Zülfü livaneli'nin Huzursuzluk adlı eserinde Hüseyin'in duyduğu kara sevdaya şahit oluyoruz.
İbrahim Istanbul'da gazetenin ikinci katında, her sabah olduğu gibi toplantıdadır. Baş Komiser diye takıldıkları arkadaşları üçüncü sayfa haberlerinden bahsederken; Mardin'li Hüseyin Yılmaz diye birinin Amerika'da ölümünden bahseder. Bu Hüseyin; İbrahim'in çocukluk arkadaşıdır. Sessiz sakin, kendi halinde bir çocuğun başına bu olayların nasıl geldiğini bilemez. Hüseyin'in ölümü için Mardin'e gider. İbrahim Mardin'de Hüseyin'in ölümünü merak ettiği için birçok kişiyle konuşur. Öncelikle annesi ve kız kardeşi ile konuşan İbrahim; kızın göçmen kampından olduğunu ve hiç fotoğrafı olmadığını öğrenir. Ertesi gün Amerika'dan cenazesi getirilen Hüseyin toprağa verilir. İbrahim derin düşüncelere dalar: Annesi, babası, babaannesi burada yatıyordur. Arkadaşları burayı bırakmamışken, kendisi gitmiştir. Cenazede bir diğer çocukluk arkadaşı Mehmet'i görür ve yanına yaklaşır. Cenazeden sonra bir yerde oturup biraz sohbet ederler. Birkaç şeyi de ondan öğrenir. Hüseyin Mardin'e açılan üniversitede sağlık bilimleri okumuştur. Herkese yardım etmeyi çok seven Hüseyin göçmen kampına gider. Merhametten maraz doğar sözü tam onun içindir. Bir gün yezidi kampına giden Hüseyin orada Meleknaz'ı görür. Nasıl aşık olduysa nişanlısı Safiye'yi bırakıp Meleknaz'ı ve kör bebeğini evlerine getirir. Başta annesi ve kardeşi karşı çıksa da Hüseyin'in ciddi oluşundan dolayı sessiz kalırlar. Meleknaz hiç konuşmuyormuş. Annesi ve kardeşi Kürtçe, Arapça bilmediğini düşünüp üstüne gitmezler. Bir gün etraftan duyanlar evlerine gelir. Onlara ikram hazırlarken mutfakta Meleknaz da yardım ediyormuş. Kız kardeşinin elindeki marulun görünce, bebeğini bile unutup koşarak evden kaçmış. Bunu gören komşular kızın Yezidili olduğunu anlamış ve Hüseyin'e büyü yaptığını düşünmüşler. Sonra evin her yerine marul koymuşlar. Mehmet babasının daha bilgili olduğunu söyleyince ondan öğrenir Yezidileri: Aslında Yezidi değil Ezidi'dir. Altı bin yıllık dinleri tüm dinlerden önce gelir; üç kez güneşe dönerek dua ederler. Mardin'de Süryani manastırının altında güneş tapınağı vardır. Ezidi inancına göre Tanrı ve yedi melek vardır. Başmelek Melek Tavus'tur. Başmelek, Tanrı insanı yaratıp da ona secde etmesini isteyince bunu reddetmiş ve cennetten kovulmuştur. Cennetten kovulduğu için ona şeytan der; ona inananlara da şeytana tapıyor derlermiş. Oysa ki Melek Tavus; cennetten kovulduktan sonra yaptıklarına pişman olup, yedi bin sene gözyaşı dökerek ateşleri söndürmüş, denizleri doldurmuştur. Sonra Tanrı affedip tekrar Başmelek yapar. Melek Tavus hem iyi hem kötüdür. Ezidilerin inancı böyledir. Şeytana taptıkları düşünüldüğü için çok zulüm görmüşlerdir. Mehmet'in babası Hüseyin'i çok uyarmıştır. Işidçi Mardin de çoktur ve seni yaşatmazlar der ama Hüseyin dinlemez. Nasıl bir kara sevdaya düşmüştü ki dini bir bütün olan Hüseyin'in bu çılgınlıkları yapmasına sebep olur. Kız marulu görüp kaçtıktan sonra Hüseyin her yerde onu arar. Aradığını duyan Işid destekçileri yolunu keser ve tehdit eder: aramaktan vazgeçmesini yoksa öldüreceklerini zaten kızı kendilerinin de aradığını bulunca öldüreceklerini söylerler. Hüseyin yine de arar ve kızı güneş tapınağında bulur. İbrahim bunun üstüne güneş tapınağına gider. Orada Meleknaz'dan izler arar ve aradığını bulur: Meleknaz'a ait olduğunu düşündüğü, köşesinde tavuskuşu işlenmiş bir mendil... İbrahim Hüseyin'den çok Meleknaz'ın hayatını merak etmektedir. Nasıl bir kız; asi mi? zeki mi ?
İbrahim’e gazeteden iş gelir. Ne kadar tesadüftür ki o bir Meleği ararken bir başka melek Mardin'e geliyordur. Angelina Jolie iyilik elçisi olarak Mardin’de kampları gezecektir. Ertesi gün kampları gezerken birkaç görüntü alıp gazeteye yollarlar. Angelina Jolie gittikten sonra İbrahim bir süre daha orada kalır ve Meleknaz'ı arar. Şeyh Seyda oranın bilgini onlara yardım eder ve Zilan' ı bulurlar. O Melek Naz’la arkadaştır. Zilan başlarından geçenleri anlatır. Köylerini Işid basmış; erkeklerini öldürüp kızlarını, kadınlarını esir alır. Zilan, kız kardeşi Nergis, Meleknaz esir düşmüş, satılmış, tecavüze uğramışlar. Her adam bir paket sigara karşılığı onları başkasına satar. Ta ki topladıkları yere dönene kadar... Orada kullanılmışlar tarafına koyar. Bir adam gelir ve pazarlık sonucu üçünü de alır. Bir süre sonra onlara yiyecek, su ile Şengal dağının eteklerinde bırakır. Meğer o da Ezidiliymiş ve kızları alarak serbest bırakıyormuş. Dağdan geçmek hiçte kolay değildir. Meleknaz doğum yapar; bir kızı olur. Birçok ölüm görürler. En kötüsü Zilan'ın kardeşi Nergis'in ölümü... bir sabah Zilan uyandığında Nergis'i bulamaz. Uçurumun kenarına gidince uçurumdan atladığını görür ve yanına iner. Nergis'in son sözü: ' Ben bir insandım abla. ' olur. Meleknaz bebeği istemez ama ölmesine de gönlü razı gelmez ve bebeği emzirir. Aç susuz yollarına devam ederler ama dayanacak güçleri kalmamıştır. Meleknaz'ın sütünden ikisi de içer. Böylece dağı inmeyi başarırlar. Oradan da Türkiye kamplara gelirler. İbrahim son kısmı da öğrenir: Hüseyin Meleknaz'ı bulduktan sonra onu ve bebeği İstanbul’a yollar. Kendisi de işlerini halletmeye çalışır. Ancak işler ters gider ve Işidçiler onu vurur. Kendini yere atan Hüseyin kurtulur ve abisinin ikna etmesiyle Amerika'ya gider. Orada da Hüseyin açısından işler iyi gitmez. Müslüman karşıtları tarafından bıçaklanan Hüseyin orada ölür. Hüseyin'in Mardin'de başlayan ölümü Amerika'da son bulur. İbrahim artık İstanbul'a döner. Döndükten sonra sürekli Meleknaz'ı düşünür. Bir arkadaşının yardımıyla bebek Nergis'i bulur. Oradaki hemşireye Nergis'e ulaştırması için mektup bırakır. Aradan sekiz gün geçer ve beklenen cevap gelir: " Aksaray'da akın pastanesi, pazar günü saat üç..." İbrahim sonunda Meleknaz'a ulaşmıştır.
Bana göre roman Zülfü Livaneli'nin birçok romanında olduğu gibi çok güzel. Bizi güzel hikayesi ile gerçek hayatta olan şeylerle yüzleştiriyor.
Yazan: Nilay Alakuş
Huzursuzluk Konusu
Türk edebiyatının tarihi olayları mükemmel bir şekilde ele alıp romanlara döken yazarı Zülfü Livaneli Huzursuzluk romanı ile bu kez Orta Doğunun yeni kanayan yarası olan IŞİD zulmüne dikkat çekiyor.
Huzursuzluk kitabını ana karakteri olan İbrahim, İstanbul’da yaşamaktadır. Bir gün çocukluktan beri arkadaşı olan Hüseyin’in öldüğünü öğrenir ve bunun üzerine Mardin’e gider. Hüseyin’in nasıl öldüğünü öğrenmen isteyince de kendisini kahreden gerçeklerin içinde bulur.
İbrahim Hüseyin’in ölümünü araştırdıkça IŞİD’in gerçek yüzünü de öğreniyor ve bunu okurları ile paylaşır. Bu tüyleri diken diken eden hikayeyi Zülfü Livaneli Orta Doğunun ünlü bir hikayesine benzetir. Orta Doğunun olmazsa olmazı olan develerin en sevdiği dikeni nasıl yediklerini ve bu dikeni yerken ağızlarına batarak kanatmasını ve kan ile diken birleşmesi ile deveyi sarhoş eden bir tadın oluşmasını Orta Doğuda yaşananlara mükemmel bir şekilde uyduğunu açık bir hikaye ile anlatıyor.
Huzursuzluk Soruları ve Cevapları
Huzursuzluk kimin eseri?
Zülfü Livaneli
Huzursuzluk türü nedir?
Yerli Romanlar
Huzursuzluk kaç sayfa?
160
Huzursuzluk Yorumları
okurken memleketimi yaşadım...
25-01-2017 22:43
kitabın kahramanı hüseyin'in ölüm tarihi 26 /09/2016 ve sonrasında angelina jolie mardine geliyor kitapta.gerçekte mardin ziyareti haziran 2015 ama.bu tarihler keşke birbirini tutsaydı
29-01-2017 22:33
doğu batı karşıtlığını daha doğrusu islama olan bakışı kelimelere döken kitap gayet başarılı bir kitap !!!
30-01-2017 21:30
kitabı okudum ve çok beğendim her şey çok gerçek tavsiye ediyorum.
03-02-2017 14:02
kitabı okurken çok etkilendim.
05-02-2017 01:19
mükemmel bir roman mükemmel bir kurgu
05-02-2017 18:30
kalbim paramparça oldu okurken, kalemine sağlık..
08-02-2017 19:27
çok etkileyici yazılmış gerçek gibi ezidilerin ve ortadoğu gerçekleri beni çok etkiledi
13.02.2017
14-02-2017 01:48
bu kitap bi harika ya:))zülfü livaneli çok güzel bi kitap yazmış gercekten..edebiyat hocamız bahsetti bize çook beğendim :))
14-02-2017 18:29
livanelinin kötü kitabı yok her kitabı ile beni etkiliyor huzursuzluk da mükemmel bir eser
15-02-2017 19:19
çok etkileyici bir kitap.
16-02-2017 17:51
kitap gerçekten güzel suanda okuyorum başlarındayım kitabın başındaki deve ile ilgili kısa yazı benzetme gerçekten çok etkileyici
14-03-2017 16:12
kitabı okurken kesinlikle keyif alıyorsuznuz. ama sonuna doğru yaklaşırken bir çok şeyin kafamda yanıtlanmadığını gördüm. tavsiye ederim güzel ama çok çok güzel diyemem.
deolojik dini çatışmaların insanlara ve bulundukları bölgeye negatif etkileri.
hüseyinin islamofobi tarafından kaçması ve gittiği yerde haçlı nazileri tarafından öldürülmesi. Êzîdîlik inancına mensup insanların tarihleri boyunca onlarca katliamdan geçmesi ve en son gerçekleştirilmek istenen katliamin kürtler(pkk-pyd) tarafından engellenmesi. sadece şu son kurduğum cümle (ki yazarda kitapta kullanmış) belki türkiye de aşırı radikal türkler tarafından tepki çekecek ve romana yazık edilecek. ama gerçekler hiçbirşeyi değiştirmez.
uzatmadan yazmış zülfü livaneli. kurgu muhteşem ancak meleknaz kitabın sonunda hala soru işareti
19-08-2017 02:06
çok etkileyici bir kitap çok güzel yazılmış.....
iyi
27-08-2017 16:23
yaz başında okudum kitabı ve uzun süre etkisinden kurtulamadım.
meleknaz ve onun gibi eziyet görenler için ağladım. üç büyük din çıkartan toprakların hem merhameti, hem zulmü nasıl bir arada barındırabildiğine hayret ettim. kendinden olmayana hoşgörüyle yaklaşanlar da, aklın almayacağı zulmü yapanlar da bu toprakların insanı. livaneli yine kalemini konuşturmuş ve bu acı gerçeği, hüseyinle, meleknazın aşkı üzerinden ortaya sermiş bu defa. mutlaka okunması gereken bir kitap. başladığınızda elinizden bırakamayacaksınız.
neden bilmiyorum ama kitabın ismi farklı olmalıydı bence bu kadar güzel bir anlatımı bu isim karşılamamış bence onun dışında gerçekten yüreğime dokundu diyebilirim.
merebalar bu kitabi okudum cok guzel hocamiz bize bi kitap okuyip sunmamizi istedi tahtada 3 dakikalığına genel olarak konuya nasil aciklik getireyim
13-11-2017 22:12
çok güzel bi kitap orta doğunun sorunlarında bahsediyor
08-01-2018 20:45
en merak ettiğim kitaplardan birisi:) kısa zamanda bulup okurum
inşallah💙🐼
18-01-2018 17:05
çok güzel bir kitap herkese tavsiye ederim .
07-03-2018 17:17
sizce hangi temalar ele alınmıştır. çok acil eğer cevap verirseniz çok mutlu olurum.
11-04-2018 13:39
inanılmaz bir hikaye
inanılmaz bir hikaye
04-05-2018 21:15
özet biraz karışık geldi daha akıcı olabilirdi
31-05-2018 20:21
huzursuzluk kitabı ismi gibi okurken huzursuz olduğum bana bu duyguyu yaşatabildiği için yazara sonsuz saygı duyduğum bir kitap oldu. nedendir bilmiyorum tüm livaneli kitaplarımı kidega dan almışım. livaneli edebiyat alanında oldukça başarılı bir yazar.
bence özet çok başarılı ayrıca beş yüz kelimeden aşağı olmuyor özeti okumaya da mı erindiniz
09-10-2018 21:25
hala okuyamadım ama özetine bakılırsa muhteşem bir kitap elimdeki 3 kitaptan sonra mutlaka okuyacam muş icin oku
19-10-2018 17:23
livaneli'nin dili, işlediği konular ilgimi hep çekmiştir. huzursuzluk kitabı da bunlardan birtanesi. kitabı okurken yaşatılan zulümlerin içinde hissediyorsunuz kendinizi. livaneli sayeside ezidileri de öğrenmiş oldum. teşekkürler livaneli yine hayatıma bir şeyler kattığın için..
bir livaneli klasiğidir. insan okurken göz yaşlarını tutamaz. işid zulmünün etkilerini barındıran bu kitap yezidi bir kıza aşık olan hüseyin'in başına gelenleri anlatıyor. ve şaşırtıcı bir sonla bitiyor. bir kahve alın yanınıza, oturun bir koltuğa. emin olun livaneli size iyi gelecek. hayat kısa ve bu kitaplar sizi bekliyor...
livaneli; hakkında çok az şey bilinen ama aslında çok eski bir tarihe sahip bir dini, anlattığı hikayenin içine ustaca yerleştirmiştir. kitabı okurken hep bilgileniyorsunuz hem de duygudan duyguya geçip kitabın akıcılığında kayboluyorsunuz. khalid hossein'in uçurtma avcısı tadında bir kitap.
sürükleyici, sıkılmayacağınız ve aynı zamanda sizi bölge kültürüyle tanıştıracak çok hoş bir roman. şengal dağlarının tozu ve mardin'in daracık sokakları sizi bırakmıyor.
livaneli’nin ilk okuduğum kitabı. ince ve sürükleyici,okurken ruhunuzun yorulduğu, huzursuz olduğunuz ama meraktan kitabın başından kalkamadığınız bir kitap. okurken çok sarsılmış ve üzülmüştüm. ezidi halkının neden maruldan korktuğunu öğrendiğim ve onlara çok üzüldüğüm kitap.. okurken içinizden derin bir ah çekeceksiniz. hüseyin’in mardin-amerika arasındaki hikayesi. havanın kararmasını uzun süre izlemenize ve insanlara garip yaratıklar olarak bakmanıza neden olacak bir kitap
livaneli'nin yine müthiş akıcı kalemiyle ve asla tahmin bile edemiyeceğim kusursuz kurgusuyla tadı damağımda kalan tek solukta bitirdiğim sürükleyci bir kitap. tabi yazarımızın her kitabından yeni şeyler öğrendiğim gibide husursuzlukta da farklı inançları onlara yapılan muameleyi etkileyici bir şekilde anlatmış. aslında biraz da mardini hissettiriyor livaneli. kitap bittiğinde mardini görmek istiyeceksiniz...
ya bu kız neden marulu görünce kaçtı ben onu anlamadım bir açıklık getirin olaya
28-05-2019 11:49
ismiyle müsemma olan kitap.okumaya başladığınız andan itibaren içinizde bir huzursuzluk baş gösterir ve ne zaman bu kitabı hatırlayacak olsanız tüm organlarınızı ele geçirir.her çağda olduğu gibi bir yerlerde bazı insanlar çıkarları için savaşır ve yine sıkıntının çoğunu kadınlar çeker. meleknaz esirdir satılmıştır ve tecavüze uğrar ve kör bir çocuğu vardır yanında dahası insanların dinine olan ön yargıları da cabası.kitapta beni en çok etkileyen cümle şu olmuştur:beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın artık anne!”
kitabı okumaya başladığınızda elinizden bırakamıyosunuz. zaten ince bir kitap. ayrıca çok sürekleyici hiç sıkılmadan bir günde rahatlıkla bitirilebir. kitapta ezidilik inancından dolayı insanların yaşadığı olaylar ve kitabın baş kahramanı hüseyin'in bebeği kör olan ezidi bir kıza aşık olması sonucu nişanlısını bırakması ve aşkı uğruna ailesini karşısına alması ve böylece yaşadıkları sıkıntılar gerçekten çok etkileyici bir biçimde anlatılmış. herkese tavsiye edebileceğim harika bir kitap
livaneli'nin mükemmel anlatımıyla bizi karşılayan bir kitap. okunduğunda hayatımızda yeni bir sayfa açtıracak ve bizi araştırmaya sevk edicek şahane bir yazarla tanışma zamanı.
okuduğum ve en çok etkilendiğim kitapların arasından ilk beşe girer kendisi. zülfü livaneli'nin çok beğendiğim eserlerinden bir tanesi. oldukça güzeldi...
bu kitaptan sınav olacağız kitabı okudum çok hoşuma gitti karakterleri akılda tutmak biraz zor ama genel olarak herşey aklımda umarım sınav soruları zor değildir daha önce sınav olmuş olanlar örnek soru cevap paylaşır mı
20-04-2022 18:01
konusu ilgimi çekmedi diğer zülfü livaleni romanları gibi beni içine çekmedi ben sevmedim
01-11-2022 17:29
çok güzeldi yazarın diğer kitapları da bu kadar güzel mi