Cesetler Merdiveni

Kitabın Yazarı:Agatha Christie Kitap Türü:Yabancı Romanlar Yayınevi:Altın Kitaplar Yayınlandığı Yıl:1994 Sayfa Sayısı:176 ISBN:9789754054910 Kitap Puanı:6.8 / 10 | Yorum: 3

Fiyat Listesi / Satın Al

YazarOkur:bedava al D&R:165,00 TL e-kitap,pdf,epub: *

6.8
Ehh işte
Giriş Yap Üye Ol

Cesetler Merdiveni - Agatha Christie

Kitap Türü:Yabancı Romanlar, Polisiye Orjinal Adı:The Body in the LibraryÇeviren:Gönül Suveren

Puan Tablosu

Cesetler Merdiveni Özet

Klasik Agatha Christie romanlarından biri olan Cesetler Merdiveni yine oldukça sürükleyici bir hikaye sunuyor. Christie kitaplarını okuyanlar bilirler, katilin kim olduğunu kitap sonuna kadar sezmek çoğu zaman güç olur, tam buldum derken kafa karıştırıcı bazı ayrıntılar ise yine yolunuzu şaşırabilirsiniz. Bu kitabında da klasik Christie’yi yaşıyoruz diyebiliriz.


Kitapta hikayemiz oldukça sakin bir yerde yaşayan Bantry’lerin köşkünün kütüphanesinde bulunan bir kadın cesedi ile başlıyor. Bantry’ler evin çalışanlarından kütüphanede bir ceset olduğunu duyduklarında aslında başta inanmıyorlar. Fakat sonrasında Bay Bantry kalkıp kütüphaneye indiğinde korkunç olay ile karşı karşıya gelir. Sarışın ve garip giyimli bir kadın boylu boyunca kütüphanede yatarken bulur. Bu sırada Bayan Bantry ise bu olayı çözmesi için yakın arkadaşı olan Miss Marple’a haber verir ve onu çağırır. Böylelikle boğarak öldürülen kadının katilini bulmak için çalışmalar başlar. Köşkte kimsenin bu kadını tanımaması ile işleri karıştıran şeylerden biri olur aslında. Köşktekiler dahil olmak üzere herkesin aklına şüpheleri çeken bir isim gelir. O da Basil Blake’dir. Jane Marple tabi ki yine işin araştırmacı tarafında hikayemize dahil oluyor. Bu şüpheler üzerine de araştırmalara başlıyor. Miss Marple’ı bilenler bu cinayetin de onun sayesinde çözüleceğini çoktan anlamışlardır zaten.


Basil Blake’in üstüne farklı şüpheliler de ortaya çıkıyor ama bu sıra da Jane Marple zaten katili bulduğuna inanıyor. Sadece daha fazla delile ihtiyacı olduğu için araştırmalarına devam eder. Tüm bunlar olurken arabada ikinci bir ceset daha bulunuyor. Bu iki ceset arasında bir bağlantı var mıydı, varsa bu bağlantı bizi katile götürecek miydi? Gerçekten tüm bunları kitabın sonuna kadar kestirebilmek çok mümkün olmadı. 


Tüm bu olay örgüsünü okurken karakterlerin birbirleri ile bağlantılarına, olay akışlarına gerçekten yine hayran kaldığımı söyleyebilirim. Zaten Agatha Christie romanlarında belki de en sevdiğim şeyler farklı karakterler ve sonra onları hikayelerinin birbirleriyle kesişmeleri oluyor. Bu romanda da bunun çok güzel örnekleri görebilmek beni sevindirdi diyebilirim. Karakterlerin ve olay anlarının betimlemeleri de öyle iyi ki okurken sanki sayfaların üzerinde görüntüleri canlanıyor gibi hissediyorsunuz. Bir kitap okurken aynı anda bir film izliyor hissine kapıldığımı kesinlikle söylemem gerekir. Zaten kitap 176 sayfa kadar kısa bir roman ve siz katil kim diye okurken bir bakmışsınız sonuna gelmişsiniz bile.


Aslında yine Agatha Christie’nin zekasına hayran kaldığımız bir kurgu okuyoruz ama ben diğer kitaplarına nazaran bu kitabı daha az beğendiğimi söyleyebilirim. Yine şaşırtan detaylar tabi var ama okurken bazı yerlerde hissettiğim kopukluklar beni hikayeden zaman zaman uzaklaştırdı.


Bir de kitaptan bağımsız olarak yayınevi ile ilgili bir yorumumu da eklemeden geçemeyeceğim. Çeviri olarak bazı noktalarda sorun olduğu açıkça görülüyor. Hatta aslında kitabın isminin çevirisinde bile sorun görünüyor diyebiliriz. Kitabın orijinal ismi “The Body In The Library”, o nedenle çeviri sebebiyle birçok kişi tarafından da eleştirildiği söylenebilir. Orijinal ismi böyleyken neden Cesetler Merdiveni diye bir isim konduğunu anlamak güç gelebilir. Kitabı okurken de çevirisinde problem olduğunu düşündüğüm cümlelerle de karşılaştım.


Toparlamak gerekirse tabi ki bir Agasta Christie klasiği ve o zekayı, o ustalığı ve o heyecanı yine okurken yakalamak mümkün. Ben kitap için 10 üzerinden 6 diyebilirim. Diğer Agatha Christie kitapları ile karşılaştırınca bir tık geride kaldığını söylemiştim, o nedenle diğer kitapları okumadan bu romanla başlarsanız diğer kitaplarına şans vermemezlik etmeyin derim.

Yazan: Pınar Gültepe

Cesetler Merdiveni Kitap Özeti

Bay ve Bayan Bantry'nin kütüphanesinde kimsenin tanımadığı bir misafir vardı o sabah. Kızın sarıya boyalı saçları göz alıcıydı. Üstünde beyaz saten bir tuvalet vardı. Ucuz bir şey olduğu belliydi. Gereğinden fazla makyaj yapılmış yüzü morarmış ve şişmişti. Çokça sürülmüş pudra yüzünde garip bir hâl almıştı. Kırmızı rujlu dudakları güzel durmuyordu. Daha çok bir yaraya benziyordu. Kısa tırnakları kırmızıya boyanmıştı. Ayağındaki sandaletler de elbisesi gibi ucuz ve kalitesiz olduğunu belli ediyordu. Bay Bantry'nin kütüphanesinde, eski şöminenin önündeki ayı postunun üstünde yatıyordu. On yedi ya da on sekiz yaşındaki bu genç kız boğularak öldürülmüştü. Etrafa hiç kan olmaması da bunu kanıtlıyordu. Bu şirin ve rahat kütüphaneyle böyle bir ceset hiç uyumlu durmuyordu.

Bay Bantry, bu olayın kütüphanesinde yaşanmış olmasından hiç memnun değildi. Bayan Bantry ise çok heyecanlıydı. Sonuçta her gün katili ortada olmayan bir ceset bulamıyordu. Üstelik bu ceset, onun kütüphanesinde bulunmuştu. Yani bir bakıma ona ait sayılabilirdi.

Kendisine yardım etmesi için arkadaşı Miss Marple'ı aradı. O, bu konularda uzman sayılırdı. Daha önce polisin çözemediği bir olayı kolaylıkla açığa kavuşturmayı başarmıştı.

Miss Marple, arkadaşının evine ulaştığında polisler henüz gelmemişti. Cesedi polisten önce inceleme fırsatı bulması onu sevindirmişti. Çünkü bu sayede hiçbir şeye dokunulmamış olunacaktı. Her şey katilin gece yarısından önce buraya girip kızı bıraktığı gibiydi. Miss Marple, cesedi dikkatle incelediğinde bazı ayrıntılar dikkatini çekmişti. Sebebini bilmese de bu cesette bazı gariplikler olduğunu düşünüyordu.

Polis, araştırmaları sonucunda cesedin Ruby Keene adındaki dansçı bir kıza ait olduğunu buldu. Cesedi teşhis eden Ruby'nin en yakın akrabası Josie'ydi. Kendisi de Ruby gibi dansçıydı ama bileği zarar gördüğü için bir süre dans edemeyecekti. Yerine başkasının geçmesini istemediği için patronunu ikna edip Ruby'yi işe aldırmıştı. Ruby buna çok sevinmişti. Daha önce de bir yerlerde dans etmişti ama ilk kez böyle büyük bir yerde kendini gösterme fırsatını elde etmişti.

Araştırmaya devam edildikçe Ruby, hakkında daha fazla bilgi edindi polisler. Kendisini, Conway Jefferson evlat edinmeye karar vermişti. Hatta ona elli bin sterlin bırakmaya karar vermişti. Bu da cinayetin parayı elde etmek için işlendiği fikrini doğuruyordu.

Bayan Bantry ve Miss Marple, olayın daha fazla içinde olabilmek için Ruby'nin çalıştığı Majestik Oteli'ne gittiler. Herkes ölen kızın Bay Bantry'nin sevgilisi ya da herkesten sakladığı çocuğu olduğunu düşünmeye başlamıştı. Hatta bazıları katilin Bay Bantry olduğundan emindi. Bayan Bantry ise kocasının üstündeki tüm bu iftiraların kaldırılması için daha fazla bilgi edinmek adına en mantıklısının otele gitmek olduğunu düşünmüştü.

Polis Jefferson ailesiyle konuşmuştu. Bay Jefferson, Ruby öldüğü için çok üzgündü. Kendisi bir kazada bacaklarını, oğlunu ve kızını kaybetmişti ve o andan itibaren de gelini ve damadıyla yaşıyordu. Damadını hiçbir zaman sevmemişti. Gelinini ise kızı gibi seviyordu ama geçen yazdan beri Adelaide, onu ihmal ediyordu. Bu da yaşlı Jefferson'ın yalnız hissetmesine neden oluyordu. Tam da o anda karşısına sevimli Ruby çıkmıştı. Onu, kazada ölen kızına çok benzetiyordu. Hatta resmî olarak da kızı olmasını çok istemişti. Ruby, işlemler tamamlanmadan öldüğü için ne yazık ki Bay Jefferson'un kızı olarak ölememişti.

Adelaide Jefferson ise Ruby'yi pek sevmiyordu. Onun iyi rol yaparak Bay Jefferson'ı kandırdığını düşünüyordu.

Bay Jefferson'ın damadı Mark Gaskell de Ruby'nin yalancı olduğunu, her şeyi para için yaptığını düşünüyordu.

Katil aranmaya devam edilirken bir ceset daha ortaya çıktı. Otelde kalan müşterilerden birine ait bir araba yanmıştı. Üstelik içinde de biri vardı. Ölen kızın Ruby Keene ile bir bağlantısı var mıydı? Polis işte bu soruya cevap bulabilirse olayın neredeyse tamamı çözülecekti. Yoksa Miss Marple, olayları tüm ayrıntısıyla çoktan çözmüş müydü?

Editör: Melek Sıla GÜLER

Cesetler Merdiveni Soruları ve Cevapları

Cesetler Merdiveni kimin eseri?

Agatha Christie

Cesetler Merdiveni türü nedir?

Yabancı Romanlar, Polisiye

Cesetler Merdiveni kaç sayfa?

176

Cesetler Merdiveni Yorumları

kadın baya roman yazmış hepsi de güzel tüm kitaplarını okumaya çalışıyorum

14-02-2021 12:20

inat ettim kadının tüm romanlarını okuyacağım harika yazıyor ne kadar övsek az

04-07-2022 20:05

kitabın konusu diğer kitapları kadar iyi değil ama yine de okumaya değer

11-04-2023 15:01

On Kişiydiler Noelde Cinayet Beş Küçük Domuz Fare Kapanı Cinayetler Oteli Mavi Trenin Esrarı 16.50 Treni Porsuk Ağacı Cinayeti Roger Ackroyd Cinayeti Ölüm Diken Üstünde Ölümle Randevu Neden Evans'a Sormadılar Cesetler Merdiveni Cinayet İlanı Sıfıra Doğru Esrarengiz Sanık Çarpık Evdeki Cesetler Cinayet Alfabesi Ölüm Sessiz Geldi Acı Kahve Ölüm Oyunu Nil'de Ölüm Doğu Ekspresi'nde Cinayet On Küçük Zenci Poirot'nun İlk Davaları en iyi kitaplar yeni çıkan kitaplar en çok satan kitaplar okunması gereken kitaplar en çok okunan kitaplar 100 temel eser bedava kitap editör ol kitap bağışı Gün Olur Asra Bedel Tutunamayanlar Acımak Camdaki Kız 1984 Hayvan Çiftliği Sokrates'in Savunması Uzun Hikaye Alice Harikalar Diyarında Haritada Kaybolmak Kraliçeyi Kurtarmak İçimdeki Müzik Çalıkuşu Çocuk Kalbi Küçük Kara Balık İntibah Bülbülü Öldürmek Beyaz Zambaklar Ülkesinde Don Kişot Sineklerin Tanrısı Toprak Ana İnce Memed Satranç İki Şehrin Hikayesi Vadideki Zambak İçimizdeki Şeytan Sergüzeşt Beyaz Gemi Araba Sevdası Yaban İnsan Ne İle Yaşar Küçük Prens Dönüşüm Beyaz Diş Saatleri Ayarlama Enstitüsü Fareler ve İnsanlar Sol Ayağım Suç ve Ceza Sefiller Simyacı Şeker Portakalı Kürk Mantolu Madonna Pembe İncili Kaftan Esir Şehrin İnsanları Üç Anadolu Efsanesi Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik Martin Eden Yeraltından Notlar Sait Faik Seçme Hikayeler Rüzgarı Dizginleyen Çocuk Sabahattin Ali Bütün Öyküleri