Kolera Günlerinde Aşk terk edilmiş bir sevgilinin umudunu hiç kaybetmeden sabırla bekleyişini anlatıyor. Akıllardan kolayca silinmeyecek bu hikaye oldukça merak uyandırıcı ve etkileyici bir eser olarak karşımıza çıkıyor.
Tam elli üç yıl yedi ay on bir gün önce Florentino Ariza bir telgraf götürdü Lorenzo Daza’nın evine. Burada iyi haber getirdiği için parasını aldı ve dönerken bir görüntüyle karşılaştı. Annesine kitap okumayı öğreten bir kız. Bu kız Fermina Dazaydı ve gördüğü gibi aşık olmuştu ona. Kısa bir zaman içinde kendisini onların evini gören bir bahçede her öğlen ikide kitap okuyormuş gibi yaparken buldu. Amacı her gün kızı az da olsa görebilmekti. Fermina Daza bunu fark etmiş ve o da her gün aynı saatte bahçeye çıkar olmuştu. Bu kısa görüşlerin sonu bir mektupla oldu. Florentino Ariza tüm cesaretini toplayarak onunla evlenmek istediğini belirtti. Kız bir mektupla cevap vereceğini ve o süreye kadar bir daha buraya gelmemesini söyledi. Uzun bekleyişin sonunda cevap gelmedi ve Florentino Ariza cevabı almak için bahçelerine gitti tekrar. Fermina Daza cevap vereceğini belirtti. Babası bu gizli ilişkiyi öğrenmişti ve onu uzaklara götürmeye karar verdi. Fermina Daza babasına küs bir şekilde bu geziyi kabul etmek zorunda kaldı ve gitmeden önce saç örgüsünü keserek Florentino Ariza ya adresini de belirterek göndermişti. Gittikten sonra birbirlerine telgraflar göndermişler ve aşkları daha da pekişmişti. Geri döneceğini belirten Fermina Daza heyecan içinde buluşmayı bekliyordu. Florentino Ariza ise bir an bile bıkmadan bekledi. O gün geldiğinde Fermina Daza onu gördü ve hayal kırıklığına uğradı. Karşısında gördüğü kişi solgun ve silik bir tipti ve onunla evlenemeyeceğini anladı. Böylece ilişkileri sona ermiş oldu fakat Florentino Ariza için sonu olmayan bir bekleyiş başladı.
Bu bekleyişin en başında Fermina Daza’nın evlenmesi yer alıyordu. Doktor Juvenal Urbino ile kolera hastalığına yakalandığı zaman karşılaşmışlar ve tedavisi sırasında doktor ondan etkilenmişti. Uzun uğraşlar sonucunda evlenmek için Fermina Daza’yı ikna etmişti fakat aşk evliliği değildi bu. Yine de birbirlerine olan sevgileri bu evliliği doktor ölene kadar sürdürmeye yetmişti. Onların evliliği süresince Florentino Ariza Fermina Daza’yı sevmeye hep devam etmiş, birçok gönül ilişkisi olmasına rağmen kimseyle evlenmemiş hep onu beklemişti. Doktorun ölüm haberini aldığı gibi evlerine gitti ve yıllar sonra ilk kez konuştuklarında onu hala sevdiğini söyledi. Fermina Daza ise buna çok kızarak onu kovdu ve hakaret dolu üç sayfalık bir mektup yolladı. Florentino Ariza ise bu mektuba yılların birikimini sade fakat tüm gerçekliği ile yazmış ve Fermina Daza’yı etkilemeyi başarmıştı. İki yıl boyunca her gün gönderdiği mektupları okuduğunu bilmeden yollamaya devam ediyordu. En sonunda evine gitmeye karar verdi ve her salıyı beraber geçirir oldular.
Fermina Daza yıllanmış bir aşkın farkına yeni varıyor ve onu gömdüğü yerden çıkarıyordu. Florentino Ariza ona on bir gün sürecek bir gemi yolculuğu teklif etmiş ve o da kabul etmişti. Bu yolculuk onlara aşklarını en yeniden yaşatmış ve birbirlerinden bir an olsun ayrılmıyorlardı. Fermina Daza eve dönmek istemiyordu ve herkesten uzak yaşamak istiyordu. Florentino Ariza gemide kalabilmek için bir fikir düşündü ve kaptana sarı bayrağı göndere çekmelerini söyledi. Sarı bayrak gemide kolera hastalarının olduğunu ve gemiye kimsenin gelmemesi gerektiğini gösteriyordu. Böylece az ömürleri kalmış bu iki eski aşık tüm ömür boyu sürecek aşk yolculuğuna herkesten uzak çıkmış oldular.
güzel bir kitaptı adamın kendine has bir tarzı var hikayeleri farklı ele alıyor
24-12-2015 21:37
ağlayarak okudum bazı yerleri
21-01-2016 09:33
askı ve romantızmı sevıyorsanız mukemmel bır roman
12-04-2016 12:06
kitabı okudum ve aşkla alakası yok ihanet var sen biri 56 yil sev ama başka kadınlarla ilişkin olsun kitabı okurken çok sıkıldım +18 iğrençti neden okudunuz diye sorarsanız hocamız ödev vermişti o yüzden yoksa asla okumazdim zaman kaybı ben hiç beğenmedim saf aşk yok .ben kitabın aşk kitabı olduğunda sevinmiştim ama benim diğer kitaplarda okuduğum aşkla alkası yok.artık aşk kitapları okumamaya karar verdim.
24-04-2016 10:58
kitabı beğenmeyen bazı zatı muhterem arkadaşlar acaba neden begenmediklerini söyleyebilir ler mi
09-07-2016 03:09
bu gün darbenin üzerinden bir hafta geçti.köşe yazımı hazırlarken yazının ismi konusunda çok çelişkiler yaşadım. darbe günlerinde aşk'ı anlatıyordum."darbe günlerinde aşk" diye yazmayı göze alamadığım için adını " kolera günlerinde aşk-1-2 " diye belirleyince filmi tekrar izleme ihtiyacı duydum.ne kadar çok benziyor muşuz birbirimize...yıldızlar yüreğinin yoldaşı olsun sevgili marguez..
22-07-2016 14:27
kitabın konusu çok güzel klask gabriel garcia kitabı karakterler güzel işlenmiş çok beğendim kitabı
11-10-2019 10:14
yazarın bence en başarılı kitabı. dili biraz ağır,isimler karışabiliyor ya da konudan kopabiliyorsunuz ama dikkatli okuyunca zevk alınacak yazarlardan. konu; florentino ariza isimli gencin varlıklı güzel kızı lorenzo daza’ya ilk görüşte aşık olur. bir süre sonra aşkına karşılık bulur ve görüşüp mektuplaşmaya başlarlar. ancak daza'nın babası bu birliktelikten memnun değildir ve kızını şehir dışına yollar. bu ayrılık yinede genç aşıkları birbirinden koparamaz ve mektuplaşmaya devam ederler. daza şehre geri döndüğünde ise aşık olduğu çocuğu bıraktığı şekilde bulamaz ve kendisine bambaşka bir yol çizer. ancak inatçı aşığımız ariza bu işin peşini bırakmaz. bir ömür beklemek zorunda kalsada sevdiği kadından vazgeçmez. tüm zamanların en romantik kitabı diyebilirim.