Bilgin Adalı'nın alternatif tarih öğretisi yaklaşımıyla kaleme aldığı Barış Çocuk Atatürk'le Kurtuluş Savaşı'nda adlı kitap, 6 yaş ve üzeri okurlara hitap ediyor. Kitabın konusu, isminden de anlaşılacağı üzere Kurtuluş Savaşı yılları. Yazar, Kurtuluş Savaşı sürecini Atatürk'ün Bandırma Vapuruyla Samsun'a doğru yola çıkmasıyla başlayıp İzmir'in kurtuluşuyla sona erecek şekilde anlatıyor. İlk kez 2009 yılında Bilge Kültür Sanat tarafından yayımlanan kitap, 2014'ten itibaren Yapı Kredi Yayınları tarafından basılıyor. Doğan Kardeş Kitaplığında yer alan kitabın editörlüğünü Devrim Çakır, düzeltisini Filiz Özkan, grafik uygulamasını ise Süreyya Erdoğan üstleniyor. Mustafa Delioğlu'nun siyah beyaz çizimleriyle süslenen kitap, kısa kısa 55 bölümden ve 127 sayfadan oluşuyor. İlgi çekici resimleri ve büyük yazı boyutu sayesinde ilkokul öğrencilerinin kitabı kolayca ve keyifle okuyabileceğini söylemek mümkün.
Barış Çocuk Atatürk'le Kurtuluş Savaşı'nda
Kitap, Barış adında bir çocuğun 19 Mayıs'a birkaç gün kala öğretmeninin verdiği ödevi yapmak için bilgisayarının başına geçmesiyle başlıyor. Ödevi için Atatürk'ün en özel ve en güzel fotoğraflarını bulmaya çalışan Barış, Atatürk'ü Yaşamak adlı bir siteye giriyor. Sitedeki fotoğrafları incelerken kendisini Atatürk'le yaşamaya davet eden ışıklı bir yazıya tıklıyor. Barış'ın yazıya tıklamasıyla bilgisayar ekranında ilginç şeyler olmaya başlıyor ve Barış bu durum karşısında endişeye kapılıyor. Tam bilgisayarı kapatmaya hazırlanırken Mustafa Kemal Paşa'nın ekranda yer alan görüntüsü, Bandırma Vapuru'yla Samsun'a yapacağı yolculuğa Barış'ı da davet ediyor. Böylece Barış kendisini Mustafa Kemal Paşa'nın yanında buluyor.
Barış, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarıyla Bandırma Vapuru'na binip yola çıkıyor. Yol boyunca Mustafa Kemal Paşa; Barış'a çocukluğundan, yurdumuzun güzelliğinden ve birlik olan Türk halkı karşısında hiçbir düşmanın duramayacağından bahsediyor. Ayrıca gemi kaptanı İsmail Hakkı Bey'den bir kalemle defter isteyerek bunları Barış'a veriyor ve yolculuk boyunca günlük tutmasını söylüyor. Barış da hemen o gece yolculukla ilgili ilk izlenimlerini yazarak günlük tutmaya başlıyor. Yolculuk sırasında ilk olarak Sinop'ta küçük bir mola veriyorlar. Kıyıya gelen halkı selamlayıp oradaki yetkililerle toplantı yapıyorlar. Daha sonra yeniden yola koyulup Samsun'a ulaşıyorlar.
Mustafa Kemal Paşa, Samsun'da çeşitli görüşmeler yaparken Barış da Yusuf adında bir arkadaş edinip Samsun'u gezme fırsatı buluyor. Samsun'dan Havza'ya, Havza'dan da Amasya'ya geçiyorlar. Barış Amasya'da da Kerim adında bir arkadaş ediniyor. Ayrıca Kerimler'in mahallesindeki çocuklarla da arkadaş oluyor ve hep birlikte çetecilik gibi oyunlar oynuyorlar. Barış, o gün günlüğüne oyun sırasında kimsenin düşman askeri olmak istemediğini ve Rauf Orbay Bey ile Ali Fuat Cebesoy Paşa'nın Amasya'ya geleceklerini yazıyor.
Bir başka gün ise Sivas'ta yapılacak toplantıdan ve Amasya Genelgesinin yayımlanmasının ardından ilk olarak Sivas'a sonra da Erzurum'a gideceklerinden bahsediyor. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler önce Sivas'a gidiyorlar. Sivas'taki çalışmaları tamamladıktan sonra zamanın şartları nedeniyle uzun ve zorlu bir yolculuk yaparak Erzurum'a geçiyorlar. Mustafa Kemal Paşa, Erzurum'dayken Dokuzuncu Kolordu Müfettişliği görevinden alınıyor ve askerlik görevinden istifa ediyor. O günden sonra sıradan bir vatandaş olarak çalışmalarına devam ediyor. Barış ise bir yandan gelişmeleri takip ediyor, bir yandan da Erzurum'u gezip şehrin birbirinden etkileyici güzelliklerini keşfediyor.
Erzurum Kongresi 23 Temmuz'da açılıyor ve 7 Ağustos'ta sona eriyor. Barış, bu kongrede alınan önemli kararlardan bazılarını günlüğüne yazıyor. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler Erzurum Kongresi'nin ardından yeni bir kongre için Sivas'a geçiyorlar. Sivas Kongresi de 4 Eylül'de başlayıp 11 Eylül'de sona eriyor. Barış, Sivas'ta da Cemil adında bir arkadaş ediniyor ve onunla Sivas'ı gezip görüyor. Sivas'taki çalışmalar tamamlanınca Ankara'ya yolculuk başlıyor. 27 Aralık'ta vardıkları Ankara, merkez olarak belirleniyor ve Millet Meclisi burada kuruluyor. Meclisin kurulmasının ardından İnönü Meydan Savaşları ve Sakarya Savaşı gibi pek çok önemli olay gerçekleşiyor.
Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler, kurtuluşunun ertesi günü olan 10 Eylül'de İzmir'e gidiyorlar. Barış, İzmir'de Mustafa Kemal ile konuşurken annesinin uzaklardan gelen sesini duyuyor. Böylece bilgisayar ekranı kararıyor ve Barış bir düş gördüğünü sanıyor. Ama içi kendi yazdığı anılarla dolu olan kırmızı kaplı defteri masasında görünce fikri değişiyor. Yaşadıklarını anlatmak üzere heyecanla annesinin yanına koşuyor ve Barış'ın kırmızı kaplı defteri annesinin aldığını öğrenmesiyle kitap sona eriyor.