Ahmet Yılmaz Boyunağa’nın yazdığı Hilal Uğruna, “III. Haçlı Seferi ve Selâhaddin Eyyûbi” üst başlığına sahip tarihî bir roman. Genç Timaş tarafından ilk kez 2000 yılında yayımlanan kitap, 9 yaş ve üzeri okurlar için uygun. Yayınevinin Doludizgin Romanlar dizisinde yer alan kitapta resim bulunmuyor. Yalnızca bölüm başlarında kapak resminin siyah beyaz hâli yer alıyor. Kitabın kapak resminin çizeri Uğur Köse.
Kitap, 20 bölüm ve 173 sayfadan oluşuyor. Her biri 4-5 sayfa tutan bölümler, hikâyeyi daha rahat takip etmeyi sağlayarak okumayı kolaylaştırıyor. Yazarın sade dili ve akıcı anlatımı da kitabın her yaştan okur tarafından kısa sürede ve keyifle okunmasını sağlıyor. Kitabın sonunda ise okurları eğlenceli bir sürpriz bekliyor. Hem küçük hem büyük okurları sevindirecek sürpriz kare bulmaca, okurlara yalnızca keyifli bir etkinlik sunmuyor aynı zamanda kitaptan öğrendikleri bilgileri de hatırlatıyor.
Roman, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyûbi zamanında geçiyor. Ancak romanın başkahramanı Selahaddin Eyyûbi değil, Selahaddin Eyyûbi’nin kardeşi Turanşah. Kitap boyunca Turanşah’a eşlik eden en önemli karakterler ise Marsel adlı şövalye, Marsel’in büyükbabası, Kral Filip Ogüst, Şövalye Jan, İngiliz Kralı Rişar, Kral Rişar’ın kız kardeşi Leydi Edit, Essex Lordu Henry Bohun, Avusturya Dükü Leopold ve Templar yani Tapınak Şövalyeleri.
Hilal Uğruna Özeti
Roman, Fransa’daki Amiens Şatosunun önünde şövalye adaylarının yaptığı talimle başlıyor ve Kral Filip Ogüst’ün tertiplediği şövalye ilan töreniyle devam ediyor. Böylece ilk birkaç bölüm boyunca yazar, okurlarına Haçlıları tanıtıyor ve onların Kudüs Seferi’ni nasıl planladıklarını anlatıyor. Haçlılar İngiliz, Fransız, Alman ve Avusturyalı gibi farklı milletlerden oluşuyor ve aslında aralarında çeşitli kavgalar bulunan bu milletler yalnızca Müslümanlara karşı savaşıp Kudüs’ü yeniden ele geçirmek için bir araya geliyorlar. Ancak birlik ve beraberlikleri çok uzun sürmüyor ve bir süre Müslümanlara karşı beraber savaştıktan sonra aldıkları yenilgilerin de etkisiyle tekrar birbirlerine düşüp ayrılıyorlar.
Müslümanlarla Haçlılar arasında Kudüs ve Akka için savaşlar olurken İngiliz Kralı Rişar’ın kardeşi Leydi Edit ile Selahaddin Eyyûbi’nin kardeşi Turanşah’ın yolları kesişiyor. Leydi Edit, bir keşişi ziyaret etmek için Kral’ın en iyi şövalyeleriyle çölde bir yolculuğa çıkıyor. Ancak yolculuk sırasında aniden ortaya çıkan kum fırtınası Leydi Edit’i şövalyelerden çok uzaklara sürüklüyor. Kum fırtınası dindikten sonra şövalyeler Leydi Edit’i arıyorlar ancak bir türlü bulamıyorlar. Çölde tek başına susuzluktan ölmek üzere olan Leydi Edit, Sultan Selahaddin’in yanına ulaşmak üzere çölde yolculuk yapan Turanşah sayesinde kurtuluyor.
Turanşah, Leydi Edit’e hem kendisini hem de Müslümanları tanıtıyor ve onu güvende olduğuna ikna ediyor. Bu sırada Kral’ın yanına dönen şövalyeler, Leydi Edit’in kaybolduğunu haber veriyorlar. Şövalyelerinin kardeşine sahip çıkamamasına çok öfkelenen Kral, kendisi uğrunda ölebileceklerini söyleyen şövalyelere vazifelerini yerine getiremedikleri için İngiliz ordusunun önünde intihar etmelerini söylüyor. Ancak şövalyeler kendilerini öldüremeden Turanşah, Leydi Edit’i sağ salim bir şekilde İngilizlere teslim ediyor. Böylece şövalyelerin ölüm cezası ortadan kalkıyor.
Kral Rişar, kardeşini kurtarıp kurtarma parası bile istemeden kendisine teslim eden Turanşah’ın yiğitliği karşısında şaşkına dönüyor ve onu kısa süre sonra yapılacak olan müsabakaya davet ediyor. Turanşah da bu teklifi memnuniyetle kabul ediyor. Nihayet müsabaka zamanı gelince Kral Rişar, verdiği sözü hatırlatarak Turanşah’a bir davetiye gönderiyor. Böylece kardeşinin aşık olduğu Turanşah’ı onun gözlerinin önünde korkunç bir şekilde öldürtmeyi planlıyor. Ancak müsabaka hiç de umduğu gibi sonuçlanmıyor. Kral’ın şövalyeleri Turanşah’ı öldüremedikleri gibi yenilgi üstüne yenilgi alarak rezil oluyorlar. Kral Rişar, Turanşah’ın yiğitliğine hayran kalarak Müslümanların üstünlüğünü kabul ediyor ve Sultan Selahaddin’e barış antlaşması teklif ediyor. Sultan Selahaddin’in bu teklifi kabul etmesinin ardından da antlaşmayı kuvvetlendirmek için kardeşi Leydi Edit’i Turanşah’la evlendirerek Filistin’e veda ediyor.
hikaye destan kısmına fazla kaymış anlatım abartılı olunca inandırıcılık gidiyor ne güzel hikayesi var olduğu gibi anlatın içimize sinsin yoksa hep bir şüpe kalıyor tarihten soğuyor insan