Başarıya Götüren Aile

Başarıya Götüren Aile - Doğan Cüceloğlu

Puan Tablosu

YazarOkur'lar (6.5)	Editör (8)
Kitapevi (7.2)	Sosyal Medya

Başarıya Götüren Aile Özet

Kişisel gelişim kitaplarıyla tanıdığımız Doğan Cüceloğlu, çocuğu sınava hazırlanan anne ve babalara kendilerini değiştirmeleri, geliştirmeleri, farkındalıklarını arttırmaları için adeta bir fırsat sunmuştur. Yalın dili ve bizden örnekleriyle kendimizi ya da etrafımızdaki pek çok aileyi hatırlatan bu kitap, anne babalara birer rehber niteliğindedir.

Ülkemizdeki eğitim sistemiyle çocuklarımızın hep bir sınav telaşında olduklarını biliyoruz. Ailelerse onlardan çok daha fazla telaşlı ve kaygılılar. Her ailenin çocuğuna değer verdiği, onun için elinden geleni yaptığı ve büyüdüğünde onu her zaman iyi yerlerde ve başarılı görmek istediği tartışılmaz bir gerçektir. Ancak öncelikle kendinize sormanız gereken soru şudur: '' Başarı deyince ben ne anlıyorum, başarı bana göre nedir? '' Eğer siz kendinize bu sorunun cevabını dürüstçe verirseniz, çocuğunuzdan ne beklediğinizin daha iyi farkında olacaksınızdır. Çünkü anne babanın başarı anlayışı, onların çocukla etkileşimine sürekli yön verir, onu biçimlendirir ve çocuğunuzla iletişiminizin temelini oluşturur. Çocuğunuzun başarılı olmasını sadece kendi ego tatmininiz için mi istiyorsunuz? Başarısız olursa el alem ne der düşüncesi kafanızda var mı? Başarılı olması için neler yapıyorsunuz? Destekleyici bir aile mi yoksa köstekleyici bir aile misiniz? Bu tarz soruları ve her iki yanıtın sonuçlarını ele alan bu kitapta tutumlarınızın çocuğunuza etkilerini çok rahatlıkla görebilirsiniz.

Sınav söz konusu olunca kaygı, endişe, stres, öfke gibi duygular anne ve babalarda görülmektedir. Ve bu duygularınızı farkında olmadan çocuğunuza yansıttığınızda, çocuğunuzun ders çalışma ve başarılı olma isteğinizi söndürdüğünüzün de ne yazık ki farkında olamıyorsunuz. Bazı değiştirilemeyecek gerçekleri de göz ardı ediyorsunuz. Nedir bu gerçekler? Çocuğunuzun dünyaya bakış tarzı, kimliği ve alışkanlıkları sizin baskınızla hemen değiştirilemez. Okumak ve çalışmaktan zevk almayan bir öğrenciye ne kadar baskı yapsanız da işe yaramaz. Çocuğun farklı bir kimliğe bürünmesini beklemek gerçekçi değildir ve bu onun kendine olan güvenini zedeler. Sınavın yapılması olgusunu değiştiremezsiniz. Sizin sınava olan tutumunuzda çocuğu fazlasıyla etkiler. Eğer olumsuz bir tavır içindeyseniz çocuğunuzda aynı olumsuz tavırda olacaktır. Baskı yapıyorsanız bu, çocuğunuzun verimli çalışmasını sağlamaz. Aksine kendisi istemeden çalışan çocuk, aslında çalışıyormuş gibi görünür ancak verimli çalışmaz. Çocuğunuzun zihinsel yeteneğinin türü ve kapasitesi değişmez. Doğuştan gelen görsel ve işitsel yetenekler değiştirilemez. Doğru yaklaşımsa bu yeteneklerin farkına varmak ve en verimli şekilde kullanmaktır. O halde ne yapmalı? Çocukla samimi ve içten bir iletişim kurulmalı, istekleri göz önünde bulundurulmalı, varsa rahatsız olduğu şeyler konuşulmalıdır. Onun sorumluluk almasına müsaade edilmesi, onun başarısı için vazgeçilmez bir bilinçtir.

Yapılan bazı yanlışların da farkına varılmalıdır. İlk olarak çocuğun sınırlarına ve sorumluluklarına ailenin saygısızlığı söz konusudur. Çoğu ailede çocuğun sorumluluğunu anne baba kendi üzerine aldığından çocukta sorumluluk duygusu gelişmez. Eğer çocuğun karşısına çıkan sorunlarla onu yerine aile uğraşmışsa, sorunla baş başa kalamayan ve çözüm arama fırsatını bulamayan çocuğun gelişimi kösteklenmiş olur. Sınır ihlali sadece bu konuda da değildir elbette Bazı aileler çocuklarının hobilerini engeller, arkadaşlarıyla görüşmelerini kısıtlar. Bu da çocukta '' nasılsa yeterince çalışmadığımı düşünüyorlar, bari çalışmayayım '' diye düşünmeye ve çalış uyarısından bıkıp tam tersini yapmaya başlarlar. Ben olamadım bari çocuğum olsun anlayışı da kesinlikle yanlış bir tavırdır. Kendi hayallerini çocuğunun yaşamasını isteyen aile, çocuğun istek ve düşüncelerini önemsememiş olur. Anne babaların bir diğer yanlışı ise onları yatırım olarak görmektedir. Onlar için yapılan masrafların tekrar tekrar söylenmesi çocuk üzerinde yoğun bir baskı oluşturabilir. Oysa çocuk kendisi olduğu için sevilmek ister, başarılarından dolayı değil. Anne babalar çocuklarıyla çıkarsız bir ilişki kurmalıdır. Verdiğine karşılık bekleyen aile ilişkisine sevgi ilişkisi denilemez. En çok yapılan yanlış ise kıyaslamalardır ve bu başarıya en büyük engeldir. Kıyaslama aile içinden ya da dışından kimle olursa olsun çocuğun gayreti hesaba alınmadığı için çocuğu yıpratır ve ders çalışma hevesini kırar.

Aile çocuğun şevkle ders çalışmasına katkı sağlamalı ve çocuğunun ders çalışmaktaki niyeti, hedefi, yapması gerekenlerin farkında olup olmadığı bir sohbet havasında sorulursa kendisini baskı altında hissetmediği için sizinle düşüncelerini, hissettiklerini paylaşmaktan çekinmeyecektir. Aile öncelikle iyi bir dinleyici sonra ise yönlendirici olmalıdır. Sürekli eleştirilen ve takdir görmeyen çocuklar asla hislerini aileleriyle paylaşamamaktadır ve bu sebeple yanlış seçimler ortaya çıkmaktadır. Örneğin derslerinde çok başarılı olan bir öğrenciye ailesi hangi bölümü istediğini sormadan tıp okuyacaksın diye tutturur ve bu tavırlarından vazgeçmezlerse, çocuğun gönlünden geçeni yapamaması onun geri kalan hayatında mutsuz olmasına sebep olur. Çocuğu araç olarak görürlerse Tıp kazandığı için başarılı görülen bu çocuk yaşam başarısını gösteremez.

Yaşam başarısı nedir? Kişinin kendi özgür seçimlerinden oluşmuş anlamlı, coşkulu ve güçlü bir yaşamı ifade eder. Yaşam başarısı diğer bütün başarıları kapsar. Yaşam başarısına götürmeyen okul başarısının ise sonu hüsrandır. Eğer yaşam başarısına kendinizi adamışsanız çocuğunuzun yapacağı işin bilince olup olmadığını kendinize sormalısınız. Niyetinin bilincinde olan bir çocuğunun çalışmasıyla, olmayanın çalışması elbette farklı olacaktır. Bilincindeyse hedefine doğru ilerlemesi için yapması gerekenlerin farkında mı? Örneğin tıp okumak istiyorsa hangi derslere ağırlık vermesi gerektiğini biliyor mu, hangi üniversitelerde var ve bölümün puanı kaç gibi sorular onu niyetiyle ilgili alanda bilgi sahibi yapar ve hedefine bilinçli yönelmesini sağlar. Her bir uygulama öğrenme fırsatıdır ve çocuk sonuçlarına bakarak sürekli kendini geliştirebilir. Kendisine sorması gereken sorular şunlardır:

Ne yaptım? Neleri iyi yaptım? Nelerin farkına vardım, ne öğrendim? Çocuğunuzun böyle bir süreç içinde olup olmadığını anladığınızda onunla iletişime geçebilir ve bu sürecin önemi hakkında konuşabilirsiniz. Elbette kendi yaşamınıza uyguladığınız şeyleri çocuğunuza öğretmek her zaman daha kolaydır.

Sonuç olarak aileler önce kendi niyetlerinin farkına varmalıdırlar. Sonra da çocuğunu tanımak, anlamak gayretinde bulunmalıdırlar. Böylece ilişkilerindeki eksikliği, yanlışlığı anlayıp geç olmadan düzeltmek için çaba gösterilirse çocuğun okul, iş, evlilik ve hepsini kapsayan yaşam başarısına sahip olması kolaylıkla sağlanır.

Başarıya Götüren Aile Konusu

Kişisel Gelişim kitapları denince akla gelen ilk isimlerden bir tanesi olan Doğan Cüceloğlu yarattığı roman tadında kişisel gelişim romanları ile büyük beğeni toplamaya devam ediyor. Başarıya Götüren Aile kitabında ise bu kez ailelere çocuk bakımına dair çok önemli bilgiler sunuyor.

Doğan Cüceloğlu, Başarıya Götüren Aile kitabında bu kez çocukların ve ailelerin sınav stresine el atıyor. Kitabında okul ve sınav öncesi ailelerin çocuklarına nasıl yaklaşması gerektiğini detaylı işleyen yazar aynı zamanda çocuklara ve gençlere de daha başarılı olmanın yollarını sunuyor.

Başarıya Götüren Aile Soruları ve Cevapları

Başarıya Götüren Aile Yorumları