Çakıcı'nın İlk Kurşunu, Sabahattin Ali'nin ilk kez ölümünden sonra 2002 yılında yayımlanmış olan öykü, şiir ve denemelerinden oluşan derleme kitabıdır. Ölümünden sonra 1997 yılında kızı Filiz Ali babası Sabahattin Ali'nin sandığından çıkan ve daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış, hatta yarım kalmış öykü, deneme, şiir ve çizimlerini Nükhet Esen'e göstermiş, Nükhet Esen ise arkadaşları ile beraber bu çeşitli evrakları derleyip düzenlemiştir. Sonrasında ise bu muhteşem eser "Çakıcı'nın İlk Kurşunu" ortaya çıkmıştır. Kitap, adını içindeki bir öyküden almakta. Sabahattin Ali'nin yarım bıraktığı, böyle yarım bırakılmış hali bile muhteşemken, tamamlanmış olsaydı nasıl olurdu diye düşünmeden edemediğim öykü olan Barsak'ın kısa özeti ise şöyle:
Öykü, bir otobüs yolculuğu sırasında geçmektedir. Bergama'dan İzmir'e giden bir otobüste, yaklaşık otuz kişi sıkış tepiş oturmaktadır. Orta sıralarda ağlayan küçük bir çocuk dışında kimseden çıt çıkmamakta, çoğu yolcu ise uyumaktadır. Anlatıcımızın yanında yeni evli olduğu anlaşılan genç bir kadın, kadının yanında ise kocası oturmaktadır. Otobüs yıkık dökük yollarda ilerledikçe kah adam neredeyse yanındaki genç kadının üzerine doğru eğiliyor, kah tam tersi oluyordur. Durum böyle olunca ise genç kadının kocası adama kötü kötü bakmakta, fakat kalkıp karısıyla yer değiştirmekten de çekinmektedir. İşte otobüs bu şekilde sallana sallana ilerlerken birdenbire duruverir. Şoför pistonlardan birinin kırıldığını, daha fazla ilerleyemeyeceklerini söyleyerek muavini başka bir araba çağırmak üzere Reşadiye'ye gönderir. Muavin başta itiraz edecek gibi olduysa da şoförün öfkeli olduğunu görünce çaresiz yola koyulur. Şoför yolculara daha en az altı saat burada olduklarını, dışarı çıkabileceklerini söyler. Yolcular bunlara alışıktır, ulaşım her zaman zorlu olmuştur ne de olsa. Kimi ilerideki çalılardan böğürtlen toplamaya gider, kimileri arasında sohbet etmeye başlar, kimi ise uyumaya devam eder. Şoför ise iskambil kağıtlarını çıkararak oynayacak biri var mı diye sorar. Deminki genç kadın ile kocası hemen gönüllü olurlar, başka kimsenin istemediğini görünce de yanlarında oturan adam da oyuna dördüncü olur. Az sonra ileride böğürtlen toplayanlardan, çevreye dağılmış olan yolculardan birçok kişi etraflarına toplanır, hatta yorum yapmaya, tavsiye vermeye başlarlar. Şoförün karşısında genç kadının kocası, genç kadının karşısında ise diğer adam oturmaktadır. Öykü şu cümleyle yarım bırakılmıştır:" Genç kadınla ben karşı karşıya idik. Otomobilin alçacık minderine oturunca dizlerini dikmeye mecbur kalan tazenin modaya uygun kısa eteği kağıt almak veya atmak için her kolunu..." Öykünün sonunda Sabahattin Ali keşke tamamlamış olsaydı bu güzel öyküyü diye düşünmeden edemedim. Sabahattin Ali'nin kalemini severlere tavsiyemdir.
Kitapta yer alan şiirlerden altını çizdiğim ve çok beğendiğim birkaç dize ise şöyle:
"Ahmak bir gurur gezdi tahtadan silahlarda
Sanki bozgun bir ordu konakladı tarhlarda;
Vurulan bir silahşor gibi düştü heykeller..." (Oyuncak adlı şiirden)
"Sevgilim! Bak bu gece
Kırık kalbine, ince
Bir ok saplı kurbağa
Ölüvermiş gizlice..." (Kurbağaya Mersiye adlı şiirden)
"Koyu, siyah gözlerinde onun:
Karanlık bir gündüz gibi doğan eşi:
Ulu bir gürz gibi eser sözlerinde..."
Yazan: Miraç Elif Kanbay
Çakıcı'nın İlk Kurşunu Soruları ve Cevapları
Çakıcı'nın İlk Kurşunu kimin eseri?
Sabahattin Ali
Çakıcı'nın İlk Kurşunu türü nedir?
Öykü/Hikaye, Şiir
Çakıcı'nın İlk Kurşunu kaç sayfa?
148
Çakıcı'nın İlk Kurşunu Yorumları
bana göre sabahattin alinin en kötü kitabı bu hiç tat almadım okurken
11-12-2015 22:25
tam bir başucu kitabı mükemmel
06-01-2016 02:04
bu çakıcı bildiğimiz çakıcı mı acaba sanmam ama onu anlatıyorsa okumam
27-01-2016 11:32
bildiğin çakıcı kim? çakırcalı mehmet efe mi senin bildiğin çakıcı? 1948 yılında ölmüş adam hangi bildiğin çakıcıyı anlatabilir sana?
17-03-2016 11:25
bu kitabin kahramanlari kim ??
06-05-2017 15:02
adı çok ilginç cakicinin ilk kursunu diye okuyunca günümüzün politik kitaplarından sandım bildiğimiz cakiciyi anlatıyor sandım sabahattin ali adını görünce şaşırdım ilginç bir rastlantı sanırım
sabahattin ali'nin çakıcı'nın ilk kurşunu adlı bu kitapta öykü bergama'dan izmir'e giden bir otobüste geçmektedir. otobüs yolda birden bire arıza yapar ve durmak zorunda kalırlar. şoför yolculara aracın arızasının büyük olduğunu ve bu nedenle tamirci gelene kadar uzun süre beklemek zorunda olduklarını söyler. şoför iskambil oynamak ister ve kitabın kahramanı olan genç kadın kocası ve bir adam bu oyuna dahil olur.