John Steinbeck’in İnci adlı kitabını Tomris Uyar’ın çevirisi ve önsözüyle okuyorsunuz. Mükemmele yakın bir coğrafyada geçen hikâyenin kahramanlarının Kino ve Juana olduklarını söyleyebiliriz. Fakir bir yerleşim yerinde yaşayan bu çifti, yaşadıkları kritik bir kriz bir arayışa itecektir. Bu gelişme, tüccarlar ve yaşantıları açısından, onların hayatlarının bir dönüm noktası gibi gözükse de yaşam, onları başladıkları noktaya geri döndürecektir. Çocuklarını kaybetmiş olarak… İnsanların umutları belki de sahip olduklarından daha değerli gibi gözükse de insanı insan yapan değerleri sorgulayan bir başyapıt!
Her şey bu mükemmel atmosferde felaketlerin aynı zamanda en büyük umutları da beraberinde getirmesiyle başlar. Çocuklarını akrep sokunca, farklı ırktan olduğunu bildikleri bir doktor tarafından çocukları ölüme terk edilince, Kino yaşamlarını değiştirecek bir inci aramaya koyulur ve onu bulur. Kitap pek çok mistik öge barındırsa da, insanın dürtüleri ve kibrinin oluşturduğu bir alt ve üst sınıfın kalıpları içinde, kendilerinin ördükleri bir tür dönüşümün kırılma anlarında, insanların nasıl kendilerini zehirlediklerini ve yok ettiklerini başarıyla resmetmiş. Kitapta güçlünün çok güçlü olduğunu; insanların kader, büyü gibi kalıpları alın yazısından hareketle değerlendirerek, umut ettikleri dünyayı sadece hayal edebildiklerini ve her şeyin bir tür tek yönlü yolun akışı içerisinde yaşandığını okumaktasınız.
İnci, Kino’nun umutları, çocuğunun sağlık ve eğitim giderleri için bir ışık olsa da, hırsızlar ve aç gözlü tüccarlar için de birden fazla anlama gelir. Kolonilere benzeyen; bir tür aç ve yoksul çakallara benzetilen kasabalılar da bu hırsızlardan çok farklı değildir. Kino, inciyi elden çıkarmak için tüccarlara gittiğinde, onunla ilgili dedikodular da kasabanın içerisinde çok hızlı şekilde yayılmaktadır. Ağız birliği yapan tüccarların düşük fiyatları ve kapital sistemin çok alıcılı tek merkezden yönetilen para akışı da kitapta eleştirilerden payını alıyor.
Fiyatlar karşısında Kino, inciyi satmaktan vazgeçer. Ağır büyü ve lanet yargıları olan Juana, bir gün inciyi Kino uyurken denize atmaya yeltenir. Kino uyanır ve Juana’yı döver. Bu arada erkek ve Tanrı arasında bir tür toplumsal yergi görüyoruz. Erkek o kadar güçlü tasvir edilir ki, kadın da bir o kadar da çaresizliğe bürünür. Kino artık hırslarına yenik düşmüş ve mutlu bir geleceğin hayaliyle kör olmuştur. Kino o gün bir adamı öldürür. Kardeşinin yardımıyla kaçmaya başlarlar. Sayfalarca süren bir kaçış sonrası Kino pusuya yatar. Onu takip edenleri alt eder. Fakat çocuğu artık yaşamıyordur. Hem de Kino için hazırlanmış mermilerle… Çocuğunu öldüren Juana’yı sürekli tedirgin eden kötü şans mıydı? Yoksa Kino’nun elinde kendini çok zengin edebilecek inciye sahip olmasına rağmen mutlu yarınların hayallerine ulaşamaması mıydı? Fakirlerin ve yoksulların kaderleri hep kötü şansla mı sarılıdır? Kino bütün bu cevapsız soruların ardından kasabaya döner ve inciyi denize atar. Artık ne kötü bir şans ne de umutlu bir gelecek vardır.
İnci ve yer altı madenleri için sömürülen Afrika’daki kolonileri anımsamamak elde değil. Kitaptaki tasvirlere göre bir işçi sınıfının içerisinde olan Kino; Juana ve ailesine karşı ayrı bir diktatörlük kurmuştur. Kino, George Orwell’in Hayvan Çiftliği’nde olduğu gibi, inci onun eline geçtiğinde, pek çok şeyi ve ailesini umuduyla yaşadığı yarınlar hırsıyla yok etmiştir. İnci tüccarları ve doktor, güçlülerin sürekli ezdiği bir zümreyi sembolize eder. Bunlar aynı zamanda ırk üstünlükleri ile büyü, kötü şans ve din diyerek efsane sayılan yaşanmış olayların isimsiz ölenlerinin de katillerini sembolize ederler. Ne kadar gerçek ne kadar efsane bilinmez ama insanların kör eden aç gözlülüğü ve hırslarının uğruna en yakınındakileri ölüme sürükleyebilecekleri başarıyla tasvir edilmiş.
Karamsar bir tablo gibi gözükse de insanların doğuşlarından itibaren yanlarında taşıdıkları ve hiç bitip tükenmeyen umudun, insanları en çok da kendi kendine, başkalarına ihtiyaç duymadan nasıl öldürdüğünü anlatan bir türkü, hem de kara büyüden pek iyice!
İnci Konusu
İnci, Amerikalı yazar John Steinbeck'in en iyi eserlerinden biridir. Yazar diğer tüm eserlerinde olduğu gibi İnci'de de gerçekçi bir yazım dili kullanmıştır. İnci, Fareler ve İnsanlar'dan sonra John Steinbeck'in en sevilen ve en çok ses getiren eseridir. Eser, Steinbeck'in de doğduğu Güney Amerika'nın Salinas kasabasında geçmektedir. Steinbeck'in eserinde taşralı insanların çektiği sıkıntılardan ve dolayısıyla da kendi hayatından esinlendiği söylenmektedir.
Bana göre İnci, hayatım boyunca okuduğum en iyi romanlardan bir tanesiydi. Yaklaşık bir- bir buçuk saat içinde tek oturuşta bitirdiğim bir kitap oldu. Bitirmeden elimden bırakamadım diyebilirim. Kitap inanılmaz akıcı bir anlatıma sahipti. Ayrıca konusu da çok ilgi çekiciydi. Kısa bir kitap da olduğundan okumayı seven herkese tavsiye ederim. Benim gibi sizin de çok beğeneceğinizi düşünüyorum. Kitabın genel olarak özeti ise şöyle:
Kino, Salinas kasabasında yaşayan ve dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan eski bir kayıkla geçimini sağlayan taşralı fakir bir balıkçıdır. Yaşadığı bölgede büyük bir inci resifi olan La Paz adlı bir bölge vardır ve Kino da arada sırada bu bölgede inci aramaktadır. Kino'nun Juana adında bir eşi ve Coyotito adında bir de çocuğu vardır. Coyotito henüz minicik bir bebektir.
Kino'nun Juana ile birlikte kahvaltı yaptığı bir sabah, Coyotito'yu aniden akrep sokar. Kino akrebi hemen öldürür fakat Coyotito'yu çoktan sokmuştur bile. Juana hemen oğlunun omzundan akrep zehrini emip tükürmeye başlar. Coyotito'nun omzu kızarıp şişmeye başlamıştır ve gittikçe daha kötüleşmektedir. Kino ile Juana Coyotito'yu doktora götürmeye karar verirler. Fakat oldukça açgözlü, zalim bir adam olan doktor, paraları olmadığı için Coyotito'yu tedavi etmeyi reddeder ve evinin kapısından kovdurur.
Bunun üzerine Kino yanına karısı ve oğlunu da alarak inci aramaya çıkar. Amacı para edecek büyük bir inci bulup oğlunu tedavi ettirmektir. Juana belki bir faydası olur diye yosundan bir bulamaç hazırlayıp Coyotito'nun omzuna sürer. Bu sırada Kino ise hayal ettiğinden çok daha büyük bir inci bulmuştur. Martı yumurtası büyüklüğünde, kocaman bir inci bulmuştur. Eve gitmek için yola çıktıklarında ise yosun bulamacının işe yaradığını, Coyotito'nun omzundaki şişin indiğini görürler. Artık iki kat daha fazla mutludurlar.
Kino'nun daha önce görülmemiş büyüklükte bir inci bulduğu tüm kasabaya yayılmıştır. Öyle ki, Kino daha evine varmadan doktorun bile bu olaydan haberi olmuştur. Eve vardıklarında, tüm komşuları İnci'yi görmek için eve toplanmıştır. Kino'nun ağabeyi ve karısı da onları evinde karşılarlar. Kino inciyi satıp ilk olarak Juana ile kilisede evlenmeyi, uzun vadede ise Coyotito'yu okutup onu bu sefil hayattan kurtarmayı düşünmektedir. Ağabeyi ile oturup ne yapacağını konuştukları sırada sabah onları kapıdan çeviren doktor çıkagelir. İnciyi duyunca koşa koşa Kino'nun evine gelmiştir. Doktor sabah geldiklerinde evde olmadığını, akrebin soktuğu çocuğu tedavi etmeye geldiğini söyler. Elbette ki yalan söylemektedir. Kino başta Coyotito'nun iyileştiğini artık doktora ihtiyaç duymadıklarını söyler. O da doktorun sahtekarlığının farkındadır. Fakat doktor, çocuk iyileşmiş gibi görünse de akrep zehrinin sonradan etki gösterebileceğini, hatta ölüme bile yol açabileceğini söyler. Kino ve Juana doktordan şüphe etseler de cahil olduklarından boyun etmekten başka çareleri yoktur. Çocuklarının ölmesi riskini göze alamamışlardır. Doktor hemen harekete geçer, çantasından beyaz bir toz çıkarıp kapsüle doldurur ve çocuğa verir. Eğer geç kalmamışsa bir saat sonra çocuğun hastalanacağını, kendisinin de gelip tekrar bir ilaç vereceğini söyler. Dediği gerçekleşir de. Kino ve Juana bir saat boyunca kaygıyla çocuğun başında beklerler. Kino inciyi kulübenin içinde bir yere gömmüştür. Doktorun asıl amacı da incinin yerini öğrenmektir. Bir saat sonra Coyotito'nun yüzü kızarıp şişmeye başlar. Bu sırada doktor tekrar gelmiştir. Çocuğa bir ilaç daha verir ve onu iyileştirir. Amacını gerçekleştirmiş, Kino'yu gözleyerek incinin yerini de öğrenmiştir.
Gece olduğunda, Kino bir aralık bir ses duyar. Kulübenin içinde biri vardır. Hemen ayağa kalkıp bıçağıyla adamı yaralar fakat karanlıkta kendisi de hafif yaralanmıştır. Juana çok endişelenir, incinin başlarına kötü şeyler getireceğini düşünmektedir. Kino ise incinin başlarına neler getireceğinden habersizdir.
İnci Soruları ve Cevapları
İnci kimin eseri?
John Steinbeck
İnci türü nedir?
Yabancı Romanlar
İnci kaç sayfa?
102
İnci Yorumları
bu adam hikayeleri güzel buluyor ama çok sıkıcı yazıyor arkadaş
01-10-2015 20:19
çok hüzünlü bi içeriği var bir de kitap çok gzl insanı kendine çekiyor çok gzl bayıldım
29-11-2015 21:02
yazar tüm kitaplarında bir dönemde yaşayan insanların zorluklarını baş kaldırı olarak anlatıyor adamı iyi yazar yapan zaten bu bazıları bu yüzden onu anlamakta zorlanıyor fakat dönemi iyi bilmek gerekiyor
03-02-2016 19:48
inci kitabının karakterleri hakkında detaylı bilgi nerede bulabilirim?
17-03-2016 10:47
inci kitabının özeti lazımdı okudum en kötü kitaptı
26-03-2016 19:33
çok güzel kitap çok begendim
07-04-2016 19:11
çok güzel kitap bence
21-05-2016 21:10
numan şalvarcıoğlu seni çokkkk seviyorummm
burda değil biyere içimi dökmek istedim arkadaşlar
neyse kitap güzel ama bazı yerleri çok sıkıcı uzun uzun anlatmışlar
27-10-2016 17:59
çok güzel ve insanı duygulandıran bir roman
28-10-2016 21:59
kitabın özetini gzl yazmış
bu adam as yazıyo grsşz
17-11-2016 20:59
biraz daha yazsanız ne olur ki
25-11-2016 21:10
arkadaşlar kitap şahaneydi, keşke biraz daha uzun olsaydı.
04-12-2016 01:50
biras daha yazsanız ne olur ki
08-12-2016 17:39
çok güzel olmuş bayıldım
16-02-2017 21:39
bani bu kitabı okumaktan kurtardınız tesekkue ederim
02-03-2017 20:27
diyelimki kitabın bir cümlesi şu: '' hayat güzeldir'' bu cümleyi okuyup diğer cümleyi okuduğumda ilk okuduğum cümleyi unutuyorum.jo
hn steinbeck bu sefer olmamış
bu kitabın birinci sayfasını 50 kere okumuşumdur ama yine de hiç bir şey anlamadım!!!
04-01-2018 21:36
bu sitede genel olarak özetler çok iyi oluyor kitabı anlıyorsun ama bu olmamış hiç ayrıntılar yok bunda soruları yapamıyorum.
13-05-2018 16:20
kitap çok güzel okul hayatımda da okumuştum
22-10-2018 19:26
harika okumanızı tavziye ederim ben okudum
07-11-2018 10:23
inci kitabı özeti için çok teşekkür ederim zor buldum sayenizde buldum çok yardımcı oldu
14-06-2019 21:02
yazarokur ben size ne kadar teşekkür etsem azdır türkçe özet zaten ekliyorsunuz üzerine bir de the pearl özet ingilizce olarak eklemişsiniz allah sizden razı olsun
16-12-2019 22:44
bir kitabın konusunun beni bu kadar etkileyeceğini hiç düşünmemiştim yokluktan varlığa geçişte aç gözlülüğün nelere mal olabileceğini mükemmel anlatmış haran kaldım kitaba okuduğum en güzel romanlardan bir tanesiydi
13-03-2022 13:18
inci kitabının karakterleri ve özellikleri lazım
17-07-2022 00:41
iki tane özet eklemişsiniz harika olmuş ikisinden tek özet çıkarttım öğretmen kopya olduğunu anlamaz