Joe, bir lise öğrencisiydi. Kız kardeşi çok başarılı olmasına rağmen kendisi çok zeki olduğunu ancak okula yeteneği olmadığını düşünüyordu. Gözü her daim denizlerdeydi. Okula gitmek istemiyor, sınavlara çalışmak istemiyordu. Ne zaman ders çalışacak olsa aklı başka yerlere gidiyor bir türlü çalışmıyordu. Arkadaşları Fred ve Charley ile birlikte yarın sınavı olmasına rağmen sabahtan akşam yemeğine kadar bisikletle şehirde dolaşmış yemek için eve dönmüştü. Hedefi yemekten sonra yarın olan sınavlarına çalışmaktı. Kız kardeşi ile aynı sınıftaydı. Ve kardeşi tüm çalışmalarını bu saate kadar bitirmişti. Kendisi ise henüz başlamamıştı.
O akşam yemeğini yedikten sonra Joe odasına çıkıp ders çalışmaya çalıştı. Ancak gözü hep gemilerdeydi. 1 saat kadar gemileri izledikten sonra Fred ve Charley ile birlikte uçurtma almaya gitti. Uçurtma almak için tehlikeli bir mahalleden geçmesi gerekiyordu. Bu mahalleye çukur adını takmışlardı. Uçurtmayı alıp geri dönerken çukurun çocukları uçurtmalarını çaldılar. Joe uçurtmaları geri alabilmek için Simpson kardeşlerle kavga ederek dövüşü kazandı ancak uçurtmaları alamadı. Çok kötü bir halde eve gidince babası endişelenmeye başladı. Yarın olan sınavları için endişe ediyordu Joe. Sabah uyandığında her yeri ağrı içerisinde olan Joe, okula gidince hiçbir sınavı yapamadı. Akşam eve dönünce babası ile konuşup denize gitmek istediğini söyledi ancak babası bunu kabul etmeyince tüm eşyalarını toplayıp evdekilere de bir not bırakıp yola koyuldu.
Deniz'e geldiğinde kimlerin eline düştüğüyle ilgili hiçbir fikri yoktu. Deniz'in çocuğu lakaplı kendisinden daha tecrübeli olan bir çocukla tanıştı Joe. Ve bu çocuğa hemen kanı ısındı. Deniz'in çocuğu annesini ve babasını çok küçükken kaybetmiş şimdi yüzlerini bile anımsamaz olmuştu. Kardeşleri zaten yoktu. En başta Nelson isimli bir denizciyle çalışsa da onun yanından kaçmış ancak kara da gidecek bir yeri olmadığı için tekrar denize dönerek Fransız Péte'nin eline düşmüştü. Gemi Joe'nun sandığı gibi normal ve yasal işlerle uğraşmıyor; korsanlık, hırsızlık gibi suçlar işliyordu. Deniz'in çocuğu bunları yapmak istemiyor, okumak istiyordu. Joe, kendi hayatını, kardeşini, anne ve babasını, okulunu, arkadaşlarını, hayatını anlattıkça ona çok özeniyor ve öyle bir hayat istiyor, düşlüyordu.
Joe, ilk denize açıldıklarında normal bir iş yapacaklarını falan düşünüyordu. Ancak gittikten sonra anladı ki hırsızlık için yola çıkmışlardı. Bunu anladıktan sonra geri dönmek için Fransız Péte ile kavga etse de hırsızlığa tanık olduğu için gitmesine izin verilmedi. Joe çok üzgündü. Deniz'in çocuğu onu teselli etmeye, oyalamaya çalışıyordu. Akşam oldu istiridye avına çıktılar. Joe, bunu yaparken de çok zorlandı. Elleri kan revan içinde kaldı. O böyle işlere alışkın değildi. Her şeyi kitaplarda olduğu gibi olur sanıyor, bu yüzden okulu istemiyordu. Ancak görmüştü ki bu hayat çok zor. Bu sebepten ötürü artık okuluna ve ailesine geri dönmek istiyor, babasının ona karşı olan tavırlarını, kardeşini, annesinin endişesini çok iyi anlıyordu.
O gece Fransız Péte ile Nelson birlikte bir kasa çaldılar. Kasa gemiye geldiğinde kasanın üzerinde yazan isimden Joe'nun babasının iş yerine ait olduğu anlaşılıyordu. Deniz'in çocuğu ile bir anlaşma yaptılar. Gece olunca Péte'yi uyutup bağlayacaklar, ve kasayı Joe'nun babasına vereceklerdi. Ancak gece fırtına çıktı ve Fransız Péte'yi kurtarmaya çalışan Nelson, Péte, ve Nelson'un gemisi fırtına'ya dayanamayarak battı. Joe ve denizin çocuğu hem kasayı hem kendilerini kurtarmış oldular. Karaya çıktıklarında denizin çocuğu kasanın başını bekledi. Joe ise babasının yanına gitti. Babası onu gördüğüne çok sevinerek hiçbir paranın, kasanın, işin kendisinden daha değerli olmadığını söyledi ve Joe'yu dinledi. Joe artık okulda ders çalışacağına dair söz verdi ve denizin çocuğunu okula göndermek istediğini söyledi. Babası ise denizin çocuğuna kendi şirketinde iş vereceğini isterse okula da devam edeceğini eğer başarı sağlarsa Joe ile aynı imkanlara sahip olarak okuyacağının sözünü verdi. Ve Joe bir daha evden kaçmamak üzere babasıyla birlikte yola koyuldu.
Değerlendirme: Bir çocuğun yaptığı hataları fark etmesine izin verilmesi, babasının Joe'yu sabırla dinlemesi ve her hareketini anlayışla karşılıyor, ona olan karşılıksız sevgisini bu kadar belli ediyor olması beni çok etkiledi. Bir çırpıda okuyup bitirdim. Hayatın kitaplarda okuduğumuz kadar, hayallerimizde kurduğumuz kadar kolay olmadığı yaşantıya dökülerek bir hikaye üzerinden anlatılmış. Çok sevdiğim bir eser oldu. Tavsiye edilir.
Yazan: Senanur KARAKUZULU
Denizin Çağrısı Soruları ve Cevapları
Denizin Çağrısı kimin eseri?
Jack London
Denizin Çağrısı türü nedir?
Yabancı Romanlar
Denizin Çağrısı kaç sayfa?
160
Denizin Çağrısı Yorumları
jack londonun denizcilik ile ilişkisi nedir acaba kitaplarında sürekli denizcilik işliyor bizim halikarnas balıkçısına benzetiyorum kendisini merak ettim
24-03-2022 13:21
kitabın konusu harika çok güzel yazmış
24-12-2022 15:23
okunması gereken harika bir eser
22-08-2023 22:18
vahşetin çağrısı kitabı değil mi bu adı mı değişti