Kitabımız bölümler halinde oluşturulmuş. Kahramanımızın geçmişe dönüşü postmodern tekniklerden olan geriye dönüş tekniği kullanılarak bölümlerin bir kısmı geçmiş yaşantıyı ele alırken bir kısmı da yaşadığı anı anlatarak kendi içinde bir yapı oluşturmuştur. Kitabımızın olay örgüsüne gelelim. Kahramanımızın ismi verilmemiş o yüzden bahsederken kahramanımız diyerek anlatacağım. Kahramanımızın babası şeyhtir. Babasının şeyh olması dolayısıyla dergahla iç içe bir yaşam serüveni geçirir. Annesi de hastadır. Epey bir süre bu hastalığı çeker. Hastalığı dolayısıyla vefat eder. Annesi vefat edince kahramanımız büyük bir boşluğa düşer. Annesinin varlığını evdeki eşyalara bakarken onlarla bu eşyaları bağdaştırdığı için evde bulunan her şey ona annesini anımsatır. Annesiyle arasında derin, güçlü bir bağ vardır. Ölümü onu çok etkiler. Anne boşluğu onda derin yaralar açar. Bu zor durumla birlikte hayatını devam ettirir. Kahramanımız bu süreçte okula gider. Okulda bir gün bir kız onun sınıfına gelip içinizde yakın süreçte annesi ölen biri var mı diye seslenir. Bu soru kahramanımızı yakından ilgilendirdiği için ilgisini çeker. Kızın yanına gidip annesinin yakın zamanda vefat ettiğini söyler, bu soruyu sormasındaki amacın ne olduğu sorusunu kıza yöneltir. Kızın ismi Eda’dır. Eda da bu soruyu edebiyat kulüpleri için anne konulu yazının gerekli olduğunu söyler. Yakın zamanda annesi ölen birini arama sebepleri de duygularını daha içten yansıtılmasından dolayı böyle bir arayış içine girdiklerini söyler. Kahramanımız da normalde yazı yazamadığını ama denemek istediğini söyler. Eve gidip o gün içinde içten duygu yüklü bir yazı yazar. Bir gün sonra Eda’ya bu yazıyı götürür. Eda bu duruma çok şaşırır bu kadar hızlı dönüş sağlayabileceğini düşünmediğini söyler. Bu yazı sayesinde Eda ile arasında bir bağ oluşur. İçinde bulunduğu yalnızlık durumundan Eda ve arkadaşları sayesinde kurtulur. Ama ne kadar etrafında arkadaşları olsa da içten içe doldurulmayan manevi bir yalnızlığı vardır. Bu yalnızlık onu hep iç monolog kurmasını sağlar. Kendisiyle sürekli bir mücadele, sorgulama içindedir. Bu durumlar yaşanırken arkadaşlarıyla takılmaya başlayınca eğlence merkezleri gibi yerlerde takılmaya başlar. Normalde bu yaşına kadar bu mekânlara adımını atmayan kişi kendini artık bu mekânlarda bulur. İçki içmeyen kahramanımız içki içmeye başlar. Bu durumlar onda onarılmaz durumlar yaşatmaya başlar. Bir anda babasının bulunduğu aile evini tek etme kararı alır, babasının ısrarlarına rağmen evden ayrılır. Bu durum babasını derinden sarsar. Evden ayrıldığı için kalacak yer ve işe ihtiyacı vardır. Arkadaşları ev işini halleder. İş konusunda da okulun panolarına bakar, arayış içerisine girer. İlk işi sohbet edip para kazanma üzerinedir. Belli bir saat yaşlı birinin evine gidip onun yalnızlığına ses getirmek amacı vardır. Belli bir düre bu işi yapar ama belli sebeplerden dolayı bu işten ayrılmak durumunda kalır. Levent isimli arkadaşının yaptığı ilaç firmasında denek olma işine girer. Levent’in ani ölümü üzerine burada da ortalık karışır. Bir süre daha çalışıp bu işten de ayrılır. Bir gün evde otururken kapının çalmasıyla irkilir. Kapıyı açınca karşısında eski ev arkadaşı olan Rüstem ile göz göze gelir. Rüstem’in yanında gelinlik giymiş bir kızı görünce şok geçirir. Rüstem düğün salonunda çalışırken kızın gözlerinde evlenmek istemeyişini sezer bu yüzden kaçırır. Kaçırınca da tek geleceği yer kahramanımızın yanıdır. Belli bir süre burada kalırlar. Takip edildiklerini, bulunduklarını düşündükleri an Baki Semih isimli şeyhin yanına sığınırlar, o sahip çıkar. Baki Semih onları bulunmayacakları bir yere gönderir. Kahramanımız da bu durum üzerine bir rahatlama hisseder. Eda, Savaş isimli sevdiği biriyle evlenir. Bu durum Eda’yı seven kahramanımızı derinden üzer. Günler geçip giderken Eda onu arar Savaş ile boşandıklarını söyler. Bundan sonra aralarında gelgitli bir ilişki kurulur. Eda, Savaş’ın düzeldiğine inanarak tekrar barışır gibi olur ama yine aynı sorunlar çıkar. Bunu öğrenen kahramanımız Savaş’ı öldürme planları kurar ama geri bir şekilde bu durumun saçmalığının farkına varıp onu öldürmez. Bir gün Rüstem ve Nurhan’la yaşadıkları eve eşyalarını almaya gider. Evden eşyalarını alıp tam giderken Nurhan’ın düğün günü eşi olacak kişi kahramanımızın arkasına silahı dayamış şekilde çıkar. Roman burada açık kapı bırakılarak bitirilmiştir. Böyle bitişi devamı gelecek gibi bir his uyandırdı.
DEĞERLENDİRME
Tarık Tufan eserlerinde insanın varoluşsal sancılarını işler. Bu varoluşsal sancıların yanında kurduğu cümleleriyle insanı derinden sarsar. Ben okuduğum her kitabında kendimden bir parça, bir cümle buluyorum. Kalemini çok sevdiğim değerli bir yazar. Bu eserinde de karşılıksız aşkın bir kahramanın içsel yalnızlığıyla harmanlanması işlenmiş. Okumanızı canı gönülden tavsiye ederim.
Yazan: Fatma Özdemir
Şanzelize Dügün Salonu Soruları ve Cevapları
Şanzelize Dügün Salonu kimin eseri?
Tarık Tufan
Şanzelize Dügün Salonu türü nedir?
Yerli Romanlar
Şanzelize Dügün Salonu kaç sayfa?
276
Şanzelize Dügün Salonu Yorumları
tarık tufanın kitapları çok güzel ama çok pahalı o yüzden kütüphaneye geldikçe okuyabiliyorum