Sabahattin Ali’nin en beğenilen öykülerinden bir tanesi olan otuz evli Kağnı Arkbaşı köyünde geçer. Bir tarla meselesi yüzünden Savrukların Hüseyin Sarı Mehmet’i vurup öldürür. Köylü yaşanan nedeni ile tedirgin olur çünkü mahkeme yolları köylüye çok çektirmiştir. Kasaba yolu çok çetin ve uzundu. Günlerce mahkeme uğruna yollara düşmek tam çileye dönüşüyordu.
Sarı Mehmet annesi ile yaşayan, onun dışında kimsesi olmayan biriydi. O yüzden köylü için pek de bir önemi yoktu. Fakat Savrukların Hüseyin Mevlüt Ağa’nın oğluydu ve hapse girmesi pek hayra olmazdı. Bunun üzerine köylü Sarı Mehmet’in annesini karşılarına alıp şikayetçi olmaması için nasihatte bulunmaya başladılar. Annesi bir taraftan söylenen sözleri dinliyor, bir taraftan yerde yatan oğlunun cesedine bakıyor, bir taraftan da gözyaşlarına hakim olamıyordu. Fakat artık bu köyde yalnız başına kalmıştı. Mevlüt Ağa’yı da karşısına almanın bir faydası yoktu. Köyde açlıktan ölürüm korkusu vardı.
Fakat Sarı Mehmet dışında Hüseyin ile kavgalı olan başka biri daha vardı. Ayakkabıcı Garip Mehmet ilk fırsatta olayı Jandarmaya bildirmişti Bunun üzerine yaklaşık bir ay sonra köye jandarmalar gelir. Yolun uzun ve çetin olması nedeni ile Savcı cinayeti umursamamış, bunun üzerine iki jandarma gönderip olayı araştırmalarını ve şüphelilerin hepsini ceset ile birlikte kasabaya getirmelerini istemiştir.
Jandarmanın köye gelmesi yatışmış olan köyün tekrardan endişeye sürüklenmesine neden olur. Jandarma ilk olarak Sarı Mehmet’in annesi ile konuşur fakat anne “ben şikayetçi değilim” demekten başka bir şey demez. Köylüler de Mevlüt Ağa nedeni ile suspus olurlar. Jandarma buradan bir şey çıkmayacağını anlayınca Sarı Mehmet’in mezarını kazdırıp cesedi çıkartırlar. Annesine cesedi bir kağnıya yüklemesini ve yavaş yavaş kasaba getirmesini söylerler. Şüpheli ve şahit bildikleri Savrukların Hüseyin’i, muhtarı ve imamı alıp yola koyulurlar.
Sarı Mehmet’in annesi mezarın açılması ile yeniden ağlamaya başlar. Jandarmanın isteğini yapar ve ölü oğlunu kağnıya yüklerler. Sıska iki küçük öküz kağnıyı çekmeye başlar ve anne yollara koyulur. Fakat yol pek çetin ve uzundur. Yaşlı anne bir taraftan oğlu için ağlarken diğer taraftan kağnının kenarına tutunarak ayakta kalmaya ve yola devam etmeye çalışır. Fakat vücudu daha fazla dayanamaz ve ayakları birbirine dolaşıp düşer. Öküzlere durması için bağırır ama öküzler pek oralı olmaz. Ayağa kalkıp kağnıya yetişmeye çalışır ama yorgun ve yaşlı ayakları yine birbirine dolaşır ve yere düşer. Kağnı ise gecenin karanlığında arkasında hafif bir toz bulutu bırakarak, ceset ile birlikte ağır ağır kendi bildiği yolda ilerler ve gecenin karanlığında kaybolur.
Kağnı Soruları ve Cevapları
Kağnı kimin eseri?
Sabahattin Ali
Kağnı türü nedir?
Öykü/Hikaye
Kağnı kaç sayfa?
136
Kağnı Yorumları
çok güzel bir öykü anadoluna yaşananları çok güzel gözlemlemiş ve derlemiş neden bazılarının nefretini kazandığını daha iyi anlıyorum
15-12-2019 11:11
bir zamanın anadolusunu özetleyen mükemmel bir eser insan çocuğunun hakkını aramaya bile korkar hale getirmişler siz düşünün
10-01-2020 22:27
kağnı yazarı bu öyküsünde nasıl bir ana fikir sunmuştur söyler misiniz
10-04-2022 09:34
kağnı hikayesinin olay örgüsü nedir
30-06-2022 10:46
bana göre sabahttin alinin en güzel en anlamlı eseri mutlaka okunması gerekiyor
03-09-2022 10:02
hikaye çok güzel hüzünlü tam sabahttin ali tarzında
15-11-2022 23:36
sabahatin alinin en güzel eseri çok anlamlı bir hikaye
18-01-2023 23:29
roman olabilecek bir hikayesi var öykü olarak kalması belki daha anlamlı olmuş ama romanı olsa güzel olurdu
07-07-2023 23:50
tek paragraflık olay örgüsü lazım acil yapacak var mı