Tom Sawyer, St. Ptersburg kasabasında Polly teyzesi, üvey kardeşi Sid ve Polly teyzesinin kızı Mary ile birlikte yaşamaktadır. Tom, yaramazlığı ile kasabaya ün salmıştır. Polly teyzesi onu ne kadar severse sevsin yine de kızmadan edememektedir.
Tom’un, Amy isimli bir kız arkadaşı vardır fakat kasabaya yeni taşınan Becky, Tom’un gönlünü çalmıştır.
Tom, derste aldığı ceza sonrası Becky ile tanışma fırsatı bulmuş ve Becky’nin yanına oturmuştur. Bir şekilde Becky’i etkilemiş ve onun gönlünü çalmıştır. Bu iki çocuk okul dışında da vakit geçirmeye başlamıştır. Tom Becky’e evlenme teklif etmiş ve kendilerince nişanlanmışlardır. Tom, eski sevgilisi Amy ile de nişanlandığını ağzından kaçırınca Becky, Tom’a çok sinirlenmiş ve onu yanından kovmuştur.
Canı sıkılan Tom gezerken kasabanın en sevilmeyen çocuğu Huck ile karşılaşır ve Huck’ın elinde bir ölü kedi vardır. İki kafadar arkadaş olur ve ölü kedinin siğillerden kurtardığına inandıkları için de dolunay sırasında kedi ile beraber mezarlığa gitmeye karar verirler. Mezarlıktayken karanlıktan birtakım sesler duyarlar ve kasabanın en azılı haydutlarından olan Muf Potter’ı, Kızılderili Co’yu ve Doktor Robinson’u bir mezarı kazarken görür. Haydutlar, Doktor Robinson’dan para isteyince kavga çıkar. Beklenmedik bir şekilde Kızılderili Co Potter’a vurur ve Potter bayılır. Co, doktoru kalbinden bıçaklar ve bıçağı Potter’ın eline tutuşturur. Potter uyandığında zaten sarhoş olmasının verdiği etkiden dolayı da cinayeti kendisinin işlediğini kabul etmiştir. Çok korkan çocuklar, olay yerinden koşarak kaçmışlardır.
Tom evde mutlu değildir. Becky ile aralarının da bozuk olması iyice canını sıkmaktadır. Tom, buralardan uzaklaşmayı ve büyük bir adam olmayı kafasına koymuştur. Huck ile beraber korsan olmaya karar vermişler ve Tom ’un kankası olan Joe Harper’ı da yanlarına alarak gece yarısı adaya doğru sandalla yola çıkmışlardır. Günlerin geçmesi üzerine bütün kasaba bu çocukların nehirde boğulduğuna inanmış ve büyük bir üzüntü içinde cenaze töreni düzenlemeye karar vermişlerdir. Tom, arkasından kimin ne kadar üzülmüş olduğuna merak eder ve bir gece yarısı eve gider. Teyzesinin harap haline çok üzülen Tom adaya döner ve ada şartlarından bıkmış olan üç çocuk geriye dönmeye karar verirler. Pazar günü kilisede düzenlenen cenaze törenine giderler. Önce herkes çok sevinir fakat daha sonra çok kızarlar. Tom okulda çok havalı olur ve herkes ona saygı duymaya başlar. Bir kişi hariç, bu kişi Becky ’den başkası değildir. Becky, Tom ‘un Amy ile olan yakın ilişkisini kıskanır ve o da başka bir çocuk ile yakınlaşmaya başlar. Tüm bunlar olurken de bir yandan Muf Potter’ın davası görülür. Muf Potter’a hapiste de yardım etmeye çalışan Tom vicdanına yenilir ve hayatını tehlikeye atarak mahkemede gördüğü her şeyi anlatır. Kızılderili hakkında ölüm kararı verilir fakat Kızılderili kaçar. Tom’un korkulu günleri başlamıştır.
Bu olayın ardından Tom kasabada kahraman muamelesi görür. Tom rahat durmaz ve arkadaşı Huck ile beraber hazine aramak için bir harabeye girerler. Harabenin içinde yabancı olmayan bir sima ile karşılaşırlar. Kızılderili Joe ve bir arkadaşı perişan bir kılıkta altınlarını ve paralarını gömmek için harabeye gelirler. Saklanan çocuklar Joe’nın altınlarını almaya karar verirler.
Joe ve arkadaşı ortalıkta gözükmez ve olaylar biraz duraklar. Tom, Becky ile barışır ve Becky’nin ailesinin önderliğinde düzenlenen pikniğe giderler. Mağaraların dehlizlerinde Tom ve Becky kaybolur. Bütün çocuklar vapura doluşur ve kasabaya dönülür. Çocuklar arkadaşlarında kalacaklarını söyledikleri için anneleri ancak ertesi gün yokluklarını fark eder. Herkes iki kaybı aramaya başlar. Çocuklar ise mağarada çıkış aramaya çalışırlar fakat gün geçtikçe açlık ve susuzlukla beraber bastıran umutsuzluk çocukları adeta yiyip bitirir. Tom mağaranın dehlizlerinde çıkış ararken Kızılderili Joe’yu görür. Bu durum işleri daha da zorlaştırır. Derken çocuklar ölmek üzereyken çıkış yolu bulurlar. Kasabaya döndüklerinde herkes onları karşılar. Bütün kasaba çok sevinir. Becky’nin babası mağaranın tüm girişlerini demirle kapattırır. Bunun üzerine Tom içerde Kızılderili Joe’nun olduğunu söyler. Mağaraya gidildiğinde Kızılderili Joe’nun cansız bedeniyle karşılaşırlar. Tom güvende olmanın verdiği huzura rağmen kendi yaşadıklarını düşünerek aç susuz can veren hayduta üzülür. Tom’un aklına Joe’nun altınları ve parası gelir. Huck ile bunu paylaşır ve mağaraya gidip hazineyi çıkarmaya karar verirler. Yanlarında kaybolmamak için ip ve mum götürürler. Kızılderili’nin sembolünü bulup kazdıklarında altına kavuşmuşlar. Artık ikise de zengindir.
Tom mağaradayken Huck’ın başından bir sürü olay geçmiştir. Huck, haydutları takip etmiş ve Bayan Daglıs’ı ölümden kurtarmıştır. Yalnız yaşayan Bayan Daglıs evsiz Huck’ı evlat edinmiştir. Huck alıştığı hayattan çok farklı olan bu düzene alışmakta zorlanmış ve kaçmıştır. Tom arkadaşını bulup geri dönmek için ikna eder. Yeni maceralara atılmak için sözleşen iki kafadar evlerine giderler.
Tom Sawyer, Mark Twain’in sanat dünyasına kazandırdığı ve yıllar boyu da birçok esere ilham kaynağı olmuş çocuk kahramandır. Hem çocuklara hem büyüklere aynı anda hitap eden bu eser herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği türdendir. Çocukluğun ne denli masum ve gözü karalık olduğunu insanın en güzel anılarının çocuklukta birikebileceğini ve gerçek dostluğun ne olduğunu apaçık görüyoruz serüven boyunca. Sizlerde çocukluğunuzun sıcak yaz günlerini ve neşe dolu anlarını özlediyseniz bu yolculuk çok iyi gelecektir.