Kitap Türü:Yabancı RomanlarOrjinal Adı:Leaf StormÇeviren:İnci Kut
Puan Tablosu
Yaprak Fırtınası Özet
Albay ve hamile eşi iç savaşın getirdiği felaketlerden kaçmak için 1898’de Macondo kasabasına yerleşirler. Üç ay sonra kızları Isabel’in doğumunun ardından anne ölür. Albay da bir yıl sonra Adelaida ile evlenir. Dört Guajira yerlisi ve evlatlık Meme ile yaşayan bu çekirdek ailenin hayatı, 1903’te Rahip Köpoğlu’nun kasabaya geldiği aynı gün ve saatte yabancı bir adamın evlerinin kapısını çalmasıyla değişir. Elinde Atlantik Kıyı Bölgesi Levazım Amiri Albay Aureliano Buendia’nın yazdığı tavsiye mektubuyla ailenin evine yerleşen bu doktorun gerçekte kim olduğu, kasabaya ne amaçla geldiği bilinmemektedir. Fransız olduğu tahmin edilen doktor, evin sokağa bakan odasını hem uyumak için hem de kasabalıyı tedavi etmek için muayenehane olarak kullanır. Kendi halinde yaşayan bu ketum adamın hayatı kasabaya gelen muz kumpanyasının açtığı sağlık ocağı nedeniyle hastaları gelmez olunca tamamen değişir. Kendine bir hamak alarak bütün gün odasından çıkmayan doktorun tersine kasaba, demiryolunun da hizmete girmesiyle dışarı açılmıştır. Herkes iş sahibi olur, eğlence yerleri dolup taşar, kasaba zenginleşir. Doktor bu yaprak fırtınasının gelip geçici olmasını umsa da üzerindeki etkisi ölümünden sonra bile devam edecektir.
Uzun süren sosyal soyutlanmadan sonra doktor, iki dirhem bir çekirdek kasaba berberinin yanına gidip edilen sohbetlere katılmaya başlar. Doktorun sokulganlık çabası Macondo halkı tarafından şüpheyle karşılanır ve zamanla dedikodu malzemesi haline getirilir. Söylenenlere göre doktor, berberin evde kapalı tutulan, kimsenin görmediği, zihinsel engelli kızına aşıktır. Asılsız dedikodular karşısında iyice içine kapanan doktor, berber dükkanından aniden ayağını keserek yeniden hamağına geri döner.
Bir akşam Meme akşam yemeği servisini yaparken fenalaşır. Albay yardım istemek için doktorun odasına gittiğinde ondan, kızın hamile olduğunu öğrenir. Doktor, Meme’nin ilk hamileliğinde kızın düşük yapmasına yardım etmiş ancak kız bu sefer buna yanaşmamıştır. Albay, kendi çatısı altında bunca yıldır yaşanan bu gizli ilişkiyi öğrenince doktoru evinden kovar. Doktor ise çocuğun kendisinden olmadığını düşünmesine rağmen sekiz yıldır kendisine karşılıksız ev sahipliği eden bu adama duyduğu gönül borcundan dolayı Meme’yi de yanına alarak köşedeki boş eve taşınır. Albay, doktorla arasında geçen bu konuşmayı ailesi de dahil kimseye açıklamaz.
Isabel 1917’de bir cenaze töreninde tanıştığı Martin’le evlenir. Bu tarih aynı zamanda Meme’nin kasabada son kez görüldüğü tarihtir. Polis tüm evi didik eder, bahçeyi kazar ama Meme’den bir iz bulunamaz. Tek başına kaderine terk edilen bu adam, önce medeniyet sonra yıkım getiren muz kumpanyasının yaptığı katliamla yeniden hatırlanır. Gelen yaralılara kapısını açmayan doktor o andan itibaren tüm kasaba halkı tarafından lanetlenir.
Doktor mesleğini son kez 1925’te albayın hiç kimsenin çare bulamadığı hastalığını tedavi ederek icra eder. Ölümün pençesinden doktorun ani ziyaretiyle kurtulan albay bunun karşılığında doktorun cenazesini kaldıracağına söz verir.
12 Eylül 1928 Çarşamba günü 60 yaşındaki doktor kendini asarak yaşamına son verir. Tüm Macondo halkı 10 yıllık nefretini ölünün üzerinden de eksik etmez. Köpoğlu’nun ölümünden sonra yerine gelmiş Peder Ángel ve belediye başkanı cenazenin kaldırılması için çeşitli engeller çıkarmaya çalışırlar ancak albay yine de son görevini kızı ve 10 yaşındaki torunu ile yapmayı başarır.
Saat 14:30 ile 15:00 arasındaki defin işlemlerini üç kişinin bakış açısından anlatan Márquez’in bu novellasının belki de en önemli özelliği, dev yapıtı Yüzyıllık Yalnızlık’ın da arka planını oluşturan düşsel Macondo kasabasının ilk kez burada ortaya çıkmasıdır. Bantu dilinde muz anlamına gelen Macondo, usta yazarın United Fruit Companya’nın ahtapot kollarının uzandığı Kolombiya’da doğmasının, yaşamının büyük bölümünü burada geçirmiş olmasının da etkisiyle kapitalizm uğruna yapılan kıyımlarının sembolüdür. Muz kumpanyasının taşıdığı nefret rüzgarının sembolü olarak seçilen doktorun ölüsüne halkın bulduğu çözüm tıpkı Sophokles’in Antigone’sinde Kreon’un Polyneikes’e layık gördüğü gibidir.
garcia marques mükemmel bir yazar daha önce bir çok kitabını okdudum kırmızı pazartesi ve kolera günlerinde aşk favori romanları ama yaprak fırtınası da harikaymış çok sevdim
13-04-2020 20:26
en az kırmızı pazartesi ve yüzyıllık yalnızlık kadar iyi bir roman tavsiye ederim
10-06-2022 23:13
diğer romanları ile ilgisi varmı yoksa tek başına okunur mu
23-03-2023 21:19
bana bu adam hep aynı şeyleri yazıyormuş gibi geliyor