula Bourne, Poirot ile görüşmeye gelir. Üstü başı dağılmış, tamamen bitap düşmüş haldedir. Paton'ı sorup durur ve onunla bir sene önce nikahlandığından ancak amcasının kendisine onay vermeyeceğini bildiklerinden saklama kararı aldıklarından bahseder. Paton para sıkıntısında da olduğundan onun işleri yoluna koymasını bekleyeceklerini de anlatır. "R 13 Mart" yazılı alyans aslında Ursulanındır. Bir akşam yemeğinde Poirot masadaki herkesin kendinden bir şey sakladığını söyleyip çekip gider. Bunun üzerine o masadakiler gelip önemli olmasa da sakladığı şeyleri Poirot'ya söyler. Sadece Flora bir şeyleri anlatmak için geldiğinde Poirot onun sözünü kesip aslında hiç amcasının odasına girmediğini ve amcasının üst kattaki diğer odasından para aldığını, merdivenlerden çıkan Parker'a yakalanmamak için de hemen kapı kolunu tutup o yalanı uydurduğunu der. Flora bu gerçeği kabul eder. Bunun üzerine cinayet saati de değişir. Dr. Sheppard aracılığıyla Poirot, Russell'ı muayeneye çağırır. Ona gelen yabancıyı araştırdığından ve o yazlık evde de onunla buluştuğunu bildiğinden söz eder. O gelen yabancı aslında Russell'ın oğludur ve bulunan kolalı kumaş parçası ona aittir. Tüy ise yabancının uyuşturucu alırken kullandığı bir araçtır bu yüzden de Sheppard'a uyuşturucu bağımlılığı hakkında sorular sormuş sonra da konuyu değiştirmek için zehir hakkında da birkaç soru daha sormuştur. Russell, Poirot'nun bu anlattıklarını kabul eder ve oğlunun dokuzdan önce oradan ayrıldığından Roger'ı öldürmüş olamayacağını söyler. Olayların anlatıcısı olan Sheppard, Poirot'ya yazdığı yirmi sayfalık bu konu hakkındaki düşüncelerini ve topladığı bilgileri vermeyi utanarak önerir. Poirot buna çok sevinir ve uzun uzun okurken Sheppard o sırada üstünde uğraştığı birtakım aletlerle ilgilenir. Hatta birkaç icadını Poirot'ya anlatır. Poirot bir akşam herkesin kendi evine toplanmasını ister. Orada bulunanlardan birinin katil olduğunu ve yarın Müfettiş Raglan'a bu kişinin kim olduğunu açıklayacağını anlatır. Ayrıca ortaya da Yüzbaşı Paton'ı çıkarır ve Sheppard'ın onu bu cinayet suçundan korumak için nasıl bir yerde tuttuğunu anlatır. Sheppard'a defalarca Paton'ın yerini sormasına rağmen bilmediğini söylediği için kırılır. Orda oturanlara da Hector Blunt'ın dokuz buçukta duyduğu konuşmanın yüz yüze konuşma olamayacağını, Raymond'a sorduğuna göre Roger'ın diktafon almayı düşündüğünü o yüzden bu seslerin de diktafonla ancak bir mesaj iletmek istediyse söylüyor olabileceğini açıklar. Raymond bu açıklamaya burun kıvırır. Bu esnada Poirot'ya bir telgraf gelir. Poirot telgrafta yazanları okuyup zaferle sırıttıktan sonra misafirlerini yolcu eder ancak Sheppard'ın kalmasını ister. Sheppard'a telefon gelmesinin ancak tek bir sebebi olabileceğini bunun da cinayetin o akşam ortaya çıkmasını ve sabaha kalmaması gerektiğini anlatır. Eğer cinayet sabah açığa çıksa o an odada bulunamayacak birinin bu cinayet de parmağı olabileceğini bunun için de şüphelilerin doğal olarak Hector Blunt ile Raymond olduğunu söyler. Lakin koltuğun normalden daha geride durması yanındaki sehpanın da kapanması anlamına geldiğinden oraya konulan şey neyse cinayet zanlısının bunun görülmemesini istediğini vurgular. Bu şey dokuz buçukta Roger'ın daha önce kaydettiği konuşmayı seslendirilmeye ayarlanmış olabilir. Ama diktafon gibi büyük bir aletin oradan elini kolunu sallayarak çıkarılamayacağını yalnız büyük bir çantayla çıkarabileceğini söyler. Bunun için de katilin cesetle yalnız kalan biri olması yani Parker polisi aramaya gittiğinde orada olan Dr. Sheppard olduğunu söyler. Dr. Sheppard, Bayan Ferrars'ın santajcısıdır bu sebeple eğer Roger öğrenirse hayatını mahvedeceğini bildiğinden buna karar vermiştir. Bu yüzden de o gün ziyaretine gelen hastadan akşam dokuz buçuktan sonra başka bir hastasını aramasını rica etmiştir. Aslında rica ettiği numara kendi evinin numarasıdır ve Poirot'ya gelen telgrafta o hastanın bu numarayı aradığını ancak cevap alamadığını yazdığı bir kağıttır. Poirot telefonla konuştuğunu kardeşi Caroline'in gördüğünü fakat ne konuştuğunu duymadığını yalnızca Sheppard'ın iddiası olduğunu söyler. Bir de suçu Paton'a atmak için onun kaldığı yere gidip diğer kabaralı ayakkabasını almanın on dakika sürdüğünü bunun da Sheppard'ın söylediği süreye denk geldiğini; yazdığı yirmi sayfalık yazılarda boşlukları doldurmanın, ilaç almanın ve veda etmenin vakti olduğunu dile getirir. Sheppard ise tüm bunlara esneyerek karşılık verdikten sonra Poirot'nun doğruyu söylediğini aslında kendisinin ne kadar iyi bir yazıcı olduğunu ve daha önceki yazılarında hiçbir şeyi çaktırmadığını söyleyip kendini över. En sonunda ise Poirot'nun bu işi Caroline'e bildirmeden yapacağını düşünerek ilaç alıp intihar eder.
DEĞERLENDİRMEM
Agatha Christie yine delilleri güzel bir şekilde kurgulamıştı fakat kitabın yarısını neredeyse sürüne sürüne okudum. Cinayet olmasına rağmen beni içine çeken bir şey olmadı hatta sıkıcı bile geldiği oldu. Sıkıcı gelmesinin sebebini de her şeyi Poirot'nun bulup imalı imalı gülümsedikten sonra: "Poirot her şeyi bilir." demesine bağlayabilirim. Sürekli bu laf geçse de en sonuna kadar bulduğu şeylerin mantığını açıklamadı ve ben de bir şey anlamadığım için çoğu zaman aynı Dr. Sheppard gibi tepki verdim. Ve biraz da Poirot'nun bulduğu bazı şeylerin tamamen tesadüf eseri oluşu sinir bozucu geldi. Agatha Christie okuyanları şaşırtıp anlatıcının gerçek suçlu olmasını isterken hem başarılı olmuş hem de sırf bunun için bazı şeyler zorlama bir şekilde işlemiş gibiydi. Ayrıca en sonunda Sheppard'ın hiç etkilenmemesi ve yaptığı tek şeyin sıkılganlıkla esnemek olmasına hâlâ mantıklı bir açıklama bulamadım. Yaptığım birkaç olumsuz değerlendirmeye rağmen kitabın akıldan çıkmadığı da şüphesiz bir gerçek.
Yazan: Ayşenur Ebrar Akben
Roger Ackroyd Cinayeti Soruları ve Cevapları
Roger Ackroyd Cinayeti kimin eseri?
Agatha Christie
Roger Ackroyd Cinayeti türü nedir?
Yabancı Romanlar, Polisiye, Gizem
Roger Ackroyd Cinayeti kaç sayfa?
304
Roger Ackroyd Cinayeti Yorumları
yine harika bir hayal gücü harika bir kurgu agatha christie ile oturup sohbet etmek isterdim