Nimeta, evli ve iki çocuğu olan gazeteci bir kadındır. Kendisi gibi gazeteci olan Stefan'la birbirlerine aşık olurlar. Stefan, Nimeta'ya kocası Burhan'dan boşanmasını, bir tercih yapması gerektiğini söyler. Nimeta, duygusal olarak kocasından uzaklaşsa bile ona boşanmak istediğini söyleyemez ve Stefan onu terk etmek zorunda kalır. Ne yapacağını düşünerek ofisine girdiğinde arkadaşı ona Belgrad'da basılan bir gazetedeki bildiriyi uzatır. Bildiride Hırvatistan sınırlarındaki Sırpların tehlike içinde olduğu yazar. Sırp milliyetçiliğini kışkırtan bu bildiriyi Stamboliç, hafife alarak hata eder. Sırplar, Büyük Sırbistan hayallerini gerçekleştirmek için yalan haberlerle Sırp medyasını kullanır.
O gün bildiriyi değerlendirmek için İvan toplantı düzenler. Bildiriye Belgrad gazeteleri bile tepki gösterirken Miloseviç'in sessiz kalmasına anlam veremezler. Miloseviç, Stamboliç'in hem okul arkadaşı hem de en yakın arkadaşıdır. Daima Stamboliç onu korumuş ve önemli mevkilere getirmiştir. Cumhurbaşkanı Stamboliç, Kosovaya Sırpları teskin etmesi için Miloseviç'i gönderir. Ancak Miloseviç'in farklı planları ve ihtirasları vardır. Yardakçılarından biri olan Belgrad Televizyonu'nun başındaki Duşan Miteviç, televizyonun gücünü Miloseviç'in istediği şekilde kullanır. Miloseviç'i dinlemek için on binlerce Sırp Kosova'daki Kültür Evi'nin önünde birikir. O sırada bir kamyondan polislerin üzerine taş atılmaya başlar ve Sırplar da taş atanlara müdahale etmek isteyen polislere katiller diye bağırmaya başlarlar.
Miloseviç, olan biteni izledikten sonra kimse tarafından dövülmeyen, tehdit edilmeyen Sırpları teskin etmesi gerekirken '' Bu topraklarda sizi kimse dövemez. '' diyerek onları biraz daha yoldan çıkarır. Miloseviç, kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için her şeyi yapmaya hazırdır. Suçsuz insanları tutuklatır, kendisine muhalefet edebilecek herkese karşı tedbir alır. Sırp milliyetçiliğini ateşlemek için elinden geleni yapar.
1190 yılının ilk ayları oldukça hareketleridir. Aşırı milliyetçilik sonucu Hırvatlarla Sırpların birbirlerine karşı duydukları antipati saklanamaz bir hal alır. Burhan'ın iş sebebiyle sık sık gittiği Knin'de de olaylar kendisini hissettirmeye başlar. Önceleri Hırvat asıllı idarecilerin elinde olan ve Sırplardan temizlenen şirket sonradan Sırpların eline geçer ve Hırvatlar işten çıkarılır. Tehlike henüz kendisine gelmese de Burhan'da sıkıntının farkındadır. Knin, Zagreb ve Belgrad arasında siyasi ve askeri olaylar patlak verir. 1191'de Sırp Gönüllü Muhafızları adı altında toplanan gençler Hırvatistan'da bir gece içinde insanları zorla evlerinden atarlar. Mallarını mülklerini bırakıp gidenlerin evleri önce yağmalanır sonra ise yakılıp yıkılır. Hırvat güçlerini Sırp ordusuyla karşılaştırdığınızda acınası haldedirler.
Burhan, işini tamamen kapatmak için Knin'e gittiği sırada olaylar artar ve Nimeta ona ulaşamaz. Nihayet Nimeta'ya haber gelir ve Burhan'ın bir arkadaşı onun iyi olduğunu ve saklandığını söyler. 29 Ağustos'ta Kijevo yerle bir edilir. Hırvatistan seferberlik ilan eder. Burhan ise her yönden mahvolmuş bir ülkede mahsur kalmıştır. Zagreb'e ulaşmaya çalıştığını bilen Nimeta, savaş muhabirliği görevini üstlenip kocasını bulmak için yola çıkar.
Hırvatlar ve Sırplar arasında karşılıklı vahşet başlar. 19 Eylül sabahı gazeteciler, Sırpların on kilometreye yaklaşan uzunlukta bir konvoyla Hırvatistan'a doğru yola çıktığı haberini alır. Savunma Bakanlığı önünde bütün gazeteciler toplanır. Basın sözcüsünü beklerken Nimeta Stefan'la karşılaşır. Kısa bir sohbetten sonra Nimeta, Burhan'ı bulmak için geldiğini söyler. Stefan onu öğle yemeğine davet eder ancak Nimeta gitmez. Saat gece yarısını geçtikten sonra odasına giden Nimeta duş alıp uzanır ve kapı çalar. Gele Stefan'dır. Ona orduya katılacağını ve bunun beraber son geceleri olduğunu söyler. Nimeta ona karşı koyamaz. İki günü beraber geçirirler ve Stefan'ın tekrar aramama sözü vermesinden sonra ayrılırlar.
Burhan, Zagreb'e sağ salim ulaşır ve Nimeta'yla kavuşurlar ancak Vukovar'daki bir hastanenin bombalanması haberiyle bu sevinci yaşayamazlar. Sokaklar cesetlerle doludur, siviller rastgele açılan ateşler yüzünden ölür, evler yağmalanır. Savaşın her yana sıçramasıyla karı koca Zagreb'de mahsur kalır. Nimeta, Burhan'a da gazeteci kimliği almak için uğraşır. Ayrıca her gün yayınlanan ölü listesinde Stefan'ın adını arar ve bir gün yaralı olarak bir hastanede tedavi görüp taburcu edildiğini görür.
Zareb'deki son akşamlarında Burhan ve Nimeta kaldıkları otelin barındayken Stefan gelir. Burhan onu masaya davet eder. Nimeta gözlerini yerden kaldıramaz. Kısa bir sohbetten sonra Stefan, Burhan'a çok şanslı olduğunu söyleyip oradan ayrılır. Nimeta ve Burhan sıranın kendilerine de geleceğini bildikleri Saraybosna'ya sağ salim dönmeyi başarırlar.
Serin bir mart günü savaş Saraybosna'ya da gelir. Sarhoş birisi Sırp bayraklarıyla dolu olan çarşıda kiliseye gitmekte olan bir düğün alayına gelişi güzel ateş eder ve Sırp gelinin babası ölür. Bunu fırsat bilen Karadziç 2 Mart 1992'de Saraybosna’yı bir gecede barikatlarla çevrili bir labirente dönüştürür. 5 Nisan 19922'de Saraybosna'yı bölmeyin sloganıyla Boşnaklar, Sırplar, Hırvatlar, Müslümanlar, Ortodokslar, Katolikler sokağa dökülür. Sivil halka ateş açılacağını tahmin etmeyen bu insanların ortasına bir el bombası atılır.
Nimeta'nın kardeşi Raif, bir süredir Nimeta'yla yaşayan annesi Raziyanım'ı almak için Bosna'ya gelir. Ertesi gün yola çıkan Raziyanım ve Raif Zvornik'e yaklaşırken bir kalabalık görürler ve anlaşılmayan uğultular duyarlar. Raif annesini arabada bırakarak koşmaya başlar. Tam beş bin kişi, kadın, erkek, çocuk.. Türlü işkenceler edilmiş, tecavüze uğramış binlerce insan..'' Arkan'ın Kaplanları'' Raif'in net olarak algılayabildiği tek cümle budur. Raif beş bin kişi arasında karısını, çocuğunu aramaya başlar. O sırada ona seslenen biri olur ve döndüğünde yerde kanlar içinde yatan Mijda'yı görür. Karısını, çocuğunu sorar. Mijda ağlayarak, saklandıklarını ama bebek ağlayınca onları bulduklarını, bebeği pencereden atıp ikisine tecavüz ettiklerini ve karısını öldürdüklerini anlatır.
Raziyanım, Nimeta'ya çok yakın olan kendi evine taşınmış Raif'le beraber yaşamaya başlar. Raif o günden sonra hiç konuşmaz. Saraybosna'da hayat durmaya başlar. Okullar kapanır, yiyecek içecek bir şeyler bulmak zorlaşır. Kasaplar, bakkallar yağmalanır. Postaneler, fakülteler bombalanır. Telefon hatları, elektrikler kesilir. İşleri tamamen durmuş olan Burhan'ın da değişmeye başladığını, hırçınlaştığını fark eder Nimeta. Bir gece Nimeta işten döndüğünde Burhan onu aldattığını öğrendiğini söyler ve bağırıp çağırır ve Nimeta'ya bir tokat atıp çıkıp gider. Bir daha da eve dönmez. Oğlu Fiko, babasının eve dönmemesinden annesini suçlar. Nimeta ise Burhan'ı bulmak için elinden geleni yapar. En sonunda gazeteye ilan verir ve ona gelen bir cevapla kocasının kaldığı yeri öğrenir. Sırp kuşatmasının bulunduğu bu yere gitmek için canını tehlikeye atar. Nimeta'nın tek şansı gazeteci kimliğinin bulunmasıdır. Oraya vardığında Burhan'ın ayrıldığını orduya katıldığını öğrenir. Görüşmeleri için söz veren askere teşekkür ederek ayrılır. Görüşme günü geldiğinde Fiko da annesiyle gitmek ister. Beraber gidip Burhan'ı görürler. Nimeta'ya hiç sert davranmayan Burhan, o konuşmak istedikçe savaştan sonra diyerek geçiştirir. Akşam Raziyanım'ın evinde Burhan'ı bulmayı kutlarlar. Fiko heyecanla babasından bahseder. Raif sonunda konuşur ve orduya katılmak istediğini söyler. İntikam hırsı onu belki yeniden hayata bağlar diye düşünen Nimeta, annesinin engellemesine engel olur ve Raif'in gitmesini ayarlayacağını söyler. Ancak bilmediği tek şey Fiko'nun da dayısıyla gideceğidir.
Nimeta'nın karşı komşusu Azra bir ekmek kuyruğundayken bombalanma sonucu ölür. Saatlerce Azra'nın kapısında ağlayan Nimeta'yı küçük kızı Hana yalvararak eve sokar. Daha sonra onlar da Raziyanım'ın yanına taşınırlar.
Saraybosna Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç'in onca uğraşlarına rağmen hiç bir batı ülkesi bu katliamlara, soykırımlara engel olmak için fiilen yardım etmez. 1992 yılında başlayan savaş 1996 yılına kadar devam eder. 1.600'ünü çocukların oluşturduğu 10.600 Boşnak hayatını kaybettikten sonra savaşan taraflara Dayton Anlaşması kabul ettirilir.
Sevdalinka Konusu
Ayşe Kulin’in ilk olarak 1999 yılında yayınlanan romanı olan Sevdalinka konusu ile çok etkileyici bir romandır.
1992 yılında Sırplar tarafından katledilen Boşnak halkının acılarını anlatmak amacı ile yazılan roman adını taşıdığı Sevdalinka da Boşnak dilinde Aşk Şarkıları anlamına gelmektedir.
1990’lı yıllarda Yugoslavya milletçilerinin halkı kışkırtarak iç savaşa neden olmuş ve Yugoslavya içindeki azınlıklar ve özellikle Boşnaklar katledilmeye başlamıştır. Bu savaşın ilk üç yılında yaşananları okurlar ile paylaşan roman okurlarda da derin bir hüzne neden oluyor.
Sevdalinka Soruları ve Cevapları
Sevdalinka kimin eseri?
Ayşe Kulin
Sevdalinka türü nedir?
Yerli Romanlar, Tarihi, Romantik Aşk, Gerilim
Sevdalinka kaç sayfa?
430
Sevdalinka Yorumları
çok duygusal ağlatan br kitap ayşe kulinin en iyi kitaplarından bir tanesi
14-09-2015 21:52
okuduğum en etkileyici romanlardan bir tanesini elimden bırakamadım göz yaşlarımı zor tuttum
15-12-2015 20:23
beni ayşe kulin hayranı yapan kitap
29-12-2015 20:12
ciddeen cok guzel bı kıtap edebıyat ogretmenımın verdıgı odv uzerıne okudum ve mukemmmel bı kıtap bundan sonra favorım yse kulın
01-05-2016 20:12
cok guzel bir kitap ben cok begendim herkese tavsiye ederim.
19-05-2016 12:07
lise yıllarında okumuştum ağlayarak.... çok duygusal bir anlatımı var insanı sarıyor. savaşı da güzel sentezlemiş
22-11-2016 08:49
yıllar önce okumuştum. bence berbat. bosna dramını sulandırmış
02-03-2017 01:33
ayşe kulin tek kelimeyle çok iyi bir yazar
11-03-2017 12:05
çok beğendim..çok güzel bir roman olmasının yanında harika bir araştırma kitabı..çok şey öğrendim.
sevdalinka kitabının yazarı kimse helal olsun şahane bir kitap yazmış kitap okumayı seven biri değilim öğretmen özet ödevi verince okumak zorunda kaldım ve beğendim şahane bir kitaptı
09-03-2020 20:14
ayşe kulin bosna kitabı yazmış çok da güzel yazmış okurken bir kaç kez ağladım o kadar duygusal bir konusu var bosnada yaşananları keşke herkes görseydi
28-03-2022 13:23
güzel bir bosna kitabı yorumları da okudum herkes benim gibi düşünüyor ayşe kulinin en güzel kitaplarından bir tanesi mutlaka okunması gerek
12-10-2022 22:04
tavsiye ediliyordu ama bu kadar da güzel olacağını düşünmemiştim neden bu kadar geç okudum diye kendime kızdım harika bir roman
07-04-2023 20:58
kitabın adı nereden geliyor
15-09-2023 19:50
hikayeyi nasıl buldu çok merak ediyorum sanki gerçekten yaşamış gibi anlatmış